0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » GÜNDEME GİREMEYEN ACİLLER...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Berraksu1 su an offline Berraksu1  
GÜNDEME GİREMEYEN ACİLLER...

226 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.02.2008
En Son On: 14.06.2008 - 21:44
Cinsiyeti: Erkek 
Riskler son kerteye dayandı...

12.03.2008
ESFENDER KORKMAZ




--------------------------------------------------------------------------------

TÜRKİYE'DE, piyasalar denilince, para ve sermaye piyasası anlaşılıyor... Mal piyasası, emek piyasası yok kabul ediliyor... Bunun nedeni küreselleşmenin de aynı yaklaşım içinde olması ve dengelerin finans sektörü lehine değişmesidir. Bu değişme finans sektörünün balon yapmasına neden oldu.
Para ve sermaye piyasalarının hakimiyeti, aynı zamanda dünyada ve Türkiye'de kırılganlığı artırdı.
Dünyada konjonktürün değişmesi yönünde beklentiler oluştu. Zira 6-7 senedir devam eden genişleme ve canlanmanın geçmişte olduğu gibi bugün de daralma getirmesi beklentisi yaygındır. Finans sektörünün balon yapması da bu beklentiyi artırıyor.
Türkiye'de para ve sermaye piyasasını birlikte değerlendirmek gerekir... Bu şartlarda Türkiye'de finans sektörünün GSMH'ya oranı sanayileşmiş ülkelere göre daha düşük bir düzeydedir... Ancak Türkiye'de para ve sermaye piyasalarını birlikte değerlendirmek gerekir... Sıcak para, dış borç, borsa endeksi, reel değerlere göre şişti.
Ekonomik krizin aşamaları
EKONOMİK krizler üç aşamalıdır:
1. Devalüasyon
2. Finans ve reel sektörde iflaslar.
3. Sosyal patlama.
1.Sıcak paranın AKP iktidarına olan güveni azalıyor.
AKP iktidarına sıcak para, şirket satın alan fırsatçı yabancı sermaye ve Arap sermayesi destek veriyor.
AKP'nin Gül'de direnmesi, halkın tepkisi ve askerin tavrı, sıcak paranın, AKP'ye olan güvenini sarstı. Gelecekte AKP'nin iktidar olamayacağını hesaplıyor. Sıcak para çıkışı hızlanabilir. Veya yeni sıcak para gelmez. Her iki durumda da kurlar artar.
Sıcak para çıkışındaki engeller
SICAK para çıkışının önünde üç engel var:
l Borsa'nın yüzde 70'i yabancılarındır... Sıcak para çıkışında kim kime satacaktır?
l Sıcak para çıkışında kur artışını önlemek için MB'nin döviz rezervi, 70 milyar dolar dolayındadır. Döviz pozisyon fazlası 21 milyar dolardır.
l Dalgalanmada faizler artıyor. Faizin hızlı artması Sıcak paranın reel getirisini artırıyor.
MB'nin döviz yükümlülüğü yaklaşık 50 milyar dolardır. Bunlar için MB faiz ödemektedir. Örneğin toplam 16 milyar dolar tutan Kredi Mektuplu Döviz Tevdiat Hesapları'na, yüzde 2.75 ile yüzde 4 arası faiz ödemektedir. Bankaların mevduatına da faiz ödemektedir.
Üstelik bu dövizler MB atıl olarak durmaktadır.
Bu engeller sıcak para çıkışını yavaşlatabilir. Ancak AKP'ye olan güven azalması yeni sıcak para girişini engeller.
Cari açık sürdürülemez
2. KUR artışı kaçınılmazdır.
l Sıcak para girişi kesilirse, kurlar artar. MB kur artışını önlemek için, günlük döviz alım limitini 90 milyar dolardan 45 milyar dolara indirdi.
l Tasarruf sahibi, kur artışı yönünde bir beklenti içindedir. Örneğin son bir yıl içinde döviz tevdiat hesapları 20 milyar dolar kadar arttı. Bu daha çok ta halkın YTL'ye olan güvensizliği ve özellikle devalüasyon beklentisi nedeniyle oldu.
l Cari açık düşük kurun etkisi daha yüksektir. 2008 yılında bu açık 50 milyar dolara ulaşabilir. Durgunluk artarsa, 40 milyar dolarda kalabilir. Ne olursa olsun bu düzeyde cari açık sürdürülmez.
Bu şartlarda, 2001 gibi bir gecede ortaya çıkan bir kriz olma riski daha azdır. Şimdi ortaya çıkacak olan ve hatta kısmen yaşamakta olduğumuz kriz farklı ve daha derindir. Ekonomide daralma, üretimde düşme, özellikle KOBİ iflasları ile genişleyecek, işsizliğin daha da artacağı ve iki-üç sene devam etmesi olası bir durgunluk yaşanacaktır.

Ekleme Tarihi: 12.03.2008 - 11:12
Bu mesajı bildir   Berraksu1 üyenin diğer mesajları Berraksu1`in Profili zum Anfang der Seite
Berraksu1 su an offline Berraksu1  
Cari açık sorununa çare.....

226 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.02.2008
En Son On: 14.06.2008 - 21:44
Cinsiyeti: Erkek 
Aydın Ayaydın aayaydin@gazetevatan.com 12.03.2008

Cari açık sorun mu? Hesap yöntemini değiştiriver...


Türkiye ekonomisinin en önemli sorunlarından bir cari açık. Yerliler ve yabancılar analizlerinde cari açığa dikkat çeker durur. Değerlendirme kuruluşları için cari açık, ülke notunu belirlerken önemli kriterdir.

Global kriz tüm dünyayı sarmış. Ülkemizi biraz daha fazla etkilemiş. Herkesin ağzında ne oluyor, nereye gidiyoruz sorusu... Aslında her şey normale dönse de vatandaşın kafasında yer etmeye başlayan bu kuşku, krizi zorla da olsa getirmeyi başarır.

Hükümet de boş durmuyor. Kabul etmek gerekirse çok iyi çalışıyorlar. Ancak yapılan, krize karşı önlem alma falan değil. Daha kestirmeden, işi kökünden halletmek. Ne mi o diye sorarsanız? Anlatmakta bile güçlük çekeceğim tarzda yepyeni uygulamalarla karşı karşıyayız.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye’nin milli gelir hesaplama yöntemini değiştirdi. Yeni sistemle yapılan hesaplamalara göre daha önce 576 milyar YTL olan 2006 yılı gayri safi yurt içi hasılası rekor düzeyde yüzde 31.6 oranındaki artışla 758 milyar YTL’ye çıktı. Bu yeni hesaplama ile kişi başına düşen milli gelir ise bir gecede 5 bin 480 dolardan, 7 bin 500 dolara yükseldi. Türkiye’nin üretimi artmadı, ihracatı artmadı, döviz girdisi artmadı, durup duruken bir gecede ülkede yaşayan 70 milyon vatandaşın cebine kişi başına 2 bin 20 dolar girmiş oldu. Oh ne güzel hayat! Vallahi bu hükümet çok çalışıyor. Bakınız bir gecede milli gelirimizi yüzde 31.6 oranında artırdı ve herkesin cebine bir gecede 2 bin 20 dolar koyuverdi. Allah onlardan razı olsun, tuttukları altın olsun! Yalnız... Herkes elini cebine attı ve 2 bin 20 doları çıkarmak istedi. Fakat artan o dolarları bulamıyorlar. Acaba nerede? Yerini de söylesinler de vatandaş gidip o parayla kredi kartı borcunu ödesin.

Zenginliğimizin farkında değilmişiz

Bir gecede 70 milyon vatandaşın her birinin cebine ekstradan 2 bin 20 dolar koyan TÜİK Başkanı Ömer Demir, aslında zengindik, farkında değildik diyor ve yeni bir müjdesi olduğunun ipuçlarını da veriyor: “Diyebiliriz ki, ekonomimizin şu andaki durumunu, bir önceki döneme göre, bir önceki imkânlarımıza göre, daha iyi görüyoruz. Bundan sonra yeni yapacağımız çalışmalarla şimdikinden de daha iyi görebileceğimiz yöntemler gelebilir.” TÜİK Başkanı Ömer Demir şunu demeye çalışıyor; öyle bir hesaplama yöntemi bulduk ki bir gecede 70 milyon vatandaşın cebine ekstradan 2 bin 20 şer dolar koyduk. Bununla da yetinmeyeceğiz, öyle hesaplama yöntemleri bulacağız ki, her gece insanlarımızın cebine tonlarca dolar koyacağız. Herkes ev alacak, borçlarını sıfırlayacak, kredi kartı borçlarını ödeyecek. Hatta yatlar, katlar alacak. Allah, Ömer Demir ve onun gibilerini başımızdan eksik etmesin...

Bu hesaplama yöntemi ile iyileşen Türkiye ekonomisini görünce Erbakan hükümetinin ’denk bütçe’si aklıma geldi. O dönemde tüm hükümetlerin bütçesi açık veriyordu. Erbakan gelince, öyle bir bütçe yapmıştı ki, ne kadar gider hesaplanmışsa, karşısına da o kadar gelir yazılmıştı ve bütçe kağıt üzerinde denkti. Bunlar bu işi galiba iyi biliyor. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, Ömer Demir’in bu becerisini önceden görmüş olacak ki geçenlerde kendisini YÖK üyeliğine de atadı... Bence yetmez, böyle başarılı birçok insanımızı daha iyi görevlere atamalıyız.

Her şey güllük gülistanlık

Yeni hesaplama yöntemi ile, milli gelirimizin ve kişi başına düşen gelirin artmasının yanında sorun olmaya devam eden cari işlemler açığı da 2 puan düştü. Faydaları bununla sınırlı değil. Net kamu borcunda 10 puan düşme oldu. Bütçe açığında yarım puan iyileşme oldu.

Yalnız benim anlayamadığım, bütün bunlar olurken biz ekonomideki bu iyileşmeden neden haberdar değildik. İşte fark da burada. Bizler uyurken onlar çalışıyordu. Sorun cari açık mı, değiştiriver hesaplama yöntemini. Halkımız fakir! Değiştir hesap sistemini bir gecede, herkesi zengin et. Oh ne güzel hayat...

Ekleme Tarihi: 12.03.2008 - 11:44
Bu mesajı bildir   Berraksu1 üyenin diğer mesajları Berraksu1`in Profili zum Anfang der Seite
Berraksu1 su an offline Berraksu1  
BORÇ GIRTLAĞA DAYANDI...

226 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.02.2008
En Son On: 14.06.2008 - 21:44
Cinsiyeti: Erkek 
Borç gırtlağa dayandı

Kredi borçları patladı. En borçlu il İstanbul olurken, en az borçlu il Muş....



23.03.2008 10:05

2007 yılında vatandaşların ve firmaların kredi borçları patladı. Yüzde 28.7 artan kredi borçları 321.9 milyar YTL'ye ulaştı. En borçlu il İstanbul olurken, en az borçlu il Muş....

Geçen yıl büyümesi yavaşlayan Türkiye ekonomisinde vatandaşın borcunda büyük artış yaşandı. 2007'de yüzde 28.7 artan kredi borçları, milli gelirin yüzde 37'sine ulaştı. Toplamda 321.9 milyar YTL olan borçların illere göre dağılımı da belli oldu. En borçlu il kişi başına 12 bin 96 YTL ile İstanbul olurken, 9 bin 423 YTL ile Ankara 2. sırada. Kişi başına borcun en az olduğu il ise 263 YTL'lik borçla Muş oldu.


***

Borç gırtlağa dayandı

Borç dağının altında ezilme tehlikesi yaşayan Türk insanının sadece kredi borcu 321.9 milyar YTL'ye ulaştı. Rekortmen İstanbul'da ise kişi başına düşen borç miktarı tam 12 bin 96 YTL....

'Borç yiğidin kamçısıdır' diyerek kredilere yüklenen vatandaşlar gırtlağına kadar borca battı. Ankara Ticaret Odası'nın Merkez Bankası verilerine dayanarak çıkardığı Türkiye'nin borç haritası da bu gerçeği gözler önüne serdi. 2007'de, vatandaşların, tüketici kredisi, otomobil kredisi, konut kredisi, kredi kartı ile firmaların bankalardan sağladıkları kredi borçlarının toplamı 2006'ya göre yüzde 28.7 artarak 321.9 milyar YTL'ye yükseldi.

MEGA KENT LİDER

İller bazında ise 2007'de kişi başına en çok borçlu il 12 bin 96 YTL ile İstanbul oldu. İstanbul'u 9 bin 423 YTL ile Ankara, 5 bin 131 YTL ile Antalya izledi. Bu üç büyük şehri sırası ile İzmir, Muğla, Kocaeli, Bursa, Denizli, Adana ve Eskişehir takip etti. İllerin aldığı nakdi krediler toplamı 2006 yılında 250.2 milyar YTL iken, 2007'de 71.7 milyar YTL artışla 321.9 milyar YTL'ye ulaştı. Rakamlar Marmara'da yaşayan bir kişinin, Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayandan 10 kat fazla borçlandığını ortaya koydu.

İLLERE GÖRE DAĞILIM

Firmaların aldığı krediler ve bireysel krediler geçen yıl 2006'ya kıyasla artarken, borçların illere göre dağılımı da farklılık gösterdi. İstanbul, Ankara ve İzmir'in aldığı krediler, toplam nakdi kredilerin yüzde 66'sını oluşturdu. Üç ilin 2007 yılı itibariyle aldığı kredi toplamı 212.3 milyar YTL'yi buldu. Kredi tutarından en büyük payı 152.1 milyar YTL ile (yüzde 47.2) İstanbul alırken, Ankara'nın aldığı borç 42.1 milyar YTL (yüzde 13.1), İzmir'in aldığı borç da 18.2 milyar YTL (yüzde 5.6) oldu.

Rekor üstüne rekor kırıyoruz

Vatandaşların tüketici, otomobil, konut ve kredi kartı ile firmaların bankalardan sağladıkları kredilerden oluşan toplam borç geçen yıl 2006'ya göre yüzde 28.7 arttı; rekor düzeye 321.9 milyar YTL'ye ulaştı. İşte yıllara göre borç oranımız:

2000 35 milyar YTL
2003 85 milyar YTL
2004 100 milyar YTL
2005 177 milyar YTL
2006 250.2 milyar YTL
2007 321.9 milyar YTL


Muş'un gücü borç yapmaya yetmedi

Kişi başına en az borcu olan iller sıralamasında Muş başı çekti. İllerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında son sırada yer alan Muş'un borçlanmaya da gücü yetmedi. Geçen yıl Muş borcunu yüzde 34 artırmasına rağmen, kişi başına 263 YTL ile tüm iller içinde en az borcu olan il oldu. Muş'u, Hakkari ve Şırnak takip etti. Hakkari'de borç yüzde 26.6 artarak kişi başına 280 YTL'ye, Bitlis'te de yüzde 18.8 artarak kişi başına 436 YTL'ye yükseldi.

En hızlı artış Bingöl'de yaşandı

İllerin aldığı borçlar bir yılda yüzde 28.7 artarken, borcunu en fazla artıran il Bingöl oldu. Bingöl ilinin aldığı borç yüzde 200.4 artarak 55.5 milyon YTL'den 166.8 milyon YTL'ye ulaştı. Böylelikle Bingöl'de 2007 yılında kişi başına borç, 663 YTL'ye yükseldi. Bir yılda borcu en az artan il de yüzde 5.5 ile Iğdır oldu. Iğdır'da kişi başına borç 773 YTL olarak gerçekleşti. Karadeniz Bölgesi ise borcunu bir yıl önceye göre en çok artıran bölge oldu. Karadeniz'in toplam borcu yüzde 38.3 artarak 10.9 milyar YTL'den 15 milyar YTL'ye çıktı. Kişi başına borç 2 bin 15 YTL'ye ulaştı.

TAKVİM



Bu mesaj 5 kez ve en son Berraksu1 tarafından 23.03.2008 - 11:04 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 23.03.2008 - 10:47
Bu mesajı bildir   Berraksu1 üyenin diğer mesajları Berraksu1`in Profili zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 2107 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
sefa46 (70), sa71bo (53), hacý46 (39), talathoca (68), volkanadar (46), abcesam (66), ~YaSeMeN~ (40), Yavuz Selim Hay.. (54), sezerarzumanogl.. (40), mhakanavci (43), mevlüt01 (43), ravza dila (41), cartel02 (43), CANBULUT (48), mbitis (39), nurkelebek (56), lokmanyavuz1959 (65), mke55 (40), Seymaa (51), veyselkarani (51), a_musab (38), uyuz (45), tugbil (60), Guldemet (49), Fatih Erus (38), Nedim06 (59), Yusra (36), a_Sena_a (49), abdullah acar (47), M HAKAN AVCI (43), kral (48)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.06795 saniyede açıldı