0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » DENEME TAHTASI » TEVHİD VE ŞİRK

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Suayb su an offline Suayb  
TEVHİD VE ŞİRK

154 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.09.2004
En Son On: 01.07.2009 - 21:41
Cinsiyeti: Erkek 
TEVHİD VE ŞİRK‘’ŞİRK’’ Kavramı, islamın kuşattığı bütün meselelerde Allaha eş koşmak veya Allaha ortak olarak isnat etmek manasına gelmesine rağmen, günümüzdeki toplumsal anlayışa göre genel olarak Allahı inkâr manasına gelmektedir. Nitekim ALLAHI İNKÂR EDEN KAFİRLERE Müşrik, Allaha inandığını ileri süren müşriklere ise’Müslüman’ denilmesinin nedeni, bu çarpık anlayıştır
Oysa İslam’ la mükellef olan bir insan yaratılışla ilgili bazı olayları görerek ve tefekkür ederek; Allah vardır dese, sadece bu ikrar ve bu inanç o insanı Müslüman yapmaz. Bilindiği gibi müşrikler de yaratıcı olarak Allaha ve Allahın varlığına inanmaktadırlar. Nitekim müşriklerle ilgili olarak Kuran’ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır.

and olsun, onlara; Gökleri ve yeri kim yarat? Güneşi ve ayı kim emre amade kıldı? diye soracak olursan, şüphesiz; Allaha diyecekler. Şu halde nasıl oluyor da, çevriliyorlar
Ankebut 61
And olsun, onlara; Gökten su indirip de ölümünden sonra yeryüzünü dirilten kimdir? Diye soracak olursan, şüphesiz; Allah diyeceklerdir. De ki; Hamd Allah’ındır. Hayır, onların çoğu akletmiyorlar.

Şirk meselesine tanımla ilgili olarak bu kısa girişi yaptıktan sonra insanları müşrik durumuna getiren şirk olgusunu, itikadi ve ameli şirk olmak üzere iki genel başlıkta değerlendirebiliriz.

İTİKADİ ŞİRK
İtikat demek, bir dinin temel inanç değerlerine kalbi bağlılık veya inanmak demektir. İslam dinindeki iman esasları amentüde belirtildiği üzere altı olarak bildirilse de, böylesi bir yaklaşım sınırlandırıcı olur. Günümüz Müslümanları Allah’a, peygambere ve bir bütün olarak Kuran’ı kerim’ inanmakla yükümlüdürler. Kuran’ı kerimde bildirilen bütün gerçekler Kuran’ı Kerimde beyan edilen bütün esaslar, müslümanlar için birer iman esasıdır. Bu iman esaslarını bölmek, bir kısmını detay kabul etmek, Müslümanlar için mümkün değildir.
İslama göre en temel inanç, Allah inancıdır. Tabi ki bu Allah inancı değişik menkıbelerde ve hurafelerde karışık hikayelerde verilmeye çalışılan Allah inancı değildir.Allah inancının nasıl ve ne şekilde olacağını bildiren yegane kaynak,Kuranı Kerimdir.Müslümanlar yaratılmış birer mahluk olduklarını idrake vararak,Yaratıcıyı kendi akıllarına ve yaklaşımlarına göre tahrif etmekten veya tanımlamaktan şiddetle kaçınırlar.
Müslümanlara göre Allah(c.c)’ın en doğru tanımı, Allahın Kuranı Keriminde kendi zatıyla ilgili olarak yaptığı tanımdır. Müslümanlar bu tanımı ne eksilmeye ve nede çoğaltmaya çalışırlar.Çünkü böylesi yaklaşımlar,insanların büyük bir bölümünü,şirk vadisine sürükleyen yaklaşımlardır.İtikadi şirkin temelinde bulunan kimseler,genellikle Müslüman olduğunu zanneden veya Müslüman olduklarını ileri süren kimselerdir.Bunlarda meydana gelen itikadi şirkten,ne yazik ki bir çok örnekler verebilmemiz mümkündür.,
Mesela herhangi bir insan,
yegane Halık,yani yegane yaratıcı olan Allah’a inandığını söyleyip;kainatın,dünyanın ve dünyanın içindekilerinin yaratılışını,Allahla beraber başka şeylere nispet ediyorlarsa,
yegane Rezzak, yani yegane rızık verici olan Allah’a inandığını söyleyip;rızık verici olarak Allahla beraber başka şeyleri ön plana çıkarıyorsa,
yegane Hadi,yani yegane hidayet verici olan Alah’a iman ettiğini söyleyip;hidayet edici olarak başka şeyleri görüyorsa,
yegane ve mutlak Hakim olan Allah’ iman ettiğini söyleyip;hakimiyeti Allah’tan başka kimselere veya mercilere nispet ediyorsa…böylesi inanışlarda insanlar itikadi şirk içindedirler.
Kısaca örneklediğimiz bu itikadi şirkler Müslümanlarda olmamakla beraber,Müslümanların da bu gibi konularda yeterince bilinçli olduklarını söyleyemeyiz.Mesela aklı başında gözüken bazı alimler bile İslami mücadeleleriyle ilgili olarak’’Bizim mücadelemiz Allah’ın hakimiyetini tesis etmek içindir’’diyebiliyorlar!..Böylesi bir söz,öncelikle Allah’ın sıfatlarını bilmekle yükümlü olan alimlere yakışmayacak bir sözdür.müslümanların ve özellikle Müslüman alimlerin ,itikadi sapma meydana getirebilecek olan böylesi sözlerden şiddetle sakınmaları gerekir.Çünkü bizler biliriz ki ALLAH (c.c)’ın Hakimlik sıfatı,zaten kendi özünde her türlü eksiklikten münezzeh olan bir sıfattır.Bu öylesine muhteşem bir hakimiyettir ki,bu ilahi hakimiyeti kabul eden veya etmeyen bütün mahlukatı,bütün yaratılmışları kuşatmaktadır.Alemlerin Rabbi olan Allah(c.c)’ın ilahi hakimiyetini reddeden ülkelerde ‘Yok’ sanmak,itikadi bir yanılgıdır.herhangi bir ülkeyi yöneten firavun veya nemrut,Allahın reddetse dahi ,yinede bu ülkedeki mutlak hakimiyet o firavunun veya nemrudun değildir.İlahi hakimiyeti reddeden firavun veya nemrud,yönettiği ülkede hakimiyetin sahibi olsalardı,hiç şüphesiz ki firavun H.z Musa’yı nemrud ise H.z İbrahimi kolaylıkla öldürebilirdi.Oysa biliyoruz ki bir yalancı hakimiyetin sözcüsü olarak Allahın elçileri hakkında ‘ölüm hükmünü ‘ vermelerine rağmen,ilahi hakimiyetin takdirine boyun eğmek zorunda kalmışlar ve öncelikle kendileri ölmüştür.
AMELİ ŞİRK
Amel’ fiil,eylem,hareket,davranış manasına gelir.İnsanın bütün bir yaşantısında medya gelen fi,il,eylem ve davranışlarında ki şirklere,kısaca ameli şirk diyoruz.Ameli şirk,bizzat fiil ve eylemlerde meydana gelen şirktir.
Mesela gaybı bildikleri inancıyla kahinlere gitmek,
değişik maksatlar için büyü veya sihir yaptırmak,
göz boncuğu veya katır boncuğu takarak ,bunlardan fayda ummak.
ölülerden veya birer mahluk olan yarartılmışlardan gaybi yardım istemek,
Allahtan başkasına kurban kesmek,
insanların nasıl ve ne şekilde yaşayacaklarıyla ilgili olan Allahın hükümlerine rağmen kendi istekleri doğrultusunda hükümler koymak veya bu şekilde hükümler koyan müstekbirlere oy vererek onları meşru görmek ve onlara destek vermek…. ameli şirklerdendir.

Ameli şirkin kaynağında itikadi şirk olduğu gibi ,bazı hallerde bazı hallerde itikadi cahillik de olabilir.Gerçi itikadi cahillikte de şirki inanışlar vardır ancak bu inanışlar,hakka rağmen inanışlar değillerdir.Mesela İslamın sadece bazı ibadetler değil,başlı başına bir hayat nizamı olduğunu anlamalarına ,alemler üzerinde mutlak hakim olan Allahın ,insanların yaşantılarıyla ilgili olarak hükümler vazettiğini bilmelerine rağmen;bu ilahi hükümleri reddeden müstekbirleri meşru görüyorlar.
Nitekim bütün bunları dikkate alan İslam,
fiil-fail ayırımı yapmakta,fiil ile fail arasında bilinç bağı varsa,faili fiile göre sıfatlandırmaktadır.
Böyle bir bağ yok ise fiili şirk olarak nitelemesine ve fiilin failini Müslüman görmemesine rağmen,bu faile hakkı bildiresiye kadar’’Sen Müşriksin’’ diyerek ‘’Müşrik’’ sıfatını
vermemektedir
M.ALAGAŞ'tan(tevhid ve şirk adlı kitabından)alıntıdır
Ekleme Tarihi: 21.01.2006 - 11:00
Bu mesajı bildir   Suayb üyenin diğer mesajları Suayb`in Profili Suayb Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1503 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.71901 saniyede açıldı