Hamd Alemlerin Rabbine, salât ve selam onun elçisi biricik Efendimiz (s.a.v.) üstüne olsun.
Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla...
Başlığı okuyunca eminim beni bilenler, tanıyanlar "ne oluyor, bu da neyin nesi?" demişlerdir. O halde yazıyı okuyalım ve hep beraber başlığı bir daha düşünelim. Her zaman söylediğim gibi önyargı, cahillik ve inat bizlerin en büyük düşmanıdır.
Alevilik; Allah korkusu yerine sevgisini benimseyen, Kuran'ın şekline değil, özünü kabul ettiklerini belirten, amacı "Seyr-ü süluk" (Ruhsal olgunlaşma) olan bir tasavvuf yoludur. Özünü insan sevgisinde bulan, Allah'ın insanda tecelli ettiğine ve zerresinden oluştuğuna, onun için de insanın ölümsüzlüğüne inanan, ibadetlerinde kadın erkek ayrımı yapmadan, kendi öz diliyle, musikisiyle, semahıyla inancını icra etme biçimine denir. Buna kaç kişi uyuyor, kaç kişi bu şekilde yaşıyor onu burda tartışacak değiliz. Ona bakarsak Türkiye'de %99 kişinin nüfus cüzdanında da müslüman ibaresi yazıyor. Kaç kişi hakkıyla müslümanlık yapıyor onu da tartışacak değilim. Tabii herşeyde olduğu gibi burada aşırılıklar veya aşırı inanç kolları yok mu var. Hatta Allah'ı, Kur'an-ı Kerimi, Kabeyi, Peygamberimizi kabul etmeyen grupları da içinde barındırıyor. Yani bu kişiler kendilerine "alevî" diyor.
İşte tam da burada ben de diyorum ki eğer bu insanlar gerçekten bu işi Hz. Ali'yi sevdikleri ve ona değer verdikleri için yapıyorsa ben onlardan daha alevîyim! Eğer Ali'yi yaratanı es geçip Ali'yi seviyorlarsa, Ali'yi seven kayınbabasını es geçip Ali'yi seviyorlarsa, Ali'nin can yoldaşları Ebubekir'i, Ömer'i, Osman'ı es geçip Ali'yi seviyorlarsa ve herşeyi bu uğurda yapıyorlarsa kusura bakmasınlar ben onlardan daha çok alevîyim. Çünkü ben onların sevdikleri Ali'yi sevdiğim gibi sevmedikleri, kabul etmediklerini de seviyorum. Çünkü ben Ali'nin sadece, şekline, cismine değil ilmine, cesaretine, takvasına, zühdüne, sabrına, şükrüne, Allah'a ve Peygamberine olan sevgisine, Kur'an'a ve ibadete olan düşkünlüğüne, Ashaba olan muhabbetine, dostluğuna, Efendimiz'in yerine can verecek kadar fedakar olmasına, cünup olmanın saç diplerine kadar kişiyi pis yapacağına inanıp bu uğurda gösterdiği temizlik anlayışına, emirlere uymasına, yasaklardan sakınmasına hayranım.
Ben Ali'yi seviyorum çünkü Ali'yi tanıyorum. Ben Ali'yi seviyorum çünkü Ali'yi biliyorum.
Ben Ali'yi seviyorum çünkü Mevlâ'yı seviyorum. Ben Ali'yi seviyorum çünkü Muhammed'i s.a.v seviyorum.
Ben Ali'yi seviyorum çünkü Fatıma'yı seviyorum. Ben Ali'yi seviyorum çünkü Hasan'ı, Hüseyin'i seviyorum.
Ben Ali'yi seviyorum çünkü Ebubekir'i, Ömer'i, Osman'ı seviyorum. Ben Ali'yi seviyorum çünkü Selmân'ı, Ca'fer'i seviyorum.
Ben Ali'yi seviyorum çünkü sahabeyi, tâbiûnu seviyorum. Ben Ali'yi seviyorum çünkü ka'beyi, mescidi, zülfikarı seviyorum.
Ben Ali'yi seviyorum çünkü Hacı Bektaşî Veli'yi seviyorum. Ben Ali'yi seviyorum çünkü Yunus'u, Ahmed Yesevî'yi seviyorum.
Ben Ali'yi seviyorum çünkü Ali'yi kullanmıyorum, Ali'nin ruhunu incitmiyorum, Ali'yi üzmüyorum, Ali'yi izliyorum.
Ben Ali'yi seviyorum elime, belime, dilime, dinime, kitabıma, emanetime sahip çıkıyorum.
Ben Ali'yi seviyorum çünkü ben Ali'yim. Ben Ali'yi seviyorum çünkü ben alevîyim!
Mevlâ bizleri kendisine layık bir kul; Habîbi, Hz. Muhammed Mustafa'ya (s.a.v) lâyık bir ümmet; Arslanı Hz. Ali'ye (r.a) layık bir dost eylesin.
Mevlâ bizleri gözleri, kalpleri, kulakları hakka kapalı, hakkı anlamayan, özü kavrayamayan bir kulluktan muhafaza eylesin. Şimdi başlığı tekrardan düşünebilirsiniz. Düşüncelerinize prangalar vurulmamışsa eğer...
Not: Yazının başından itibaren ismi geçen tüm sahabe ve büyü zâtlardan Allah razı olsun, yazını gidişatını bozmamak için r.a koymadım devamlı böyle bir açıklama yapmaya gereği duyuyorum ki yanlış anlaşılma olmasın.!
Yazının orjinali: Ben alevîyim! - İlyas Uçar Kişisel Sitesi
İlyas Uçar - Evvâh - Ebu Rudeyha
29.04.2010 - 15:46