lopinavir ritonavir ivermektin colchicine generique rhinocortkaletra 3tc abilify aceon acepril acerpes achromycine aciphex acivir acnecolor acnefuge acticin actigall actisite active pack actonel actoplus met actos acular adalat cc adalat adapress adartrel adcirca addyi adipur advair diskus advair rotahaler aerius aerodiol aggrenox agofenac agoprim agopton agorex airol airomir akneroxid aknex aknin n aknoral albenza
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Arkadaslar varmisiniz..?

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 35 mesaj mevcut
Ekleyen
Mesaj
Yusuflu su an offline Yusuflu  

428 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.06.2005
En Son On: 25.11.2007 - 20:27
Cinsiyeti: ----- 
ABDULLAH BİN SÜHEYL

Bu sahabemizin hayatini ilk kez okudum cok ilgimi cekti bu yuzden tumuyle sizlerede aktarmak istedim . . .

Bedir'de babasına karşı savaşan sahâbî:
ABDULLAH BİN SÜHEYL



Abdullah bin Süheyl ilk Müslüman olanlardandır. İkinci Habeşistan hicretine kadar Müslümanlığını gizledi. Sonra Habeşistana hicret eden kâfileye o da iştirak etti. Habeşistandan dönüşünde, babası tarafından hapsedilip, işkence yapılmış, Müslümanlıktan vazgeçmeye zorlanmıştı. Bu yüzden çok şiddetli eziyet ve sıkıntılara mâruz kaldı. Çâresiz kalarak babasının sözüne uymuş gibi göründü. Aslında, istemiyerek îmânını gizlemişti.

Peygamberimizin ve Müslümanların çoğunluğu Medînede bir araya gelmişler, gün geçtikçe güçlenmekte ve durumları iyiye doğru gitmekteydi.

İşine yaramıştı

Mekke müşrikleri bunu bir türlü hazmedemiyorlar ve en kısa zamanda, Müslümanları ve İslâmiyeti yok etmek istiyorlardı. Bu yüzden Bedir Muharebesine büyük bir intikam hırsıyla hazırlanmışlardı. Bu Abdullah bin Süheylin işine yaramıştı. Bedeni müşrikler arasında ama, rûhu Resûlullah ve Müslümanlarla beraberdi. Şirk ve küfür ordusu arasında bulunmak istemiyordu ama, Resûlullaha kavuşmak için bir müddet sebredecekti.

Bu arada, babası kendisini zaman zaman kontrol ediyor, fakat Abdullah bin Süheyl, iç dünyasında olup bitenleri, rûhunda yaşadığı ve tattığı lezzeti, babasına ve etrafındakilere aslâ hissettirmiyordu. Günler böyle geçti. Babası, onda anormal bir durum, İslâmiyete dâir bir belirti görmediğinden, artık onun hakkında şüphesi kalmamıştı.

Hâlbuki o, onların kirli ve insanlıktan uzak dünyasından, Resûlullahın Cennet misâli huzûrlarına, onun mübârek sohbetlerine, Müslümanların o saâdet ve mutluluk dünyasına nasıl kavuşacağının plânlarını yapmaktaydı.

Abdullah bin Süheyl, sanki başka âlemde yaşamakta, müşriklerden çok çok uzaklarda bulunmaktaydı. Onun durumundan, kimsenin haberi yoktu. Müşriklerin, Müslümanlardan birkaç misli fazla olan küfür ve şirk ordusu, Bedire varmış, bütün techizatı yerleştirmiş, muharebeye hazır duruma gelmişti. Karşılıklı tek tek vuruşmalar bitmiş, iki ordu birbirine girmişti. Harp iyice kızışmıştı.

Hakkımda hayırlı kıldı

Abdullah bin Süheyl için tam zamanı idi. İslâm ordusu saflarına geçebilirdi. Fırsatı kaçırmadı ve Müslümanların saflarına katıldı. Böylece, günlerden beri hayâli ile yaşadığı dünyanın içine girmişti. Şimdi başka bir hava teneffüs etmeye başlamıştı. Bu, rûhlara hem gıda ve hem de şifâ olan bir hava idi. O, Allahü teâlânın sevgilisinin yanında, onunla yan yana cihâd ediyordu. Ne büyük saâdetti. Kıyâmete kadar hayırla, duâ ile anılacakların arasına girmişti.

Babası Süheyl, onun bu hareketine çok kızmış ve ağır laflar söylemişti. Abdullah ise babasına, Allahü teâlâ bunu benim hakkımda çok hayırlı kıldı diye cevap verdi. Abdullah bu esnâda 27 yaşında idi.

Abdullah bin Süheyl artık yerinde duramıyordu. Aslanlar gibi, şirk ordusunun üzerine atıldı. Sanki önceki Süheyl değildi. Diğer Sahâbe-i kirâm gibi o da kahramanca savaştı. Sonunda müşriklerin şirk ordusu perişan oldu. Abdullahın babası da esîr düşmüş, daha sonra fidye ile kurtulmuştu.

Abdullah bin Süheyl, Bedirden sonra Uhud ve Hendek gazâlarına katılmış, Hudeybiye antlaşmasında da hazır bulunmuştur. Fakat bu antlaşma sırasında gördüğü manzara, onun kalbine bir hançer gibi saplanmış ve çok üzülmüştü. Çünkü bu antlaşmada, Mekkeli müşrikleri, babası Süheyl temsil etmiş ve antlaşmaya Allahın Resûlü ifâdesinin yazılmasına itiraz ederek demişti ki:

- Biz senin Resûlullah olduğunu kabûl etseydik seninle savaşmazdık.

Müslümanları üzmüştü

Onun bu kaba hareketleri Abdullahı çok üzmüştü. Resûlullah efendimiz, onun bütün şartlarını kabûl etmişti. Antlaşma imzalanmadan önce olan bir olay da, bütün Müslümanları üzmüş, Resûlullah efendimiz de mahzûn olmuştu.

Çünkü, Abdullah bin Süheylin küçük kardeşi Ebû Cendel Müslüman olmuştu. Bu yüzden Mekkede zincire vurulup, hapsedilmişti. Ancak bir yolunu bulup kaçmış, Hudeybiye antlaşması imzalanırken, kendini Resûlullahın mübârek ayaklarının dibine atarak demişti ki:

- Beni kurtar yâ Resûlallah!

Fakat müşriklerin temsilcisi olan babası Süheyl oğlunu orada görünce, Ebû Cendeli boynundan tutup dedi ki:

- Yâ Muhammed! Antlaşmamız üzerine bana geri çevireceğin insanların ilki budur!

Resûlullah efendimiz, onu teslim etmek istememişti. Bunun üzerine Süheyl diretti:

- O zaman antlaşmayı imzalamam!

Ancak Resûlullah bu antlaşmanın yapılmasını, birçok sebepten dolayı istiyorlardı. Bütün taleplere rağmen, müşrikler tekliflerinden vazgeçmedi.

Ebû Cendelin, babasına teslim edilirken söylediği sözler, bütün Müslümanların gözlerini yaşartmıştı. Başlangıcı Müslümanların aleyhine gibi görünen Hudeybiye antlaşması, daha sonra, Müslümanların lehine netîce vermiş, Allahü teâlâ Kurân-ı kerîmde bu antlaşmayı, Feth-i Mübîn diye vasıflandırmıştır. Ebû Cendel hazretleri de, bilâhare kurtulmuş, sağ sâlim Medîneye dönmüştür.

Hudeybiye antlaşmasından iki sene sonra, Abdullah bin Süheyl Mekkenin fethinde de bulundu. Mekke fethedilmiş, öldürülecek olanların listesi yapılmıştı. Bunların arasında, Abdullah bin Süheylin babası da vardı. Babasına dayanamamıştı.

Ben de şehîd olsaydım

Babasının öldürülmemesi için teşebbüste bulundu. Durum Resûlullaha arz edildi. Resûlullah efendimiz Hz. Abdullahın bu istirhâmını kabûl etti. Babasına bir emannâme verildi. Daha sonra babası Süheyl bin Amr Müslüman oldu. Sahâbelik şerefine nâil oldu. O kadar ihlâslı bir Müslüman oldu ki, Resûlullahın âhırete teşrifleri sırasında konuşmaları ile, birçok kimsenin, dinden dönmesine mâni oldu.

Abdullah bin Süheyl, Yemâmede Cevaş muharebesinde şehîd olmuştu. Hz. Ebû Bekir, Kureyş ve Mekkenin ileri gelenleriyle birlikte, oğlunun şehâdetinden dolayı, babası Süheyle tâziyede bulunmuşlardı. Oğullarına her türlü işkenceyi daha önce yapmış olan Süheyl dedi ki:

- Keşke ben de şehîd olsaydım. Resûlullah efendimiz bana, şehîdin, âilesinden 70 kişiye şefâat edeceğini bildirdi. Ben oğlumun benden önce kimseye şefâat etmiyeceğini umuyorum.


Soru ? İslâm ile şereflenen ve İslâm'a girdiği için müşrikler tarafından işkence edilen ilk sahabelerden biri.

İslâm ile şereflenen ve Allah için işkence edilen ilk müslümanlardan olan Sahabemiz müslüman olduğunu açıkladığında ilk işkence edilen sahabeler arasında idi. İlk Müslümanlar; Hz. Peygamber (s.a.s), Hz. Ebû Bekir, ......., Suheyb, Bilâl, Ammâr, Sümeyye (r. Anhûm)dir. Hz. Peygamber ve Ebû Bekir, kendi aileleri tarafından nisbeten korunmuş ancak Mekkeli olmayan diğer dört kişi müşrikler tarafından şiddet ve baskı ile yıldırılmaya çalışılmıştır. Bu insanlar kızgın güneş altında demir zırhlar giydirilerek ölesiye işkence edilmişlerdir. Sahabemiz bu işkencelere sabrederek kâfirlerin Hz. Peygamberin risâletini inkâr etmesini istemelerini reddetmiştir ...

Onbeş yaşında müslüman olmuş bir insanın dünyada kendisinden başka beş kişi müslüman iken işkencelere sabredebilmesi imanının ve dine bağlılığının en önemli göstergesidir. Altmışüç yaşında bir ihtiyar iken ve acılar içerisinde kıvranırken ölümüyle bir sünneti ihya etmeyi düşünmesi, onun Hz. Peygamber (s.a.s)'ın sünnetine de ne kadar bağlı olduğunun en güzel delilidir.



Bu mesaj 1 kez ve en son Yusuflu tarafından 03.02.2007 - 01:29 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 03.02.2007 - 01:27
Bu mesajı bildir   Yusuflu üyenin diğer mesajları Yusuflu`in Profili Yusuflu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Forum Düzeni - imzaları göster
önceki konu   sonraki konu

Mesajlar Ekleyen Tarih
 Arkadaslar varmisiniz..?
SuMeYRa 30.01.2007 - 21:43
 Arkadaslar varmisiniz..?
MeLiSSaNuR 30.01.2007 - 22:19
 Arkadaslar varmisiniz..?
Enes_ 30.01.2007 - 23:50
 Arkadaslar varmisiniz..?
MeLiSSaNuR 31.01.2007 - 00:40
 Arkadaslar varmisiniz..?
Feyzaa 31.01.2007 - 01:03
 Arkadaslar varmisiniz..?
Feyzaa 31.01.2007 - 01:24
 Arkadaslar varmisiniz..?
MeLiSSaNuR 31.01.2007 - 01:27
 Arkadaslar varmisiniz..?
NeV-Ra 31.01.2007 - 01:50
 Arkadaslar varmisiniz..?
SuMeYRa 31.01.2007 - 16:22
 Arkadaslar varmisiniz..?
Hasret 31.01.2007 - 22:34
 Arkadaslar varmisiniz..?
Yusuflu 31.01.2007 - 23:05
 RE:
zübeyr b avvam 31.01.2007 - 23:16
 RE: RE:
zübeyr b avvam 31.01.2007 - 23:40
 Arkadaslar varmisiniz..?
SUHEDA1 01.02.2007 - 00:25
 Arkadaslar varmisiniz..?
Hasret 01.02.2007 - 07:06
 Arkadaslar varmisiniz..?
Üsve-i Hasene 01.02.2007 - 07:44
 Arkadaslar varmisiniz..?
SuMeYRa 01.02.2007 - 17:24
 ARKADASLAR VARMISINIZ??
SUHEDA1 01.02.2007 - 20:18
 Arkadaslar varmisiniz..?
SUHEDA1 02.02.2007 - 16:44
 Arkadaslar varmisiniz..?
muhammed_cubuk 02.02.2007 - 17:34
 Arkadaslar varmisiniz..?
Yusuflu 03.02.2007 - 01:27
 Arkadaslar varmisiniz..?
burcunur 03.02.2007 - 09:53
 Arkadaslar varmisiniz..?
burcunur 03.02.2007 - 10:11
 Arkadaslar varmisiniz..?
burcunur 03.02.2007 - 12:23
 Arkadaslar varmisiniz..?
tutkunadem 03.02.2007 - 12:38
 Arkadaslar varmisiniz..?
Yusuflu 03.02.2007 - 16:31
 RE:
Yusuflu 03.02.2007 - 16:39
 v.a.s..
SuMeYRa 03.02.2007 - 18:19
 Arkadaslar varmisiniz..?
SUHEDA1 06.02.2007 - 18:38
 Arkadaslar varmisiniz..?
SuMeYRa 06.02.2007 - 19:13
 Arkadaslar varmisiniz..?
SUHEDA1 07.02.2007 - 16:40
 Arkadaslar varmisiniz..?
YeSiLKuBBeM 08.02.2007 - 08:53
 Arkadaslar varmisiniz..?
SUHEDA1 10.02.2007 - 00:30
 Arkadaslar varmisiniz..?
SUHEDA1 13.02.2007 - 20:43
 Arkadaslar varmisiniz..?
Yusuflu 13.02.2007 - 22:11

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 451 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
Rabbena (36), esengul (38), serra (46), cgumus_38 (49), hersalihamel (40), kiraz-el_tarsus.. (42), toraman (40), Hak_Aski (38), sofi49 (36), *medine* (41), gülsultann (37), hakan_25 (51), theimam (44), islamyurdu (51), maide (54), ~Rabbena (36), adalet (47), GeniusTurk (36), ALEMDAR35 (49), mikailusta (40), Leylaa (51), beyhan919 (35), taybru (52), tarikay72 (52), muhacir2000 (44), tdundar (76), ersin7486 (50), drtasavvuf (52), cnnogz (54), Bozkurt_ank (42), Ninizzz (36), tIrTIL (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.58751 saniyede açıldı