*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1607 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Çarşamba, 11. Aralık 2024 - 09:23

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » M E A L » asr suresine bir bakis

önceki konu diğer konu

2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	NurBahcesi

asr suresine bir bakis

2687 Mesaj -

ASR SÛRESÝ

Kur'an-ý Kerîm'in kýsa bir suresi olmasýna karþýlýk en anlamlý ve özlü sûrelerinden biridir. Bu surede, Ýslâm'ýn insanlýk için getirdiði sistemle, Ýslâm ümmetinin bütün özellikleri ve vazifeleri anlatýlmaktadýr. Üç kýsa ayetten ibaret olan sure, içinde insanlýðýn kurtuluþunu müjdeleyen fevkalâde üstün prensipler ihtiva etmektedir.

Allah, Asr'a yemin ederek insanlarýn ziyanda olduðunu bildirmektedir. Ýnsan, ömrünün her anýnda ya sevap veya bir günah iþlemektedir. Eðer günah iþliyorsa bu açýk bir ziyandýr. Eðer sevap iþliyorsa, belki kaçýrdýðý sevap daha büyük olabileceðinden bu da bir çeþit ziyândýr. Sonra insanýn mutluluðu ahireti aramasýnda ve ahireti sevip dünyaya fazla raðbet etmemesindedir. Halbuki ahiret sevgisine götürecek sebepler gizli, dünya sevgisine götürecek sebepler açýk olduðu için, insanlarýn çoðu dünya zevkine dalmýþ, böylece de ahireti kaybetmiþlerdir.

Surede "Asr"a yemin edilmesi, insanýn hüsranda olduðuna ve bu hüsrandan dört özellik taþýyan kimselerin kurtulacaðýna dikkat çekmek içindir. 1-Ýman, 2-Salih amel, 3-Birbirine hakký tavsiye etmek, 4-Birbirine sabrý telkin etmek.

Asr yani "zaman", kelime olarak, geçmiþ zaman ve pek uzun olmayýp her an geçmiþe dahil olan þimdiki zaman için de kullanýlýr. Çünkü her an, gelecek zaman þimdiki zamana, þimdiki zaman da geçmiþ zamana dahil olmaktadýr. Burada mutlak olarak zamana yemin edilmiþtir. O hâlde burada iki tip zaman kastedilmiþ olabilir. Yani geçmiþ zamana yemin edilmesinin anlamý, insanlýk tarihinin yukarýda adý geçen dört özellikten uzak olan kiþilerin hüsrana uðradýklarýna þahit olmasýdýr. Geçmekte olan zamana edilen yemini anlamak için, geçmekte olan zamanýn her bir insana, her bir millete bu dünyada çalýþmak için fýrsat verildiði zaman olduðunu bilmek gerekir.

Ýmam Fahrüddin er-Râzi, þöyle der:

"Buz satan birisi pazarda þöyle baðýrýyordu; sermayesi eriyen bu þahsa merhamet edin!... Onun bu sözünü iþitince, bu söz Asr suresinin anlamýdýr' dedim. Ýnsana verilen ömür bir buz gibi hýzla erimektedir. Eðer bunu ziyan eder veya yanlýþ yere harcarsa insanýn hüsranýna neden olur." Onun için geçen zamana yemin edilmesinin anlamý, hýzla geçen zamanýn, söz konusu dört özellikten yoksun insanýn dünyada ne iþle meþgul olursa olsun hayatýný harcadýðýna ve hüsranda olduðuna þehadet etmesidir. Kârlý çýkanlar ancak bu dört özelliði taþýyanlar ve bu dünyada hayatlarýný ona göre düzenleyenler olacaktýr.

Surede "insan" kelimesi tekil olarak kullanýlmýþtýr. Ama sonraki cümlede, insanlar arasýnda bu dört özelliði taþýyanlar istisna edilmiþtir. Onun için burada "insan" kelimesi cins isim olarak kullanýlmýþtýr. Bu durumda "insan" kelimesinin kapsamýna, þahýslar, güruhlar, milletler ve bütün insanoðlu girer. Yani zikredilen dört sýfattan yoksun olanlar kimler olursa olsunlar hüsrandadýrlar. Örneðin zehirin öldürücü özelliði vardýr. Fert, toplum veya bütün insanlýk zehir içmeye kalkýþýrsa sonuç deðiþmez. Zehir her ne olursa olsun öldürücüdür. Týpký bunun gibi, insanlar bu dört özellikten yoksunlarsa, küfür üzere ve kötü iþler içinde bulunuyorlarsa, birbirlerini batýla teþvik ediyorlar ve nefislerine tapmayý telkin etme üzerinde birleþiyorlarsa hüsran içindedirler.

"Hüsrân" kelimesine gelince, "kâr"ýn zýddýdýr. Ticarette bu kelime genel olarak bir iþte zarara uðramayý veya iþ hayatýnda sürekli zarar etmeyi ifade etmek için kullanýlmýþtýr. Kur'an-ý Kerîm "hüsran" kelimesini özel bir ýstýlah olarak, "felah", yani kurtuluþ kelimesinin zýddý olarak da kullanmýþtýr.

Kur'an-ý Kerîm gerçek imanýn ne olduðunu aþaðýdaki ayetlerde açýklamýþtýr: "Müminler onlardýr ki Allah'a ve Resulüne inandýlar; sonra þüphe etmediler. " (el-Hucurât, 49/15), "Rabbimiz Allah'týr deyip sonra doðru yolda sebat edenler. " (Fussilet, 41/30), "Müminler o kimselerdir ki Allah anýldýðý zaman yürekleri ürperir... " (el-Enfâl, 8/2), "Ýnananlar en çok Allah'ý severler. " (el-Bakara, 2/165), "Hayýr, Rabb'in hakký için, onlar aralarýnda çýkan çekiþmeli iþlerde seni hakem yapýp sonra da senin verdiðin hükme karþý içlerinde bir burukluk duymadan tam anlamýyla teslim olmadýkça inanmýþ olmazlar. " (en-Nisâ, 4/65)

Ýman etmekten maksat, Allah'a iman etmektir. Ancak, sadece varlýðýna deðil, ayný zamanda tek ilâh olduðuna, ortaðý bulunmadýðýna, insanlarýn ibadet ve itaat edeceði yegane varlýk olduðuna, insanlarýn kýsmetini düzenleyip bozanýn ancak Allah olduðuna, dua ve tevekkül edilecek varlýðýn yalnýz O olduðuna, ancak O'nun emirlerine uyulup, ancak O'nun yasaklarýndan kaçýnýlacaðýna, O'nun farzlarýnýn yerine getirilip O'nun yasaklarýndan uzak durulacaðýna, herþeyi iþiten ve görenin ancak O olduðuna, insanýn sadece fiillerini deðil, fiillerini harekete geçiren gizli niyetlerini de bildiðine inanmaktýr. Ýmanýn ikinci bölümü ise, Resulullah ( s.a.s.)'a inanmaktýr. O'nun Allah tarafýndan tayin edilmiþ en büyük rehber ve lider olduðuna, getirdiði hükümlerin Allah tarafýndan ve Hakk olduðuna, O'na itaat etmenin zorunlu olduðuna inanmaktýr. Risâlete iman etmek ayný zamanda meleklere, kitaplara, peygamberlere ve Kur'ân'a iman etmeyi kapsamaktadýr. Çünkü bunlar, Allah Resulü'nün getirdiði talimatýn unsurlarýdýr. Üçüncüsü ahirete inanmaktýr. Ýnsanýn bu dünya hayatý ilk ve son deðildir. Ýnsan ölümden sonra tekrar diriltilecektir. Bu dünyada yaptýklarýnýn hesabýný Allah'a verecek ve bunun sonunda salih amel iþleyenler mükâfatlandýrýlacak; kötü olanlar ise cezaya çarptýrýlacaklardýr.

Ýnsanýn hüsrandan kurtulmasý için gerekli olan; imandan sonra salih ameldir. "Salih" kelimesinin anlamý bütün iyiliði kapsar. Küçük ve büyük iyilik de buna dahildir. Ama Kur'an'a göre kökü imana dayanmayan hiçbir amel salih amel sayýlmaz. Herhangi bir amel Allah ve Resulü'nün bildirdiði hidâyete uygun iþlense de, iman olmaksýzýn salih amel sayýlmaz. Onun için Kur'an-ý Kerîm'de nerede amelden söz edilmiþse, orada iman da zikredilmiþ ve salih amel imandan sonra anýlmýþtýr.

Çünkü insan, iman iddiasýna raðmen Allah ve Resulü'nün gösterdiði yoldan baþka yol takip edebilmektedir. Onun için Kur'an'da verilen müjdeler, iman etmenin yanýnda salih amel iþleyenler için geçerlidir. Bu surede de, insanýn hüsrandan kurtulmasý için, imandan sonra, salih amel iþlemesi gerektiði bildirilmiþtir. Diðer bir ifadeyle, salih amel olmadan sadece iman ile bir insan hüsrandan kurtulamaz. Bu surede daha sonra, hüsrandan kurtulmak için gerekli iki sýfat daha açýklanmýþtýr. Bunlar, iman ettikten ve salih amel iþledikten sonra, birbirine Hakk'ý telkin ve sabrý tavsiye etmektir. Bunun anlamý, birincisi; iman edenler ve salih amel iþleyenler bunu ferdî olarak yapmakla kalmamalý, ayný zamanda mümin ve salih bir toplum meydana getirmelidirler. Ýkincisi; bu toplumu bozulmaktan koruyabilmek için her fert kendi sorumluluðunu idrak etmelidir. Onun için toplumun bütün üyelerinin, birbirlerine hakký ve sabrý telkin etmeleri farzdýr.

Ýslâm'ý ve bütün hükümlerini kabul edip, yeryüzünde yaþanýp uygulanmasýný tavsiye etmenin yanýsýra; ehl-i iman ve onlarýn toplumunun hüsrandan kurtulabilmesi için toplum üyelerinin birbirine sabrý telkin etmesi de þart koþulmuþtur. Yani Ýslâm'ý, hakim kýlmanýn uðrunda karþýlaþtýklarý bütün zorluk, musibet, meþakkat, zarar ve mahrumiyetler karþýsýnda birbirlerine, sebat göstermeyi telkin etmelidirler. Her fert, bu þartlara karþý sebat göstermesi için diðerine cesaret vermelidir.

Abdulvehhab ÖZTÜRK

Gönderen: 26.05.2006 - 10:35

	~HiLaLaY~

2765 Mesaj -

Allah (c.c) razý olsun...

Ýnsanlarýn uðrunda öldükleri
uðrunda yaþadýklarýdýr...

Ýnsan herþeyin ölçüsüdür...

Sevgi Selam ve Dua ie... gül

Gönderen: 26.05.2006 - 14:46

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1607 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
selimabi (48), secdeet (52), SEVGI HERYERDE (52), merve11 (35), Hilal76 (48), ebuliz (52), mah_sa (46), ceylantepesi (56), MüslümaniM (35), muhammedgazi (37), Gurbetci kiz (35), Pucca (43), haticetorun (36), siper2004 (38), sofi315 (54), selahattincam (52), yadiguzel (54), ibg (48), bambam (44), RepLiK (39), lula (62), fatihmaster (36), turanmho (52), bilvanis1 (40), selahattincam20.. (52), Engin17 (37), latifterlemez (42), murat147 (41), serseri_mayin_2.. (39), ismail orman (46), TUTKU_DK (45), Mesutol (60), ay-han (44), selim18 (39)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.68849 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.