0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » nazar dan nasil korunulur şifasi varmidir

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
lil su an offline lil  
nazar dan nasil korunulur şifasi varmidir
34 Mesaj -
size iki sorum olacak hocam

nazardan nasil korunulur

ikinci sorumda

nazar deyen kimse nasil iyilesir


bana nazar cok deydi bunu bizzat kendim hissettim
hatta soylenilene göre doktara gittigimde annemin soyledigine göre bir karga yarim curuk elma mi ne atmis hastanenin orda sanirim arabanin yanina dustu elma .ben bunu nazar olarak yorumladim.


karga ve cürümüþ elma nedir bu hocam
bana belki günlerce deil aylarca nazar deydi.2 ay filan surmustur

yanimda oturan bir kýz nedeyse dudaklarini ýsýrmaktan dudaklari kopacakti

dua okumama ragmen nazar deydi
dusununce onada bir yorum getirdim
ben dua okuyunca nazardan korunacagima inanmadim
duaya inanmassam dua islemez diye dusundum
ve inanmaya calistim


Mesaj 4 kez düzenlendi. En son lil tarafından, 07.08.2006 - 19:18 tarihinde.
Gönderen: 07.08.2006 - 19:12
Bu Mesaji Bildir   lil üyenin diger mesajlarini ara lil üyenin Profiline bak lil üyeye özel mesaj gönder lil üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast ahmet gunay  
Misafir
Deðerli Kardeþim

Nazar kelimesi Türkçe'de kem göz manasýna gelmekte ve daha ziyade "gelme", "uðrama", "deðme" ve "etme" fiilleriyle birlikte; "nazara gelme", "nazara uðrama", "nazar deðme" ve "nazar etme" þeklinde kullanýlmaktadýr.

"Nazarcýlýk" deyimi; nazarýn zarar verebileceðini kabul eden düþüncenin adýdýr.

Nazar, bugün için henüz pozitif ilimlerin ilgi alanýna girmemiþtir. Girip girmeyeceði ya da ne zaman gireceði belli deðildir. Zira pozitif diye tanýnan bilimlerin kendilerine mahsus bir takým metodlarý ve bazý kurallarý vardýr. Olaylarý bu metodlarla inceler ve bir sonuca varmaya çalýþýrlar. Nazar ise þu aþamada, fizik ya da kimya laboratuarýnda incelenip deneye tabi tutulacak durumda deðildir. Aksine bugün, bu ilimlerle uðraþanlarýn ekseriyeti -bilhassa doktorlar- nazarýn fizik etkisini kabul etmemektedirler.

Buna raðmen, gerek folklor olarak gerekse dînî bir inanç olarak, dünyanýn hemen her yerinde milyonlarca insan nazarý tanýmakta ve ona inanmaktadýr. Nazarla ilgili olaylarý anlatan haberler de tevâtür derecesine ulaþmaktadýr. Nazarýn mahiyetinin bilinmemesi, onu inkâr etmeyi gerektirmez. Nazar, mahiyeti henüz anlaþýlmamýþ nice olaylar vardýr. "Tabiî hayatta veya zihin hayatýnda bugünkü ilmî metodlarýmýzla açýklanmasý mümkün olmayan olaylara metapsiþik veya parapsikoloji denir" (Osman Pazarlý, Din Psikolojisi, Ýstanbul 198, s. 202).

Her ne olursa olsun bilhassa halk arasýnda bazý kimselerin sebebi bilinmeyen olaðanüstü nazar (göz deðmesi) güçleri olduðuna inanýlýr. Bu güce sahip bir kimsenin, bir insana, bir hayvana ve özellikle bir çocuða bakmakla durup dururken hastalýk, sakatlýk, ölüm gibi bir olayýn meydana gelmesine yol açacaðý sanýlýr. Her hangi bir olay böyle bir sebebe baðlandýðý zaman "nazar deðdi”, nazara geldi”, "nazara uðradý" denilir. "Kem göz" tâbiri de, nazarý deðen kimseler için kullanýlýr.

Halk arasýnda açýk, çið mâvi (gök) gözlerde nazar gücü olduðuna inanýlýr. Bu inanca dayanýlarak mâvi gözlülerin kötü niyetli, kýskanç, baþkalarýna zarar vermekten hoþlanan kimseler olduðu söylenir. Ancak, bu anlayýþýn doðruluðunu kanýtlayýcý hiç bir kesin delil yoktur. Bazý yörelerde kýskançlýk duygusunun nazara yol açtýðý inancý da yaygýndýr. Ýþte isâbet-i ayn yani bu kötü bakýþýn, kötü gözün deðmemesi için çocuklarýn elbiselerine dikilen mâvi camdan küçücük tesbih tanesi þeklinde, bâzan göz þeklinde olan, ortalarý delikli cam yuvarlarlara nazar boncuðu denilir. Bunlarýn beþ parmak þeklinde olanlarý da vardýr. Bazý yörelerde -þimdi bile- çocuklara, atlara ve nazar korkulan diðer hayvan ve eþyaya da nazar boncuðu takanlara rastlanýr. Nazar boncuðunun dâima mâvi olduðu söylenir. Buna göz boncuðu da denir. Böyle mâvi boncuk, muska, çörek otu, mâþallah gibi bir kaç nazarlýðýn bir arada olup bir takým teþkil edenlerine de "nazar takýmý" denir. Þüphesiz nazar boncuðu, göz deðmesine karþý bir tedbir olsun diye takýlýr. Bunun yanýnda çeþitli nazarlýklarýn kullanýldýðý da bilinmektedir. Halk arasýnda nazara karþý baþvurulan en yaygýn tedbirler ise, kurþun dökmek, tuz çevirmek, üzerlik yakmak veya herhangi bir hocaya okutmak vs.'dir. Ancak, bunlarýn týp yönünden bir faydasý olmadýðý gibi, bâtýl inançlar devam ettirildiði için de bu tür davranýþlar dinimizce haram kýlýnmýþtýr. Peygamberimiz (s.a.s) de nazarlýk kullanmayý hoþ karþýlamamýþ, bu gibi þeyleri üzerlerine asan kimselerin bey'atlerini kabul etmemiþtir (Nesâî, Zinet,17; Ýbn Mâce Týb, 39). Diðer taraftan Resulullah (s.a.s); "Göz deðmesi gerçektir" (Buhârî, Týb, 36; Müslim, Selâm, 41) buyurmak suretiyle bir mânevî faktöre iþaret etmiþlerdir. Þu halde Ýslâmda göz deðmesi (nazar) vardýr. Ancak, nazar boncuðu takmak vs. bâtýl inançlardan sayýlmýþtýr.

Öyle anlaþýlýyor ki göz deðmesinin temelinde yatan esas sebep kiþinin kýskançlýk duygusudur. Ve bu duygunun, baktýðý kimseye yansýmasý ve onu te'sir altýnda býrakmasýdýr. Nazar boncuðu takmakla bu kýskançlýk dolu bakýþlarýn tesirinin azaltýlmasý veya baþka yönlere yansýtýlmasý amaçlanmaktadýr.

Müfessirlerin ekseriyeti; Rabbi onu seçip iyilerden kýldý. Doðrusu inkâr edenler, zikri (Kur'an-ýgöz kırpma iþittikleri vakit nerdeyse gözleri ile seni yýkýp devireceklerdi. Bir de durmuþlar, o herhalde bir delidir, diyorlardý" (el-Kalem, 68/50, 51) âyetinde geçen gözleriyle seni yýkýp devireceklerdi" sözünü "nazar" ile tefsir etmiþlerdir (Elmalýlý M.Hamdi Yazýr, Hak Dini Kur'an Dili, VIII, 5305; Ýbn Kesîr, "Tefsirul Kur'an'il-Azîm", VIII, 227).

Alûsî (1270/1854)'nin el-Kelbî'den yaptýðý bir rivayete göre; Arap asýllý bir kiþi, yemek yemeden iki veya üç gün çadýrýna çekilir, daha sonra oradan gelip geçen koyun ve deve sürüsüne bakar ve "gördüðüm bu koyun ve deve sütünden daha güzelini görmedim" derdi. Bunun üzerine o sürü hastalanýr veya yere düþerek helâk olurdu. Ýþte nazar etmede maharetli olan bu kiþiye, Peygamberimizi çekemeyen Mekkeli müþrikler, Hz. Peygâmbere nazar etmesini teklif etmiþler, o da bu teklifi kabul etmiþti. Allahu Teâlâ da bu ayetleri (el Kalem, 51, 52) ile Resulünü korumuþtu (Alûsî, Rûhul-Meânî, 29/38).

Yusuf suresinin altmýþ yedinci ayetinde ise, Hz. Yakub (a.s)'m oðullarýna þöyle dediði anlatýlmaktadýr:

Ey oðullarým! Bir kapýdan (Mýsýr'a) girmeyin, ayrý ayrý kapýlardan girin. Ama ben Allahdan hiçbir þeyi sizin için savamam. Çünkü hüküm Allah'dan baþkasýnýn deðildir. Onun için ben yalnýz O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler yalnýz O'na tevekkül etsinler" ( Yusuf 12/67).

Elmalýlý Hamdi Yazýr, âyetin yorumunda: "Bu tavsiyenin sebebi, toplu bir surette göze çarpmalarýndan ve bir hased ve gamze uðramalarýndan sakýnmak idi" demektedir (Elmalýlý, a.g.e., IV, 2890).

Nazar ile kýskançlýk arasýnda yakýn bir münasebet vardýr. Elmalýlý Hamdi Yazýr, bu münasebeti þöyle ifade ediyor: "Kýskançlýklarýndan az daha Hz. Peygamber'i nazara uðratacaklar, aç ve kötü gözlerinin þerriyle ellerinden gelse onu helâk edeceklerdi. Demek ki, öfkenin bedende bir hükmü bulunduðu gibi, gözlerin de karþýlarýndakine bakýþlarýna göre iyi veya kötü bir hükmü vardýr. Kimi elektrik gibi dokunur çarpar; mýknatýslar ve manyetize eder. Kimi de aldýðý teessürle hasedinden bir gayze düþer, türlü türlü su-i kasde ve hilelere kalkýþýr ki, maddî veya manevî hangisi olursa olsun hedefine vardýðý zaman, isabet-i ayn deðmesi veya nazar tabir olunur. Bunun hakkýnda uzun uzadýya sözler söylenmiþ, inkâr edenler, ispat edenler olmuþtur. Keyfiyeti ne olursa olsun isabet-i ayn vardýr" (Elmalýlý, a.g.e., VIII, 5305).

Kur'an-ý Kerim nazardan söz ederken açýk ve kesin bir hüküm bildirmemekte, buna karþý hadisler, kesin bir ifadeyle nazarýn gerçek olduðunu bildirmekteler. Hz. Âiþe (r.a)'den rivayet olunduðuna göre Resulullah (s.a.s) þöyle buyurmuþlardýr: "Nazardan Allah'a sýðýnýnýz. Çünkü göz (deðmesi) gerçektir" (Ýbn Mace, Týb, 32; Buhari, Týb, 36; Müslim, Selâm, 41).

Esma bint Umeys (r.a)'den rivayet edildiðine göre kendisi: "Ya Resulullah! Cafer'in oðullarýna cidden nazar deðiyor, ben onlar için þifa dileðiyle okutturayým mý?" demiþ. Resulu Ekrem (s.a.s) de: "Evet, lakin kader ile yarýþan bir þey olsaydý nazar deðme iþi onu geçerdi" buyurmuþtur (Ýbn Mace, Týb, 33; Muvatta, Ayn, 3).

Nazarýn gerçek olduðunu kabul edince, ondan korunma yollarýný da öðrenmek gerekir. Bunun için de, dinimizin bize müsaade ettiði yollara baþ vurmak, sakýndýrdýðý yollardan da kaçýnmak durumundayýz. Bu konudaki rehberimiz yine Allah'ýn Resulu'dür. Ebû Said el-Hudrî (r.a)'den rivayet olunduðuna göre: "Resulullah (s.a.s), "Cinlerin ve insanlarýn nazarýndan Allah'a sýðýnýrým"gibi dualarla cinlerin ve insanlarýn nazarýndan Allah'a sýðýnýrdý. Sonra Muavvezatân nazil olunca bu sureleri okumaya baþladý diðer dualarý terketti" (Ýbn Mace, Týb, 34).

Hz. Peygamberin kötülüklerden ve kötü kimselerin þerrinden emin olabilmek için sýk sýk okumuþ olduðu duâ ve surelerden bazýlarý þunlardýr: Enes b. Mâlik'ten rivayete göre Resulullah (s.a.s) þöyle buyurmuþtur: "Evinden çýkarken þu duâyý okuyan kiþiye bu duâ kâfidir. O adam muhafaza altýna alýnýr, þeytan da o adamdan uzaklaþýp bir kenara çekilir: Bismillâhi tevekkeltü alellâhi lâ havle velâ kuvvete illâ billâh ". Manasý: "Allah Teâlâ'nýn ism-i þerifini zikrederek evimden çýkarým. Ben Allah'a tevekkül ettim, güç ve kuvvet sadece Allah'ýn lütuf ve ihsânýyladýr" (Tirmizî, Deavât, 34). Ümmü Seleme'nin rivayetine göre Resulullah (s.a.s) evinden çýkarken þöyle derdi: "Allah'ýn ismini zikrederek çýkarým. Ben Allah'a tevekkül ettim. Allah'ým hata yapmaktan, yolumu þaþýrmaktan, zulmetmekten, zulme uðramaktan, cahillikle baþkasýna bela olmaktan ve baþkasýnýn cahilce davranýþýyla karþýlaþmaktan sana sýðýnýrým” (Tirmizî, Deavat, 35): Osman b. Affan'ýn rivayetine göre Resulullah (s.a.s) þöyle buyurmuþtur: "Bir kul her günün sabahýnda, her gecenin akþamýnda üç defa þu þekilde duâ ederse, o kiþiye hiç bir þey zarar veremez. Bu: Bismillâhi lâ yedurru me'asmihi þey'in fýl'ardý vela fý'ssemâi ve huve's-semiul-alîm"duâsýdýr.

Anlamý: "Ýsmiyle beraber bulundukça yerde ve gökte hiç bir þeyin zarar veremeyeceði Allah'ýn ismiyle (sabaha erdim, akþamladým). O her þeyi iþiten ve bilendir" (Ýbni Mace, Duâ, 14).

Hz. Âiþe (r.a) da Resulullah (s.a.s)'ýn yataðýna girdiðinde iki eline üfleyip muavvizât (Ýhlâs, Felâk ve Nâs) surelerini okuduðu ve vücuduna sürdüðünü rivayet etmiþtir (Buhârî, Deavât, 12).

Bütün bu nasslara göre nazardan korunmak için, "nazarlýk" denilen; mavi boncuk, sarýmsak, at nalý, minyatür süpürge vb. nesnelerle, içinde ne yazýlý olduðu bilinmeyen ya da acaip bir takým þifrelerle yazýlmýþ bulunan muskalarý, -nereye olursa olsun- takmak þirktir. Zira bu tür davrânýþlarda, Allah'dan baþka birinden veya bir nesneden, zararý defetmesini istemek vardýr. Halbuki Allah (c.c.), þöyle buyurur; "Eðer Allah, sana bir zarar dokundurursa; hiç kimse onu gideremez ve eðer sana bir hayýr ihsan ederse, zaten O, herþeye kadirdir" (el-En'am, 6/ 17).

Ýmam Ahmed, Ukbe b. Nâfi'den merfû' olarak þu hadisi nakleder: "Kim temîme (mavi boncuk) takarsa Allah onun iþini tamamlamasýn. Kim bir ved'a (katýr boncuðu) takarsa Allah onu korumasýn” (Ahmed Ýbn Hanbel, IV, 154, 156).

Baþka bir hadiste: "Kim bir muska, mavi boncuk ve benzerini kesip atarsa bir köle azat etmiþ gibi olur" (Yusuf el-Kardavi, "Tevhidin Hakikati", Terc. Mehmet Alptekin, Ýstanbul 1986, s. 73).

Nazar kavramýnýn batýdaki ifadesi, psikokinezidir. Nazar olayýnda iyi niyet ve yoðuþmaya göre alýcý ile verici uçlardan geçen bir "ark" oluþmaktadýr. Gýbta, övünme, imrenme gibi dostça duygular, hatta ebeveynlerin; çocuklarýna sevgisi, nazarýn küçük dozda uðratma sebebidir. Nazara uðrayan kiþi, çok sýk esner ve sýkýlýr. Asýl uðursuz nazar, "haset" duygusundan geliþir. Bu duyguda, düþmanlýk, kin ve intikam mevcuttur. Nazarýn dozajýnda bu haset duygusunun þiddeti çok önemlidir. Haset duygusu ne kadar þiddetli olursa, nazarýn gücü de o kadar þiddetli olur (Nazarýn Bilimsel Yönü, Yanký Dergisi, 5-30 Haziran 1983, sayý 635, s. 52).

Selam ve dua ile....
Gönderen: 07.08.2006 - 20:29
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1745 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Yalvac (61), kmurrad (59), endulus (57), ercan_sw (51), erhanseyfi (64), B e t u l (52), h.t (62), zisan_gul (41), hasretkafesi (53), ahmetkb (52), mustakar01 (62), tövbekargenç (44), mekoc66 (56), ahmet_k22 (39), Abdullah-10 (57), maruf-1 (59), GuelSevdasi81 (43), inci-2 (61), maxsibilyan (45), enesny (42), ramadan48 (42), fatmaavci (62), FIRTINA 50 (56), kaptan67 (61), menzil38 (57), Hacer -72 (52), Guel (39), A H M E T (45), msk02 (47), Mehmet_Ank (63), yusufgezer (41), Aydýn Vu.. (55), Sezer (), oguzlarx27 (55), M.Riza Sekerli (54), kamanliadem (59), eva_maria (36), musab b. ümeyr (42), nurfatih (46), AhmetBayrak (56), ali öz (48), köln42 (58), xAhmetx (49), sadullahyusuf (40), abdülhamit (231), tigrisriver (45), sürmeli (41), enesertugrul (52), medsav (67), Turan64 (61), GCc_EEi (42), ahmetsait (44), alidogan1 (64), ayhanisik42 (51), sedi güngörmü&t.. (59), baha1903 (40), bünyan (59), Orbay1 (56), kaymakli-50 (58), cagri67 (52), HAKAN ERGÜT (50), ravda dostu (40), fatiha42&07 (54), mavipýna.. (59), efrailakcay (51), Bekir 38 (39), selva sehito&et.. (40), Mursid (60), turkish wolf (52)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.20271 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.