0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » İmanın emniyeti mi kamera güvenliği mi?

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
İmanın emniyeti mi kamera güvenliği mi?

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
İmanın emniyeti mi kamera güvenliği mi?
İngiltere'de yalnız Londra şehrine yirmi sekiz bin güvenlik kamerası yerleştirmişler, buna rağmen suç oranı çok yükseklerde devam ediyormuş. Yakalanmaktan korkmayan adama güvenlik kamerası ne yapsın? Polise "Aradığın hırsız benim, gel beni yakala" diyen, hapishaneyi bir sığınak gören bir insana bu mantıkla ne yapabilirsiniz ki? Kapitalist ülkelerde güvenlik sorunu baş göstermiş durumda. 1928'lerde insanlar mafya kurşunlarıyla can verirlerken şimdilerde biyolojik mikroplarla can veriyorlar. Aldığı eğitim ahlakı yok etmiş. Askere alacak sağlam adam azaldığından eşcinselleri de subay olarak askere alıyorlar. Amerika'nın en güçlü Cumhurbaşkanı Kennedy en fazla korumaların olduğu zamanda kurşunla öldürüldü. Dünyanın en gizli ve sinsi çalışan casusluk teşkilatına sahip ülke İsrail'dir havasını basan İsrail'in başbakanı da bir İsrailli delikanlı tarafından MOSSAD'lı korumaların gözleri önünde öldürürüldü. Türkiye şartlarında güvenliğin her türlü tedbiri alınmasına rağmen Sabancı Center'in 25'nci katında da insan güvenlikte olamıyor. Para babasını, para koruyamıyor. Milosevic'le beraber olup 300 bin Bosnalı Müslüman'ın şehitliğine sebep olan Sırbistan Başbakanı Cinciç'i de korumaları koruyamıyor. Dünyayı yöneten Pentagon, kendi üzerine yapan uçakla paramparça ediliyor. Ticari taksi şoförlerini korumak için kurşun geçirmez özel bölümler koyulmuş batıda ve Türkiye'ye de geleceğe benziyor. Batıda olduğu gibi Türkiye'de fabrikalar, siteler, hatta özel villalar, köşkler, üniversiteler, Dükkanlar, bankalar, kapalıçarşı, okullar... Türk'e karşı korunmaya alınıyor. Neler oluyor bize diye düşünen yok mu? Düne kadar komşu komşunun malının koruyucusu iken bu gün soyucusu haline geldi. Eğitim yoluyla katil, hırsız, soyguncu yetiştirildiği sürece tenkit aletlerle korumanın hiçbir fayda sağlamayacağını her katın teknik koruması ayrı olan yirmi beşinci katın bile güvenlikli olmadığı görüldü. Öyle ise TÜSİAD üyeleri ile MÜSİAD üyeleri, eğer malınızı ve canınızı seviyorsanız, ikiniz ilk defa bu konuda birlik olunuz ve siyasileri ziyaret ederek eğitimin İmandan uzaklaştırılmasını engellemelerini sağlayınız. Ahirete iman etmeyen ve üç dil bilen bir insanın dünyanın her türlü zevkini tadabilmesi için bu tür suçları işlememesi anormaldir aslında. "İnancı olmasa da ahlaki kurallar var" demeyin. İmandan soyutlanmış bir ahlak var mıdır bu dünya üzerinde? İnsanlarımızı imandan koparmak üzere kurulmuş eğitimin mantığı. Kalpleri kaynaştıran iman esaslarından biri koparıldığında hemen cambazlar onun yerine güvenlik cihazı pazarlamak için televizyondan göz kırpıyorlar. "Güvenlik elemanlarımız ve cihazlarımız var" diyorlar. Hz. İbrahim Mekke'ye yerleşirken Rabbine dua eder: "Rabbim bu beldeyi güvenli kıl. Beni ve çocuklarımı putlara tapmaktan uzak kıl" der. (İbrahim 35) Demek ki, bir insan için ilk önce lazım olan şey güven içinde olacağı bir yurttur. Sevgili Peygamberimiz, Adiy b. Hatem'e "Eğer ömrün uzun olursa (Kûfe yakınındaki) Hîre'den bir kadının deve üzerinde gelip Ka'be'yi ziyaret edeceği günleri göreceksin . O kadın (yolculuğu esnasında) Allah'tan başka hiçbir kimseden korkmayacaktır." (Buhari, menakip hadis no: 3365)v Bu hadisi Sevgili Peygamberimiz, Adiy b. Hatem'e söylemiş. Adiy b. Hatem: "İran'ın fethinden sonra bir kadının, Allah'tan başka kimseden korkmadan Hîre'den Ka'be'ye geldiğini gördüm" diyor. Aradan bin dört yüz sene geçmiş, dünyayı titrettiklerini zannedenler Pentagon ininde vurulabiliyorlar. Türk hacıları karayoluyla hacca gidemiyor, Amerikalı askerler Irak'ta kışladan dışarı çıkamıyor. Rabbimiz "Enfal" suresinde Ayet 63'de "Yeryüzünde olanların tamamını dağıtsan yine de bunların kalplerini kaynaştıramazdın. Onların arasını ancak Allah kaynaştırdı" buyurur. Bu topraklar üzerinde Türk'ü, Arab'ı, Kürd'ü, Laz'ı Çerkez'i, Abaza'sı, Arnavud'u birbirine kaynaştıran ve kardeş ilan eden İslâm nimetidir. Bunların hepsi günde beş defa aynı yere, müşrik Kureyş'in bile birliğini sağlayan Ka'be'ye dönmekteler. "Kureyş" suresinde Rabbimiz "ülfet"i karnın doymasından ve güven içinde yaşamaktan önce zikretmiştir. Çünkü kalplerin kaynaşmadığı ortamlarda güvenlik olmaz. Kalpleri kaynaştırma metotları geliştirmeyen ülkelerin güvenliğe harcadıkları para, kendi hapishanesini ören usta gibidir. Rabbimiz En'am suresinin 82'nci ayetinde "İman edip imanlarına zulmü karıştırmayanlar var ya işte güven onlar içindir ve onlar doğru yolu bulanlardır." buyurur. Benim Batıya, özellikle de Amerika ile İngiltere'ye teklifim: Dünyanın her tarafındaki adam öldürme merkezlerinizi geri çekiniz. Elin ülkesinde askerleriniz ne iş yapar? Geri kalmış ülkelerdeki silah tacirlerinizi geri çekiniz. Silah alsınlar diye devletler ve kabileler arasında kavga çıkartan provokatör ajanlarınızı da geri çekiniz. En az fiyatla ayağının altındaki madenleri soyup soğana çevirdiğiniz ülkelerin insanlarına mallarının değerini vererek satın alınız. G-8 toplantısında geri kalmış ülkelere 50 milyar dolar yardım kararı alacağınıza "Mallarını değer fiyattan alalım" deyiniz. O zaman bakın ne güzel gelişmeler olur. "Filistin'e 2 milyar dolar vereceğiz" demeyin. İsrail'e vereceğiniz askeri ve siyasi desteği kesiniz ve Filistin halkını İsrail hapishanesinden serbest bırakınız. Onlar kendilerini yaşatacak parayı bulmasını bilirler. "Bu güne kadar başka ülkelerden çaldıklarınızı geri veriniz" demeyeceğim. O zaman ülkeniz kalmaz. Ama ucuza kapatarak, devlet başkanının altına bir helikopter vererek bütün mahsullerini aldığınız ve şu anda yolda olan gemiler, uçaklar, trenler ve tırlarda olan, sözleşmesi yapılan malların rayiç değerini ödeyiniz. Güvenliğe ayıracağınız parayı, eğitime ayırsanız, "Başkaları kim olursa olsun, malına, canına, namusuna haksız yollardan el uzatmayacaksın." diyeceksiniz. Fildeki canla, karıncadaki can aynıdır. İngiliz canı ile Iraklının, Afrikalının canı aynıdır ve hepsi acıyı aynı şekilde duyar" diyeceksiniz. Afganistan dağlarında haksız yere öldürülen bir insanı korurken kendinizi koruduğunuzu bileceksiniz. Mahmut Toptaş

Ekleme Tarihi: 17.02.2009 - 19:10
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1353 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.27004 saniyede açıldı