0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » İnsanın dünyadaki asıl vazifesi nedir?

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
safak_vakti su an offline safak_vakti  
İnsanın dünyadaki asıl vazifesi nedir?
169 Mesaj -
Akýl ve vicdan, insanýn baþýný þu üç soruyla aralýksýz döver durur: Necisin, nereden geliyorsun ve nereye gidiyorsun?

Ýnsanlarýn bu sorular karþýsýndaki düþünce ve davranýþlarý ise birbirine pek uymaz. Bir kýsmý bu sorulara þahsî yorumlar getirir. Yahut, yanlýþ bir yorumcunun peþine takýlýr, onun iddialarýný tekrarlayýp durur. Ýç bükey aynanýn eþyayý ters göstermesi gibi, onlarýn da yanlýþ fikirlerle daima örselenen zihinleri, gerçekleri doðru olarak tespit edemez. Onlar bu ters görüntüye alýþa alýþa, sonunda baþkalarýnýn hep yanlýþ düþündüðüne tam mânâsýyla inanmaya baþlar.

Ama bu fikirler, onlarýn vicdanlarýný tatmin etmez. Kendilerini, yine bu kâinat çöllerinde kimsesiz bir zavallý gibi görmeye devam ederler. Sahipsiz olmadýklarýný bilmenin huzurunu tadamaz, zevkine eremezler. Akýl ve vicdanlarý, onlarý daima rahatsýz eder. Ruhlarýndaki vahþet ve ýstýrap, bir türlü dinmek bilmez.

Bazýlarý da, bu sorularla hiç ilgilenmez; aklýn ve vicdanýn zorlamalarýna hiç aldýrmazlar. Onlar ne derlerse desinler, bunlar bildiklerini okurlar. Sefahat ve eðlencelerle, günlük dedikodularla, neticesiz tartýþmalarla ömür tüketirler. Bunlar kendilerince, doymanýn yolunu açlýðý düþünmemekte bulmuþlardýr. Ama bu geçici ve geçersiz tedbir, ruhu hiç mi hiç tatmin etmez.

Böyleler, ufak bir musibette hemen sarsýlýr, az bir sýkýntýdan hemen ezilirler. Kaderden imtihan yollu gelen bir belâ karþýsýnda, derhal isyan çýðlýklarý atarlar. Aslýnda bu insanlar, düþünmekten korkmaktadýrlar. Sanki biraz kafa yorsalar; þu hayatý, bu âlemi, ölümü ve ötesini biraz merak etseler, bütün huzurlarý kaybolacak…

Kendilerini aldatmaya can atan bu adamlar, bir araya geldiklerinde âdetâ bir ekol teþkil ederler. ‘Aldýrma’ derler, ‘adam sen de’ derler, ‘sýkma canýný’ derler. Saatteki hýzý yüz bin kilometreyi aþan bu dünya üzerinde, nereye gittiklerini düþünmeden yaþar ve bunu bir felsefe, bir inanç olarak benimserler. Bu hayat felsefelerini birisi tenkit etmeye görsün: “Sen bu asrýn adamý deðil misin? Hangi devirde yaþýyorsun?” yollu sözlerle, onu yaylým ateþine tutarlar. Alaylý ifadelerle gerçeði bastýrmaya çalýþýr, kendilerini böylece oyalayýp dururlar.

Hiç düþünmezler ki, deðiþen sadece zaman ve onun içinde yüzen insanlardýr. Dünya, yine ayný kanunlarla faaliyetini devam ettirir. Yaprak yine yeþil, kar yine beyaz, aslan yine vahþi, koyun yine uysaldýr.

Fen ve sanattaki ilerlemesi, asrýmýz insanýna, maalesef, kendini unutturdu. Halbuki fen ne kadar ilerlerse ilerlesin, insaný insan yapan deðerler yerlerini aynen muhafaza etmeliydiler. Ahlâklý her asýrda makbul, iffetsiz her devirde fena sayýlmalýydý. Nedense böyle deðerlendirilmedi. Bilimsel açýdan yükselme ile ahlâkî çöküþ arasýnda, doðru bir orantý olduðu sinsice telkin edildi.

Ve bugünün -sanayide ileri, fakat ahlâken seviyesiz- batý insanýný, fazilet modeli olarak benimseyen bir nesil çýktý ortaya…

Üçüncü bir grup insanýmýz da var ki, bunlar okur, düþünür, sorar, öðrenir ve sonunda anlarlar ki: Ne insanlar baþýboþ, ne bu âlem sahipsiz. Her varlýk bir kaderin plâný ve bir kudretin icadýyla meydana geliyor.

Güneþin doðuþu ve batýþý gibi, her canlýnýn dünyaya geliþi ve göçüþü de; mükemmel bir nizam ve sonsuz bir ilim ile oluyor. Güneþ de bir kudrete esir, ay da, yýldýzlar da. Ýnsan da bir nizama mahkûm, bülbüller de, güller de. Bütün gelenleri getiren ve bütün gidenleri götüren birisi var. Yýldýzlarý durduran, gezegenleri döndüren, insanlarý gezdiren, balýklarý yüzdüren, hep o ilim ve kudret, hep o irade ve hikmet sahibi.

Ýþte bunlar, Allah’ýn kulu olduklarýný bilen, ruhlar âleminden bu dünyaya “rýza ve cennet” imtihanýný kazanmak üzere gönderildiklerinin þuuruna varan ve ömürlerini istikamet üzere geçirip Saadet Yurduna doðru yol alan bahtiyar misafirlerdir.

Alaaddin Baþar (Prof.Dr.)
Gönderen: 05.11.2007 - 21:46
Bu Mesaji Bildir   safak_vakti üyenin diger mesajlarini ara safak_vakti üyenin Profiline bak safak_vakti üyeye özel mesaj gönder safak_vakti üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1845 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
umut_627 (43), ONAY (49), meryem04 (43), mandev (57), Ali ÇATAL (60), henna (35), karetta (62), sýlairah.. (55), ^^bg^^ (62), JUBITER (54), BUGRA_55 (50), by_turkey (44), okyanuz (42), muhammetturhan (51), beyaz-gelincik (42), hasan_1424 (40), amine1 (40), mekund (49), cihad_53 (44), Seydihan (45)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.28212 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.