|
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
|
|
224 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 15.01.2004
|
En Son On: 18.03.2010 - 02:18
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Israilli Çocuk:
"Babam dedi ki: Siz Arablar seytansiniz, teröristsiniz, hayvansiniz!!"
Filistinli Çocuk:
"Babam bana hiç bir sey demedi, sizinkiler Öldürmüs!!"
agac yasken egilir
|
Ekleme Tarihi: 24.09.2009 - 22:47 |
|
|
|
922 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 06.10.2008
|
En Son On: 12.09.2010 - 23:07
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
aslinda cok sey anlatiyor resim
ama bizler alismisiz bilader gözlerimizi yumup kulaklarimizi tikamaya
sevmem su keske kelimesini ama
keske bizlerde yeterli egitimi verebilsek cocuklarimiza
|
Ekleme Tarihi: 29.09.2009 - 21:46 |
|
|
|
224 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 15.01.2004
|
En Son On: 18.03.2010 - 02:18
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
asagidaki kissayi okuduktan sonra, cocuklarimizdan evvel velileri yetistirmemiz gerektigi kanisina vardim!
Vaktiyle Bursa' da bir müslüman, eski adi "Yahudilik Yolagzi", bugünkü adi Arap Sükrü olan muhitte çesme yaptirmis ve basina bir kitabe eklemis: "Her kula helâl, Müslüman'a haram!.."
Bursa baskent, tabii Osmanli karismis, bu nasil fitnedir diye...
Gitmisler kadiya sikâyete, adam yakalanip yaka-paça huzûra getirilmis. "Bu nasil fitnedir, dîni Islâm, ahâlisi Müslüman olan koca devlette sen kalk, hayrattir, sebildir diye çesme yap, ama suyunu
Müslüman'a yasakla!.. Olacak is midir, nedir sebebi, aklini mi yitirdin?.." diye çikismislar adama.
Adam:
- "Müsaade buyurun, sebebi vardir, lâkin isbat ister, delil sarttir..."
dedikçe kadi kizmis:
- "Ne delili, ne isbati?.. Sen fitne çikardin, Müslüman ahâlinin huzûrunu kaçirdin, katlin vâciptir!" demis.
Demis ama, bir yandan da merak edermis:
- "Nedir gerekçen?.." diye sormus.
Adam:
- "Bir tek Sultan'a derim..."
diye cevap verince, ortalik yine karismis. Söz Sultan'a gitmis, adam yaka paça saraya götürülmüs...Padisah da sinirlenmis ama, diger yandan o da meraklanirmis:
- "De bakalim ne diyeceksen. Bu nasil istir ki, hem çesmeyi yaparsin,hem de her kula helâl,
Müslüman'a haram yazarsin ?.."
Adam, basi önünde konusur:
- "Delilim vardir, lâkin isbat ister."
- "Ya dedigin gibi saglam degilse delilin?.."
- "O zaman boynum, hükme kildan incedir Sultânim..."
- " Eeee ?!.."
- "Sultânim, herhangi bir havradan (sinagog) rastgele bir hahami izahsiz yaka-paça tutuklayin, bir hafta tutun. Bakin neler olacak..."
Dedigi yapilmis adamin. Bütün azinliklar bir olmus, baslarinda Mûsevîler, "ne oluyor, bu ne zulüm?.. Bizim din adamimiza biz kefiliz, ne gerekirse söyleyin yapalim, o masûmdur, gerekirse kefâlet ödeyelim..."
Çevre ülkelerden bile elçiler gelmis, elçiler mektup üstüne mektup getirmis...
Bir hafta dolunca, adam :
- "Sultânim, artik birakmak zamanidir" demis.
Haham birakilmis, azinliklar mutlu, bu sefer Sultan'a tesekkürler, hediyeler...
Az zaman geçmis ki, adam:
- "Ayni isi herhangi bir kiliseden herhangi bir papaz içinyaptiriniz Sultânim" demis.
Ayni sekilde bir papaz derdest edilip yaka-paça alinmis Pazar âyininden ve ayni tepkiler artarak devam etmis.
Haftasi dolunca da serbest birakilmis. Mutluluk ve sevinç gösterileri daha bir fazlalasmis, tesekkürler, sükranlar...
Levantenler din adamlarina kavusmanin mutluluguyla daha bir sarilmislar birbirlerine...
Sultan :
- "Bitti mi ?.." demis adama.
- "Sultânim son bir is kaldi, sonra hüküm zamanidir izninizle" demis.
- "Simde nedir istegin ?.."
- "Efendim, pâyitahtimiz Bursa'nin en sevilen, en sözü dinlenilen, itimad edilen âlimini aliniz minberinden..."
Adamin dedigini yapmislar, Ulucâmi imamini Cuma hutbesinin ortasinda almislar, yaka-paça götürmüsler...
Ve ne olmus bilin bakalim ?..
Bir Allah'in kulu çikip da, "ne oluyor, siz ne yapiyorsunuz?.. Hiç olmazsa va'zi bitene kadar bekleseydiniz", gibi tek bir kelâm etmemis, imamin pesinden giden, arayan-soranda olmamis...
Geçmis bir hafta, "nerde imam" diye gelen-giden yok!..
Aptal ve câhil bir imam tâyin edilmis yerine, ne konustugunu kendi kulagi duymayan tam yobaz cinsinden biri...
Halk hâlinden memnun, baslamis bir dedikodu, o geçen hafta derdest edilen koca âlim için
- "Biz de onu adam bilmis, hoca bellemistik..."
- "Kimbilir ne halt etti de tevkif edildi!.."
- "Vah vaah!.. Acirim arkasinda kildigim namazlara..."
- "Sorma, sorma..."
Padisah, kadi ve adam izliyorlarmis olup-bitenleri. Sonunda Padisah çesmeyi yaptirana sormus:
- " Eee, ne olacak simdi ?..
Adam :
- "Birakma zamanidir. Bir de özür dileyip helâllik almak lâzimdir hocadan."
"Haklisin" demis padisah, denilenin yapilmasi için emir buyurmus ve adama dönmüs. Adam basi önünde konusmus
- "Ey büyük Sultânim, siz irade buyurunuz lûtfen, böyle Müslümanlar'a su helâl edilir mi?.."
Sultan aci aci tebessüm etmis:
- " Hava bile haram, hava bile !.. " demis...
|
Ekleme Tarihi: 30.09.2009 - 00:19 |
|
|
|
Moderator 4254 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 04.06.2007
|
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
PEYGAMBERİMİZDEN HAKKINI ARAYAN UKKÂŞE (R.A)
Hz. Peygamber (sav.) artık ömrünün sayılı günlerini yaşıyordu. Altmış üç yıllık şerefli hayatını insanlara hidayet ve kurtuluş yolunu anlatmakla geçiren o şanı yüce insan bir karıncayı bile incitmemiş ve incitenleri de daima uyarmıştı. Fakat elçilerinin de farkında olmaksızın çok ufak hatalar işleyebileceğini bildiğinden şu son anlarını yaşarken bütün mü'minlerle helalleşmeyi aklından geçirdi.
İşte o yüzden bir gün Bilâl'den ezan okuyarak müminlerin camiye toplanmasını rica etti. Hz. Bilâl'de bunu bir emir kabul ederek hemen minareye çıkıp yakıcı ve gür sesiyle ezan-ı şerifi okudu. Ezan sesini duyar duymaz bütün Mekkeli (göçmen) ve Medine(li (yerli) sahabiler birer birer camiye akın ederek her tarafını tıklım tıklım doldurdular.
Sevgili Peygamberimiz (sav) sahabilere iki rekat namaz kıldırdıktan sonra minbere çıkarak önce 'a hamdü senada bulundu, daha sonra da bütün gözlerden ırmak ırmak yaşlar akıtan, bütün kalpleri tirtir titreten, bütün vücutları ürpertiye boğan içli ve duygulu bir hutbe verdi. Ve hutbesini sona erdirirken de kelimelerin üstüne basa basa şöyle haykırdı.
"Ey müminler! Ben sizin peygamberinizim. Sizlere ömür boyunca öğütler verdim, hidayet ve kurtuluş yolunu anlatmaya çalıştım. Tabii ki güç ve kuvvetine sınır olmayan 'ın izni ve yardımıyla. Sizleri bir kardeş gibi şefkat kanatlarımın altına alarak korudum. Bir baba gibi de size karşı merhametli davrandım. Sizinle keder ve gaye birliği ettim.
Şimdi size soruyorum. Bende hakkı hukuku olan var mı? Olan hemen gelsin ve hakkı için, büyük Kıyamet günü hesaplaşmasından önce hakkını alsın."
Yaşın yaşın ağlayan gözlerle peygamberlerini dinleyen sahabilerden hiç kimse gidip de, "Ey 'ın Resulü!.. Benim sende hakkım var" demedi. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) aynı soruyu ikinci ve üçüncü defa tekrarlayınca sahabelerden Ukkâşe ayağa kalkarak huzuruna vardı ve, "Ey 'ın elçisi anam-babam sana feda olsun! Eğer defalarca (c.c.) adını kullanmasaydınız huzurunuza gelip de hakkımı aramaya kalkışmayacaktım." dedi ve olayı şöyle anlattı:
"Ey 'ın elçisi!.. Birgün sizinle birlikte savaş ediyordum. Nasılsa develerimiz yanyana geldiler. Devemden inerek özür dilemek üzere size yaklaşmıştım ki, birden kamçınızın sırtımda şakladığını duydum. Ey 'ın Rasulü!.. Bunu kasten mi yaptınız yoksa devenize vururken kazara bana mı çarptı? Bunu bilmiyorum."
Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav.) "Ey Ukkâşe, Peygamberin sana kasten nasıl vurabilir? Asla!" diye özür beyan etti ve ardından Hz. Bilal'e, kızı Fatıma'nın evine vararak aynı kamçıyı alıp getirmesini söyledi. Bilal (r.a.) camiden çıkarak Hz. Fatıma'nın evine doğru hızla yol almaya başladı. Bir yandan da Peygamberler Peygamberinin kendi kendine ceza vermesini düşünüyordu.
Kapıyı çaldı; içerden Fatıma "Kim o kapıya vuran?" diye seslenince Bilal (r.a.) kendisini tanıttı ve Resulünün savaşlarda kullandığı kamçısını almaya geldiğini belirtti. Fatıma:
- Ey Bilal, babam kamçıyı ne yapacak?
Bilal:
- Baban bu kamçıyla kendi kendisini cezalandıracak.
Fatıma:
- Ey Bilal, bu kamçıyla babama vurarak hakkını alacak olan kim?
Bilal:
- Ukkâşe, dedi.
Hz. Bilal (r.a.) kamçıyı alır almaz doğru camiye yollandı. Kamçıyı götürüp Hz. Peygamber'e teslim etti. Peygamber de Ukkâşe'ye verdi.
Tam bu sırada ayağa fırlayan Hz. Ebu Bekir'le Hz. Ömer "Ey Ukkaşe, işte biz karşınızdayız, Peygamber'in yerine bize vurun. Ne olur?" diyerek arkalarını dönerler.
Hz. Peygamber:
"Ey Ebu Bekir, Ey Ömer, yerlerinize oturun. Şüphesiz ki Yüce (c.c.) sizin bu iyi niyetinizi mükâfatsız bırakmayacaktır" diye çıkışır.
Bu defa Hz. Ali (r.a.) fırlar ve "Ey Ukkaşe!" der: "İşte ben karşınızda hayattayım, Peygamber'e vurmanıza gönlüm razı olmuyor, işte sırtım, işte karnım, istediğiniz yere dilediğiniz kadar vurun."
Hz. Peygamber:
- Ey Ali, otur yerine! Yüce (c.c.) senin bu iyi niyetini mükâfatsız bırakmayacaktır" diye çıkışır.
Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin:
- Ey Ukkaşe, biliyorsun ki biz Resulünün torunlarıyız, hakkını bizden aldığında O'ndan almış sayılırsın. Ne olur bize vur?" diye yalvarıp yakarırlar. Hz. Peygamber (sav) onlara da:
-"Yerlerinize oturun, ey benim göz bebeğim torunlarım" diye çıkışır.
Bütün bu olanları ibretle seyreden Sevgili Peygamberimiz (sav.) "Ey Ukkaşe, eğer gerçekten bana vurmak istiyorsan, buyur, vur!" diyerek haykırdı. Bunun üzerine Ukkaşe, "Ey 'ın Resulü!" dedi. "Siz bana vurduğunuzda ben çıplaktım. Şimdi ben de size vururken çıplak kalmanızı rica ediyorum."
Sevgili Peygamberimiz (sav) hiç duraklamadan hemen elbisesini çıkarır ve "Buyurun, hiç çekinmeden dilediğiniz kadar vurun" diye diretti.
Durumu yakından izleyen sahabeler hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlarlar ve hıçkırık sesleri cami duvarlarını sarsarcasına kalınlaşırken, Ukkaşe bakar ki iki cihan güneşi Peygamberin vücudu süt gibi beyaz ve ardından Peygamberlik mührünü taşıyan ben etrafa ışık saçmaktadır. Kalkar gider sırtını doya doya öperek yerine dönüp oturur. Ardından da:
"Ey 'ın Resulü!" der. "Canım sana feda olsun! Hangi kalb sana kıyabilir? Maksadım sadece o senin ışık saçan mübarek vücudunu kana kana öperek, senin yüzün suyun hürmetine Rabbimin rızasını kazanmak ve Cehennem azabından kurtulmaktır."
Sözün burasında ışıldayan nurani gözlerle sahabelerin süzen Sevgili Peygamberimiz (sav): "Ey Müminler!.. Beni dinleyin!" der. "Cennetlik görmek isteyen varsa, işte Ukkaşe'yi görsün."
Bunun üzerine bütün Müslümanlar kalkıp Ukkaşe'nin gözlerinden öperek, "Müjdeler olsun!.. Yüksek derecelere eriştin ve Peygamberimizin dostluğunu elde ettin." diyerek kendisini tebrik ettiler.
'ım ululuk ve yücelik hakkı için bize Sevgili Peygamberimizin şefaatini nasip et, âmin...
|
Ekleme Tarihi: 30.09.2009 - 01:23 |
|
|
|
224 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 15.01.2004
|
En Son On: 18.03.2010 - 02:18
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
amin..
katkiniz icin tesekkürler muhtazaf kardesim
yalniz kücük biz düzeltme yapmama müsaade ediniz ki, SAV efendimizin peygamberlik mührünü öpmek icin öyle bir yola bas vurulmustur..
selametle kaliniz
|
Ekleme Tarihi: 30.09.2009 - 19:00 |
|
|
|
224 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 15.01.2004
|
En Son On: 18.03.2010 - 02:18
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Alıntı Orijınalı AFAKi
Israilli Çocuk:
"Babam dedi ki: Siz Arablar seytansiniz, teröristsiniz, hayvansiniz!!"
Filistinli Çocuk:
"Babam bana hiç bir sey demedi, sizinkiler Öldürmüs!!"
agac yasken egilir
|
karikatür deyip gecmeyin canlar
her sakanin altinda bir garcak yatar
gelecegimiz de egitimlerde yatar
|
Ekleme Tarihi: 02.10.2009 - 19:17 |
|
|
|
1191 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 10.05.2008
|
En Son On: 17.03.2011 - 17:14
|
Cinsiyeti: -----
|
|
ÇOK YÜREK BURKAN BİR TABLO
ALLAH'IM YARDIM ET
|
Ekleme Tarihi: 02.10.2009 - 19:38 |
|
|
|
224 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 15.01.2004
|
En Son On: 18.03.2010 - 02:18
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
müslümanim deyipte evlatlarina müslümanligi ögretmeyenlere ne diyebiliriz..?
insan ne ekerse onu bicer
Bu mesaj 1 kez ve en son Afaki tarafından 02.10.2009 - 22:52 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 02.10.2009 - 22:30 |
|
|
|
1191 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 10.05.2008
|
En Son On: 17.03.2011 - 17:14
|
Cinsiyeti: -----
|
|
ewet haklısın.. adımız müslüman kalmış ama icraata gelince icraat yok malesef..
biraz önce şu haberi izlerken tüylerim diken diken oldu..
işte bu da anne ve evlat.. yorumsuz..
http://www.habervakti.com/news_details?page=news_details&id=16446
|
Ekleme Tarihi: 03.10.2009 - 15:40 |
|
|
|
Moderator 4254 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 04.06.2007
|
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Bu mesaj 2 kez ve en son Muhtazaf tarafından 04.10.2009 - 11:53 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 04.10.2009 - 11:16 |
|
|
|
Moderator 4254 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 04.06.2007
|
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
|
Ekleme Tarihi: 04.10.2009 - 11:45 |
|
|
|
922 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 06.10.2008
|
En Son On: 12.09.2010 - 23:07
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Alıntı Orijınalı Muhtazaf
|
konuyla alakasi olmasada güzel bi katki
tesekkürler
gercekten varmidir böyle bir zihniyet
|
Ekleme Tarihi: 04.10.2009 - 22:08 |
|
|
|
|
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
kuzen_1956 (69), ab-ýefsun (48), islammmm (48), Karanfil_ (37), Hatiboðlu (51), aysegul27 (56), þeb-i aru.. (49), mehmetsarican (57), salih_zeki (50), yerbay (55), gencefsane0619 (37), fazlivarna (39), nurdanbirdamla (52), quazar (50), yolculukahirete (47), DETAY (50), tugrulhank (41), isa-tunc (38), Musa_efendi (40), hamzaa69 (50), Adem 1981 (44), hikmetbaysal (38), korkusuz (39), yusufcan42 (50), sansar1 (64), talha73 (52), Reis30 (51), merve26 (45), eren@ (60), Nurdamra (36), zynb (45), SeHaDeT (37), ozdemir_3825 (36), ebu_furkan (49), Muhammed Tevhid (54), esrefsaati (42), damla- (), raþitim (54), hakdostu (59), xp_88 (37), turkey06 (48), Güllerin-Efendi.. (37), CanKusumM (56), mustizmir (60), zeki_s (50), gunesgencer (52), nuridemir (65), ozdemir3825 (36), mehdiordusu (37), omar1977 (48) |
|
|
|
|
|
|