|
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
|
|
53 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 09.01.2008
|
En Son On: 14.01.2010 - 09:51
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Ey aşkın binbir başlı vav hali, ey sonsuz kavram
Gaflet vaktinde,gel gönlümün üstüne
Usta bir hattatım ben
Aşkı çizerim mekânlara, aşk sığmaz ki bu ummana
Vav olur gözlerimiz
Bürünürüz canlara
Bir seyyah gibi
Gelip göçen, göçüp giden
Bu mekândan mekân’a
Demem o ki
Tarifini yapamam ben imkâna
Bir hattatım, zamana vav çizmekteyim
Hilalin dolunaya, dolunayın hilale dönüştüğü zamana
Ve mahlukat
Nefes nefes aşk çekerken Mevla’ya
Üstümde aşk kokusu var, yaşadıkça beni yontar
Ve benzetir insana
Elimde vav
Gönlümde vav
Gözümde vav
Dem dem vav kesilirim
Beni insan yapana
Ey kalbimden geçeni bilen ALLAH’ım
“Kulum” de kâfi bana, ister nârına garket
İster nuruna
M. E.
Bu mesaj 2 kez ve en son HiFa tarafından 21.10.2009 - 20:30 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 21.10.2009 - 20:13 |
|
|
|
53 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 09.01.2008
|
En Son On: 14.01.2010 - 09:51
|
Cinsiyeti: -----
|
|
|
Ekleme Tarihi: 21.10.2009 - 21:37 |
|
|
|
1191 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 10.05.2008
|
En Son On: 17.03.2011 - 17:14
|
Cinsiyeti: -----
|
|
|
Ekleme Tarihi: 22.10.2009 - 09:12 |
|
|
|
838 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 13.03.2007
|
En Son On: 17.12.2010 - 23:47
|
Cinsiyeti: -----
|
|
çook güzel.. emeğinize sağlık..
...kulum de kafi bana...
Bu mesaj 1 kez ve en son _LaL_ tarafından 22.10.2009 - 21:02 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 22.10.2009 - 21:02 |
|
|
|
288 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 18.08.2005
|
En Son On: 16.02.2010 - 19:24
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Allah c.c. razi olsun cok güzel gercekten. Herbir cümlesi, herbir kelimesine varana dek anlamli.
sonu hepsini iceriyor..
Kulum de... Kafi bana
|
Ekleme Tarihi: 22.10.2009 - 21:28 |
|
|
|
922 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 06.10.2008
|
En Son On: 12.09.2010 - 23:07
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
mehmet ekinci nin cok güzel bir anlatimi
paylasim icin tesekkürler kardes
|
Ekleme Tarihi: 22.10.2009 - 21:34 |
|
|
|
Moderator 4254 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 04.06.2007
|
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
VAV
Vav, "Kün" emrinden sonra kainatın aldığı "hâl"dir. Kaf ve Nun harfleri arasında sakin olan, Batın'ı Zahir'e bağlayan bağdır, bağlaçtır. Vav, galaksilerin, nebulaların, süpernovaların aldığı şekil, güneş sisteminin uzay boşluğundaki görünüşüdür. Vav bir sestir, tüm sesler kesildiğinde duyulur derinden. Zerreden kürreye her şey "vvvuuvv" sesi ile haşyete kapılıp "vav" şeklini alır. Vav dünyamızda karalarla denizlerin arasındaki ahengin altın oranıdır. Cemâdat aleminde itaat ve tesbih makamıdır. Cansız varlıkların kulluk nişanıdır. Atomdaki harekette, madendeki cevherde, kütledeki sertlikte, mercandaki güzellikte, dağlardaki ihtişamda hep o hissedilir.
Hayatın başlangıç sırrıdır. Canlılık emaresi "vav" gibi olmakla başlar. Bitki tohumu filizleri, tek hücreliler, balık lavraları ve tüm canlıların ilk anları hayata vav çizmekle başlar. Nebatât alemi, hayvanat alemi hep hayatın vav halidir. "İnsan" vav ın en güzel şekline girmeye talip oldu ve o cüretle başladı maceraya. Anne rahminde Rahman'ın tecellisi ile kalbi atmaya başladığı ilk anlarında, (cenin halinde) "vav" gibi oldu. Vav, Adem(AS)'a öğretilen isimleri (bilgi) birbirne bağlayan bağ, imanın altı esasını birleştiren tutkal oldu. Nuh(AS)'a gemi yapımında ilham oldu, Eyüp (AS) dert çekerken, Yunus (AS) balık karnında iken, İbrahim Aleyhisselam mancınıktan ayrıldıktan sonra havada süzülürken vav halinde idiler. Musa Aleyhisselam'ın asası eğrilerek vav olup şaşırttı firavunu. İsa Aleyhisselam'a üflenen ruh vav gibi kıvrılarak girdi bedenine... Ve insanlığın zirve noktası Efendimiz (SAV) Hira mağarasında "vav" halinin de zirvesindeydi. Vahyin yüküne dayanmanın yolu buydu. Kısaca azizim, haddimize değildi ama yazmış bulunduk. "Vav" olmak Allah'a "kul" olmanın emaresidir. Biz bunu namazlarımızda her rekatta tekrar ederiz. Ayaktayken dil ile "İyyake na'bûdü ve iyyake nesteîn" (yalnız Sana kulluk ederiz; ve yalnız Senden yardım dileriz) sözünü veririz; hâl ile de rukuya gider "vav" haline dönüşür, secdeye kapanırız. Secde kulluğun zirve noktasıdır, Allah'a en yakın olduğumuz andır. "Vav", bizi O'na bağlar. Bağlantıyı koparmayanlara ne mutlu. Allah'a karşı vav halinde olanlar O'ndan gayri hiçbirşeyin ve hiçkimsenin önünde eğilmez. Mutlak özgürlük budur. Bu durum tersyüz olunca dünyanın ne hale geldiğini merak edenler etrafına bir baksın.
Vesselam...ALINTI...
|
Ekleme Tarihi: 22.10.2009 - 21:47 |
|
|
|
70 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 21.10.2009
|
En Son On: 12.09.2010 - 21:26
|
Cinsiyeti: -----
|
|
İnsan vav şeklinde doğar, bir ara doğrulunca kendini elif sanır.
İnsan iki büklüm yaşar, oysa en doğru olduğu gün ölmüştür.
Kulluğun manası vavdadır, elif uluhiyetin ve ehadiyetin simgesidir.
O yüzden Lafz-ı ilahi elifle başlar. Elif kainatın anahtarıdır, vav kainattır.
Rabbi vav gibi mütevazı olsun ister kulları.
Musa dal olmuştur ama Firavunun gözü Elifte kalmıştır.
İbrahim ateşte vavdır, Nemrut bizzat ateşe odun.
Yunus, vav olup balığın karnında anca kurtarmıştır kendini.
İnsan iki büklüm olunca rahat eder ana karnında.
Boylu boyunca uzansa da kim rahattır mezarında?
Vavın elifle münasebeti ne kadar iyiyse, kainatın dengeside o kadar düzgündür.
Kim kimi hatırlarsa evvel o ona koşar.
Kainatta tüm cisimler boşlukta dönerken insan belki o yüzden boşlukta kalmamış, Rabbi onu imanla doldurmuştur.
Evvelde eliftir, bir ilahi nefesle ahirde vav olur kainat.
Manayı bilmeyenler vav diyemez vay der.
Buna anlamca vaveyla denir.
Yani vav olamadıkları için feryad edenlerin halidir.
Elif bir ağaç ve insan onun dalıdır.
Azrail budadıkça nefesleri daha gür çıkar sesleri.
Herbiri Dal olur ve o ağaçtan beslenir. Vav olur o ağacın gölgesine sığınır.
Ve Allah insana seslenir, peygamber eliyle ulaşan mesajı hem dal hem vav ol der insana.
"Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir. İyiliği emrederler; kötülüğe engel olurlar. Namaz kılarlar, zekat verirler. Allah’a ve Resulüne itaat ederler. İşte bunlara Allah rahmet edecektir. Allah şüphesiz güçlüdür, hakimdir."
Başkasının önünde eğilmek ne zordur. Birilerinin emri altına girmek ne ağırdır. Krallara boyun eğmemiş insan görmediği bir varlığa mı itaat edecektir?
İnsan kendinin bile farkında değildir iki lam birbirine sarılıp kainatı ayakta tutan sütunlar gibi durmuştur elifin ardında, kainatın gezegenleri yuvarlanıp son harf misali peşinden giderken, insan yolculukta geri kalmanın acısını ne zaman anlayacaktır. Zordadır sığınacak yeri yoktur. Evrene ve seslere kulak verenler duyar yeniden o kutlu çağrıyı;
"Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Rablerine kavuşacak ve O’na döneceklerini umanlar ve Allah’a gerçek bir saygı gösterenlerden başkasına namaz elbette ağır gelir"
Sonra çağırır insanı, belki cennet kokusunu duyurmak içindir bu davet, belki kendi yanına çağırıyordur.
İşte o ayet: “Secde et, yaklaş!”
Eğil ve ben senin başını göklere erdireyim, yıldızları ayağına sereyim, sana gezmekle bitiremeyeceğin cennetler, sayamayacağın nimetler vereyim demektir bu.
Secde et, vav ol, vay dememek için la şey olan insan herşey demek olan Rabbinin önünde...
Muhabbetle
|
Ekleme Tarihi: 23.10.2009 - 01:21 |
|
|
|
53 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 09.01.2008
|
En Son On: 14.01.2010 - 09:51
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Allah'a karşı vav halinde olanlar O'ndan gayri hiçbirşeyin ve hiçkimsenin önünde eğilmez.
Herbiri Dâl olur ve o ağaçtan beslenir. Vav olur o ağacın gölgesine sığınır.
Ve Allah insana seslenir, peygamber eliyle ulaşan mesajı hem DÂL hem VAV ol der insana.
HUZUR tevazuda, HUZUR huşuuda.
O yolda buluşalım.
|
Ekleme Tarihi: 23.10.2009 - 21:03 |
|
|
|
|
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
Gönülbagi (36), zekiyem (40), sofican2006 (42), gülsena (47), gül_ (50), ~~nur~~ (40), yunus07 (37), zaza_kral (45), Fenerli_1907 (32), semedani (46), farukk (46), talebe- (61), miluji (37), m_celik (31), tamer038 (51), dadas recep (45), alain (40), olgunol (52), efkanaksoy (57), Hasannn (43), Sedat IÞI.. (39), m.salih fidan (37), fuheyre (44) |
|
|
|
|
|
|