0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » Sizinde yüreğiniz işgal altındamı?

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
nazli64 su an offline nazli64  
Sizinde yüreğiniz işgal altındamı?

110 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.10.2006
En Son On: 11.10.2014 - 05:07
Cinsiyeti: Bayan 
Genelin inandığı bir tez vardır; Aşk yürekte derinleştikçe kişiyi Allah'a götürür, diye. Yani kişi önce yaratılana aşık olur ve bu onun canını çok yakar, imkansızlıkları, hesreti, ulaşamaması ve kavuşamaması öyle sararki benliğini sonunda kişinin bu aşkı değişim geçirerek Allah aşkına dönüşür. Bunun doğruluğunada Yunus önce bir kadına aşık olmuş ama bu aşk onu deli divane edip yollara düşürüp Allah aşkıyla yanan bir derviş yapmış, mecnun leylayı öyle bir aşkla sevmişki, sonunda leylanın aşkı Allah'ın aşkında eriyip yok olmuş örnekleri anlatılır. Bu inanış bana hep yanlış gelmiştir. Aşık olmakdaki bu sıralama sizcede yanlış değilmi? Neden önce yaratılan sonra yaratan aşka layık oluyor. Neden yaratılanın aşkındaki imkansızlık yaratana aşık olmaya sebep oluyor? Demekki yaratılana aşık olduğumuzda aşkımızın önünde bir engel yoksa, herşey yolunda gidiyorsa biz yaratanın aşkına talip olmayacağımız anlamı doğuyor.Demekki herşey yolunda ise yaratılanın aşkı bize kafi geliyor.
Başımı kaldırıpda sevenlere, sevilenlere, kendi yüreğime ve yaşanan aşklara baktığımda, hiçbir aşkın kişiyi Allah aşkına götürmediğini görüyorum. Hatta Allah'tan uzaklaştırdığını yüreklerin sürekli sevdiğiyle meşgul oldugundan Allaha yeterince vakit ayrılmadığını görüyorum. Zira işgal altındaki bir yürekten nasıl Rabbe yol bulunurki. Aşk gözleri kör kulakları sağır, beyni algılayamaz bir hale getirmişken. Yüreği yangın tarlasına dönen kendi evinin yolunu bulamazken, nasıl bu karmaşada Rabbe giden yolu bulabilirki? Eğer kula olan aşk kişiyi Allah'a götürdüğü dogruysa; o halde neden aşk acısıyla pekçok kişi meyhanlerin yolunu tutuyor, kadehlerde boğuluyor, neden Allah'ın verdiği öz canını ipe çekip intihar edebiliyor, neden aşk yüzünden silahlar konuşabiliyor canlara kıyılabiliyor. Ya bu insanlar aşkı bilmiyor, yada AŞK GERÇEKTEN SAHİBİNİ KÖR SAĞIR DİLSİZ EDİP, AKLINI ALIYOR.
Aşk Allah'ın insanlara verdiği niğmetlerin belkide insana en lezzetli gelenidir. Fakat yaratılan önce Allah aşkını tadarsa, bunun ardından gelen kula aşk daha mantıklı olur. Kul aşkınında bir ölçüsü tartısı olmalıdır. Bedenlerimizde Allah'ın bize verdiği bir emanettir. Eğer bunu böyle bilirsek imkansız aşklarda ısrar edip, üzüntü ve kederden bizi mecnun edecek hale gelmeyiz. Eğer aşkımızın sonu hüsranla bitiyorsa buda Allah'ın dilemesidir deyip kaderi kabullenmeliyiz. Allah kullarına zulmeden değildir, demekki bizim için hayırlı olan bu demeliyiz.
Önce Allah aşkını tadan bir kul, yaratılanı yüreğinin neresine ve ne kadar koyacağını bilir. Mademki Allah aşkı yaratmış ve bundan kaçış yoksa, "Rabbim bize aşkında hayırlısını ver diye dua edelim." Çünkü yazılan kitaplara okunan türkülere baktığımızda insanoğlunun yüreğini AŞK kadar başka hiçbirşeyin yakmadığını görüyoruz.
Ekleme Tarihi: 06.02.2007 - 14:53
Bu mesajı bildir   nazli64 üyenin diğer mesajları nazli64`in Profili nazli64 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
CiVELEK su an offline CiVELEK  

978 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.09.2006
En Son On: 22.03.2007 - 13:19
Cinsiyeti: Erkek 
''Yalnızca bir türlü aşk vardır ama görüntüleri binlerce türlüdür,'' der bir bilge. Üç çeşidini söyleyelim biz:

Aşk beşerîdir; şakayla başlar, sorumluluk getirir. Gözden gider, gönülde yaşar. Surete meyledenler ziyandadır.

Aşk platoniktir; sohbetle başlar, zahmet getirir. Zihinden girer, gönülde yaşar. Sîretini süslemeyenler yol şaşırır.

Aşk ilahîdir; imanla başlar vahdete götürür. Gönülde doğar, gönülde yaşar. Sırrı saklamayanlar, başını verir.

Gönül ki, Allah'ın evidir, aşkın her çeşidine itibar eder. Bütün milimetrekarelerinde aynı sevgili olmayan bir gönül aşkı bilir mi acep?! Bir kuru yakınlaşmayı, ilgiyi aşk sanarak yaşanılan ömür adına vaveylâ ve va esefâ!... Bir Cemal'e kul, bir Ahmet'e köle, bir Leyla'ya deli ve bir ışığa pervane olmayanın aşkı mı vardır, ya aklı mı vardır ki!...çünkü alem bir aşk için yaradılmıştır..

(açtığım ''aşk yolunun sonu melekliğe çıkar''konusunun devamıdır konuya uygun geldığı için tekrar ekleme zorunluluğu hissettim..)
Ekleme Tarihi: 06.02.2007 - 15:29
Bu mesajı bildir   CiVELEK üyenin diğer mesajları CiVELEK`in Profili CiVELEK Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1601 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.17121 saniyede açıldı