0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » K İ T A P / K Ü L T Ü R / S A N A T » MiZAH - KARiKATÜR - FIKRA » Güldüren Mizahlar…

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Güldüren Mizahlar…

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Namaz Batıl Oldu
Bir cemaat namaza durmuştu İçlerinden biri konuşunca, öteki
- "Namazda konuştun ve namazın bozuldu!" diye çıkıştı Bir başkası gülerek
- "İkinizin namazı da bozuldu" diye güldü
Dördüncüsü "Üçünüzün namazı da bozuldu Çünkü üçünüz de konuştunuz" dedi
Aynı safta duran bir başkası
- "Allah'a şükür ben hiç konuşmadım!" deyiverdi

Nuh Gelmiyorsa
Arap sabah namazını kılmak için mescide girdi ama acelesi vardı İmam Fatiha'dan sonra Nûh sûresini okumaya başladı ve
"İnnâ erselnâ Nûhen" yani "Kuşkusuz biz sana Nuh'u gönderdik" âyetini okudu ama gerisi bir türlü gelmiyordu; unutmuştu Bir süre sessizlikten sonra arap dayanamadı:
- Hoca efendi ! Nuh gelmiyorsa, başka birini gönder! Acelemiz var yahu!


Dahası Var
Adam namaza durmuştu
Arkadaşları onun hakkında konuşmaya başladılar:
- Dindar, takva sahibidir doğrusu
Bunu duyan adam namazını kesip arkadaşlarına döndü:
- Dahası var; oruçluyum da!
Cehennemin Neresinde?
Fazl b Rebî anlatıyor: Halifenin meclisindeyken biri bana bir mektup verdi ve gizlice okumamı istedi Yanımda şehirli bir arap oturuyordu Ben okurken o da göz ucuyla mektuba bakıyordu
- "Ne bakıyorsun? Bunun doğru olmadığını bilmiyor musun?" dedim
Arap "Bir hadis duydum Kim bir mümin kardeşinin mektubunu izinsiz okursa cehennem ateşini öğrenirmiş Benim atalarım ölmüş Onların cehennemin hangi katında yandıklarını öğrenmek istiyordum" deyince beni bir gülmedir tuttu Durumu halifeye anlattım O da çok güldü


Aman Evlenme!
Ticaret için o şehir senin bu şehir benim dolaşan çirkin ve köse bir adam anlatıyor :
Vaktiyle Isfahan'daydım Bir gün bir sokaktan geçerken süslü püslü bir kadın yanıma gelip
- "Nerelisin kardeş?" diye sordu
- "Kaşanlıyım; ticaretle uğraşırım" dedim
- "Kaşan'dan güzel ve akıllı delikanlılar çıkar " dedi ve "siz evli misiniz?" diye sordu
Kadının bana aşık olduğunu sandım Çünkü şimdiye kadar hiç nasibim çıkmamıştı Hoşuma gitti ve
- "Hayır, evlenmedim Bu ilginizin sebebini sorabilir miyim?" diye sordum
Kadın:
- "Maksadım Allah'a hizmet Şimdiye kadar evlenmedinse, Allah aşkına sakın evlenirim deme!" dedi
- "Neden?" diye sorduğumda
- "Aman yeryüzünde neslin kalmasın! Çünkü bu halinle senden doğacak nesil adama benzemez de ondan !" diye cevap verdi


Sadi'nin Dil Kılıcı
Şirazlı Şeyh Sadî'nin başı dazlaktı Bir gün bilginlerden biriyle münazaraya girdi Ancak rakibi münazarayı kaybedip de Sadî'nin dil kılıcı karşısında çaresiz kalınca işi sataşmaya kadar götürdü ve
- " Senin başındaki saçların sayısı kadar ilim tahsil ettim ben!"
Sadî bu; altta kalır mı? Derhal başından külahını çıkarıp mecliste bulunanlara
- "Şu başıma bakın da efendinin ne denli fazilet sahibi olduğunu anlayın!" dedi


Varrık Da Desen
Lor, ayran satın almıştı, ama ayrancı, içinde bir kaç kurbağa yavrusunun bulunduğu suyu karıştırıvermişti ayrana kaşla göz arasında
Lor, ayranı içmeye niyetlenmiş ti kurbağa yavruları bağırmaya başladılar
Lor hiç istifini bozmadan
- "Varrık da deseniz vurruk da deseniz içeceğim, parasını verdim" dedi


Yoksa
Bedevînin devesi kaybolmuştu Bulursa iki dirheme satacağına dair adak adadı Bir süre sonra devesini buldu; buldu ya bu kez de iki dirheme deveyi satmaya gönlü varmıyordu Düşündü taşındı; nihayet devenin boynuna bir kedi asıp pazara çıktı "İki dirheme deve, beşyüz dirheme kedi! İkisi bir arada " diye bağırıyordu
Bunu duyan bir başka bedevî içini çekti:
- Ah şu devenin gerdanlığı olmasaydı, bayağı ucuza gelecekti!


Nedir Düşmanlığın?
Bir arap Muaviye ile birlikte kızartma yiyor ve etleri hızla parçalayıp mideye indiriyordu Bu manzara karşısında Muaviye dayanamadı:
- Nedir bu kuzuya düşmanlığın? Yoksa anasından boynuz mu yedin?
Arap:
- Ben de seni kuzuya karşı pek müşfik görüyorum Anası seni emzirmiş olmasın ha?!


Kıyamet
Hoca okulda kıyamette olacaklardan söz ediyordu ki çocuğun biri kalkıp sordu:
- Hocam, kıyamet günü bizim okul da tatil olacak mı?


Lakap
Abbasî soyundan biri hilafet iddiasında bulunmuştu Öte yandan son derece kan dökücü zalim biriydi Bir gün nedimini çağırdı:
- Bana bir lakap bul; ne bileyim, Mu'tasımbillah, Mütevekkilalallah gibi
Nedim: Neûzübillah olsun efendim!


Git, Canını Kurtar
Biri arkadaşına:
- "Haydi; bizim eve gidelim de ekmekle tuz yiyelim" dedi
Adamcağız "Ekmekle tuz"un leziz yemeklere kinaye olduğunu düşünüp arkadaşıyla birlikte yola koyuldu
Ama gerçekten de önüne birkaç somun ekmekle tuz konulunca şaşırdı kaldı; ama sesini de çıkarmadı Derken kapı çalındı Bir dilenci gelmişti
Ev sahibi:
- "Git, yoksa yaralarım seni!" dedi
Misafirin sabrı tükenmişti Dilenciye döndü ve
- "Bu adam dediğini yapar Git, canını kurtar!" dedi


Deliler
Üç deli kayıkla denizde geziniyorlardı ki birdenfırtına patladı Birbirlerine akıl danışmaya başladılar Biri dedi ki:
- İkiniz suya girip kayığı itin, ben de dümene geçeyim!


Kim O?
Bir gün Şeytan, Firavun'un kasrına gelip çaldı kapıyı
Firavun:
- Kim o?
Şeytan gülerek: Sen İlah olsaydın, kapıyı kimin çaldığını mutlaka bilirdin!


Sen Sanırım
Bir gün Abdurrahman Câmî dost meclisinde şu beyti okudu:
Bes ki der cân-i fegâr oçeşm-i bîdârem toyî
Her ki peydâ mîşeved ez dûr, pindârem toyî
[Yaralı gönlümdeki sensin hep; uyanık gözümdeki sen
Uzaktan kim görünse, sanırım ben sen ]
Meclistekilerden biri sordu:
- Ya bir eşek görünürse peki?
- Yine sanırım sen!


Şairin Karısı
Şair Mecd-i Hemger'in karısı çok yaşlanmıştı Şair Yezd'den Isfahan'a geldikten bir süre sonra karısı da peşinden Isfahan'a geldi Dostları
- "Karın eve geldi!" diye müjde verince mecd-i Hemger cevabı yapıştırdı:
- Ev karımın başına gelseydi, bu müjde olurdu!


Hangisi Soğuk
Birisi ünlü bilgin Kazî Azûduddîn'e sordu:
- Sultaniye'nin mi buzu daha soğuk, Ebher'inki mi?
- Senin sorun ikisinden de soğuk!


Bırak Eteğimi
Bekçi gece yarısı çarşıda yerde yatan bir sarhoş gördü Eteğinden tutup "Kalk hadi, gidiyoruz" dedi
Sarhoş: Nereye gidiyoruz?
Bekçi: Nereye olacak? Padişahın zindanına!
Sarhoş : Bırak eteğimi Allah aşkına! Yürüyebilseydim ben kendi evime giderdim zaten !


Cehenneme Gitsinler!
Kaçar hanedanının kurulup ülkede istikrarın sağlanmasında çok emeği geçen Hac İbrahim Kelanter-i Şirazî başvezirliğe getirildikten sonra tüm ülkeyi kontrolünde tutabilmek için eşini dostunu kilit noktalara yerleştirdi
Bir gün adamın biri Hac İbrahim'in Fars valiliği yapan oğlunu şikayet için Tahran'a geldi
- Oğlunun zulümleri yüzünden Şiraz halkına yaşamak haram oldu! dedi
Vezir: Isfahan'a gitsinler öyleyse
Adam: Orada kardeşin var
Vezir: Burûcerd'e gitsinler
Adam: Orada da diğer oğlun var
Vezir: Kûh Gîlûye'ye gitsinler
Adam: Orada öbür kardeşin var
Vezir her kentin adını saydıkça adam da "Orada filan akraban var" diyordu
Sonunda sabrı tükenen vezir patladı:
- Öyleyse Cehennem'e gitsinler!
- Orada da baban var!


Ulak
Adamın biri Bağdat'tan Kazvin'e gitmişti Birkaç gün sonra ailesine bir mektup yazdı Yazdı ama mektubu ailesine ulaştıracak kimse yoktu
- "Bari mektubu aileme kendim götüreyim" diye mırıldandı
Sonra mektubu alıp Bağdat yolunu tuttu Bağdat'a gelince evinin kapısı çaldı Çocukları karşılarında babalarını görünce çok sevindiler ve içeri buyur ettiler Adam içeri girmedi ve
- "Burada kalıcı değilim Size nasıl olduğuma dair bir mektup yazmıştım Mektubu vermek için geldim" dedi ve gerisin geri dönüp gitti


Bir Taşta İki Kuş
Adamın tembel mi tembel bir uşağı vardı Bir gün onu üzüm ve incir almaya gönderdi, ama uşak sadece üzümle çıkageldi
- Ben sana demedim mi, sana bir iş verirsem iki iş birden yap diye ha?
Tesadüf bu ya, efendi o gün hastalandı Uşağı doktor çağırmaya gönderdi Uşak da doktorun yanında bir gassal bir de mezarcı getirmişti
Efendi uşağına çıkıştı:
- Niye getirdin bu mezarcıları yahu?
- Efendim, sana bir iş verirsem iki iş birden yapacaksın demediniz mi? İşte, tedavi etsin diye doktor getirdim Tedavi kâr etmez de ölürseniz, mezarcı hazır olsun bari dedim!


İtmesenize!
Otobüs her zamanki gibi tıklım tıklımdı Sinirli yolculardan biri yanında duran şişman adama bağırdı:
- İtip durmasana be kardeşim!
Şişman adam da sinirlendi:
- İttiğim falan yok be kardeşim! Nefes almaya çalışıyorum şurda!


Hanımların Yaşı
Öğretmen öğrenciye sordu:
- Kaç yaşındasın?
- Bilmiyorum
- Nasıl bilmezsin?
- Çünkü annem ben doğduğumda 25 yaşındaydı Ama şimdi yirmidördünde olduğunu söylüyor!


Hafızanın Böylesi
Kağıda bakarak ezan okuyan bir müezzine sordular:
- Yazacağın yerde ezberleyip okusan ezanı olmaz mı?
- Gidin, kadıya sorun
Kadıya gittiler ve "Selamün aleyküm" dediler
Kadı bir kağıt çıkarıp uzun uzun baktıktan sonra "Ve aleyküm selam" dedi
Bunun üzerine müezzini mazur görüp kadının huzurundan çıktılar


Doğru Söylersen
Bir hırsız yargılanıyordu Yargıç sanığa sordu:
- Yalan söylersen sonunun ne olacağını biliyorsun değil mi?
- Evet, biliyorum; cehenneme giderim
- Ya doğru söylersen?
- O zaman da hapse giderim!



Bu mesaj 1 kez ve en son Muhtazaf tarafından 19.11.2009 - 21:51 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 19.11.2009 - 21:45
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
_ESaDuLLaH_ su an offline _ESaDuLLaH_  
RE: Güldüren Mizahlar…

611 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.07.2006
En Son On: 09.07.2010 - 14:12
Cinsiyeti: ----- 
Alıntı
Orijınalı Muhtazaf

Namaz Batıl Oldu

Git, Canını Kurtar
Biri arkadaşına:
- "Haydi; bizim eve gidelim de ekmekle tuz yiyelim" dedi
Adamcağız "Ekmekle tuz"un leziz yemeklere kinaye olduğunu düşünüp arkadaşıyla birlikte yola koyuldu
Ama gerçekten de önüne birkaç somun ekmekle tuz konulunca şaşırdı kaldı; ama sesini de çıkarmadı Derken kapı çalındı Bir dilenci gelmişti
Ev sahibi:
- "Git, yoksa yaralarım seni!" dedi
Misafirin sabrı tükenmişti Dilenciye döndü ve
- "Bu adam dediğini yapar Git, canını kurtar!" dedi


Deliler
Üç deli kayıkla denizde geziniyorlardı ki birdenfırtına patladı Birbirlerine akıl danışmaya başladılar Biri dedi ki:
- İkiniz suya girip kayığı itin, ben de dümene geçeyim!


Kim O?
Bir gün Şeytan, Firavun'un kasrına gelip çaldı kapıyı
Firavun:
- Kim o?
Şeytan gülerek: Sen İlah olsaydın, kapıyı kimin çaldığını mutlaka bilirdin!




Valla cok güldüm ALLAHda seni güldürsün hocamkahkaha kahkaha
Ekleme Tarihi: 21.11.2009 - 17:01
Bu mesajı bildir   _ESaDuLLaH_ üyenin diğer mesajları _ESaDuLLaH_`in Profili _ESaDuLLaH_ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an 1 üye ve 1334 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.66447 saniyede açıldı