0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » LÜTFEN NASİPLENİN

önceki konu   diğer konu
3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
LÜTFEN NASİPLENİN
Moderator


4254 Mesaj -
LÜTFEN NASÝPLENÝN
Kurân ahlaký ile ahlâklanmýþ þuurlu bir Müslümanda bulunmasý gereken baþlýca özellikler þunlardýr:
1- Allahýn birliðine ve Ondan baþka ilâh olmadýðýna, Allahýn meleklerine, peygamberlerine, Hazret-i Muhammed (aleyhisselâm)ýn Allahýn kulu ve peygamberi olduðuna, peygamberlere kitap gönderildiðine, âhiret gününe, öldükten sonra dirilmeye, hayýr ve þerrin Allahýn yaratmasýyla olduðuna þüphesiz inanýr ve dili ile de bunlarý ifade (ikrar) eder.
2- Allahýn emreylediði ve Hz. Muhammed (aleyhisselam)ýn gösterdiði þekilde namazýný kýlar, orucunu tutar, malýnýn zekâtýný verir. Ayrýca yetimlere, yoksullara, muhtaçlara, hýsým ve akrabalara, yolda kalmýþlara malý ve imkânlarý ile seve seve yardýmda bulunur.
3- Allahýn ve Hz.Peygamberin emirlerine itâat eder ve ahlâkî vazifelerini eksiksiz yapar.
4- Mühim ve tehlikeli durumlarda asla sarsýlmaz, gevþeklik göstermez. Allaha itimat eder.
5- Felâketleri metanetle karþýlar. Bunlarý sarsýlmadan atlatabilmek için, bütün kuvvetini sarf eder, sabýr ve tahammül gösterir. Allahtan ümidini kesmez.
6- Ana-babaya itaat eder, onlarýn kalplerini kýracak en ufak sözlerde ve iþlerde bulunmaz.
7- Sözünde durur, ahdine vefa gösterir, emanete hýyânet etmez.
8- Üzerine aldýðý her türlü vazifeyi, en güzel þekilde yapmaya çalýþýr.
9- Kýlýk kýyafetini, oturup yattýðý yeri, bütün eþyalarýný kirden ve pastan; kafasýný kötü fikirlerden; kalbini fena duygulardan; dilini çirkin ve kaba sözlerden temizler. Beden ve ruh temizliðiyle herkese örnek olmaya çalýþýr.
10- Ýnsanlar arasýnda ihtilaf çýkarmaktan, insanlarý birbirine düþürecek sözlerden ve iþlerden sakýnýr.
11- Kimsenin ayýplarýný, gizli hallerini araþtýrmaz ve ortaya dökmez.
12- Bilmediði bir þey hakkýnda hüküm vermez.
13- Þahsiyetini kumar, içki, uyuþturucu sýgara gibi kötü alýþkanlýklardan korur; riyakârlýk, dalkavukluk ve hilebazlýða tenezzül etmez.
14- Baþkalarýna karþý kibirlenmez, büyüklük taslamaz.
15- Kötülüðün, ahlâksýzlýðýn her çeþidinden; gizlisinden, açýðýndan, büyüðünden, küçüðünden sakýnýr; daima halkýn iyiliði için çalýþýr.
16- Özü sözüne, içi dýþýna uygun ve dosdoðru olur.
Her nerede olursa olsun, kendi aleyhine bile bulunsa, hak ve doðruluktan ayrýlmaz. Düþmanlarýna karþý dahi adaleti ve insafý elden býrakmaz. Onlarýn düþmanlýklarý dolayýsýyla, adaleti çiðnemez.
17- Yalan söylemez, yalan yere yemin etmez, yalan þahitliði yapmaz. Yalancýlýktan nefret duyar.
18- Nefsinin alçak ve süflî arzularýna uyarak doðru yoldan sapmaz. Ýffetten þaþmaz. Kötülerle dostluk kurmaz.
19- Ýsraftan da, cimrilikten de sakýnýr.
20- Ne eliyle, ne diliyle hiçbir kimseyi incitmez.
21- Komþularýný sever ve sayar ve onlarý hiçbir þekilde gücendirmez.
22- Varlýk zamanýnda da, darlýk zamanýnda da baþkalarýna elinden geldiði kadar yardýmda bulunur.
23- Öfkesini yenerek, kendine karþý yapýlan kusur ve kabahatleri afveder, intikam sevdasýna düþmez.
24- Bir kötülük iþler veya bir haksýzlýk yapacak olursa, hemen Allahý hatýrlayarak Ondan af ve maðfiret diler, yaptýðýna piþman olur. Telafisi cihetine gider.
25- Her iyi iþe destek olur, maddî ve mânevî yardýmda bulunur. Ýnsanlara iyilik tavsiye eder. Fenalýða ve zulme asla yardýmcý olmaz. Kötüleri korumaz ve herkesi kötülükten çevirmeðe çalýþýr.
26- Dargýnlarý barýþtýrmak için çalýþmayý vazife bilir. Kin gütmez, kimseye haset etmez, herkese faydalý bir insan olmaða özenir.
27- Fertlerin ve topluluklarýn nasýl yükseldiklerini, nasýl gerilediklerini ve nasýl düþtüklerini tetkik ederek, onlardan ibret alýr ve bu suretle baþkalarýnýn düþtükleri hatalara düþmemeye çalýþýr.
28- Kim söylerse söylesin hakký kabul eder. Ýlim ve hüneri, hikmet ve hakikati, nerede bulursa alýr ve bunda hiç taassup göstermez.
29- Asla tembel deðildir. Dünya için hiç ölmeyecekmiþ gibi çalýþýrken, yarýn ölecekmiþ gibi de âhirete hazýrlanýr, her iki vazifesini de eksiksiz yapar.
30- Allah yolunda, millet ve memleket uðrunda her türlü fedakârlýða katlanýr, yerine göre canýný bile vermekten çekinmez.
31- Yapacaðý bir iþin önünü sonunu düþünmeden, hatýrýna gelir gelmez hemen yapmaya kalkýþmaz. Ýbadetinde ve hayýr hizmetlerinde acele ederek görevini eksik býrakmaz; ama geriye de kalmaz, daima ileri koþar.
32- Müslümanlarýn derdini kendine dert edinir ve onlarýn iyiliðine çalýþýr. Hastalarýný arayýp sorar, sýkýntýlarýný gidermeye uðraþýr, cenazelerine gider, kendisinden büyük olanlarý, hele ihtiyarlarý sayar, küçüklere acýr ve her canlýya karþý þefkatli olur.
33- Herkese kardeþ muamelesi yapar, baþkalarýnýn hayatlarýna, haklarýna, kendisininki gibi saygý duyar.
34- Kimse ile alay etmez, kimseye kötü bir lakap takmaz. Dilini gýybet, iftira ve yalandan; her türlü kötü ve çirkin sözlerden korur.
35- Herkesle hoþ geçinir, dargýnlarý barýþtýrmaya çalýþýr, üç günden fazla hiç kimseye küs durmamaya gayret eder.
36- Sevdiðini Allah için (yani bir karþýlýk beklemeyerek) sever; sevmediðini de yine Allah için sevmez.
37- Ýþlerinde kararsýz ve evhamlý olmaz. Bir iþin meydana gelmesi için mutlaka yapýlmasý gereken sebeplere yapýþtýktan sonra, Allaha tevekkül eder.
38- Allah ve Peygamber sevgisini, her þeyden üstün tutar. Allah sevgisi ve Allah korkusu, onun bütün dünyasýný kaplar.
39- Her ne suretle olursa olsun þüpheli þeylerden kaçýnýr.
40- Bir Müslüman için en büyük gaye; hakiki bir Müslüman olmaya çalýþmak, Müslümanlýðýn öðrettiði faziletleri yaþamak ve yaþatmak ve bu suretle bütün insanlýða örnek olmaktýr..
............................................
MÜMÝN YALANCI OLAMAZ!
Yalan; nifak alâmetlerindendir. Peygamberimiz:
Yalan nifakýn kapýlarýndan bir kapýdýr buyurmuþtur.
Yalan, büyük bir hýyânettir. Peygamberimiz bu hususta da:
En büyük hýyânet, arkadaþýna haber verdiðin sözde o sana inandýðý halde, senin ona yalan söylemendir buyurmuþtur.
Çünkü yalanda emniyeti su-i istimal, itimadý kötüye kullanmak durumu vardýr.
Yalan yalaný çeker. Yalana alýþan kimse, artýk onu âdet haline getirir. Peygamberimiz bu duruma da þu þekilde iþaret buyurmuþlardýr:
Kiþi yalan söylemek ve yalancýlýkla meþgul olmak sebebiyle, Allah katýnda yalancýlar sýnýfýna yazýlýr.
Peygamberimiz, devamlý yaptýklarý bir dualarýnda þöyle buyururlardý:
Allahým, kalbimi nifaktan, edeb yerimi zinadan, dilimi de yalandan temizle...
Yalancýlýk, îmanýn zýddý bir hâldir. Zira küfrün esasý yalandýr. Gerçek mümin yalana tenezzül etmez. Yalan yoluyla insanlarý aldatmayý kendine yakýþtýrmaz.
Abdullah bir Cerad, bir gün Peygamberimize:
- Mümin zina günahý iþleyebilir mi? diye sormuþtu. Peygamberimiz:
- Olabilir, diye cevap verdi. Hz. Abdullah bu sefer:
- Yalan konuþur mu? diye sorunca, Peygamberimiz:
- Hayýr, konuþmaz, buyurdu. Sonra da þu âyeti okudu:
Yalan uyduranlar, ancak Allahýn âyetlerine inanmayanlardýr (en-Nahl, 105).
Bu hususta þu hadîs-i þerif de mânidardýr:
Her haslet müminde bulunur. Yalnýz hýyânet ile yalan bulunmaz.
Yalan yere yemîn etmek, yalan konuþmaktan çok daha kötüdür. Çünkü burada yalana Allahý þahid tutmak durumu vardýr. Bu sebeble Peygamberimiz:
Kim bir Müslümanýn haksýz yere malýný almak için, yalan yemîn ederse, Allah Teâlâ, kendisinden gazaplý olduðu halde, Allaha mülâki olur buyurmuþtur.
ÞÖHRET, KALBÝ ÖLDÜREN ZEHÝRLÝ BAL...
Þöhret; insanlar nezdinde þan ve þeref kazanmak, itibar bulmak, ün yapmak, övülmek demektir.
Ýslâma hizmet yolunda ihlâsla çalýþan, Allahýn meþhur ettiði kimseler hariç, þöhret peþinde olmak kötü bir haslettir.
Enes bin Mâlikin rivayetinde Peygamber Efendimiz:
Dîninde olsun, dünyalýðýnda olsun parmak ucu ile gösterilmek, kula kötülük olarak yeter. Allah Teâlânýn koruduklarý bundan müstesnâdýr buyurmuþtur.
Þöhret isteði kalbi öldürür, insaný riyâya götürür.
Bu yüzden Ýslâm büyükleri þöhretten, etraflarýna adam toplamaktan sakýnýrlardý.
Adamýn biri bir yolculukta Ýbn-i Muhayrize arkadaþ olmuþtu. Ayrýlacaðý zaman:
- Bana bir öðüt ver, demiþti. Ýbn-i Muhayriz de:
- Mümkünse bil, fakat bilinme. Yürü, fakat peþinden kimseyi sürüklemeye kalkýþma. Sor, fakat kendine soru sordurup da bilgiçlik taslama... dedi.
Adamýn biri Biþr bin Hâris
- Bana vasiyet et, dedi. Biþr de:
- Þöhretten sakýn, temiz lokma yemeye gayret et, cevabýný verdi.
Biþr-i Hafî, Þöhreti sevenin dîni zayýflar, rezîl olur. Þöhreti seven kimse, âhiretin zevkine eremez demiþtir.
Bediüzzaman da:
Þöhret ayn-ý riyadýr ve kalbi öldüren zehirli bir baldýr ve insaný insanlara abd ve köle yapar. O belâ ve musibete düþersen Ýnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn de, o belâdan kurtul demiþtir.
Kulun, kendinin bir gayreti olmadan Allah Teâlânýn teþhiri ile meþhur olmasý, kötü bir durum deðildir. Esasýnda þöhretin fitne oluþu, zayýf iradeli insanlar içindir. Yoksa kuvvetli iradeye sahip olanlar, zaten þöhrete kýymet vermezler.
ÖZ TAÞIYAN ÝNSANLARA PÝRÝM VERMEYÝN!
Ýslâmýn menettiði kötü huy ve davranýþlardan biri de nemîmedir. Nemîme; söz getirip götürmek, koðuculuk yapmak, gammazlamak, birinin aleyhinde konuþulan sözü, ifsat niyeti ile kendisine ulaþtýrmak demektir.
Müslümana yakýþan, insanlarýn hallerinden hoþa gitmeyecek bir þeyi gördüðü veya duyduðu zaman susmasýdýr.
Ancak bir Müslümana faydasý olacak veya bir kötülüðü önleyecekse onu açýklayabilir. Birinin, bir adamýn hakkýný yediðini gördüðünde, onun aleyhinde þahitlik yapmak gibi.
Koðucular ve gammazlar yüzünden nice dostlarýn arasý açýlýr, nice düþmanlýklar baþ gösterir.
KOÐUCULUÐU ÖNLEMENÝN YOLLARI
Kendisine söz getirilen kimseye 6 vazife düþmektedir:
1. Kendisine getirilen sözlere hemen inanmamalýdýr. Zira, arada lâf götürüp getiren, gammazlýk eden kimseler fâsýktýr. Þehadetleri makbûl deðildir. Kurda:
Ey müminler! Eðer fâsýkýn biri size bir haber getirirse, onun iç yüzünü araþtýrýn. Yoksa bilmeden bir millete, topluluða fenalýk edersiniz de sonra ettiðinize piþman olursunuz. (el-Hucurât-6) buyurulmaktadýr.
2. Lâf getiren kimseyi, bu hareketinden dolayý aþaðýlamalý, yaptýðý iþten vazgeçirmeye çalýþmalýdýr.
3. Allah için, lâf getirip götürme hareketine kýzmalýdýr. Zira bu fiil Allah katýnda sevimsiz bir iþtir. Allahýn sevmediði bir iþe buðzetmek ise vacibdir.
4. Gammazýn sözü ile, gammazladýðý adama sui zan etmemelidir.
5. Gammazýn sözüne hiç deðer vermemeli, onu mesele yapmamalý, doðru olup olmadýðýný araþtýrmaya bile ihtiyaç duymamalýdýr.
6. Gammazýn sözünü baþkalarýna anlatarak, kendisi de gammaz durumuna düþmemelidir.
Halife Ömer bin Abdülâzize birisi gelerek:
- Filânca senin için þöyle þöyle diyor, dedi. Ömer bin Abdülâziz de ona cevaben:
- Ýstersen bu iþi araþtýralým. Þayet yalancý çýkarsan Bir fâsýk size haber getirdiði zaman... (el-Hucurât-6) âyetinin hükmüne girersin. Þayet duyduðun doðru çýkarsa.
Dili ile iðneleyen, koðucuk eden (Kalem, 11) âyetinin þümûlüne dahil olursun. Her iki halde de mesulsün. Ýstersen 3. þýkký tercih edelim. Seni bu sözden affedelim. Hiç duymamýþ ve söylememiþ ol. Bu iþ de böylece kalsýn dedi.
Adam da:
- Af diliyorum. Bir daha böyle bir iþe girmem, karþýlýðýný verdi.
Bir bilge kiþiyi, dostlarýndan biri ziyarete gelir. Ziyaret sýrasýnda, ona, diðer bir dostunun, aleyhinde olan sözlerini anlatýr. Bilge kiþi:
- Bu ziyaretin çok kötü oldu, der.
Adam sebebini sorar. Bilge kiþi de durumu þöyle izâh eder:
- Çünkü, ziyaretinde üç büyük hatâ iþledin:
Birincisi, dostumla aramý açtýn.
Ýkincisi, kalbimin huzurunu kaçýrdýn.
Üçüncüsü de, sana olan itimadýmý kýrdýn.
Bu sözle koðuculuðun bütün zararlarý ifade edilmiþ olmaktadýr.
CÖMERTLÝKTE EN ÜSTÜN DERECE
Kendisi muhtaç olduðu halde baþkasýna yardýmda bulunmak, baþkasýnýn ihtiyacýný kendi ihtiyacýna tercih etmek, Müslümana has ulvî bir haslettir. Bu haslete îsar hasleti denilmiþtir.
Îsar, cömertliðin en üst derecesidir. Cömertlik, insanýn muhtaç olmadýðý þeyi, ihtiyacý olanlara vermektir. Kendisi muhtaç olduðu halde baþkasýna vermek, elbette daha üstün bir meziyet, eriþilmesi güç bir fazilettir.
Îsar hasletinin üstünde bir ahlâkî derece yoktur. Allah Teâlâ bu bakýmdan ashâb-ý kirâmý övmüþ ve Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile, baþkalarýný kendilerinden önde tutarlar, tercih ederler (el-Haþr, 9) buyurmuþtur.
Resûl-i Ekrem (A.S.M.) da þöyle buyurmuþtur:
Kim caný bir þey istediði halde, baþkasýný kendi üzerine tercih ederse, günahlarý baðýþlanýr.
Hz. Âiþe validemiz: Resûl-i Ekrem dünyadan irtihal edinceye kadar 3 gün birbiri peþine karnýmýz doymamýþtýr. Dilesek doyurabilirdik, fakat daima baþkalarýný kendimize tercih ederdik buyurmuþtur.
Bir gün Peygamber Efendimize bir misafir geldi. Evde yedirecek bir þeyi yoktu. Ensardan bir zat misafire sahip çýktý. Alýp evine götürdü. Evde yalnýzca bir kiþilik yemek vardý. Kendileri yemeyip onu misafire verseler, misafir yemezdi. Ensarlý sahabî buna bir çare bulmakta gecikmedi. Bir bahane ile yemeðe ýþýksýz, karanlýkta oturdular. Kendisi yer gibi aðzýný kýmýldatýyor, sofraya elini götürüp getiriyor, fakat hiçbir þey yemiyordu. Misafir durumun farkýnda olmadan kaptaki yemeði yedi. Böylece misafir karnýný doyurdu. Ev sahipleri ise, aç kaldýlar. Sabahleyin Resûl-i Ekrem (A.S.M.) ev sahibine:
Allah Teâlâ sizin misafirinize karþý takýndýðýnýz bu tavýrdan razý oldu buyurdu. Ayrýca bu hâdise üzerine yukarýda meâlini verdiðimiz îsar âyeti nâzil oldu.
Abdullah bin Cafer bir gün arazisine giderken, yolda bir baþkasýnýn hurmalýðýna uðramýþtý. Orada siyahî bir köle çalýþýyordu. Köle azýðýný aldý. O sýrada bir köpek de bahçe duvarýndan içeri sýçradý. Köle üç parça halindeki azýðýný bu köpeðe attý. Köpek ekmekleri yedi. Abdullah bakýyordu. Köleye döndü ve:
- Her gün ne miktar nafakan var, diye sordu. Köle de:
- Ýþte bu gördüklerin, dedi.
Abdullah:
- O halde niçin hepsini köpeðe attýn? dedi. Köle:
- Bu köpek uzaktan gelmiþ, halinden çok aç olduðu belli. O aç iken ben karnýmý doyuramam, dedi.
Abdullah:
- Peki sen bugün ne yapacaksýn, ne yiyeceksin? diye sordu. Köle:
- Ben de bugün böyle idare ederim, dedi. Abdullah:
- Þu köleye bak. Ben ondan daha zengin olduðum halde, o benden daha cömerttir, diye kendi kendine söylendi. Ve bahçe ile birlikte köleyi ve içindeki malzemeyi satýn aldý. Köleyi âzâd ederek, bahçeyi de kendisine hediye etti.
Hz. Ömerin anlattýðý þu hâdise de mânidardýr:
Resûl-i Ekrem’in ashâbýndan birine bir koyun kellesi hediye edildi. Bu zat:
- Falanca kiþi benden daha açtýr diyerek kelleyi ona gönderdi. Kelle bu þekilde 7 kiþiyi dolaþtýktan sonra nihayet ilk verilene geri geldi. Çünkü içlerinde en açý o idi.
Huzeyfe þöyle anlatmýþtýr:
Yermük harbi sýrasýnda yaralýlar arasýnda bulunan amcamýn oðlunu aramak üzere çýktým. Yanýmda bir miktar su vardý. Amca oðlunu buldum. Su isteyip istemediðini sordum. Ýsterim, dedi. Tam suyu vereceðim zaman öteden biri:
- Ah, su diye inledi. Amcaoðlu ona gitmemi ve suyu ona götürmemi iþaret etti. Gittim, baktým ki Asýn oðlu Hiþam. Tam ona su verirken öteden biri, ah diye inledi. Hiþam da, beni ona gönderdi. Gidinceye kadar o kiþi öldü. Hiþama döndüm. O da ölmüþtü. Amca oðluna geldiðimde onun da vefat ettiðini gördüm. Neticede su elimde kalmýþtý. Allah hepsine rahmet etsin.
Bizi güçlü yapan, yediklerimiz deðil, hazmettiklerimizdir.
Bizi zengin yapan kazandýklarýmýz deðil, muhafaza ettiklerimizdir.
Bizi bilgili yapan, okuduklarýmýz deðil, kafamýza yerleþtirdiklerimizdir.
Ve bizi sevimli yapan da, baþkalarýna verdiðimiz öðütler deðil, onlarý kendimizde uygulamamýzdýr.
Ali Havvâsa, Müslümanýn karþýlaþabileceði tehlikeler nelerdir? diye sorulduðunda þu cevabý vermiþti:
- Aklýn âfeti, devamlý ve lüzumsuz çekiþme ve mücadele yapmasýdýr.
Ýmanýn âfeti, inkardýr.
Amelin âfeti, tembelliktir.
Ýlmin âfeti, iddia sahibi olmaktýr.
Sevginin âfeti, þehvet yolunu tutmasýdýr.
Tevazünün âfeti, tahkir olunacak derecede, kendini aþaðý tutmaktýr; tezellüldür.
Sabrýn âfeti, Allah Teâladan baþkasýna þikâyette bulunmaktýr.
Azizliðin ve büyüklüðün âfeti, kibirlenmek, böbürlenmektir.
Cömertliðin âfeti, israftýr.
Arkadaþlýðýn âfeti, kavgadýr.
Anlayýþýn âfeti, münakaþadýr.
Allah Teâlaya dua etmenin âfeti, baþ olmaya, liderliðe meyilli olmaktýr.
Zulmün âfeti, yayýlmasýdýr.
Adaletin âfeti, intikam duygusuna bürünmesidir.
Hürriyetin âfeti, sýnýrlarý aþmak, halden taþmaktýr.
AHÝRET AZIÐI
Ebu Zerr Hazretleri bir gün, Kabenin yanýnda ayaða kalktý ve halka hitaben þu konuþmayý yaptý:
- Ey insanlar! Sizden biriniz yolculuða çýkmak istese, yolda kendisine yarayacak ve kendisini hedefine ulaþtýracak kadar azýk almaz mý?
- Evet alýr.
- Âhiret yolculuðu, dünyada çýkmak istediðiniz yolculuklardan daha uzundur. Öyle ise, bu yolculukta size yarayacak azýk edinin.
- Bu yolculukta bize yarayacak azýk nedir?
- Sizi bekleyen büyük felaketlerden kurtulmak için Hac ediniz.
Sýcaðý çok þiddetli olan uzun bir gün için oruç tutunuz.
Gecenin karanlýðýnda kabirdeki yalnýzlýða karþý, vakit namazlarýný ve 2 rekat gece namazý kýlýnýz.
Büyük bir günde beklemeye tahammül için, ya hayýr söyleyiniz veya kötü söylemeyip susunuz.
O günün zorluk ve sýkýntýlarýndan kurtulabilmek için, malýnýzdan zekât ve sadakalar veriniz.....
ALINTI
Gönderen: 03.02.2009 - 19:43
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
(K A Y R A) su an offline (K A Y R A)  
74 Mesaj -
ÝnþaAllah bunlarý kavrayýp, amel eden kullardan oluruz.

Bilgileriniz ve paylaþýmýnýz için Allah razý olsun.
Rabbim hizmetlerinizi daim eylesin inþaAllah.

Gönderen: 04.02.2009 - 09:17
Bu Mesaji Bildir   (K A Y R A) üyenin diger mesajlarini ara (K A Y R A) üyenin Profiline bak (K A Y R A) üyeye özel mesaj gönder (K A Y R A) üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Moderator


4254 Mesaj -
Amin Kardesim
Cümlemizden kardesim
Gönderen: 04.02.2009 - 23:36
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1505 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Yalvac (61), kmurrad (59), endulus (57), ercan_sw (51), erhanseyfi (64), B e t u l (52), h.t (62), zisan_gul (41), hasretkafesi (53), ahmetkb (52), mustakar01 (62), tövbekargenç (44), mekoc66 (56), ahmet_k22 (39), Abdullah-10 (57), maruf-1 (59), GuelSevdasi81 (43), inci-2 (61), maxsibilyan (45), enesny (42), ramadan48 (42), fatmaavci (62), FIRTINA 50 (56), kaptan67 (61), menzil38 (57), Hacer -72 (52), Guel (39), A H M E T (45), msk02 (47), Mehmet_Ank (63), yusufgezer (41), Aydýn Vu.. (55), Sezer (), oguzlarx27 (55), M.Riza Sekerli (54), kamanliadem (59), eva_maria (36), musab b. ümeyr (42), nurfatih (46), AhmetBayrak (56), ali öz (48), köln42 (58), xAhmetx (49), sadullahyusuf (40), abdülhamit (231), tigrisriver (45), sürmeli (41), enesertugrul (52), medsav (67), Turan64 (61), GCc_EEi (42), ahmetsait (44), alidogan1 (64), ayhanisik42 (51), sedi güngörmü&t.. (59), baha1903 (40), bünyan (59), Orbay1 (56), kaymakli-50 (58), cagri67 (52), HAKAN ERGÜT (50), ravda dostu (40), fatiha42&07 (54), mavipýna.. (59), efrailakcay (51), Bekir 38 (39), selva sehito&et.. (40), Mursid (60), turkish wolf (52)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.37494 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.