Ekleyen |
|
|
|
|
Rabia-tül Adeviyye.. Iste ALLAH Aski.. |
|
|
7 Mesaj
|
|
Kayıt Tarihi: 07.02.2005
|
En Son On: 25.10.2007 - 09:24
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Râbia-tül Adeviyye biraz büyümüştü. Annesi ve babası vefât etti. Üstelik, Basra'da kıtlık ve fevkalâde pahalılık vardı. Bu hengâmede Râbia'nın ablaları dağıldılar. Kimsesiz kalan Râbia'yı zâlim bir kimse yakaladı ve hizmetçi olarak iş gördürdü. Sonra da köle olarak altı gümüş karşılığı bir ihtiyara sattı. O ihtiyarın hizmetçisi olarak, gösterilen zor işleri sabırla yapmaya çalışıyordu. Çok sıkıntılı günler geçirdi. Çok zahmetler çekti, fakat isyân etmedi. Allahü teâlânın takdirine râzı oldu. Edebi fevkalâde idi.
Bir gün karşısına bir nâmahrem, yabancı çıktı. Ondan sakınayım diye hızla giderken düşüp kolu kırıldı. Acz ve kırıklık içinde, mahzûn olmuş bir kalb ile Allahü teâlâya yalvardı.
"Yâ Rabbî! Garib ve kimsesizim. Yetim ve öksüzüm. Köle edildim. Bir de kolum kırıldı. Lâkin ben bunların hiç birine üzülmüyor, yalnız senin rızânı istiyorum. Benden râzı olup olmadığını da bilmiyorum" dedi.
Bu sırada bir ses duydu.
"Üzülme, sen âhirette meleklerin bile imreneceği bir makamda bulunacaksın." diyordu.
Râbia tekrar efendisinin evine döndü. Günlük hizmetleri yerine getirir, akşama kadar ayakta dururdu. Bununla beraber her gün oruçlu olur, geceleri de Allahü teâlâya ibâdet ve tâatle geçirirdi. Bir gece efendisi uyandığında Râbia'nın odasından sesler geldiğini işitti. Pencereden bakınca, Râbia'nın, secde ettiğini, Allahü teâlâya şöyle yalvardığını duydu. Diyordu ki:
"Ey Rabbim! Benim arzumun senin emrine uymak olduğunu biliyorsun. Benim saâdetim senin huzûrunda bulunmaktır. Eğer elimden gelse, sana ibâdetten, bir ân geri kalmam. Fakat ev sâhibimin hizmetinde bulunduğum için ona hizmet ediyorum ve sana gereği gibi ibâdet edemiyorum..."
Ev sâhibi, bunları duydu. Ayrıca, Râbia'nın başı üstünde bir kandil bulunduğunu, kandilin bir yere asılı olmadan havada durduğunu, odanın o kandilin nûru ile aydınlandığını gördü ve hayretten dona kaldı.
"Artık Râbia köle olamaz!" diyordu.
Sabaha kadar uyuyamadı. Sabah olunca hemen Râbia'yı çağırdı ve dedi ki:
"Artık serbestsin. Dilediğini yap. Ama burada kalırsan ben sana hizmet ederim."
Râbia;
"Gideyim." dedi.
Oradan ayrılıp küçük bir eve yerleşti. Bütün vakitlerini ibâdetle geçirir, bir gün ve gecesinde bin rekat namaz kılardı. Kefenini dâimâ yanında taşır, namaz kılacağı zaman onu serer, üzerine secde ederdi. Kefeni yanında olmadan gezdiğini, kefenini beraberine almadan konuştuğunu kimse görmedi. Süfyân-ı Sevrî ve Hasan-ı Basrî, ondan feyz alırlardı.
|
Ekleme Tarihi: 21.09.2006 - 07:57 |
|
|
|
1613 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 09.07.2006
|
En Son On: 12.03.2007 - 11:46
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
bu guzel paylasımın ıcın ALLAH razaı olsun.cok guzel bir yazi hz.rabia cok begendim .gecede bin rekat namaz kilmak masaallah .ALLAH onlarin ALLAHA askini sevgisini herkese nasip etsin.AMIN.SELAM VE DUA ILE ..
|
Ekleme Tarihi: 21.09.2006 - 08:16 |
|
|
|
5108 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 31.05.2005
|
En Son On: 21.01.2023 - 23:33
|
Cinsiyeti: -----
|
|
YeSiLKuBBeM can ne güzel bir paylaşım okurken bile gözlerim doldu...
ALLAH (c.c.) aşkıyla sevgisiyle iki cihandada yaşamayı nasip etsin İnşaallah...
saygı,sevgi,selam ve dua ile...
|
Ekleme Tarihi: 21.09.2006 - 08:46 |
|
|
Beni kendinle mesgul eyle.. |
|
|
7 Mesaj
|
|
Kayıt Tarihi: 07.02.2005
|
En Son On: 25.10.2007 - 09:24
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Recepholding Abim ve Rifat Abim..
Amin ALLAH cümlemizden razi olur InsaALLAH..
DUAlariniza Amin..
O Aski, o sevgiyi ALLAH cümlemize nasip etsin..
Beni Kendinle Meşgul Eyle...
Hazret-i Râbia, çok oruç tutardı. Bir defâsında bir hafta hiç yiyecek bulamadı. Sekizinci gece açlığı iyice şiddetlendi. Nefsine eziyet ettiğini düşünürken birisi kapıyı çaldı. Bir tabak yemek getirdi, o da yemeği alıp, yere koydu. Mum getirmeğe gitti, gelince bir kedinin yemeğini dökmüş olduğunu gördü. Su bardağını almaya gitti. Mum söndü. Su içmek isterken bardak düşüp kırıldı.
O da;
"Yâ Rabbî! Bu zavallı kulunu imtihan ediyorsun, fakat âcizliğimden sabredemiyorum." diyerek bir âh çekti. Bu âhtan neredeyse ev yanacaktı.
Bir ses duyuldu:
"Ey Râbia, istersen dünyâ nîmetlerini üstüne saçayım. İstersen, üzerindeki dert ve belâları kaldırayım. Fakat bu dertler, belâlar ile dünyâ bir arada bulunmaz."
Bu sözü işitince;
"Yâ Rabbî! Beni kendinle meşgûl eyle ve senden alıkoyacak işlere bulaştırma." diye duâ etti.
Bundan sonra dünyâ zevklerinden öyle kesildi ki; kıldığı namazı;
"Bu benim son namazımdır." diye huşû ile kılar, hep Allahü teâlâ ile meşgûl olurdu. Hattâ birisi gelip kendisini Allahü teâlâ ile meşgûliyetten alıkoyar korkusuyla;
"Yâ Rabbî! Beni kendinle meşgûl eyle de, kimse senden alıkoymasın." diye duâ ederdi.
|
Ekleme Tarihi: 21.09.2006 - 15:40 |
|
|
|
575 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 17.09.2006
|
En Son On: 28.07.2013 - 16:00
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
ÇOK GÜZEL BİR PAYLAŞIM. ALLAH (C.C) CÜMLEMİZİ NAMAZ BORCUMUZ OLMADAN AHİRETE GİTMEYİ NASİP EYLER İNŞALLAH. AMİN
|
Ekleme Tarihi: 21.09.2006 - 16:28 |
|
|
|
2765 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 17.02.2006
|
En Son On: 04.12.2007 - 10:08
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
YeSiLKuBBeM canım paylaşım için teşekkürler
Allah(c.c) razı olsun...
Rabbim bizlerede o aşkı, o sevgiyi, ibret almayı
ders çıkarmayı nasip etsin inşAllah...
Râbia-tül Adeviyye, bir gece, evinde geç vakitlere kadar
namaz kılarken hasırın üzerinde uyuya kaldı. Bu arada evine
bir hırsız girdi. Her tarafı aradı, çalacak bir şey bulamadı.
Giderken :
"Girmişken boş çıkmayayım" diyerek, Râbia hazretlerinin
dışarıda giydiği örtüsünü aldı. Evden çıkarken yolunu şaşırdı,
kapıyı bulamadı. Geri dönüp örtüyü aldığı yere bıraktı.
Bu sefer rahatlıkla kapıyı buldu. Kapıyı bulunca tekrar
geri dönüp, örtüyü aldı. Fakat yine kapıyı bulamadı.
Bu hâl yedi defa tekrarlandı.
Yedinci defâ tekrar örtüyü eline alınca şöyle bir ses duydu:
"Ey kişi kendini yorma. O yıllardır kendini bize ısmarladı.
Şeytanın ona yaklaşma gücü yok iken, hırsızın onun örtüsüne
yaklaşması mümkün müdür? Git, yorulma, boşuna uğraşma.
O uyuyorsa da dostu uyanıktır ve onu korumaktadır."
Bu hâdiseden korkup dışarı fırlayan hırsız,
tövbe edip bu kötü huyundan vazgeçti.
Allah(c.c) bizleri de kendisinin dostu olanlardan
eylesin inşAllah...
Sevgi Selam ve DUA ile...
|
Ekleme Tarihi: 21.09.2006 - 17:04 |
|
|
|
514 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 26.12.2005
|
En Son On: 07.11.2007 - 07:08
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Allah razi olsun yesilkubbem cok güzel bir paylasim....
Insaallah adini aldigima cekerim onun gibi Allaha bagli Dinine bagli bir müslüman olurum OLURUZ Insaallah.....
Rabbim tüm Rabialari Rabia tül Adeviyyenin yüzü suyu hürmetine bagislasin affetsin Insaallah
|
Ekleme Tarihi: 21.09.2006 - 17:21 |
|
|
|
213 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 11.09.2006
|
En Son On: 22.01.2007 - 20:08
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Allah Razi Olsun YeSiLKuBBeM Kardesim..Bize Rabiatul-Adeviyye Rahmetulahhi Aleyha..Hazretlerini Hatırlattıgın İçin...
Kendisi hanım Velilerden Olup Buyuk Derece Sahibidir..Rabbim Szileride Oyle Makamlara Cıkarsın İnsaAllah...
|
Ekleme Tarihi: 21.09.2006 - 19:10 |
|
|
|
428 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 16.06.2005
|
En Son On: 25.11.2007 - 19:27
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Allah Razi Olsun YeSiLKuBBeM Kardesim...
Dilediğini yap, karşılığını göreceksin!
Cebrail Aleyhisselam Efendimize demiştir ki: Ey Allahın Rasulü, dilediğin kadar yaşa. Muhakkak bir gün öleceksin. Dilediğini sev, muhakkak ondan ayrılacaksın. Dilediğini yap, şüphesiz amelinin karşılığını göreceksin.
İşte bu gerçeği çok iyi bilen İslam büyükleri bütün ömürlerince gözyaşı dökmüşler, gece sabahlara kadar secdelere kapanmışlardır.
Hakkın has kullarından Râbiatül-Adeviyye her gece abdestini alır, seccadesini bir köşeye serer, sabahlara kadar namaz kılardı. Şöyle dua ederdi: Allahım! Bütün gözler uyudu. Yıldızlar dolandı. Yeryüzünün hükümdarları kapılarını kapattılar. Fakat Senin yüce kapın hiçbir zaman kapanmaz. Beni kapından dûr etme. Rahmetini benden esirgeme. Evet, aşk arslanıyla savaşmak elbette her yiğidin kârı değil. İşte bu Râbia, Kabe mumu gibi gece gündüz yanıp dururdu.
ALINTI
|
Ekleme Tarihi: 21.09.2006 - 19:27 |
|
|
|
7 Mesaj
|
|
Kayıt Tarihi: 07.02.2005
|
En Son On: 25.10.2007 - 09:24
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Cok degerli Kardeslerim..
Güzel DUAlariniz ve paylasimlariniz icin tesekkür ederim..
ALLAH razi olsun..
Gece Râbiatül-Adeviyye hic aklimdan cikmadi..
Hep onu düsünüyordum..
Cünkü dün ilk defa Onun hakkinda bunlari okudum.. Onun gibi olamasakta, InsaALLAH Onun gibi olmak icin elimizden geleni yapariz ve belkide Onun gibi olmayi basaririz.. InsaALLAH..
ALLAH'ım Sana cehennemden korkarak ibadet ediyorsam, beni cehennem ateşinde yak.
Eger Sana cennet ümidiyle tapıyorsam, cennetini bana haram kil.
Benim Sana olan sevgi ve ibadetim Senin sevilmeye ve kulluğa layık bir mabud oluşundandır.
"RABİATÜ'L ADEVİYYE"
|
Ekleme Tarihi: 22.09.2006 - 13:32 |
|
|
RE: Rabia-tül Adeviyye.. Iste ALLAH Aski.. |
|
|
1183 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 24.01.2005
|
En Son On: 07.04.2009 - 21:51
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Alıntı Orijınalı YeSiLKuBBeM
"Yâ Rabbî! Garib ve kimsesizim. Yetim ve öksüzüm. Köle edildim. Bir de kolum kırıldı. Lâkin ben bunların hiç birine üzülmüyor, yalnız senin rızânı istiyorum. Benden râzı olup olmadığını da bilmiyorum" dedi.
. |
..:(
YeSiLKuBBeM Can kardesim Allah c.c. razi olsun..iki cihanda aziz eylesin seni insaAllah..
fi emanillah...
|
Ekleme Tarihi: 22.09.2006 - 15:07 |
|
|
|
815 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 03.06.2006
|
En Son On: 01.05.2007 - 12:41
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Alıntı Orijınalı ehli_sunnet
Allah Razi Olsun YeSiLKuBBeM Kardesim..Bize Rabiatul-Adeviyye Rahmetulahhi Aleyha..Hazretlerini Hatırlattıgın İçin...
Kendisi hanım Velilerden Olup Buyuk Derece Sahibidir..Rabbim Szileride Oyle Makamlara Cıkarsın İnsaAllah... |
ablam bu güller sizin...
|
Ekleme Tarihi: 22.09.2006 - 15:12 |
|
|
|
198 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 08.08.2004
|
En Son On: 18.10.2007 - 17:42
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Allahın selmaı üzerine olsun sevgili yeşilkubbe..
güzel bir paylaşımdı yüreğine saglık abisi...haz aldım dizelerden...cenabı Allahdan tüm geçmişlerimize rahmet diliyorum...
iyi de oldu bu gün cuma...
dualarından eksik etme benide..cümlemizide...her sey gönlünüzce olsun...
selam ve dua ile....
|
Ekleme Tarihi: 22.09.2006 - 15:24 |
|
|
|
595 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 10.05.2005
|
En Son On: 13.01.2009 - 15:02
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Alıntı Orijınalı YeSiLKuBBeM
Onun gibi olamasakta, InsaALLAH Onun gibi olmak icin elimizden geleni yapariz ve belkide Onun gibi olmayi basaririz.. InsaALLAH..
ALLAH'ım Sana cehennemden korkarak ibadet ediyorsam, beni cehennem ateşinde yak.
Eger Sana cennet ümidiyle tapıyorsam, cennetini bana haram kil.
Benim Sana olan sevgi ve ibadetim Senin sevilmeye ve kulluğa layık bir mabud oluşundandır.
"RABİATÜ'L ADEVİYYE" |
Yesilkubbem , ne kadar güzel ve önemli bir konu,
ALLAH (c.c)seni razi oldugu kullarindan eylesin,insaALLAH...
Bu güzel paylasimin icin ......
O'nun askiyla yanmak dilegile...
Saygilarimla...
|
Ekleme Tarihi: 23.09.2006 - 00:29 |
|
|
|
500 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 15.04.2005
|
En Son On: 01.08.2007 - 19:33
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Esselemu Aleykum
ALLAH(c.c) razı olsun YeşilKubbem...
ve diğer kardeşlerim...
verdiğiniz bilgilerden dolayı...
En çok etkilendiğim mübareklerden birisiydi...
ALLAH(c.c) Onun şefaatına nail eylesim cümlemizi...
ALLAH(c.c)'a emanet olun...
"ALLAH'ım Sana cehennemden korkarak ibadet ediyorsam, beni cehennem ateşinde yak.
Eger Sana cennet ümidiyle tapıyorsam, cennetini bana haram kil.
Benim Sana olan sevgi ve ibadetim Senin sevilmeye ve kulluğa layık bir mabud oluşundandır."
:(
|
Ekleme Tarihi: 23.09.2006 - 07:00 |
|
|
|
|
Kimseden bir sey almazdi.. |
|
|
7 Mesaj
|
|
Kayıt Tarihi: 07.02.2005
|
En Son On: 25.10.2007 - 09:24
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Amin..
ALLAH hepinizden razi olsun..
Hepiniz DUAlarimdasiniz..
... ...
Kimseden bir şey almazdı. Bir keresinde Hasan-ı Basrî hazretleri kendisini ziyârete gelmişti. Kulübesinin kapısında, zenginlerden birinin ağladığını gördü. "Niçin ağlıyorsunuz?" diye sordu. O zengin; "Zühd ve kerem sâhibi şu hâtun olmasa, halk mahv olur. O, zamânın bereketidir. Allahü teâlâ bizi, bir çok belâ ve sıkıntılardan onun hürmetine muhâfaza etmektedir. Ona bir mikdar yardımım olsun diye şu keseyi getirdim. Fakat kabûl etmez diye ağlıyorum. Bunu ona verseniz, belki sizin hatırınız için kabûl eder" dedi. Hasan-ı Basrî hazretleri içeri girip olanları bildirince, Râbia-tül Adeviyye buyurdu ki: "Ben bu dünyâlıkları bunların hakîkî sâhibi olan Allahü teâlâdan istemeğe utanır iken başkasından nasıl alırım? Allahü teâlâ bu dünyâda, kendisini inkâr edenlerin bile rızkını verirken, kalbi O'nun muhabbetiyle yanan birinin rızkını vermez mi zannediyorsunuz? O kimseye selâmımızı söyle. Kalbi mahzûn olmasın. Biz Allahü teâlâdan başkasından bir şey almamaya ahdettik. Hiç bir kimseden bir şey beklemiyoruz. Geleni kabûl etmiyoruz. Bir defâsında devlete âid olan bir kandilin ışığından istifâde ederek gömleğimi yamadım da kalbim dağıldıkça dağıldı ve dikişleri sökünceye kadar kalbimi toparlayamadım."
... ...
|
Ekleme Tarihi: 24.09.2006 - 00:24 |
|
|
|
7 Mesaj
|
|
Kayıt Tarihi: 07.02.2005
|
En Son On: 25.10.2007 - 09:24
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Mâlik bin Dinâr şöyle anlatır: Birgün Râbia'nın yanına gittim. Abdestini almış, kalan sudan bir kaç yudum da içmişti. Dikkat ettim, testinin bir tarafı kırıktı ve çok eski bir hasırda oturuyordu. Kerpiçten bir de yastığı vardı. Bunları görünce çok üzüldüm, içim yandı ve; "Ey Râbia! Zengin arkadaşlarım var. Kabûl edersen sana onlardan bir şeyler alayım" dedim. Bana dönerek; "Yâ Mâlik! Bana da, onlara da rızkı veren Allahü teâlâdır. O, fakirleri fakir olduğu için unutup, zenginleri de zengin olduğu için hatırlıyor ve yardım mı ediyor sanıyorsun?" dedi. Ben de "Hayır, hiç öyle olur mu?" dedim. Bunun üzerine "Mâdem ki Rabbim benim hâlimi biliyor, benim hatırlatmama ne lüzum var. O, öyle istiyor, biz de O'nun istediğini istiyoruz" diye cevap verdi.
... ...
|
Ekleme Tarihi: 24.09.2006 - 17:30 |
|
|
|
2687 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 13.08.2005
|
En Son On: 16.01.2010 - 22:25
|
Cinsiyeti: -----
|
|
hasan basri hazretleri seviyordu
ama o daha cok RABBINE ASIKTI
KAVUSAMADILAR
IKISIDE HAK DOSTU
|
Ekleme Tarihi: 24.09.2006 - 17:33 |
|
|
|
7 Mesaj
|
|
Kayıt Tarihi: 07.02.2005
|
En Son On: 25.10.2007 - 09:24
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Râbia-tül Adeviyye, "Niye evlenmiyorsun?" diye ısrâr edenlere şöyle söyledi: "Benim üç büyük derdim var. Bunların sıkıntısından kolayca kurtulmamı garanti ederseniz, o zaman evlenirim. Birincisi, (Acabâ son nefesimde îmânımı kurtarabilecek miyim?) İkincisi, (Kıyâmet gününde amel defterimi sağ tarafımdan mı, yoksa sol tarafımdan mı verecekler?) Üçüncüsü, (Herkesin hesâbı görüldükten sonra bir grup Cehennem'e ve bir grup Cennet'e giderken, acabâ ben hangi grupta bulunacağım?)" dedi. O kimseler; "Biz bu suâllerin cevâbı olarak size bir şey söylemekten âciziz" dediler. "O halde önümde böyle dehşetli günler varken ve bu günlere hazırlanmak elbette lâzım iken, evlenmeyi nasıl düşünebilirim?" buyurdu.
|
Ekleme Tarihi: 25.09.2006 - 21:35 |
|
|
|
7 Mesaj
|
|
Kayıt Tarihi: 07.02.2005
|
En Son On: 25.10.2007 - 09:24
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Bir zaman hasta olmuştu. Ziyâretine gelenler; "Ey Râbia! Sana gelen bu hastalık çok ızdırap vermektedir. Duâ et de Allahü teâlâ çektiğin bu ızdırâbı hafifletsin." dediklerinde, buyurdu ki: "Siz biliyor musunuz ki, bu ızdırâbı çekmemi Allahü teâlâ irâde etmiştir.""Evet biliyoruz" dediler. O da; "Bunu bildiğiniz halde, O'nun irâdesine muhâlefet etmemi, O'ndan tersini dilememi nasıl istiyebiliyorsunuz?" dediği zaman, onlar; "Ey Râbia, peki senin arzun nasıldır?" diye sordular. O da; "Allahü teâlâ benim hakkımda ne irâde ve ne takdir etmişse ona râzı olmak" buyurdu.
|
Ekleme Tarihi: 12.10.2006 - 17:46 |
|
|
|
5108 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 31.05.2005
|
En Son On: 21.01.2023 - 23:33
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Allah (c.c.) razı olsun...
Yüreğine sağlık...
Emeklerine...
Ellerine sağlık...
Yesilkubbem , ne kadar güzel ve önemli bir konu,
ALLAH (c.c)seni razi oldugu kullarindan eylesin,insaALLAH...
Bu güzel paylasimin icin ......
O'nun askiyla yanmak dilegile...
Saygilarimla...
|
Ekleme Tarihi: 12.10.2006 - 18:40 |
|
|
|
7 Mesaj
|
|
Kayıt Tarihi: 07.02.2005
|
En Son On: 25.10.2007 - 09:24
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Esselamu Aleyküm Ve Rahmetullahi Ve Berekatuhu..
Amin Rifat Abim..
ALLAH Sizleride razi oldugu Kullarindan eylesin..
... ...
Bir gün kendisine sordular ki: "Ölümü arzu ediyor musun?" Buyurdu ki: "İnsanlardan birine karşı bir kabahat işlemiş olsam, o insanla karşılaşmaktan utanırım. HalbukiAllahü teâlâya karşı olan kabahatlerimiz o kadar çok ki, huzûruna varmayı (ölümü) nasıl arzu ederim?"
"Bu yüksek derecelere ne ile kavuştun?" dediklerinde; "Beni ilgilendirmeyen her şeyi terk ve ebedî olanın dostluğunu istemekle" buyurdu.
... ...
|
Ekleme Tarihi: 16.01.2007 - 08:06 |
|
|
|
895 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 13.02.2006
|
En Son On: 22.04.2007 - 18:06
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Allah razi olsun Pirlantam
Onlari ornek alanlardan oluruz
Selam ve dua ile...
|
Ekleme Tarihi: 16.01.2007 - 11:46 |
|
|
|
261 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 11.01.2006
|
En Son On: 23.03.2007 - 08:00
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
ALLAHUEKBER
ALLAH o insanların yolundan gidenlerden eylesin ayırmasın inşALLAH:(
|
Ekleme Tarihi: 16.01.2007 - 14:56 |
|
|
Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun |
|
|
42 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 04.01.2007
|
En Son On: 23.11.2007 - 18:58
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Allah razi olsun.Bu konuda Turkiye gazetesinin armağanı olan evliyalar ansiklopedisini şiddetle tavsiye ederim.Eminim ki her sayfasını gözyaşlari ile okursunuz.Hz.Rabia nın ünü çağları aşmış yüzyılımızda ingiliz bir kadının doktora tezi olarak seçtiği yegane kişilerdendir. Basralı kadın sufi olarak avrupa'da tanınan hz.Rabia nın hayatının her kesiti örneklik arzeder.Güzel paylaşım İnşaallah sizin okuduğunuz gibi başka kardeşlerimizde faydalanir Hz. Rabia nın hayatından...Hani geceleri çok ibadet eder Hz.Rabia öyle ki her gece bin rekat namaz kıldığı rivayet olunur bir gece yarısı dilinden şu kelimeler dökülmüştür herkes uyurken
Ya Rabbi herkes sevdiğine gitti
Bende sana geldim ...
Bilhassa hanım kardeşlerimizin şiddetle örnek alacağı bir kişilik Hz.Rabia Rabbim cümlemizi onun ve onun gibi Hak dostlarının şefaatine nail etsin...
|
Ekleme Tarihi: 23.01.2007 - 18:46 |
|
|
RE: RE: Rabia-tül Adeviyye.. Iste ALLAH Aski.. |
|
|
136 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 17.12.2006
|
En Son On: 19.03.2007 - 19:41
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Alıntı Orijınalı SaHRa
Alıntı Orijınalı YeSiLKuBBeM
"Yâ Rabbî! Garib ve kimsesizim. Yetim ve öksüzüm. Köle edildim. Bir de kolum kırıldı. Lâkin ben bunların hiç birine üzülmüyor, yalnız senin rızânı istiyorum. Benden râzı olup olmadığını da bilmiyorum" dedi.
. |
..:(
YeSiLKuBBeM Can kardesim Allah c.c. razi olsun..iki cihanda aziz eylesin seni insaAllah..
fi emanillah... |
|
Ekleme Tarihi: 23.01.2007 - 21:16 |
|
|
|
7 Mesaj
|
|
Kayıt Tarihi: 07.02.2005
|
En Son On: 25.10.2007 - 09:24
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Esselamu Aleyküm Ve Rahmetullahi Ve Berekatuhu..
ALLAH Sizlerden razi olsun Can Kardeslerim..
SuskunSuvari Kardesim, tavsiye icin tesekkürler..
Râbia-tül Adeviyye devamlı aglardi ve onu hep dertli bir hâlde görürlerdi.Yakınları; "Hiç bir hastalığınız yok, ağlayıp sızlanmanıza, yakınmanıza sebep nedir?" dediler. O da; "Benim gönlümde öyle bir dert var ki, tabibler tedâvisinde âciz kaldılar. Yaramın merhemi Allahü teâlâya vuslattır (kavuşmaktır). Böyle yanıp yakılıyorum ki, belki maksadıma kavuşurum. Bu benim yaptığım ise, bu işte en az olanıdır" diye cevap verdi.
Bir gün Râbia ağlıyordu. "Ey Allahü teâlânın sevgili kulu niçin ağlıyorsun? Rabbinle yakınlığın var." dediler. Buyurdular ki: "Ayrılıktan korkuyorum, belki ölüm vaktinde (Sen bana gerekmezsin ey Râbia !) diye Allahü teâlâ hazretleri hitâb buyurursa benim hâlim nice olur? Eyvah, eyvah!" deyip ağladı.
... ...
|
Ekleme Tarihi: 26.02.2007 - 08:42 |
|
|
|
7 Mesaj
|
|
Kayıt Tarihi: 07.02.2005
|
En Son On: 25.10.2007 - 09:24
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Es-Selamu Aleyküm..
Râbia-tül Adeviyye bir gece; "Yâ Rabbî! Ya kalb huzûru ile namaz kılmamı nasîb et, veya kalb huzûru ile kılamadığım namazımı kabûl buyur. Allah'ım benim bütün dünyâdaki arzum ve işim, seni yâdetmek, âhirette de Cemâl-i ilâhiyene kavuşmaktır. Ne olur, beni bu anlayışıma bağışla!" diye yalvardı.
... ...
|
Ekleme Tarihi: 10.04.2007 - 13:08 |
|