*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1770 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 16. Aralık 2024 - 00:47

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » KuL HaKKı

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Su_DamlasI

KuL HaKKı

1420 Mesaj -

Kul haklarý. Hukuk, hakk'ýn çoðulu; ibâd ise abd'ýn (kul) çoðuludur. Böylece Hukuku'l-ibâd, kul haklarý, insan haklarý demektir.

Haklar genel anlamda dört kýsma ayrýlýr.

1- Sýrf Allah'a ait olan ve içinde kul payý olmayan haklar. Bunlar toplumun yararý gözetilen haklardýr. Zina, içki cezalarý, iman, namaz, zekât, vergi, harç ve benzeri haklar gibi. Bu haklardan vazgeçme veya bunlarý affetme yetkisi bulunmaz.

2- Sýrf kula ait haklar. Bunlar kiþisel maslahata yönelik haklardýr. Kiþinin alacaklarý, diyet (kan bedeli), telef edilen mal bedelleri gibi. Bu tür haklar kiþiye ait olduðu için isterse onlardan vazgeçebilir. Çünkü insan kendine ait haklarda istediði þekilde tasarruf etme yetkisine sahiptir.

3- Allah hakký ile kul hakkýnýn bir araya geldiði ve Allah hakkýnýn gâlib olduðu haklar. Meselâ kazf, yani bir kiþiye zina iftirasýnda bulunma cezasý gibi. Kazf, bir yandan kiþilerin namus ve þahsiyetleriyle ilgili olduðu ve toplum içerisinde fuhuþ ve fesadýn yayýlmasýna neden olduðu için, Allah hakkýdýr; diðer yandan kiþilerin iffet ve þerefini ilgilendirdiði için kul hakký grubuna girmektedir. Ancak burada Allah hakký kul hakkýna daha galib geldiðinden kulun bu cezayý af etme yetkisi yoktur.

4- Her iki hakkýn bir arada toplandýðý ve kul hakkýnýn gâlib olduðu haklar: Mesela amden (kasýtlý olarak) öldüren katilden kýsas almak gibi. Bu ceza bir yandan insan hayatýný koruduðu ve toplumun emniyet ve sükûnunu saðlamaya yönelik olduðu için umumî maslahat kabýlinden olup Allah hakkýdýr; diðer yandan maktül'ün (öldürülenin) akrabalarýnýn öfkelerini dindirdiði ve katile karþý kin ve düþmanlýk duygularýný söndürdüðü için özel bir haktýr ve kula aittir. Ancak bu suçun öldürülen ve akrabalarýyla olan ilgisi toplumla olan ilgisinden daha açýk ve daha yakýn olduðundan, buna terettüb eden kýsasta kul hakký daha galib kabul edilmiþ, dolayýsýyla bu haktan vazgeçip geçmeme, yani katili baðýþlayýp baðýþlamama yetkisi öldürülenin velilerine (akrabalarýna) verilmiþtir (bk. Abdülkerim Zeydan, el-Vecîz fi Usûli'l-Fýkh, s. 62-65).

Diðer bir açýdan kul haklarý, para ve mal gibi maddî haklar iffet, þahsiyet ve benzeri manevî haklar olmak üzere ikiye ayrýlýr.

Ýslâm dini bütün yönleriyle insan haklarýna son derece de önem vermiþ ve bu haklarýn gözetilmesini emretmiþtir. Allah (c.c.), Kur'ân-ý Kerîm'de þöyle buyurmaktadýr: "Mallarýnýzý, aranýzda haksýz sebeplerle yemeyin. Kendiniz bilip dururken insanlarýn mallarýndan bir kýsmýný, yalan yemin ve þahitlikle yemeniz için o mallan hakimlere (reislere, yetkili idarecilere veya mahkeme hakimlerine el altýndan rüþvet olarak) vermeyin" (el-Bakara, 2/188); "Ey iman edenler! Zannýn çoðundan sakýnýnýz. Çünkü zannýn bir kýsmý günahtýr. Birbirinizin kusurunu araþtýrmayýn. Biriniz diðerini arkasýndan çekiþtirmesin (aleyhinde konuþmasýn). Biriniz, ölmüþ kardeþinin etini yemekten hoþlanýr mý? Ýþte bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. þüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyendir" (el-Hucurât, 49/12).

Her ne suretle olursa olsun insanlarýn haklarýna tecavüz edip onlara haksýzlýk yapanlar, zâlimler grubuna girmektedir ki Cenâb-ý Allah Kur'ân-ý Kerîm'in birçok âyetlerinde onlarý þiddetle yermiþ ve onlar için büyük azaplar olduðunu bildirmiþtir: "Sorumluluk, ancak insanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksýz yere taþkýnlýk edenlere aittir. Ýþte böylelerine acý bir azap vardýr" (eþ-Þura, 42/42); "Zâlimlerin varacaðý yer ne kötüdür!" (Âlu Ýmrân, 3/151); "Zâlimler için yardýmcýlar yoktur" (el-Mâide, 5/72); "Biliniz ki Allah'ýn lâneti zâlimlerin üzerinedir" (el-Hucurât, 49/12).

Hz. Peygamber (s.a.s) de bu konuda þöyle buyurmaktadýr: "Birbirinize hasedlik etmeyin! Müþteri kýzýþtýrmayýn! Birbirinize buðzetmeyin! Birbirinize sýrt çevirmeyin! Biriniz diðerinin pazarlýðý üzerine satýþ yapmasýn! Kardeþ olun ey Allah'ýn kullarý! Müslüman müslümanýn kardeþidir. Ona zulmetmez; onu yardýmsýz býrakmaz; onu küçümseyip hakir görmez. - Üç defa kalbine iþaret ederek- Takva þuradadýr. Kiþiye kötülük olarak müslüman kardeþini hakir görmesi yeter. Müslümanýn her þeyi, kaný, malý ve ýrzý diðer müslümana haramdýr" (Müslim, Birr, 32); "Bir müslüman için müslüman kardeþi üzerine vacib olan beþ hakký vardýr: Selamý almak; aksýrana teþmît (Allah sana rahmet etsin demek); davete icabet; hastayý ziyaret etmek ve cenazelerin arkasýndan gitmek" (Müslim, Selâm, 4).

Ebû Hureyre (r.a) der ki: Rasûlüllah (s.a.s) ashabýna: "Müflis (iflas etmiþ kimdir bilir misiniz" diye sordu. Ashab: "Bizim aramýzda müflis, hiç bir dirhemi ve eþyasý olmayan kimsedir" dediler. Bunun üzerine Rasûlüllah (s.a.v) þöyle buyurdu: "Benim ümmetimden müflis o kimsedir ki kýyamet gününde namaz, oruç ve zekâtla gelecek, ancak þuna sövmüþ; buna zina iftirasýnda bulunmuþ; bunun malýný yemiþ; bunun kanýný dökmüþ; diðerini de dövmüþ olarak gelecek; dolayýsýyla þuna hesenatýndan (iyiliklerinden) buna da hesenatýndan verilecektir. O âyet davasý görülmeden hesenatý biterse, onlarý (hak sahiplerinin) günahlarýndan almarak bunun üzerine ve sonra da cehenneme atýlacaktýr" (Müslim, Birr, 59).

"Kýyamet gününde haklar, mutlaka sahiplerine ödenecektir; öyle ki boynuzsuz koyun için dahi boynuzlu koyundan kýsas almacaktýr" (Müslim, Birr, 60).

Ýslâm bilginleri de günahtan tevbe etmenin kabul olunmasý hususunda þöyle demiþlerdir: Þayet iþlenen günah yalnýz Allah'a karþý olup kul hakkýna taallûk etmiyorsa bu gibi günahtan tevbe etmenin üç þartý vardýr:

1) O günahý terk etmek

2) Onu iþlediðine piþman olmak

3) O günahý bir daha iþlememeðe azmetmek.

Bu üç þarttan biri eksik olursa tevbe geçerli deðildir.

Eðer iþlenen günah insan hakký ile ilgili ise o tevbenin dört þartý vardýr. Bunlarýn üçü yukarýda zikredilen üç þarttýr. Dördüncüsü de hak sahibinin hakkýndan arýnmaktýr. Þayet bu hak, mal ve benzeri ise tevbeden kimse onu sahibine iade eder; Eðer bu hak, zina iftirasý atmak sebebiyle lazým gelen hadd cezasý ise, hak sahibinin o haddi icra etmesine imkân verir yahut affýný diler; eðer o hak gýybet ise hak sahibinden af diler

Gönderen: 10.04.2008 - 20:45

**Su_DamlasI** üyenin diger mesajlarini ara

**Su_DamlasI** üyeyi arkadas listeme ekle

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1770 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Gönülbagi (36), zekiyem (40), sofican2006 (42), gülsena (47), gül_ (50), ~~nur~~ (40), yunus07 (37), zaza_kral (45), Fenerli_1907 (32), semedani (46), farukk (46), talebe- (61), miluji (37), m_celik (31), tamer038 (51), dadas recep (45), alain (40), olgunol (52), efkanaksoy (57), Hasannn (43), Sedat IÞI.. (39), m.salih fidan (37), fuheyre (44)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.35615 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.