0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » Turban Anayasada Ilk Kez Yasaklaniyor...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
YENISAFAK su an offline YENISAFAK  
Turban Anayasada Ilk Kez Yasaklaniyor...

169 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 11.05.2007
En Son On: 06.08.2009 - 19:33
Cinsiyeti: Erkek 
Bir oldubittiyle karşı karşıyayız.

Konunun içeriğinden o kadar uzağız ki neye sevindiğimizin farkında bile değiliz.

Sadece “tamam” deniliyor biz de seviniyoruz.

“Elimize geçen ne?” şimdilik soru işareti.

57. Hükümet Kur’an öğrenme yaşına 12 yaş sınırı getirdiği zaman o gün hükümetin içinde bulunan MHP “Kur’an öğrenmeye özgürlük getirdik” diye epeyce öğünmüştü.

12 yaşından öncesi için anayasaya resmen yasak konulduğu ise bir türlü ağza alınmıyordu.

Şu anda başörtüsü için yapılan da bu olayın tıpa tıp aynısı.

Görünürde üniversitelerdeki başörtüsü sorununa çözüm getiriliyormuş gibi.

Ama buradaki sorun halledilmeye çalışılırken, anayasaya resmen kamu kurumlarında başörtüsü takmanın yasak olduğu konuluyor.

Hâlbuki herkesin malumu olduğu üzere kamu personelinin başörtü takmasında şu anki anayasada her hangi bir yasak yoktur.

Sadece anayasaya aykırı da olsa uygulanan bir keyfilik vardı.

Yani AKP bu kadar tantana çıkarmadan şu andaki anayasayı uygulasa mesele zaten hallolmuş olacak.

Şu anda yapılan ise vahim derecede bir yanlışlık.

Bir tarafta zaten yasak olmayan yasak kaldırılırken, öte tarafta olmayan yasak, yasak olarak bizzat anayasaya konuluyor.

Yani başörtülü bir öğrenciye şu deniliyor;

Reşit olmana rağmen lisede başını açacaksın, üniversiteye geldiğin zaman ancak anneanneninki gibi başını örtebileceksin, okuduğun bölümle ilgili bir işe girdiğin zaman ise yeniden açacaksın.

Açmazsan mucuk mucuk.

Yıllar önce “aç kapa, Artema” diye bir reklâm vardı.

Onun gibi…

“Efendim hepsi bir anda olmuyormuş da sıra ona da gelecekmiş”.

İyi de ilelebet AKP iktidar kalacak değil ya.

AKP’den sonra başörtüsü karşıtı bir partinin iktidara geldiğini düşünün. AKP’nin çıkardığı bu kanunla kamuda çalışan başörtülülere kim bilir neler yapacaktır?

Altı yılda ancak anneannelerimizin bağlayışı kadar bir özgürlük getiren AKP kendisinden sonrasını neden düşünmez acaba?

Kim bilir konuyu tamamen halletmek istemeyişin altında umut bekleyenlerden bir altı yıl daha istemek vardır.

Kim bilir?..

Konunun yerel seçimler öncesine getirilmesi ne kadar masumsa(!) benim bu düşüncem de o kadar masumdur.

Bir de yapılan düzenlemede başörtüsünün bağlama biçiminin tarif edilmesi var.

Omuzlar ve boğaz iğnelenmeden başörtüsünün kendi uçlarıyla boğaz altında yapılan düğüm biçimiyle bağlama.

Müzik aleti olan bağlama bile bundan daha güzel bir bağlamadır.

Peki, niye ille de böyle bir bağlama biçimi?

Çünkü başörtülülere “anneanne” daha ötesi ve daha doğrusu “temizlikçi kadın” rolü reva görülüyor da ondan.

Sen anca bu olabilirsin deniliyor.

Ben şuanda başını açan birçok kızın bu şekilde başını örtmeye razı olma yerine başını açmaya devam edeceğini düşünüyorum.

Doğrusunu zaman gösterecek.

Velhasıl;

Çözülmüyor. Daha da düğümleniyor.

Hyarettin Osmanoglu
Ekleme Tarihi: 09.02.2008 - 15:45
Bu mesajı bildir   YENISAFAK üyenin diğer mesajları YENISAFAK`in Profili YENISAFAK Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
RuZGaR su an offline RuZGaR  
RE: Turban Anayasada Ilk Kez Yasaklaniyor...

Moderator
1295 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.12.2004
En Son On: 19.03.2012 - 20:30
Cinsiyeti: Bayan 
Alıntı
Orijınalı YENISAFAK

Ben şuanda başını açan birçok kızın bu şekilde başını örtmeye razı olma yerine başını açmaya devam edeceğini düşünüyorum.




Çok yazık gerçekten..


Aşağıda Ali Bulaç'ın bir yazısını ekliyorum, sevinsek mi üzülsek mi anlayamadım..

Zaman Gazetesi'nde 26 Ocak 2008 tarihli "Vahim Çözüm" başlığı altında yazdığım yazıda şu hususlara dikkat çekmeye çalışmıştım:

"Mevcut Anayasada ve yasalarda başörtüsünü yasaklayan bir madde yok. Onbinlerce kıza ve kadına büyük acılar çektiren söz konusu yasak Anayasa Mahkemesi'nin 1989'da yaptığı yorumu gerekçe gösterilerek uygulanıyor. Burada Anayasa Mahkemesi'nin yorumu TBMM'nin yasa yapma hükmü yerine geçmiş bulunmaktadır. Oysa Mahkeme Meclis'in yerini alamaz, Mahkeme'nin yorumları yasaların üstüne çıkamaz. Kısaca ortada 'kanunsuz suç ve ceza' vardır, bu ise tam bir garabettir".

Daha sonraları Fehmi Koru ve diğerleri de benzer yönde kaygılar dile getirmeye başladılar. Hatta Yargıtay Eski Başkanı Sami Selçuk, "söz konusu düzenleme ile sanal bir yasak, yasal yasak halini alacak" dedi ki, doğrudur ve bizim dile getirdiğimiz kaygıların ne kadar yerinde olduğunu göstermektedir.

Tekrar etmekte zaruret var:

AK Parti ve MHP'nin üzerinde anlaştığı husus hiçbir şekilde sorunu çözmüyor, tam aksine iki büyük vahim sonuca yol açıyor: bunlardan biri yasak Anayasa maddesi haline getiriliyor; ikincisi kapsamı genişletilip ortaöğrenim, lise ve kamuda hizmet vermek isteyenlere teşmil ediliyor. Yeniden düzenlemeye tabi tutulan 42. maddeye Ergun Özbudun'un uyarıları doğrultusunda "yüksek öğrenim" ibaresi eklendi, böylece başörtüsü özgürlüğü veya başı örtme serbestisi üniversitelerle sınırlandırılmış oldu. Bunun mefhum-u muhalifinden anlamı, ilköğretim ve liselerde kızların başlarını örtemeyeceği hususunun böylece anayasaya geçmiş olmasıdır.

AB'nin 47 ülkesinde ve bize her konuda örnek olarak gösterilen Fransa'da bile zaten üniversitelerde başörtüsü yasağı yoktur. Büyük tartışmalara yol açan 2004 yılı yasağı liseler için söz konusudur. Bizim halkı yüzde 99 Müslüman bir ülke oluşumuzun ve kadınlarının yüzde 70'nin başını örtüyor oluşumuzun hiçbir artısı yoktur. Hıristiyan veya agnostic bir toplum ile aynı kefeye konulmuş olduk.

Bundan daha "vahim bir çözüm" düşünülemezdi.

AK Parti ve MHP'nin neden böyle bir yola başvurdular, hala anlayabilmiş değilim.

Bu, sağlıklı, kalıcı, sadra şifa verici bir çözüm değildir, tam aksine, belki de sorunu daha karmaşık hale getirmek, ağırlaştırmaktır. Bu düzenleme ile fiili yasağa, yasal ve anayasal dayanak kazandırılıyor. Bazıları, "bize ölümü gösterip sıtmaya razı etmek istiyorlar", şeklinde düşünüyor olabilir. Bence "yasağın kapsamının genişletilmesi ve üstelik yasağa anayasal bir nitelik kazandırılması" ölümün kendisidir. Bu düzenleme gerçekleşirse bir daha sittin sene bu madde değişmeyecektir. Yeni Şafak'taki köşesinde Hayrettin Karaman Hoca, haklı olarak "Başörtüsünü bu şekilde çözmeyi düşünüyorsanız, çözmeyin kalsın" mealinde bir yazı yazdı.

Bu sorunu üç şekilde çözmek mümkündü:

1) Şu anda takip edilen metodla çözmeye çalışmak, bunun bir çözüm olmadığını yukarıda anlatmaya çalıştık.

2) Sorunun temelinde YÖK'ün haksız ve kanunsuz uygulaması olduğundan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, rektörleri değiştiriyor, zaman içinde –ki bud a uzun bir zaman almayacaktı- özgürlüklerden yana rektörler iş başına geldikçe bu kanunsuz yasak da ortadan kalkmış olacaktı. Nitekim yeni tayin edilen YÖK Başkanı "Üniversitelerde asıl olan özgürlükler" olduğunu söylemişti.

3) Bana göre en sağlıklı olanı genel bir anayasa değişikliği kapsamında –diğer konular ve sorunlarla beraber, genel bir paket içinde- başörtüsü sorununun da çözülmesiydi.

Garip olan şu ki, oldukça geniş bir kitlenin hiç sesini çıkartmaması. Ya ne olup bittiğini anlamıyor veya bu kadarına da "şükür" diyor. Belki de sahiden ölümü gösterip herkesi sıtmaya razı ettiler.

Ali Bulaç - Zaman

Ekleme Tarihi: 09.02.2008 - 17:57
Bu mesajı bildir   RuZGaR üyenin diğer mesajları RuZGaR`in Profili RuZGaR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
DoLuNaY su an offline DoLuNaY  

821 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.08.2006
En Son On: 15.08.2010 - 16:32
Cinsiyeti: Bayan 
Elbette nankörlük etmeyip, "yasak şimdilik üniversitelerden de kalksa bu da bir şeydir" derim, ama kaş yapayım derken göz çıkarmamak için de kılı kırk yarmak gerekiyor.


Eğer üniversitelerde başörtüsü yasağını kaldırmak için yapılacak Anayasa değişikliğinde "hizmet verenlerden yasağın kalkmaması" Anayasa maddesi olarak kanunlaşırsa, kanunlaşacaksa o (üniversitedeki) yasak da kalkmasın, şimdilik böyle kalsın daha iyi!

Böyle kimi yerleri delik bir yamalı bohça "anayasa" yapılacağına, yeni anayasa öyle yapılsın ki, birileri kalkıp "laikliğe aykırı" diye din özgürlüğüne ambargo koyamasın!



Bu mesaj 1 kez ve en son DoLuNaY tarafından 09.02.2008 - 18:39 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 09.02.2008 - 18:39
Bu mesajı bildir   DoLuNaY üyenin diğer mesajları DoLuNaY`in Profili DoLuNaY Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1833 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
keskinmetal (61), ErciYESli (60), necom (61), yüksel (54), mavi gözyasi (53), gültanem (51), princess_of_isl.. (32), emekli1 (65), nasi (56), cafer 74 (57), küçüksofi (39), nazim (), capon3 (60), mehmets424 (40), serhat69 (54), ahmetcik (), selina (36), ilkbahar40 (54), yalniz (47), abdurrahimf (56), gakkos23 (57), yaraligonul (41), çayhane (49), ebru58 (35), fugler (47), merve2004 (45), eros27 (38), KaR_BeYaZ (44), mcakr (49), medet (48), cancanem&yacute.. (43), muratkarahanli (54), yakomoz76 (48), Ibrahim AKBAS (50), imdat (55), Cennet_Sila_HH (43), i.vural (38), gece yolcusu (44), tuana652 (42)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.29035 saniyede açıldı