*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1467 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cumartesi, 30. Kasım 2024 - 19:57

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » Hz. Muhammed'(sav)in sofrası mütevazıydı

önceki konu diğer konu

4 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	sevdaa1

Hz. Muhammed'(sav)in sofrası mütevazıydı

1090 Mesaj -

--------------------------------------------------------------------------------

Tarihler, bundan 1200 yýl öncesini gösteriyor. Mekan, görkemli Baðdat þehri. Abbasi vezirinin þaþaalý köþkünde, halife Harun Reþid þerefine verilecek ziyafetin son hazýrlýklarý yapýlýyor. Baðdat sýcaðýna karþý, þehrin ileri gelenleri için köþk buzlarla serinletilirken, kabul salonunun muhtelif köþelerine yerleþtirilen ve üzerlerine hoþ çiçek kokularýnýn serpildiði mangallardan etrafa nefis bir rayiha yayýlýyor. Akþam yemeðinin yeneceði büyük salonun ortasýna kurulmuþ sofra, þimdiden göz kamaþtýrýyor: Nar, incir, hurma, kayýsý, Hint zeytini, fýstýk ve gülsuyu ile yýkanmýþ þeker kamýþý, Belh'ten ithal ayvalar, Þam'dan gelmiþ elmalar ve iri þeftaliler iþtah kabartýrken þerbetli suya, menekþe, muz, gül ya da karadut özleriyle koku ve lezzet katýlmýþ içecekler, davetlilerin dudaklarýný ýslatmayý bekliyor. Gecenin geç vakitlerine kadar sürecek olan ikram seferberliðinin zirvesinde ise 150 balýðýn feda edilerek hazýrlandýðý balýk dilinden mamul, bin dirhemlik soðuk meze tabaðý yer alýyor. Peygamber mirasý üzerinde yükselmiþ olan bir hanedanlýðýn debdebesini yansýtan bu ihtiþamlý sofra ile Peygamber'in insanlýðý sarsan ve titreten bir sadelikle bugünlere taþýdýðý mütevazý hayat biçimi arasýndaki uçurumu anlamak hiç kolay deðil. Zira bir 150 yýl daha geriye gidiyoruz: Dekorunda, yere serilmiþ bir post, basit bir yatak, ceviz lifleriyle doldurulmuþ bir yastýk ve bir su kýrbasýnýn yer aldýðý evinde Allah Rasûlü dinleniyor. Ziyarete gelen Hz. Ömer'e, insanlýðýn efendisini böylesine bir mahrumiyet ortamýnda görmek fena dokunuyor ve gözyaþlarýna sýðýnarak soruyor:
"Bizans'ýn Kayser'i, Fars'ýn Kisrâ'sý debdebe içinde yaþarken sen yataðýn liflerinin vücuduna iz vurduðu seçilmiþ yüce insan, bütün eþyanla bu ufacýk evde yaþýyorsun."

Sýradan bir kul gibi yiyen, sýradan bir kul gibi oturan ve tüm insanlýða gönderilen bir medeniyet önderi olan Peygamber, kendinden sonra gelecek tüm toplum liderleri için ciddi bir nefis imtihaný hükmünü taþýyan bir mesajla cevap veriyor: "Onlar bu dünyayý, biz ise ahireti seçmiþiz." Allah Rasûlü'nün tüm inananlarý yakýndan ilgilendiren yaþama tecrübesi, hiç þüphesiz asýrlardan süzülerek bir model olarak bugünlere ulaþtýðý için, onu anlama konusunda ciddi engellerle karþýlaþýyoruz. Peygamber'le aramýza giren asýrlar, her konuda olduðu gibi Peygamber'in yeme alýþkanlýklarýný da saðlýklý bir zeminde deðerlendirmemizi zorlaþtýrýyor. Oruç ibadetiyle birlikte saðlýklý beslenmenin sýk sýk gündeme getirildiði bu Ramazan ayýnda, Allah Rasûlü'nün yeme-içme tarzýnýn ortaya konmasýnýn anlamlý olacaðýný düþünüyoruz. Peygamber'in yemek kültürünü doðru biçimde anlamak için, hiç þüphesiz o dönemin þartlarýnýn da gözden geçirilmesi zaruridir. Zira Mýsýr'dan ithal edilmesi nedeniyle buðday ununun piyasada kýt olduðunu hesap etmeksizin Peygamber'in neden buðday ekmeði tüketmediðini anlayamayýz. Kuraklýk ile açlýðýn el ele gezdiði kýtlýk dönemlerinde akrep ve çekirgenin dahi pazarda alýcý bulduðu, avlanabildiði ölçüde tavþan, yýlan, kertenkele ve tarla faresinin göçebe bedevinin yegâne et kaynaðý olduðu Arabistan Yarýmadasý'nýn þartlarýný hesaba katmadan, Peygamber'in süt, deve eti ve hurma ile yetindiði günleri yerli yerine oturtamayýz. Bu bakýmdan toplumun en zengininin evinde dahi piþen yemek çeþidinin un, süt, hurma ve yaðdan oluþan dört temel malzeme ile sýnýrlý olduðu bir toplumda, insanlýðýn efendisinin yemek alýþkanlýklarýnýn da doðru deðerlendirilmesi gerekmektedir. Bu anlamda asýrlardan sýyrýlarak bugüne akan Peygamber mesajýnýn iyi tahlil edilmesi, giderek yükselen ve zenginleþen bir toplumun dini ve dünyevi lideri olan Allah Rasûlü'nün aþýrý yemek ve israf ile ilgili ortaya koyduðu net tavrýn, sadece imkânsýzlýklarýn bir sonucu olmadýðýnýn da ýsrarla altý çizilmelidir.

Zira Hz. Muhammed (sav) nezdinde yemek tüketimi, nefis ile mücadelenin neredeyse baþlangýcý sayýlmýþtýr. Helal olan yemekten uzak durmanýn bir ibadet þekli olduðu Ýslâm anlayýþýnda, oruç dýþýnda da yemeðe karþý belli bir mesafe önerilmiþ; gün yemek vakitlerine göre düzenlenmemiþ; bedenin, bitmez tükenmez arzularý olan midenin emrine mahkum edilmemesi istenmiþtir. Yeme konusundaki alýþkanlýklarý deðiþtirme yönünde Peygamber'in insanlýða yaptýðý þu çaðrý son derece önemlidir: "Midenin dopdolu olmasýndan sakýnýn. Çünkü o, namaza karþý tembellik verir; vücudu bozar ve hastalýða sebep olur. Yiyecekleriniz konusunda orta yoldan ayrýlmayýn. Zira bu, israftan uzaktýr ve vücut için daha sýhhidir." Hiç þüphesiz, Hz. Peygamber'in vefatýný müteakip, bir taraftan artan ticaret hacmi ve zenginliðin yerel pazarlara taþýdýðý meyve, sebze ve baharatýn çeþitliliði, diðer taraftan da fethedilen topraklardan ithal edilen mutfak kültürleri sayesinde, zaman içinde Müslüman toplumlarýn aðýz tadýnda ciddi bir deðiþim yaþanmýþtýr. Bu deðiþim elbette son derece tabiidir. Tabii olmayan, Peygamber'i hayatlarýnýn her alanýnda örnek almayý hedef edinen inananlarýn beslenme ve yeme konusunda yaptýklarý israftýr. Özellikle de bu israf ve aþýrýlýk, bedenin yiyecekle temasýnýn azaltýlarak bireyin ciddi bir irade eðitiminden geçmesinin hedeflendiði Ramazan ayýyla asla baðdaþtýrýlamaz. Bu, hem orucun felsefesine, hem de Peygamber'in mütevazý yemek adabýna aykýrýdýr. Zira oruç, iki ezan arasýnda süren bir açlýk deðildir; bedenin yeme- içme hazzýna yönelik, karþý bir eylemdir. Bazen birkaç hurmayý bir öðün telakki eden, bazen de et suyundan yapýlan leziz yemekler yemiþ olan Peygamber'i, ne "bir lokma, bir hýrka" anlayýþýna mahkum etmeliyiz; ne de çaðýnýn imkanlarýný sonuna kadar kullanan bir refah Peygamber'i olarak takdim etmeliyiz.

Gönderen: 06.09.2009 - 14:53

	sonsuz yolculuk

160 Mesaj -

BU GÜZEL PAYLAÞIMIN ÝÇÝN ALLAH RAZI OLSUN SEVDAA1 KARDEÞÝM Elinize Saglik

Gönderen: 06.09.2009 - 15:19

sonsuz yolculuk üyenin diger mesajlarini ara

sonsuz yolculuk üyeyi arkadas listeme ekle

	sevdaa1

1090 Mesaj -

tþkler kardeþim
cümlemizden inþallah

Gönderen: 11.01.2010 - 21:24

	rahil

1191 Mesaj -

Sevdaa1 Kardeþim.. güzel bir paylaþým..

Dünyaya tamah edenlerden olmayýz inþaAllahu Teala...

Gönderen: 12.01.2010 - 10:21

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1467 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.15315 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.