Ramazan ayının fazileti |
[Yukarı] |
Sual: Ramazan ayının fazileti hakkında bilgi verir misiniz? CEVAPİmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:Mübârek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nâfile namaz, zikir, sadaka ve bütün nâfile ibâdetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftâr verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz. Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibâdet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, cehennemden âzâd olur. Ramazan-ı şerif ayında, Resûlullah, esirleri âzâd eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibâdet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur. Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer. Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibâdet etmelidir. Allahü teâlânın râzı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, âhireti kazanmak için fırsat bilmelidir. Kuran-ı kerim, Ramazanda indi. Kadir gecesi, bu aydadır. Ramazan-ı şerifte, iftârı erken yapmak, sahuru geç yapmak sünnettir. Resûlullah bu iki sünneti yapmaya çok önem verirdi. İftarda acele etmek ve sahuru geciktirmek, belki insanın aczini, yiyip içmeye ve dolayısı ile herşeye muhtaç olduğunu göstermektedir. İbadet etmek de zaten bu demektir. Hurma ile iftar etmek Hurma ile iftar etmek sünnettir. İftar edince, (Zehebez-zama vebtellet-il urûk ve sebet-el-ecr inşâallahü teâlâ) duâsını okumak, teravih kılmak ve hatim okumak önemli sünnettir. Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce müslüman affolur, âzâd olur. Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır. Allahü teâlâ, bu mübârek ayda Onun şânına yakışacak, kulluk yapmayı ve Rabbimizin râzı olduğu, beğendiği yolda bulunmayı, hepimize nasip eylesin! Açıktan oruç yiyen Açıktan oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Namaz kılmayanın da, oruç tutması ve haramlardan kaçınması gerekir. Bunların orucu kabul olur ve imanları olduğu anlaşılır. Ramazanda oruç tutmak hakkındaki hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: (Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilip, sevabını da Allahtan bekliyerek oruç tutanın günahları affolur.) (Ramazan orucunu tutup ölen mümin, cennete girer.) (Ramazan bereket ayıdır. Allah bu ayda, günahları bağışlar, duâları kabul eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrum kalır.) (Ramazan orucu farz, teravih namazı ise sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibadetle geçirenin günahları affolur.) (Ramazan ayında ailenizin nafakasını geniş tutunuz! Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda yapılan harcama gibi sevaptır.) (Oruç tutanın susması tesbih, uykusu ibadet, duâsı müstecap ve amelinin sevabı da çoktur.) (Bilhassa oruçlu iken çirkin konuşmayınız! Birisi size sataşırsa, Ben oruçluyum deyiniz!) |
|
Ramazan denmesinin sebebi |
[Yukarı] |
Sual: Ramazan ayı, niçin bazan 29, bazan 30 gün oluyor? Ramazanda oruç tutmanın diğer aylarda oruç tutmaya göre olan fazileti nedir? CEVAP Ramazan-ı şerif kamerî aylardandır. Kamerî aylar 29 veya 30 gün olur. Kuran-ı kerimde, Ramazan ayında oruç tutmanın farz olduğu bildirilmektedir. ( Bekara 183-185) Ramazan ayı otuz çekerse 30, yirmi dokuz çekerse 29 gün oruç tutmak farzdır. Bütün farz ibadetler Allah'ın emridir. Ramazanda
oruç tutmak hakkındaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle: |
|
İbadetlerin kapısı Oruçtur |
[Yukarı] |
Sual: Oruç tutup aç kalan sağlıklı mı olur? CEVAP Oruç,
yalnız aç ve susuz kalmak değildir. Bir hayvanı veya inanmıyan
bir kimseyi bir odaya hapsedip aç, susuz bırakmakla oruç tutturulmuş
olmaz. Orucun, sabır, şükür, nefs terbiyesi gibi diğer
ibadetlerle irtibatı vardır. Onun için Peygamber efendimiz
sallallahü aleyhi ve sellem buyuruyor ki: (Her
şeyin bir kapısı vardır. İbadetlerin kapısı
ise oruçtur.) [İbni Mübarek] |
|
Oruç sıhhat getirir |
[Yukarı] |
Sual: Orucun vücuda zarar verdiği söyleniyor. Dinimiz zararlı şeyi emreder mi? CEVAP Allahü
teâlâ, insanlara zararlı olan bir şeyi emretmez. Tıp
uzmanları diyor ki: (Oruçlu
iken ölene, kıyamete kadar oruç tutmuş gibi sevap yazılır.)
[Deylemî] (Oruçlunun yanında oruçsuzlar yiyip içerse, melekler, oruçluya duâ eder.) [Tirmizî] |
|
Aç durmanın faydaları |
[Yukarı] |
Sual: Oruç tutarak aç durmanın faydaları nelerdir? CEVAP Oruç tutmak başka, aç durmak başkadır. Aç
durmanın faydaları: |
|
Orucu açıkta yemenin zararı |
[Yukarı] |
Sual: Allahın bildiği kuldan saklanmaz diyerek açıktan oruç yiyenler oluyor. Günah değil midir? CEVAP Günahı,
açık da, gizli de işlemek caiz olmaz. Fakat nefsine, şeytana
uyarak günah işleyen, günahını gizlemelidir! Günahı
gizlemek birkaç yönden faydalıdır: |
|
Günahkarın orucu |
[Yukarı] |
Sual: Bazıları, (Namaz kılmayan veya açık gezen veya başka günah işleyen bir kimse, boşuna oruç tutmamalıdır) diyor. Günahkâr olan hiçbir ibadet yapamaz mı? Namaz kılan günah işlemez mi? CEVAP Bazı kimseler, Ya, dinimizin bütün emirlerini yapıp, bütün yasaklarından kaçınmak veya hiçbirini yapmamak lazım olduğunu söyliyerek, Ya hep, ya hiç diyorlar. Bu, çok yanlıştır. İnsanın, birkaç günah işliyorum diye, diğer günahları da yapması lazım olmaz. Hem oruç tutup, hem de günah işliyen kimse, oruç tutmakla hâsıl olan büyük sevaba kavuşamaz. Fakat ahirette niçin oruç tutmadın diye hesaba çekilmez. Oruç borcunu ödemiş olur. Hatta orucun bereketiyle diğer günahlardan da kaçma imkânı olur. İmam-ı
Rabbanî hazretleri buyuruyor ki: Kelime-i
şehâdeti dil ile söyleyip kalb ile de tasdik eden müslümandır.
Günâh işliyen, müslümanlıktan çıkmaz. Hadîs-i şerîfte
buyuruldu ki: (Cebrâil aleyhisselâm,
"Ümmetine müjde ver ki, şirk üzere ölmiyen Cennete
girer" dedi. Ben, "Zinâ ve hırsızlık eden de mi
Cennete girer" diye üç defa sordum. "Evet, zinâ ve hırsızlık
eden de Cennete girer" dedi. Daha sonra, "İçki içse de
yine Cennete girer" dedi.) [Buhârî][Bu günâhların cezâları
çekildikten sonra ancak o zaman Cennete girilir.] |
|
Oruç tutmamayı mubah kılan özürler |
[Yukarı] |
Sual: Oruç tutmamayı mubah kılan özürler nelerdir? CEVAP Ramazan-ı
şerifte, oruç tutmak çok sevaptır. Özürsüz oruç tutmamak büyük Oruç tutmamayı mubah kılan özürler şunlardır: 1-
Hastalık:
Hasta olan veya oruç tutunca hastalığı artan kimse, oruç
tutmaz 2-
Sefer: 104 km uzağa giden
kimse, 15 günden az kaldığı yerde seferi olur. 3-
Gebe ve emzikli olmak: Kendine
veya çocuğuna bir zarar gelecekse, gebe ve 4- Açlık ve susuzluk: Kendisine şiddetli açlık ve susuzluk meydana gelen kimse, ölüm tehlikesi varsa veya aklı gidecekse yahut hastalanıp bir zarara uğrayacaksa, orucunu bozabilir. 5- İhtiyarlık: Çok yaşlı kimse, oruç tutamayacak halde ise, oruç tutmaz, iyileşme ihtimali de yoksa, tutamadığı günler için fidye verir. 30 günün fidyesi 53 kg. undur. 6-
İkrah: Birisi oruç
tutana, (Orucunu bozmazsan seni öldürürüm veya bir uzvunu |
|
Orucun sevabı |
[Yukarı] |
Sual: Orucun sevabı diğer ibadetlere göre nasıldır? CEVAP Orucun sevabı diğer ibâdetlere göre daha fazladır. Hadis-i kudside, (Her iyiliğe, on mislinden 700 misline kadar sevap verilir. Fakat oruç bana mahsustur, onun mükâfatını ben veririm.) buyuruldu. Her iyiliğin sevabını Allahü teâlâ verdiği hâlde, orucun sevabı için, (Ben veririm) buyurmasının hikmeti vardır. Yeryüzünün tamamı Allahü teâlânın mülkü olduğu hâlde, Kâbeye (Beytullah) yani (Allahın evi) denmesi ona şeref vermek içindir. (Oruç bana mahsustur) demekle de ona özel bir şeref vermiştir. Oruç tutana verilecek sevabın muayyen bir ölçüsü yoktur. Oruçlunun durumuna göre, çok sevap verilecektir. |
|
Orucun farzları |
[Yukarı] |
Sual: Orucun farzları nelerdir? Sahuru geç, iftarı acele etmekten maksat nedir? CEVAP Orucun farzı üçtür. Bunlar; 1- Niyet etmek. 2- Niyeti, ilk ve son vakitleri arasında yapmak. 3- İmsaktan güneşin batmasına kadar olan zaman içinde, orucu bozan her şeyden sakınmaktır. Ramazanda ve nafile oruçlara niyetin ilk vakti, güneş batıncadır. Son vakti ise, ertesi günü öğleye bir saat kalıncaya kadardır. Kaza ve kefaret oruçlarında ise, akşamdan imsak vaktine kadardır. Ramazanda oruca niyet ederken, akşamdan imsak vaktine kadar, Yarın oruç tutmaya, imsaktan sonra ise Bugün oruç tutmaya denir. Yanılıp yanlış söylense de, oruç tutulacak gün bilindiği için mahzuru olmaz. Ramazanda bir aylık oruca toptan niyet edilmez, her gün ayrı niyet etmek gerekir. Gece yatarken yemeği yiyip veya yemek yemeden niyet edilse, sonra gece uyanınca, sahura kalkınca yemek yemekte mahzur yoktur. Niyetin ilk vakti, güneşin batmasıyla başlar. Akşam yemeği yerken niyet etmek iyi olur. Niyetten sonra da, imsak vaktine kadar yiyip içmekte mahzur yoktur. |
|
Sahura kalkmak |
[Yukarı] |
Sual: Sahura kalkmadan oruç tutmakta mahzur var mıdır? CEVAP Sahura kalkmamak günah değildir. Ancak sahura kalkmak çok sevabdır. Bir yudum su içmek için de olsa, sahura kalkmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Sahura kalkın, sahurda bereket vardır.) [Buharî] (Sahurda yemek yiyerek, oruç tutmanıza yardımcı olun!) [Beyhekî] (Sahur yemeğine kalkmak, Allahın size bağışladığı berekettir, bunu kaçırmayın!) [Nesâî] (Yedikleri helal olmak şartı ile hesaba çekilmeyecek üç kişi; oruçlu, sahur yemeği yiyen ve Allah yolunda nöbet tutandır.) [Nesâî] (Bir yudum su içmek için de olsa, sahura kalkın!) [İbni Hibban] (Elbette sahur yemeği mübarektir.) [İ.Hibban] (Bir lokma olsa da sahur yemeği yiyin! Çünkü onda bereket vardır.) [Deylemî] (Müminin sahurunun hurma ile olması ne güzeldir.) [Ebu Dâvud] (Sahurda hurma yemek ne güzeldir. Allahü teâlâ, sahura kalkanlara rahmet eder.) [Taberânî] (Sahurun tamamı berekettir. Bir yudum su için de olsa sahura kalkın! Allahü teâlâ ve melekleri, sahura kalkanlara salât ve selam ederler.) [İ.Ahmed] [Yani Allahü teâlâ, sahura kalkanları magfiret eder, melekler de onlar için duâ eder.] |
|
İftar vermenin fazileti |
[Yukarı] |
Sual: İftar vermenin fazileti nedir? İftâr veremeyen fakir, iftâr verme sevâbına kavuşmak için ne yapmalıdır? CEVAP Yolda giderken bir oruçluya bir hurma veya bir zeytin verilse de, iftar verme sevabına kavuşulur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Ramazanda bir misafire oruç açtırana, Sırat köprüsünü geçmek kolaylaşır.) [V.Necat] Peygamber efendimiz, (Bir kimse, bu ayda bir oruçluya iftar verirse günahları affolur. O oruçlunun sevabı kadar ona sevab verilir) buyurunca, Eshab-ı kiramdan bazıları, bir oruçluyu iftar ettirecek kadar zengin olmadıklarını söylediler. Onlara cevaben buyurdu ki: (Bir hurma ile iftar verene de, yalnız su ile oruç açtırana da, biraz süt ikram edene de bu sevab verilir.) [Beyhekî] Peygamber efendimiz, (Ramazan ayında bir oruçluyu su ile iftar ettiren, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur) buyurunca, Eshab-ı kiram, "Su az ve kıymetli iken mi?" diye suâl etti. Onlara cevaben buyurdu ki: (İsterse nehir kenarında versin, aynıdır.) [V.Necat] Yemek yedirmeyi nimet bilmelidir! Yemek yedirmek çok sevabdır. Hele oruçluya yedirmek daha çok sevabdır. Oruç tutanın sevabı kadar sevab alır, oruçlunun sevabından eksilme olmaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Bir oruçluya iftar veren, aynı ecre kavuşur.) [Beyhekî] (Allah indinde amellerin en kıymetlisi, bir müminin sıkıntısını gidererek, borcunu ödeyerek veya karnını doyurarak onu sevindirmektir.) [İsfehani] (Amellerin en faziletlisi, bir müminin aybını örtmek, karnını doyurmak ve bir ihtiyacını karşılamak suretiyle onu sevindirmektir.) [Taberânî] (Allah, yemek yediren cömertle meleklerine övünür.) [İ.Gazali] (Misafir, sofrada bulunduğu müddetçe, melekler, ev sahibine duâ eder.) [Taberânî] (Kıyamette Allahü teâlâ, kimine, "Bana niçin yemek vermedin?" diye sorar. O da, "Sen âlemlerin Rabbisin. Sana nasıl yemek verebilirdim" der. Allahü teâlâ da, "Aç olan bir arkadaşına yemek vermedin. Eğer verseydin, bana yemek vermiş gibi sevab alırdın" buyurur.) [Müslim] (Cennette öyle güzel köşkler vardır ki, bunlar, tatlı konuşan, yemek yediren ve herkes uyurken namaz kılanlar içindir.) [Tirmizî] (Arkadaşına, sevdiği yemeği verenin günahları affolur.) [Bezzar] Dost ve arkadaşlara yemek yedirmek, sadaka vermekten efdaldir. Hz.Ali buyurdu ki: (Dostlara yedirdiğim bir ekmek, fakirlere verdiğim beş ekmekten daha kıymetlidir. Dostlarla yenilen yemek, köle azad etmekten daha makbuldur.) (O beni yemeğe çağırmıyor. Onu niye çağırayım) dememelidir! Yemeğe çağırırken de, yemeğe giderken de yalnız Allah rızasını düşünmelidir! |
|
İftar ne kadar geciktirilir |
[Yukarı] |
Sual: Bir iş sebebiyle iftarı ne kadar geciktirmek caiz olur? CEVAP Akşam
vaktinin girdiği kesin olarak biliniyorsa, önce hurma, su gibi birşey
ile oruç açılır, sonra namaz kılınır. |
|
İftar duası |
[Yukarı] |
Sual: İftâr duâsı nasıldır? CEVAP İftâr duâsı, terâvîh kılmak gibi mühim sünnettir. Birkaç iftâr duâsı vardır. Meşhur olanı şöyle: (Zehebezzama'
vebtelletil urûk ve sebet-el-ecr inşâallahü teâlâ.) [Müjdeci
Mektûblar] (Bismillah velhamdülillah, allahümme leke sumtü ve alâ rızkıke eftartü ve aleyke tevekkeltü, sübhâneke vebi hamdike tekabbel minnî, inneke entessemî'ul alîm.) Sual: Ramazanda iftar açmada ve akşam namazını kılmada en uygunu nedir? CEVAPGüneşin battığı iyi anlaşılınca, önce E'ûzü ve Besmele okuyup, (Allahümme yâ vâsi'al-magfireh igfirlî ve li-vâlideyye ve li-üstâziyye ve lil-müminîne vel müminât yevme yekûmülhisâb) denir. Bir iki lokma iftarlık yiyip, (zehebezzama' vebtelletil-urûk ve sebetel-ecr inşâallahü teâlâ) denir ve yemeğe başlanır. Hurma veya su, zeytin yahut tuz ile iftar edilir. Yani, oruç bozulur. Sonra camide veya evde, cemaat ile akşam namazı kılınır. Bundan sonra akşam yemeği yenir. Sofrada yemekleri yemek, bilhassa Ramazanda uzun süreceğinden, akşam namazının erken kılınması ve yemeğin, acele etmeyerek, rahat yenmesi için, az bir şeyle iftar edip, yemeği duadan ve namazdan sonra yemelidir. Böylece oruç erken bozulmuş, namaz da erken kılınmış olur. İftar duasının manası, (Açlık zamanı bitti. Damarlarımızın suya kavuşması vakti geldi. İnşâallah sevap hasıl oldu) demektir. (Tam İlmihal) Büyüklerin Ramazan ayında devamlı okudukları dua: Ya Rabbi, Ramazan-ı şerifin şefaatine nail eyle! Ramazan-ı şerifte afv ve mağfiret eylediğin ve cehennemden azad eylediğin kulların meyânına bizleri de idhal eyle! Amin! |
|
Davete gitmek |
[Yukarı] |
Sual: Her davete gidilir mi? CEVAP Yemekte günah işleniyorsa gidilmez. Fakirlerin davetine gitmeyip de zenginlerinkine gitmek kibirdendir. Kendinden aşağı olanları ziyaret etmek de tevazu alametidir. Düğün yemeğine davet olunanın gitmesi sünnet, başka ziyafetlere gitmek müstehaptır. Bazı âlimler ise, (Düğün yemeğine gitmek vacip, diğer davetlere gitmek sünnettir) demişlerdir. Müslümanın müslüman üzerindeki beş haktan biri, davetine icabettir. Yani davetini kabul edip gitmektir. Hadis-i şerifte, (Davete icabet ediniz) buyuruldu. (Müslim) Külfete girenin davetine gitmek gerekmez. Cimrinin davetine de gitmemelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Cömerdin yemeği şifa, cimrinin yemeği hastalıktır.) [Dare Kutni] Samimi olarak davet edilen yere gitmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Davete icabet etmeyen, Allaha ve Resulüne asi olmuş olur.) [Buharî] (Müslüman kardeşine ikram eden, Allaha ikram etmiş olur.) [İsfehani] (İki kişi birden davet ederse, kapısı yakın olana icabet et! Çünkü kapısı yakın olanın hakkı daha önce gelir.) [Buharî] |
|
Bayramda neler yapmalı |
[Yukarı] |
Sual: Bayramda neleri yapmak iyidir? CEVAP Bayramda erken kalkmak, gusletmek, misvak kullanmak, güzel koku sürünmek, yeni ve temiz elbise giymek, sevindiğini belli etmek, fıtr, yani Ramazan bayramında, bayram namazından önce tatlı yemek, hurma yemek, hurmayı 1, 3, 5 gibi tek adet yemek, teke riayet etmek sünnettir. Hadis-i şerifte (Allahü teâlâ tektir, teke riâyet edeni sever.) buyuruldu. Bayram günü yüzük takmak, karşılaştığı müminlere güler yüzle selam vermek, fakirlere çok sadaka vermek, İslamiyete doğru olarak hizmet edenlere yardım etmek, dargınları barıştırmak, akrabayı, din kardeşlerini ziyaret etmek, onlara hediye götürmek sünnettir. Ramazan gittiği için değil, günahlarımızın affolduğu için, büyük sevap ve nimete kavuştuğumuz için bayram yapıyoruz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Bayram sabahı Müslümanlar, namaz için camilerde toplanınca, Allahü teâlâ, meleklere, İşini yapıp ikmal edenin karşılığı nedir? diye sorar. Melekler de, Ücretini almaktır derler. Allahü teâlâ da, Siz şahit olun ki, Ramazandaki oruçların ve namazların karşılığı olarak kullarıma kendi rızamı ve mağfiretimi verdim. Ey kullarım, bugün benden isteyin, izzet ve celâlim hakkı için istediklerinizi veririm buyurur.) Peygamber efendimiz, (Ramazanın son günü Allahü teâlâ, oruç tutanları affeder) buyurunca, Eshab-ı kiram, (Ya Resulallah, o gün Kadir Gecesi mi?) diye suâl etti. Peygamber efendimiz, (Bilmez misiniz ki, iş yapana, işi bitirince ücreti verilir.) buyurdu. Bu mükâfatları bilen bir Müslüman nasıl sevinmez ve bayram etmez ki? Bayram günleri sevinmek, neşelenmek gerekir. Hz. Ebu Bekir, kızı Âişe validemizin evine gidince, iki cariyenin tef çalıp oynadığını gördü. Ensar-ı kiramın kahramanlıklarını övüyor, destan söylüyorlardı. Hz. Ebu Bekir, Resulullahın evinde böyle şey yapılmasının uygun olmayacağını bildirerek, onların susmalarını söyledi. Peygamber efendimiz, Hz. Ebu Bekire, (Onlara mâni olma! Her kavmin bir bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır. Bayram, sevinç günleridir) buyurdu. Hz. Ali buyurdu ki: (Bugün, orucu kabul edilmiş, çalışmasının mükâfatını görmüş ve günahları affedilmiş olanların bayramıdır.) Hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, Ramazanda dört sınıf insan hariç, herkesin günahlarını affeder. Bunlar, içki içmeye devam eden, ana-babasına âsi olan, sıla-i rahmi terk eden, mümin olmaktan ümidini kesendir) buyuruldu. Eğer bunlar tövbe ederse, Allahü teâlâ günahlarını affeder. Ramazandaki sevaplar bilinseydi, her günün Ramazan olması istenirdi. Hadis-i şerifte, (Ramazandaki özel sevaplar bilinmiş olsaydı, bütün yılın Ramazan olması istenirdi.) buyuruldu. Ne mutlu günahlardan sakınarak oruç tutanlara. Bunlar, asıl bayramı ahirette yapacaklardır. Dargın olanların, bayramı beklemeyip, hemen barışması gerekir. Allahü teâlâyı ve Peygamber efendimizi seven kimse, insanların kusurlarına bakmaz, hoşgörülü olur. İyi insan yani mümin, herkesle iyi geçinir. Başkalarına sıkıntı vermediği gibi, onlardan gelecek eziyetlere de katlanır. Kimseye darılmamalı, dargınlık olduysa, 3 günden fazla sürmemeli, bayrama kadar süren bir dargınlık olduysa, daha fazla gecikmeden barışmalıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Din kardeşiyle 3 günden çok küs durmak caiz değildir. Üç gün sonra, onunla karşılaşırsa, ona selam verip hatırını sormalıdır. O kimse selamını alırsa, birlikte sevaba ortak olurlar. Selamını almazsa günaha girer. Selam veren de küs durma mesuliyetinden kurtulmuş olur.) (Ameller pazartesi ve perşembe günü Hak teâlâya arz olunur. Hak teâlâ da, şirk koşmayan herkesi affeder. Ancak bu mağfiretten birbirine kin tutan istifade edemez. Cenab-ı Hak, Onlar barışıncaya kadar amellerini bana getirmeyin buyurur.) |
|
Bayram ziyaretleri |
[Yukarı] |
Sual: Bayram ziyaretlerinde neye dikkat edelim, önce kimleri ziyaret edelim? CEVAP Fâsık olan, günah işlememize sebep olacak akrabayı ziyaret lazım değildir. Fakat salih olan akrabayı ziyaret gerekir. Ziyaret, yalnız Allah rızası için olmalıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Bir kimse, köydeki arkadaşını ziyarete gider. Hak teâlâ, buna bir melek gönderir. Melek o adama der ki: - Böyle nereye gidiyorsun? - Bu köyde bir arkadaşım var. Onu ziyarete gidiyorum. - Bunun sana bir iyiliği, bir yardımı dokundu da onun için mi gidiyorsun? - Hayır, sırf Allah rızası için ziyaretine gidiyorum. - Müjdeler olsun sana! Beni Allahü teâlâ gönderdi. Hiç bir karşılık beklemeden arkadaşını ziyarete gittiğin için Allahü teâlânın sevgisine mazhar oldun.) [Hakim] (Bir din kardeşini ziyaret edene bir melek, "Ne mutlu sana, Cennete girmiş oldun" der. Hak teâlâ da buyurur ki: (Benim için ziyaret eden kuluma, Cennette hoşlanacağı mükâfatlar vereceğim") [Bezzar] (Hiç bir kul yoktur ki, din kardeşini Allah için ziyaret etsin de, bir melek, "Ne iyi ettin, Cennet sana helal olsun" demesin. Allahü teâlâ da buyurur ki: "Kulum beni ziyarete geldi. Bana da onu ağırlamak düşer.) [Ebu Yala] (Din kardeşini ziyaret eden, dönene kadar, rahmet içindedir.) [Taberânî] (Cennette öyle güzel köşkler vardır ki, bunlar, birbirini Allah için ziyaret eden, Allah için sevip yardım edenler için hazırlanmıştır.) [Taberânî] (Bir mümini ziyaret için evinden çıkana, 70 bin melek, "Ey Rabbimiz; senin rızan için ziyarete giden şu kuluna rahmet et" diye duâ eder.) [E.Nuaym] (Bir müslüman, müslüman kardeşini ziyaret edince, 70 bin melek "Ey Rabbimiz, senin rızan için ziyaret eden bu kulundan razı ol" diye duâ ederler.) [Taberânî] (Din kardeşini, sırf Allah rızası için ziyaret eden cennettedir.) [Taberânî] (Din kardeşini ziyaret edene Cennette bir derece verilir.) [Ey Oğ. İlm] (Ziyaretçinize ikram edin!) [Haraiti] (Mümin kardeşini ziyaret edip müsafeha eden, ellerini ayırmadan her ikisinden Hak teâlâ razı olur. Ağaçtan yaprak dökülür gibi, günahları dökülür.) [Ey Oğ.İlm] (Ziyareti aralıklı yap ki muhabbeti artırasın!) [Bezzar] Hikmet ehli diyor ki: (Ziyareti terk etme, seni unuturlar. Pek sık da gitme senden bıkarlar.) (Arşın etrafında nurdan kürsülerde, nur gibi parlayan insanlara Peygamberler ve Şehitler gıpta ederler. Bunlar, Allah için birbirini seven, Allah için buluşan, Allah için birbirini ziyaret edenlerdir.) [Nesâî] (Allahü teâlâ buyurur ki: Benim için birbirini ziyaret eden, benim için birbirini seven, benim için veren, benim için birbirine yardım eden, sevgime mazhar olur.) [Hakim] (Allah için sevdiği arkadaşının ziyaretine gidene, ardından bir melek, "Ne güzel iş yapıyorsun, Cenneti hak ettin" der.) [Tirmizî] Allah rızası için müslümanı ziyaret etmek çok sevabtır. Âlimi, fakiri ve salih akrabayı ziyaret daha çok sevabtır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Zengini ziyaret eden saim ve kaim sevabı, fakiri ziyaret eden ise, fi sebilillah cihad sevabı alır, her adımı Allah yolunda atılan adıma denk olur.) [Deylemî] [Saim; oruçlu, Kaim; gece ibâdet eden. Fi sebilillah; Allah yolunda, Allah rızası için] (Âlimi ziyaret eden, beni ziyaret etmiş gibi sevab alır.) [Taberânî] (Sıla-i rahm, kendisinden kesilen akrabasını arayıp ziyaret ve iyilik etmektir.) [Tirmizî] (Rızkının bol, ömrünün uzun olmasını isteyen, sıla-i rahm etsin!) [Buharî] (Sıla-i rahm, malı çoğaltır, ailede sevgiyi artırır ve ömrü uzatır.) [Taberânî] Salih akrabayı hiç olmazsa, haftada veya ayda bir ziyaret etmeli, kırk günü geçirmemelidir! Uzak ülkede ise mektupla, telefonla gönlünü almalı, dargın ise barışmalıdır. Ev sahibi imam olur. Yahut onun tayin ettiği zat imam olur. Bir kimse, layık olsa da, teklif edilmeden ziyarete gittiği yerde imamlığa geçmemelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Bir kavmi ziyarete giden, onlara imamlık yapmasın!) [Tirmizî] Ramazan-ı şerif ayının son günü ile bayramın birinci günü arası bayram gecesidir. Bu geceyi ihya eden büyük saadete kavuşur. Hadis-i şerifte, (Ramazan ve Kurban bayramının gecelerini ihya edenin kalbi, kalblerin öldüğü gün ölmez.) buyuruldu. Yine hadis-i şerifte, rahmet kapılarının dört gece açıldığı, bu gecelerde yapılan duâların reddedilmediği, Ramazan bayramı gecesinin bunlardan biri olduğu bildirilmiştir. |
|
Oruç çeşitleri |
[Yukarı] |
Sual: Ramazandan sonra her ay oruç tutmak isteyen hangi günler tutmalıdır? CEVAP Her ay hiç değilse 3 gün oruç tutmak çok iyidir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: (Her [kamerî] ayda 3 gün oruç tutmak, bütün yılı oruçla geçirmek gibi sevâbdır.) Buhârî] (İbrâhim aleyhisselâm, her ayda 3 gün oruç tuttu. Allahü teâlâ da ona ömür boyu oruç tutmuş gibi sevâb verdi ve ömür boyu sanki yiyip içmiş gibi kuvvet, zindelik verdi.) [Beyhekî] Hz.Ebû Hüreyre de, (Resûlullah her ay 3 gün oruç tutmamı söyledi) dedi. (Buhârî) (Her ay 3 gün oruç tutan, yılın tamamında oruç tutmuş gibi olur.) [Müslim] (Her ay 3 gün oruç tutanın kalbindeki kin yok olur.) [Bezzâr] (Her ay 3 gün oruç tutanın kalbinin pası temizlenir.) [Nesâî] "Eyyâm-ı biyd" denilen kamerî ayların 13, 14 ve 15. günleri de tutmak iyi olur. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: (Ayda 3 gün oruç tutan, ayın 13, 14 ve 15. günlerinde tutsun!) [Nesâî](Her ay, eyyâm-ı biyd'de oruç tutan, yılın tamamında oruç tutmuş gibi olur.) [Nesâî] |
|
Şevval ayında oruç |
[Yukarı] |
Sual: Şevvâl ayında tutulan orucun fazîleti nedir? CEVAP Her zaman oruç tutmak sevâbdır. Hadîs-i şerîfte, (Oruç, Cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır) buyuruldu. Bu ayda tutulan orucun da çok sevâbı vardır. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: (Ramazanda orucunu tutup, ardından Şevvâl ayında da 6 gün oruç tutan, anasından doğduğu günkü gibi günâhsız olur.) [Taberânî] (Ramazan orucu ile şevvâl ayında da 6 gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş sayılır. Kur'ân-ı kerîmde "Bir iyilik yapana on katı verilir" buyuruldu.) [I.Mâce] (Ramazan ayı orucu on aya, Ramazandan sonra tutulan altı gün oruç da iki aya mukabil olur ki, böylece bir sene oruç tutma sevâbına kavuşulur.) [Ibni Huzeyme] Bazı âlimler, bu 6 gün orucun vakit geçirmeden, bayramdan sonra hemen tutulmasının iyi olacağını bildirmişlerdir. Hadîs-i şerîfte de buyuruldu ki: (Ramazan bayramından sonra peş peşe altı gün oruç tutan, senenin tamamında oruç tutmuş gibi olur.) [Taberânî] Bazı âlimler de, Şevvâl ayının her on gününde iki gün oruç tutmanın daha uygun olacağını bildirmiştir. Demek ki bu oruçları peş peşe tutmak câiz olduğu gibi, aralıklı tutmak da câizdir. Sual: Şevvâl ayında tutulacak oruçları hangi günler tutmak daha iyidir? CEVAP Şevvâl ayında tutulan nâfile veya kazâ oruçlarını pazartesi ve perşembe günleri tutmak daha iyidir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: (Ameller,
Allahü teâlâya pazartesi ve perşembe günleri arz olunur. Ben de
amelimin oruçlu iken arz olunmasını isterim.) [Tirmizî] Sual: Hadis-i şerifte (Şevval ayında da 6 gün oruç tutan, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur.) buyuruluyor. Yani bir anlamda kabul olunmuş, hakiki tövbe-i nasuh gibi oluyor mu?
CEVAP
Hayır tövbe gibi olmaz. Tövbe pişman olup günahları terk etmektir. Yani artık bir daha günah işlememek demektir. Şevvalde 6 gün oruç tutanın böyle bir niyeti yok. O yine günahlarına devam edecek, sadece oruç tutmakla sevap işliyor, sevabı kadar günahı affoluyor. Sonra bu günahlar büyük günahlar için değil, küçük günahlar içindir. Büyük günahları, insan ve hayvan hakları kendisine veya varislerine ödenmedikçe günahları affedilmez. Nafile ibâdetin sevabına kavuşabilmek için imanda ve farzlarda kusurlu olmamak, haramlardan kaçıp günahlara tövbe etmek ve o işi ibâdet olarak yapmaya niyet etmek şarttır. Abdest alanın da bütün günahları affolur. Hadisi şerifte buyuruldu ki: (Abdest alan bütün günahlardan temizlenmiş olur.) [Müslim] Bu da aynen Şevvaldeki oruç gibidir. Küçük günahlardan temizlenmiş olur. Sual: Şevval ayında tutulan 6 gün oruca niyetliyim. Aynı anda hem kazaya kalmış oruç borcuna hem de adak oruca diye niyet edebilir miyim? CEVAP Kaza ve Şevval ayı orucuna niyet edilir, adağa niyet edilmez. [Her nafile orucu tutarken kazaya da niyet etmenin sakıncası yoktur, hatta çok iyi olur.] Sual: Bir arkadaşım Şevval ayında tutulan 6 gün oruç ile ilgili (Söz konusu 6 gün oruç için ramazan bayramının 2.günü tutma şartı var) dedi. Tutulan 6 gün şevval ayı içerisinde hangi gün olursa olsun tutulmaz mı, böyle bir şey var mı? CEVAP Her zaman tutulabilir, öyle bir şart yok. 30 gün içinde altı gün oruç tutulur . |
|
Zilhicce ayında oruç |
[Yukarı] |
Sual: Zilhicce ayında, hangi günlerde oruç tutmalıdır? CEVAP Kurban
bayramının bulunduğu aya Zilhicce denir. Zilhicce ayının
ilk on gününde yapılan ibadetlerin kıymeti çoktur. Bu
husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir: (Allah indinde zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!) [Taberânî] [Tesbih: Sübhanallah, Tahmid: Elhamdülillah, Tehlil: Lâ ilâhe illallah, Tekbir: Allahü ekber, demektir.] İlk
on günün kıymeti Nafile oruç tutarken uygun bir davete gidilince, orucu bozmak günah değildir. Bir mümin arkadaşı sevindirmek ve onu üzmemek için davetine gidilir. Davete gidip de orucunu bozmayan bir kimseye Peygamber efendimiz, (Arkadaşın senin için bu kadar külfete girdiği hâlde, sen hâlâ Oruçluyum diyorsun. Şimdi ye, sonra yerine bir gün tutarsın.) buyurdu. Yine buyurdu ki: (Davete giden, Ramazan, kaza ve adak orucu değilse, [nafile] orucunu bozsun!) (Din kardeşinin hatırı için nafile orucu bozana, bin günlük oruç sevabı yazılır. Bu orucu kaza edince de iki bin günlük sevap yazılır.) Öğleden sonra, bir zaruret olmadıkça, nafile orucu bozmamalıdır! Hadis-i şerifte, (Nafile oruç tutan kimse, öğleye kadar muhayyerdir.) buyuruldu. Sual: Arefe günü oruç tutmanın önemi nedir? CEVAP Hadisi şeriflerde buyuruluyor ki: (Arefe günü tutulan oruç, bin gün [nafile] oruca bedeldir.) (Aşûre günü orucu bir yıllık, Arefe günü orucu da, iki yıllık [nafile] oruca bedeldir.) (Arefede tutulan oruç, iki bin köle azat etmeye, iki bin deve kurban kesmeye ve Allah yolunda cihâd için verilen iki bin ata bedeldir.) (Arefe günü [Besmele ile] bin İhlâs okuyanın günahları affedilir ve duâsı kabul olur.) |
|
Oruçla ilgili meseleler |
[Yukarı] |
Sual: Ramazanda, "Yarın dişim ağrımazsa oruç tutarım, ağrırsa tutmam" diye akşamdan niyet edilse, böyle şüpheli niyet ile oruç tutmak sahîh olur mu? CEVAP Sahîh olmaz. (R. Muhtâr) Sual: Bozulursa kefaret olmasın diye, Ramazan orucuna imsaktan sonra niyet etmek caiz mi? CEVAP Caizdir, fakat böyle bir şeye lüzum yoktur. (Dürer) Sual: Gece yatarken yemeği yiyip veya yemek yemeden niyet etsek, sonra gece uyanınca, sahura kalkınca yemek yememizde mahzur var mıdır? CEVAP Mahzur yoktur. Niyetin ilk vakti, güneşin batmasıyla başlar. Akşam yemeği yerken niyet etmek iyi olur. Niyetten sonra da, imsak vaktine kadar yiyip içmekte mahzur yoktur. (M. Zühdiyye) Sual: Şabanın son günü, Ramazan ise farz olur, değilse nafile olur diyerek oruç tutmak uygun mudur? CEVAP Bu
niyetle tutmak mekruh olur. Böyle niyet etmeden, şabanın son günü
nafile oruç tutmak mekruh olmaz. (Hidâye) Bir hadis-i şerifte de
buyuruluyor ki: Sual: Takvimlerde yazılı olan imsak ne demektir? Bu vakitte sabah namazı kılınır mı? CEVAP İmsak,
gecenin bitimi, yiyip içmenin yasak olan vaktin başlaması
demektir. Yanlış takvimlere göre hareket edip de, yiyip içmeye ezan okununcaya kadar devam eden kimsenin, suçu yanlış takvime bulması, kendini mesuliyetten kurtaramaz! Sual: 1- Kutuplarda oruç tutulursa, nasıl tutulur? Namaz nasıl kılınır? CEVAP Hanefide, bazı âlimlere göre vakti girmeyen namazları da kılmak farzdır. İhtiyata riayet etmek çok iyi olur. Bu bakımdan vakti girmeyen namazlar, (Vaktine yetişip de kılamadığım yatsı veya sabah namazının farzını kılmaya) diye niyet edilerek kılınmalıdır. Bu namazları, vakitlerinin başladığı en son günün vakitlerinde kılmak iyi olur.[Demek ki saatlere bölerek kılmak en uygun olanıdır.] Seferi olanın, dört mezhebde de oruç tutması farz değildir. Kutuplara ve Aya giden müslüman, seferi ise oruç tutmaz. Geriye dönünce kaza eder. Ramazan ayı gelince, oruç tutmak farz olur. Bu bakımdan gündüzleri çok uzun olan yerlerde ikamet eden bir müslüman, oruca saat ile başlar, saat ile bozar. Vakitleri normal teşekkül eden en yakın bölgelere kıyas edilir. O hâlde gündüzleri çok uzun olan yerde yaşıyan müslümanlar, gündüzü böyle uzun olmıyan bir şehirdeki müslümanların zamanına uyarak oruçlarını tutarlar. (Dürer) [Demek ki orucu da saatle tutar. Mesela altı ay gece ve altı ay gündüz olan kutuplarda, istanbulun saatlerine uyarak tutar.] 2- Fakat burada bir zorluk daha var. Kutuplara yaklaştıkça günler veya geceler uzamaya başlar. Vaktin normal olarak nerede girdiğine karar vermek ve oranın vakitlerine bölerek yapmak da zor iş gibi. Nasıl yapılacak? İsveç, Finlandiya gibi ülkelere gittimi gündüz ve gecenin dengesi çok bozulur değil mi? CEVAP Hiç zorluk yok. Diyelim dediğiniz ülkelerde gündüz 20 saat, gece dört saat, nasıl namaz kılarız, nasıl oruç tutarız? Saatle dendi ya, İstanbul esas alınır. Ankara esas alınır, bilinen bir şehir esas alınır. İstanbulda gündüz 13 saat ise, 13 saat oruç tutulur. Sual: Ben kandilde nezleydim, ağzım kuruyordu tek cumartesi tuttum, Pazar tutmadım. Aynı zamanda cumada tek tutulmaz. Ya Perşembe Cuma ya da cumartesi Pazar tutulur değil mi? CEVAP Evet
ama yalnız cuma ihtiyaç olunca tutulabilir. Çünkü bazı
alimler cuma günü Sual:
Annem rahatsızlığı sebebiyle son 2 yıla ait
Ramazanı Şerif orucunu CEVAP Oruç fidyesi verir, fakat iyi olduğu zaman, yine oruç tutması gerekir. O zaman siz yine fidye verin, iyi olursa yine orucunu tutar. Bir aylık oruç için 53 kg un vermesi gerekir, bir veya birkaç fakire verir. Sual: Babam oruç tutarken, takvime göre değil, Kurana göre hareket ediyor. Siyah iplikle beyaz iplik birbirinden ayrılıncaya kadar yiyip içiyor. Ortalık ağardığı için şüpheleniyorum. Doğrusu nedir? CEVAP Bekara suresindeki, (Beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyip için) mealindeki 187. ayetindeki iplikler, gündüzün beyazlığı ile gecenin siyahlığıdır. Ayet-i kerimenin anlamı, (Gündüzün aydınlığı ile gecenin karanlığı, iplik gibi birbirinden ayrılıncaya kadar yiyip için) demektir. Bu ayeti kerimeyi duyan bir zat, (Ya Resulullah, ben gündüzün geceden ayrıldığını öğrenmek için yastığımın altına bir beyaz iplik ile bir siyah iplik koydum. Fakat gecenin bitişini yine de tespit edemedim.) dedi. Bunun üzerine, Peygamber efendimiz, (O iplikler, gündüzün aydınlığı ile gecenin karanlığıdır.) buyurdu. Eğer Peygamber efendimiz açıklamasa idi, beyaz ipliğin aydınlık, siyah ipliğin karanlık olduğunu nereden bilecektik? Kuran-ı kerimden anladığımıza uyarak, gencin babası gibi, bilhassa bulutlu havalarda, daha ortalık karanlık diye, güneş doğana kadar yiyip içerdik. Sual: Kazâ orucum yoktur. Fakat bazı oruçlarım bozulmuş, kabûl olmamış diye, oruç tutarken kazâya niyet edilse, mahzûru olur mu? Kazâ orucum yoksa, bunlar nâfile olur mu? CEVAP Kazâsı olmayanın da kazâ namazı kılmasında, kazâ orucu tutmasında mahzûr yoktur. Kazâsı yoksa nâfile olur. Sual: Oruca hesapla başlanılan yerlerde, yanlışlık olma ihtimâli olacağı için, bayramdan sonra kazâ orucu tutmak gerekir mi? CEVAP İki gün kazâ orucu tutmak gerekir. Çünkü büyük islâm âlimi seyyid Abdülhakîm Efendi hazretleri, (Böyle yerlerde bulunan müslümanların bayramdan sonra, dilediği zaman, kazâ niyeti ile, iki gün daha oruç tutmaları lâzımdır) buyurdu. Sual: Devamlı şehirler arasında şoförlük yapanın, oruç tutmaması günâh olur mu? CEVAP İşi
aksatacak zorluk yoksa, Ramazan-ı şerîfte oruç tutmak çok sevâbdır.
Özürsüz oruç tutmamak büyük günâhtır. Hadîs-i şerîfte
buyuruldu ki: Sual: Seferde oruç tutmak gerekmediği hâlde, Ramazan orucunu tutan nafile sevabı mı alır? CEVAP Seferî olan, Ramazan orucunu tutarsa, farz sevabı alır. (Hindiyye) Sual: İtikaf nedir?
CEVAP
İtikaf, camiye girip ibâdetle meşgul olmak demektir. Ramazan-ı şerifte itikaf, sünnet-i müekkededir. Ancak itikaf, sünnet-i kifaye olduğu için bir mahallede birkaç kişi itikafa girerse, diğerlerinden bu sünnet sakıt olur. Bu bakımdan imkânı olanlar itikafa girmelidir! İtikaf eden kimse camide yiyip içer, yatar. Abdest için dışarı çıkabilir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (İtikafta olan, günahlardan uzaklaşır, her iyiliği işlemiş gibi sevaba kavuşur.) (Bir devenin 2 sağımı kadar itikaf eden, bir köle azat etmiş gibi sevap kazanır.) (Ramazanda on gün itikaf eden, 2 defa hac yapmış gibi sevap kazanır.) Sual: Oruçla ilgili diğer hak mezheplerimizin hükümleri hakkında da bilgi verir misiniz? CEVAP Ramazan orucuna niyetin son vakti, Hanefîde öğleye bir saat kalıncaya kadar, diğer üç mezhepte imsak vaktine kadardır. Üç mezhepte, Ramazan orucu için her gece niyet gerekir, Mâlikîde ramazanın ilk gecesi bir ay oruca niyet sahihtir. Şâfiîde, kulak tabii menfez [delik] dir. Kulağa konan sıvı katı her şey, mideye girmiş gibi orucu bozar. Diğer üç mezhepte sadece ilaç konursa bozar. Şâfiîde idrar yolu da tabii menfezdir. Buraya pamuk konsa bile orucu bozar. Diğer mezheplerde bozmaz. İğne vurulmak, dört mezhepte de orucu bozar. Dişler arasındaki yemek kırıntısını yutmak Hanefîde orucu bozmaz, diğer üç mezhepte bozar. Lavman Mâlikîde orucu bozmaz, diğer üç mezhepte bozar. Unutarak yiyip içmek, üç mezhepte orucu bozmaz, Malikide bozar. Ramazanda oruçlu iken yiyip içene Hanefî ve Mâlikîde kefaret gerekir, Şâfiî ve Hanbelîde sadece kaza gerekir. Hanımı ile beraber olana dört mezhepte de kefaret gerekir. Kan aldırmak Hanbelîde orucu bozar, diğer üç mezhepte bozmaz. Abdest alırken, mübalağa etmeden boğaza su kaçarsa, Şâfiî ve Hanbelîde oruç bozulmaz. Hanefî ve Mâlikîde bozulur. Ramazanda karı koca beraber olursa, Şâfiî ve Hanbelîde kefaret kocanın üzerine olur, Hanefî ve Mâlikîde ikisine de kefaret gerekir. Mâlikîde oruçlu iken hanımını öpmek haram, diğer üç mezhepte haram değildir. Ancak cünüp olmak ihtimali varken öpmek mekruhtur. Hanımın öpünce meni gelirse üç mezhepte oruç bozulmaz, Hanbelîde bozar. Şâfiî ve Hanbelîde, nafile oruç veya nafile namaza başlayan, tamamlamadan bozarsa, kazası vacip değil, Hanefî ve Mâlikîde vaciptir. Yalnız cuma günü oruç tutmak Hanefî ve Mâlikîde caiz, Şâfiî ve Hanbelîde mekruhtur. İmam-ı Ebu Yusuf da mekruh dedi. Bu bakımdan Hanefîler yalnız başına cuma günü oruç tutmamalıdır. Kadir gecesi üç mezhepte ramazan ayı içinde, Hanefîde ise bütün sene içindedir. Sadaka-i fıtır, Hanefîde Ramazan-ı şerifte verilir. Ramazandan önce ve bayramdan sonra da vermek caiz ise de, bayram namazından önce verilmiş olması daha çok sevaptır. Şâfiîde Ramazandan önce, Mâlikîde ve Hanbelîde ise bayramdan önce verilemez. Hanefîde nisaba ulaşanın fıtra vermesi vacip, diğer üç mezhepte, bir günlük yiyeceği olanın fıtra vermesi farzdır. Hanefîde hanımın fıtrasını kocası vermez, diğer üç mezhepte vermesi lazımdır. Sual: Günah işlememize şeytanlar sebep olduğuna göre, Ramazanda bağlı olan şeytanlar nasıl günah işletiyor? CEVAP Günah işlememize yalnız şeytanlar değil, kendi nefsimiz de sebep olmaktadır. Nefsin zararı, şeytanınkinden çok fazladır. Nefsin her istediği kendi zararınadır. Ramazanda günah işleten, nefsimizdir. Bu ayda, şeytanlar bağlı olduğu için, vesvese veremezler. Ramazanda esnemeler de şeytandan değildir. Asabî esnemeler, yorgunluk, uykusuzluk gibi hâllerde meydana gelir. (M. Rabbânî) Sual: "Okulu bitirsem iki sene oruç tutacağım" dedim. Fakat "Allah rızası" için demediğim için oruç tutmam gerekir mi? CEVAP Oruç, zaten Allah rızası için tutulur. Onunu için oruç tutmak gerekir. (Dürer) Sual: Oruç tutmayan işçiye, Ramazanda yemek verilir mi? CEVAP Yemek verilmez, yemek parası verilir. Sual: Sabah namazına kalkamayanın her defa için bir gün oruç tutmayı adaması caiz midir? CEVAP Hayır caiz değildir. Sual: Yazın kazaya kalmış oruçları, kışın kaza etmek caiz midir? CEVAP Caizdir. Sual: Evde olduğum için sadece Cumartesi günleri oruç tutmam da mahzur var mı? CEVAP Yalnız cumartesi günü oruç tutmak mekruhtur. Sual: Nafile orucu sebepsiz bozmak uygun mudur? CEVAP Nafile orucu, sebepsiz bozmak günahtır. Bozunca kaza etmek de gerekir. Sual: Bir kişi yiyecek bir şey bulamazsa veya yemek hazırlamaya üşenirse, oruç tutsa caiz olur mu? CEVAP Çok iyi olur. Peygamber efendimiz yemek olmadığı zaman oruç tutardı. Sual: l983 ten sonraki takvimlerde sahurun 15 dakika uzatıldığını bilmeyenin, buna göre oruca başlaması sahih olur mu ? CEVAP Bilmeden olduğu için zayıf kavle göre sahih olur. Sual: Oruçlu, ağzını diş macunu ile fırçalasa mekruh olur mu? CEVAP Evet. Sual: Şükür kurbanı yerine ceza olarak oruç tutmak caiz mi? CEVAP İsrafı önlemek için caizdir. Sual: İmsakten sonra kazaya niyet edenin orucu nafile mi olur? CEVAP Evet. Sual: Orucun aksamaması için hayzı ilaçla geciktirmek caiz mi? CEVAP Caizdir, fakat buna lüzum yoktur. Sual: Ramazandaki esnemek şeytandan değil mi? CEVAP Asabi esneme de olur. Sual: Ramazanda günah işlemek nefisten mi? CEVAP Evet. Sual: Ebem, bir yıl oruç tutacağım dedi. Tutmadan öldü. Ne lazım? CEVAP Bu adak için bir senelik oruç kefareti yapılır. Sual: Misafire, evine gelince tutmadığı oruçları kaza etmek farz mı? CEVAP Evet. Sual: Seferde olana da ramazan orucu farz mı? CEVAP Evet. Fakat kazaya bırakması caizdir. Sual: Bir ay oruç tutmayı adayan, 30 gün peş peşe mi tutar? CEVAP Hayır. Sual: Şabanın 14. mü, 15. günü mü oruç tutulur? CEVAP On beşinci günü. Sual: Ramazanın son günü, bugün bayram diyen hocaya kanıp, orucunu bozana, kaza mı lazım olur? CEVAP Kaza lazım olur. Sual: Kaza ve kefaret orucunun yılını bilmeyen ne yapar? CEVAP Evvel kazaya kalmış olan diye niyet eder. Sual: (İşim olursa iki sene oruç tutacağım) dedim. Fakat Allah rızası için demediğim için oruç tutmam lazım mı? CEVAP Evet. Çünkü oruç zaten Allah rızası için tutulur. Sual: İki sene adak orucu yerine yemin kefareti vermek caiz mi? CEVAP Hayır. Sual: Mahallemizde imansız çok. Ramazanda davul çaldırmak istemiyorlar. Çaldırmakta ısrar edelim mi? CEVAP Israr edilmez. Fitneye sebep olunmaz. Sual: Misk, gül ve gülsuyu koklamak oruçlu için mekruh mu? CEVAP Hayır. Sual: Ölüm hastası oruçlu kimseye zemzem vermek lazım mı? CEVAP Oruçlu ölmesi evladır. Sual: Ramazan dışında oruçlu hastaya zemzem verilir mi? CEVAP Vermek müstehabdır. Sual: Hayzlı kadının, Ramazanda oruç tutması caiz mi? CEVAP Hayır. Sual: Erzurumlu, yazın orucu, Adana'da tutsa, daha sevab mı? CEVAP Hayır. Sıkıntı kendiliğinden gelirse sevabı olur. Sual: (Başkası yerine oruç tutulmaz) hadisi hangi kitapta var? CEVAP Tahtavi haşiyesinin 238. sayfasında var. Sual: Oruçlunun ilaçla gargara yapması mekruh mu? CEVAP Evet. Sual: Kaza orucunu davette bozmak caiz mi? CEVAP Hayır. Sual: Her pazartesi günü oruç tutmayı adet edinen, Nevruz günü pazartesine geldiğinde, yine oruç tutsa, mekruh olur mu? CEVAP Mekruh olmaz. Sual: Dilimde okumaya mani yara var.Oruçlu iken gargara caiz mi? CEVAP Özrü olduğu için mekruh olmaz. Sual: Ramazanda şeytani rüya görülür mü? CEVAP Görülmez. Nefsani rüya görülür Sual: Savm-ı davüd cumartesi ve mekruh güne denk gelse caiz mi? CEVAP Mahzuru olmaz. En faziletli oruçtur. Sual: Sükut orucu var mı? CEVAP Yoktur. Sual: Ramazanda (Yarın dişim ağrımazsa oruç tutarım, ağrırsa tutmam) dedim. Dişim ağrıyınca orucu bozdum. Kaza mı gerekir? CEVAP Şüpheli niyet olmaz. Kaza gerekir. Sual: İmsakten sonra, nafile oruca niyet edip, dahveden önce, oruç tutmaktan vazgeçenin, bu orucu kaza etmesi vacip olur mu? CEVAP Evet. Sual: Şabanın 15. günü, cumartesine gelse, oruç tutulur mu? CEVAP Mekruh olur. Sual: Recebin birinde kefaret orucuna başlayan kadın, adet görse, temizlenmeden Ramazan girse, yeniden mi tutar? CEVAP Hayır. Sual: Kaza orucu olmayanın, tuttuğu kaza orucu nafile mi olur? CEVAP Evet. Sual: Söylentilere inanıp, Ramazan diye, Şabanın 29unda oruca niyet ettim. Doğrusunu öğrenince bozdum. Kaza gerekir mi? CEVAP Gerekmez. Sual: Ramazanda itikafa girdim. 5. günü bozdum. Kaza gerekir mi? CEVAP Gerekmez. Sual: Diş dolgusu sebebiyle gusülsüz oruç tuttum. (Oruç tuttuğum yıllardaki gusülleri Şafiiye göre aldım) demek gerekir mi? CEVAP Evet, hem tövbe gerekir, hem de böyle niyet etmeli! Sual: Ramazanda şeytanların azgınları mı bağlanır? CEVAP Hayır hepsi bağlanır. Sual: Herhangi bir cumartesi günü oruç tutmak mekruh mu? CEVAP Evet. Sual: Bayramdan önce hurma, şeker gibi tatlı yemek müstehab olduğu için fıtr bayramına şeker bayramı denir mi? CEVAP Evet. Dinimizin bir emri ortaya çıkacağı için iyi olur. Sual: Hilalin bir veya iki günlük olduğu nasıl bilinir? CEVAP Tecrübesi olan bilir.
Sual: "Şu işi yaparsam bir gün oruç tutacağım" diye söylendiğinde, bu şeyi her yaptığımız sefer için bir gün oruç mu tutmalıyız, yoksa bir kaç sefer sözümüzden çıktığımızda da 1 gün oruç tutmak yeterli midir?
CEVAP
Bir gün oruç tutmanız yeter. Sual:
Yalnız başına Cuma veya Cumartesi günü oruç tutulmuyor.
Cuma ve Cumartesi CEVAP İkisi birlikte olursa tutulur. Sual: Oruç neden cumartesi günü tek tutulmaz? CEVAP Cuma günü tek tutmak sünnet diyen ve mekruh diyen alimler vardır. İhtiyaten tek tutmamak iyi olur. Ama hadisi şerifte cumartesi günü tek tutmayın buyuruluyor. Sebebi bildirilmiyor. Cumartesi Yahudilerin önemli bir günüdür. Sual: Bazı imsakiyeler, Türkiye gazetesi takviminden farklıdır. Hangisine uymamız daha ihtiyatlı olur? CEVAP İhtiyata riayet etmek tedbirli ve temkinli hareket etmek elbette iyi olur. Türkiye gazetesi takvimine göre hareket edilmelidir. Yoksa oruçlar tehlikeye girer. Türkiye gazetesinin hesapları yüz yıldır uygulanan hesaplardır. Sual: Gece yatarken "Yarın kaza orucu tutalım, bunun için gece sahura kalkalım, gece kalkar yemek yer ve niyet ederiz yarında oruç tutarız dedik" ve yattık. Ama sahura kalkamadık, uyandığımızda güneş doğmuştu. Gece yatarken " Yarın oruç tutalım diye olan niyetimiz niyet yerine geçer mi ? CEVAP Niyet ta akşamdan da yapılır. Kalksak da kalkmasak da oruca niyet edilmişse yeterlidir, sahura kalkmak gerekmez. Sual: Bazıları diyor ki Ramazanda orucun ilkini yani ilk gününü tutmazsak diğerlerini de tuttuğumuz zaman gerektiği zaman bozabilirmişiz. Böyle bir şey var mı?
CEVAP Hiç olur mu? Öyle bir şey yok. Ramazanda her gün oruç tutmak farzdır. Böyle saçma sapan hurafelere inanmamak lazım. İnsan sağlık durumuna göre, ilk günler tutamaz da sonraki günler tutabilir veya ilk günler tutar da hastalanınca diğer günler tutamaz. Bu hallerde ne yapılacağı, nasıl yapılacağı ilmihal kitaplarında vardır. [Böyle hurafelere inanmamak için dinimizi öğrenmemiz lazım. Dinimizi doğru öğrenmek için de Tam İlmihal Seadeti Ebediyye kitabını okumanızı tavsiye ederiz.] Sual: Ramazan-ı şerif orucuna niyet farz. Arkadaşın biri Ramazan orucunun hepsini tutmak için bir defa niyet kafi diyor aydınlatırsanız memnun olurum.
CEVAP Her gün ayrı ayrı niyet etmek farzdır. Arkadaşın yanlış söylüyor. Sual: Ramazanda gece niyet etmeyi unutan ne yapmalı? CEVAP Öğleye bir saat kalıncaya kadar niyet edilir. Sahura kalkmak niyettir, oruç tutmak niyetiyle yatmak da niyettir, sahura kalkılmasa da oruca niyet edilmiş olur. Sual: Bir kadın akşamdan yarınki oruca niyet etse, yarın hayzı başlasa o gün oruç tutacak mı tutmayacak mı? CEVAP Hayz başlayınca oruç bozulmuş olur, yer içer. Sual: Adetimiz bitince yiyip içmemizde mahzur var mıdır, bir de oruçlu iken adet görünce, yiyip içebilir miyiz? CEVAP Ramazan-ı şerifte gündüz muayyen hali sona eren kadın, bir şey yiyip içmeden oruçlu gibi durur. Fakat oruçlu iken muayyen hali zuhur eden kadının, oruçlu gibi durması gerekmez, yiyip içebilir. Sual: Teyzemin böbreğinde taş olduğu için doktor devamlı su içmesi gerektiğini söylemiş. Bu durumda ramazan orucunun kefaretini nasıl ödemeli. Eğer fidye vermesi gerekiyorsa ne kadar ve ne vermeli. Ayrıca bu fidyeyi bana vermesi uygun olur mu? CEVAP Oruç tutamayacak kadar hasta ise 30 günlük ramazan için 53 kilo un verir.Yahut değerini altın olarak verir. Siz fakirseniz size de verebilir. Sual: Oruç tutamayan hastanın fidyesi ne zaman verilir?
CEVAP
Ramazanın içinde herhangi bir gün verilebilir.
Sual: Oruç tutamayanın fidyesi nasıl verilir? Ramazan içinde mi verilmesi gerekir? 1 fakire mi yoksa 30 ayrı fakire mi vermek gerekir? Para olarak mı verilir? Geniş şekilde bilgi vermenizi istirham ederim.
CEVAP
Oruç fidyesi ile oruç kefareti farklıdır. Biz oruç fidyesini bildiriyoruz: Çok yaşlanıp ölünceye kadar Ramazan orucunu veya kaza oruçlarını tutamayacak ihtiyar ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, gizli yiyip içmelidir! Çok yaşlı olup oruç tutamayan, zengin ise, her günün orucu için fidye verir. Fakir olan fidye vermez. Fidye, her gün için bir fıtra miktarı un, hurma veya üzüm verilir. Mesela 30 gün oruç için 53 kg un verilmesi kâfidir. Yahut bu kadar unun kıymeti kadar altın veya gümüş para, tutulamayan otuz gün orucun fidyesi olarak, bir veya birkaç fakire, Ramazanın içinde verilebilir. Fidye verdikten sonra, oruç tutabilecek hâle gelen kimse, tutamadığı oruçlarını kaza eder. Sual: Bir kimse akşam namazından önce uyusa veya bayılsa öbür gün öğleleyin uyansa hemen oruca niyet edebilir mi? CEVAP Niyet edemez. Öğleden bir saat önce uyansa idi edebilirdi.
Sual: Bir arkadaşın migren ağrısı olduğu için ramazan orucunu tutmuyor. Bunun için günlük 10 Mark ödeyecekmiş, yeterli görüyormuş. Sizce ne yapması daha doğru olur.
CEVAP
Onun veya benim yeterli görmemizin ne kıymeti var, ne de önemi. Önemli olan bu hususta dinimizin hükmüdür. Buna göre hareket edersek hem ibadetlerimiz doğru ve makbul olur, hem de ahirette (eyvah) diyenlerden olmayız. Fidye, Mark verilmez, kağıt para olmaz. Aşağıdaki ölçüye göre altın olarak verilebilir. Çok yaşlanıp, ölünceye kadar Ramazan orucunu veya kaza oruçlarını tutamayacak ihtiyar ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, gizli yiyip içmelidir! Hadis-i şerifte (Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya iyi olmasından ümit kesilen hasta fidye verir.) buyuruluyor. Çok yaşlı olup oruç tutamayan kimse, zengin ise, her günün orucu için fidye verir. Fakir olan fidye vermez, duâ eder. Fidye olarak, her gün için bir fıtra miktarı un, hurma veya üzüm verilir. Mesela 30 gün oruç için 53 kg un veya 105 kg hurma veya üzüm verilmesi kâfidir. Yahut bu kadar unun kıymeti kadar altın, tutulamayan otuz gün orucun fidyesi olarak, bir veya birkaç fakire, Ramazanın içinde verilebilir. Fakir, aldığı fidyeyi kendisi kullandığı gibi, başka birine de verebilir. Fidye verdikten sonra, oruç tutabilecek hâle gelen kimse, tutamadığı oruçlarını kaza eder. Sual: Bir arkadaşımın kayın validesi kalp hastası. Kısa bir süre önce ameliyat oldu. Yakında tekrar ameliyat olacak. Ramazanda kalp hastalığından dolayı 7-8 gün oruç tutamadı. Tutamadığı oruçları şimdi kaza etmek istiyor ama tecrübesinin verdiği bir endişe ile tutmaktan korkuyor. Kriz gelince ilaçlarını mutlaka kullanması gerekiyor. Almanya'da Müslüman mütehassıs bir doktor olmadığı için oruç konusunda doktorlar bir şey söylemiyorlar. Tutamadığı oruçları ne yapacak? Fidye vermesi uygun olur mu? CEVAP Oruç tutabilenin fidye vermesi caiz olmaz. Kalp hastalığında, göğüs üzerine nitroderm ihtiva eden bir ilaç [TTN] konur. Bu deriden içeriye emilir. Sağlam deriden içeri girdiği için orucu bozmaz. Eğer böyle bir ilaç bulursa orucunu tutar. Bulamazsa, kriz gelince ağızdan alınan ilaçlarını alarak orucunu bozar. Yani tutabildiği kadar oruçlarını tutmalıdır. Sual: Babam mevsim değişmelerinde ortaya çıkan ruhsal depresyon denen bir rahatsızlığı bulunmaktadır. Sene içerisinde ilkbahar ve son baharda olmak üzere tekrarlanmaktadır.Bu rahatsızlık yaklaşık olarak 1.5- 2 ay gibi bir zamanda tedavi edilerek babam eski sağlığına kavuşmaktadır. Şu anda aynı rahatsızlığı nüksetmiş ve ilaç tedavisi görmektedir.Sağlığına % 50 kavuşmuş durumdadır ve iyileşmeye devam etmektedir. Bu tedavi esnasında kullandığı sinir sistemini güçlendirici (efeksör-tegretol-anafranil ve remoron) ilaçlar almaktadır. Bu ilaçların günün belirli zamanlarda ve saatlerde alınması gerekmekte bununla birlikte beslenmesinin de düzenli olması gerekmektedir. Şu anda bir sorun yoktur fakat yaklaşık 10 gün sonra Ramazan ayı girmektedir ve oruç tutulması gerekmektedir. Bu durumda babam orucunu tutsa tedavisi aksayacak. Orucu tutmasa olmayacak. Ramazan süresince her gün bir fakire bir öğünde doyacak kadar para versek orucun borcu ödenir mi? Ayrıca hastalığı sene boyunca devamlı olmadığı için 1 ay sonra iyileşmektedir fakat ilaç tedavisi yıl boyunca devam etmekte olup bu dönemlerde gibi yoğun olmamaktadır. Ramazandan sonra babama oruç tuttursak irade olarak ardarda 30 gün oruç tutmaz (Ramazanda 30 gün bir fakire para verdik ya oruç tutmaya gerek olmaz görüşüne sahiptir ve itiraz edebilir.) Bu konuda bana yardımcı olabilir misiniz. Babam ramazan ayında oruç tutmayıp bir fakire 30 gün boyunca para versek oruç borcu ödenir mi? Bu konuda İslam alimlerinin görüşü nedir? CEVAP İslam alimlerinin görüşü olmaz, görüş dinde senet değildir, ictihad senettir. 30 günü peş peşe tutması gerekmez, fırsat buldukça tutar. Oruç tutabilenin fidye vermesi caiz olmaz. İkinci bir husus da, ilaç ramazana göre ayarlanabilir belki. Siz onu Müslüman bir doktorla görüşün. Ben de sorarım. Siz de sorun. Belki tutabilir. Her doktorun sözüne inanılmaz. Sual: Hamile ya da çocuk emziren bir kadın oruç tutabilir mi? Tutmadığı günler kazaya mı kalır yoksa her gün için fidye vermek mi gerekir? CEVAP Hamile iken de çocuk emzirirken de oruç tutabilir, eğer tutarsa sağlığına zarar verecekse, çocuğa zarar olacaksa o zaman tutmaz, sonra kaza eder. Fidye vermekle kurtulamaz. Sual: Annemin midesi rahatsız, bu yüzden oruç tutamıyor. Acaba tutamadığı günler için ne kadar fitre veya ne vermesi gerekir? CEVAP Her doktorun demesiyle oruç tutmamak uygun olmaz. Namaz kılan Salih bir doktor oruç tutamaz derse, o zaman oruç tutmaz ve oruç için fidye verir. 30 gün için 53 kg un vermesi yeterlidir. Bir fakire verir. Sual: Düzenli olarak iğne kullanması gereken şeker hastası, tutamadığı bu Ramazan oruçlarını nasıl ödemesi gerekir? CEVAPBir aylık 53 kg un verir, yahut değeri kadar altın. Şeker hastası zengin değilse bunu da vermez, dua eder. Sual: Tam olarak kaza borcumu hatırlamıyorum; bu yüzden her nafile orucu tutarken, kazaya niyet etsem sakıncası olur mu? CEVAP Niye sakıncası olsun, aksine iyi olur. Kaza orucu tutarken en son tutamadığım ramazan orucuna diye niyetlenmeniz yeterlidir. Sual: Annemle telefonda konuşuyorduk, sahura kalkabiliyor musun dedi, evet kalkıyorum dedim halbuki kalkamadığım çok oldu. Aç olarak oruç tuttuğumu bilip üzülmesin diye böyle söyledim bu yalan caiz olur mu? CEVAP Burada yalan caizdir. Sual: Nezri muayyen, nezri mutlak oruçlar nedir? CEVAP Vâcib oruçlar, muayyen olur. Belli gün oruç adamak böyledir. Mesela pazartesi günü oruç tutmayı adamak, nezri muayyen oruç olur. Gayr-i muayyen oruçlar: Herhangi bir gün oruç adamak. Mesela (Allah rızası için üç gün oruç tutacağım) demek böyledir. Sual: 1- Şevval ayına girdik. 6 gün orucuna başladım. Bir de efendim, benim adet olduğum zaman tutamadığım oruçlarım oldu. 7 gün tutamadım. 6 günlük oruç diğerinin yerine geçer mi? Yoksa 13 gün oruç tutmam mı gerekiyor? CEVAP Evet onun da yerine geçer. Altı gün orucu tutarken kazaya da niyet ederseniz hem kazanız ödenmiş olur, hem de şevval ayında oruç tutma sevabına kavuşmuş olursunuz. 7 gün kaza tutarsanız borcunuz kalmaz. 2- Bir de tutarken şöyle niyet ediyorum . Niyet ettim Allah rızası için Şevval ayı ve tutamadığım oruçlarımın ilk kazasını tutmaya. Bu niyet doğru mu ? CEVAP (İlk kazaya kalan ramazan orucuma ve şevval ayında oruç tutmaya) diye niyet edersiniz. 3- Çorapla uyumak günah diyorlar. Bu doğru mudur ? CEVAP Hiç mahzuru yoktur. Sual: Kazası olanın nafile ibadetleri kabul olmaz, benim kaza namazlarım var, bu yüzden nafile namaz kılsam kabul olmaz. Ama nafile oruç tutarsam (yani kaza namazı kılmamı hiç etkilemiyor), bu kabul olur mu? CEVAP Kabul olur. Borcumuz yoksa nasıl olsa nafile olacak. Onun için kaza tutmak ve kaza kılmak daha uygun oluyor. Sual: Bir arkadaşım akşam 12.00 gibi yatmış ve uyumuş ertesi gün saat 13.00 civarı uyanmış. Dolayısı ile sahura kalkamamış, niyet de etmemiş. O gün oruçlu sayılır mı? CEVAP Eğer sahura kalkmak niyetiyle yatmışsa, yani yarın oruç tutmak niyetiyle uyumuşsa, niyet etmiş demektir. Böyle bir şey yoksa niyetsizdir. Sual: 3 gün üst üste oruç tutmayı adamıştım, fakat üçüncü gün -orucu bozan fakat kefaret gerektirmeyen bir durum neticesinde -orucum bozuldu. Nasıl hareket etmem lazım? CEVAP Adak orucunu kasten bozsanız kefaret gerekmez. Yeniden üç gün oruç tutarsınız hepsi o kadar. Sual: Eğer birisi büluğ çağından itibaren 3 sene orucunu tutmaz ise fakat daha sonraki senelerde oruca başlarsa 3 senelik orucunu nasıl kaza edecek? CEVAP Fırsat buldukça birer ikişer veya üçer beşer tutar, yani 30 gün birden tutmak gerekmez. Böylece 90 günlük orucunu kaza eder. |