0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » Hacca Doğru

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
Hacca Doğru
1686 Mesaj -
Kâbe uzak deðil...
Sevgili dostum,
Yolculuklar tekdüze akýp giden hayatýmýzýn kýrýlma noktalarýdýr. Ayaðýmýz sýký sýkýya yere yapýþýk, durup durdukça geçip gitmez sandýðýmýz ömür sermayesi, her ayrýlýkla kýyýsindan köþesinden ufalanýr. Ýnsan sefer' olduðunu hatýrlýyor yolculukta. Alýþageldiðimiz þeylerden koptukça 'aceleci bir misafir" sýfatý gelip oturur üzerimize. Zamanýn durgun ve sessiz akýþý, küçük ayrýlýklarla köpükleniyor, ayrýlýk anlarý dere yataðýnda beklenmedik çaðlayanlar gibi gürültülü bir düþüþle emiyor zamaný. Oysa deðiþen bir þey yoktur, zaman zaten akmaktadýr da, gürültüsünü yeni iþitiyoruzdur.
Ayak diremeye ne hâcet! Nihâyet ben de sen de her günbatýmýnda rüzgârýný yüzümüzde hissettiðimiz durmak bilmez bir seferberliðin erleri deðil miyiz? Gel gör ki, insan kolayca kabullenemiyor gidiþini. Kimilerinin dünyanýn döndüðünü kabul etmeye yanaþmamalarýný þimdi anlýyorum. Bu mesele sadece Galileo ve Kilise arasýnda kalacak kadar basit deðil. Kim olsa, kararsýzlýðý, gelip geçiciliði yakýþtýramýyor dünyasýna. Dünya dönmesin istiyor, seyrü sefere kör ve saðýr kalmak istiyor. Onca mezartaþý, gelip geçenlerin tek kelimelik, katý, tok ve yalýn birer nasihati olarak gözümüz önünde dikilip dururken, aklýmýz taþ üstüne taþlar koyup burada biraz daha kalmanýn hayâli ile meþgul. Sadece dünyanýn dönüþünü deðil, kendi dönüþünü de unutuyor insan. Döneceði yeri unutuyor. Seferden geri kalmak istiyor. Gönderilmiþliðini hatýrlamak istemiyor.
'Uyku ölümün küçük kardeþidir," diyen haklýdýr þüphesiz. Uyku, bir ölçüde herþeyi terkediþi saklar içinde. Göz kapaðý kadar incecik bir perdenin gerisinde, eþinden, dostundan, þehrinden, makamýndan, rütbenden ve nihayet kendinden kopuverirsin. Herkesle ve herþeyle olan baðlarýn çözülür. Habire eðirip durduðun hayat yumaðý daðýlýverir. Ayaklarýmýz dünya topraðýndan çekilir, zamaný ve zamanýmýzý unuturuz uykuda.
Uykuyu 'ölümün küçük kardeþi" diye bilenlerin bilmesi gereken bir þey daha vardýr. Ölümün uykudan baþka kardeþleri de olabilir pekâlâ. Yolculuk gibi, ayrýlýk gibi meselâ. Zaten uykuyu da ölüme kardeþ eyleyen bu ayrýlýk baðý deðil midir? Uykunun ayrýlýklarýný farkýnda olmadan yaþadýðýmýz için olsa gerek, uykuda saklý ölümcükleri pek keskince hissedemiyoruz. Fakat yolculuða bilerek giriyoruz; bile isteye uzaklaþýyoruz sevdiklerimizden; baðlýlýklarýmýzý kanýmýzý akýtýrcasýna sýcak ve dirice koparýyoruz kalbimizden.
Niyetle baþlýyor yolculuk. Farkýnda olmanýn niha' ifadesidir niyet. O niyet ki, kalbimize düþer düþmez yaþadýðýmýz mekaný solgun bir güle dönüþtürüverir. Etraftaki herþey birden eðretileþir, âdeta arzýn çekim alanýndan sýyrýlýr, uçuþmaya baþlarlar. Mekânla olan baðlarýmýz zayýflar, müphemleþir. Mekâna baðlýlýðýmýz çözüldükçe, zamanýn da üzerimizdeki hükmü aðýrlaþýr, bir mahpus edâsýyla fenanýn hükmünü boynumuza dolanmýþ buluruz. Dünya ayaklarýmýzýn altýndan kaymýþtýr artýk; yarýna randevu verememek bulunduðun ânýn daracýk duvarlarýný göðsüne bitiþtiriverir. Zamanýn paslý kýlýcý deðer yüreðine, ölümün soðuk nefesi yüzünü yalar geçer. Sen gidiyorsun, sen dönüyorsun.
Bu defaki yolculuðum, tam da zamanýn beni alýp götürdüðü yere doðru. Kâbeye gidiyorum. Hayatýmýn göllendiði yere doðru gidiyorum. Kulluðumun keskin sýratlarda sýnanacaðý yere uçuyorum. Böylece 'hesap günü" ile ayný yöne düþüyor Kâbe'nin yöresi. Hergün beþ vakit döndüðüm yere dönüyorum. Öteden beri yönelegeldiði yöreye dönmek, bir geridönüþü içerdiði için, insan bu yolculukta uzaklaþma deðil, bir yakýnlaþma duygusu yaþamalý deðil mi? Gurbet deðil, sýla kokmalý alnýna deðen rüzgârda.
Ama, hayýr! Kâbe'ye yönelmekle dehþetli bir uzaklýk korkusuna kapýlýyorum. Mesele, Kâbe'nin bulunduðum yere uzaklýðý deðil, benim ubudiyet hâline uzaklýðým. Bu yolculuk baþdöndürücü bir uçurumu gün yüzüne çýkarýyor þimdi. Taklid' kýbleye ttttttttttyöneliþlerime hayýflanýyorum artýk. 'Döndüm kýbleye" demek, O'ndan baþka herþeyden, O'ndan haber vermeyen herþeyden yüzçevirmeyi gerektirmiyor muydu? Ne gam Kâbe bana uzak olsa! Lâkin ben Rabbime uzakmýþým. Bu uzaklýk, bu uçurum baþ döndürüyor, ürpertiyor kalbimi! Nereye gitsem ayaðými uzak edemiyorum uçurum kenarýndan!
Dilerim, dostum, Rabbim seni de beni de Kendine yakýn eyler! Kâbe uzak deðil oysa...
kâbe yakýn da deðil...
Sevgili dostum,
Son mektubumda Kâbe'nin uzak olmadýðýný söylemiþtim. Zaten, her gün beþ vakit Kâbe'ye dönüp, Rabbimize ubudiyet sözü veriyor deðil miyiz? Bu da bir Kâbe yolculuðudur aslýnda. Mesafeler kat edilmiyor bu yolculukta. Tek bir niyet menzile eriþtiriyor bizi: kul olma niyeti. Ýþte bu niyettir ki, en bitmez mesafelerden daha uzak, en sarp daðlarýn kestiði yollardan daha dolambaçlý, belki çöllerle, daðlarla tarif edilemeyecek bir yolun yolcusu eyler bizi. Kul olmayan niyet, en küll' terkediþleri içeren bir uzun seferdir. O'na, yalnýz O'na dönmek nelerden koparmýyor ki bizi? Kýbleye dönmek, O'nun delillerini gösterenlerden baþka herþeye yüzçevirmektir.
Peki, O'nu göstermeyen bir þey var mý þu kâinat yüzünde? Herþey hâl diliyle O'nu zikrederken, her zerre O'na tesbihfeþân iken, yüz çevireceðimiz ne kalýr geriye? Hangi þey var ki O'ndan söz açmýyor bize? Hayýr, O'nu göstermeyen bir þey yoktur. Olsa olsa O'nu görmeyen birisi var: Ýnsan. Ýnsanýn bir kör bakýþý, eþyanýn âyinedarlýðýný köreltiyor, hadsiz dilleri susturuyor. Þu halde, O'nu göstermeyenlerden yüz çevirmek, eþyaya kendisi adýna bakma niyetini terketmek demek olur. O'na yönelmek ise, herþeye O'nu görme niyetiyle bakmak demektir.
Böylece âyinedarlýk vazifesini, eþyanýn sýrtýndan alýp kendi nazarýmýza giydirdik. Kendisini kendi baþýna buyruk bilen insan, eþyayý da kendi baþýna buyruk bilir, baþkasýný gösteren âyineler olmaktan çýkarýr. Böylece kâinat dolusu aynalar kýrýlýr; semâlar boyu güneþler ebediyen batýrýlýr. Ýnsanýn nazarý bir karadelik gibi, kâinattan nefsine gelen nurlu haberleri soðurup, herþeyi bir derin karanlýða itiverir. Ýþte O'nu göstermeyen tek þey, tek karanlýk nokta, nefsimize takýlmýþ enaniyetimizdir. Þu halde, Kâbe'ye yöneliþ, O'nu göstermeyen ve baþka herþeyin âyinesini paslandýran tek kara noktayý, yâni gururumuzu arkamýza atmayý gerektiriyor. Kýbleye dönmek, ben-merkezimizin yörüngesinden çýkip, Rabbimizin marziyatý dairesinde bir tavafa girmek demektir. Tavaf odur ki, kendi baþýnalýðýný terkedesin, kendi heva ve hevesinin pervânesi olmaktan vazgeçesin. Yoksa Kâbe'ye varmak da, Kâbe'yi dolanmak da kolaydýr. Oysa, Kâbe'ye varmak ene "yi yýrtýp hüve "yi göstermek kadar zor bir yolculuðu gerektiriyor. Heva ve hevesimizin vazgeçilmezliði ölçüsünde uzak ve eriþilmez bir yer Kâbe. Hangi daðýn yüksekliði, hangi çölün aþýlmazlýðý ene ile hüve arasýndaki mesafeyi tasvire yeter ki? Kendimizi kendi baþýna buyruk deðil de, O'nu gösterir bir ayine olarak bilmek, herþeyi bize yakýn, ahbab, kardeþ ve dost ediyor.
O'nu görmek kör noktamýz olan enaniyetimizi küçültmek ve yok etmekle baþlýyor sevgili dostum. Ve ancak kabýný terkeden Kâbe'ye varýr. Hayýr, Kâbe hiç de yakýn deðil. Bilesin ki, ene ile hüve'nin arasý kadar uzak bize Kâbe. Hele kýbleye dönmek, öyle bildiðin gibi kolay deðil; kýbleye dönünce önünde kara bir noktayý, Kâbe'yi bulacaksýn, ama arkanda mutlaka karanlýk bir nokta kalacak: ene.

senaidemirci
Gönderen: 02.12.2007 - 01:38
Bu Mesaji Bildir   KaLBeNuR üyenin diger mesajlarini ara KaLBeNuR üyenin Profiline bak KaLBeNuR üyeye özel mesaj gönder KaLBeNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1383 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Yalvac (61), kmurrad (59), endulus (57), ercan_sw (51), erhanseyfi (64), B e t u l (52), h.t (62), zisan_gul (41), hasretkafesi (53), ahmetkb (52), mustakar01 (62), tövbekargenç (44), mekoc66 (56), ahmet_k22 (39), Abdullah-10 (57), maruf-1 (59), GuelSevdasi81 (43), inci-2 (61), maxsibilyan (45), enesny (42), ramadan48 (42), fatmaavci (62), FIRTINA 50 (56), kaptan67 (61), menzil38 (57), Hacer -72 (52), Guel (39), A H M E T (45), msk02 (47), Mehmet_Ank (63), yusufgezer (41), Aydýn Vu.. (55), Sezer (), oguzlarx27 (55), M.Riza Sekerli (54), kamanliadem (59), eva_maria (36), musab b. ümeyr (42), nurfatih (46), AhmetBayrak (56), ali öz (48), köln42 (58), xAhmetx (49), sadullahyusuf (40), abdülhamit (231), tigrisriver (45), sürmeli (41), enesertugrul (52), medsav (67), Turan64 (61), GCc_EEi (42), ahmetsait (44), alidogan1 (64), ayhanisik42 (51), sedi güngörmü&t.. (59), baha1903 (40), bünyan (59), Orbay1 (56), kaymakli-50 (58), cagri67 (52), HAKAN ERGÜT (50), ravda dostu (40), fatiha42&07 (54), mavipýna.. (59), efrailakcay (51), Bekir 38 (39), selva sehito&et.. (40), Mursid (60), turkish wolf (52)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.87458 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.