0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » imamı rabbani

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
katre16 su an offline katre16  
imamı rabbani
43 Mesaj -

Asýl ismi Ahmed Faruk-u Serhendî olan Ýmam-ý Rabbani Hazretlerin Hz. Ömer'in (r.a.) neslinden gelmektedir. 1563'de Hindistan'ýn Serhend þehrinde dünyaya gelmiþ ve ayný yerde 1624 tarihinde vefat etmiþtir.

Ýmam-ý Rabbânî'nin zamanýnda Hindistan'da çok geniþ fikrî çalkantýlar vardý. Halký Ýslâmdan uzaklaþtýrmaya ve Ýslâmý tanýnmaz hale getirmeye çalýþan yönetime karþý Ýmam-ý Rabbani Hazretleri çok geniþ bir hizmet halkasý oluþturur. Yetiþtirdiði talebelerle, daha sonra hem bu talebelerine, hem de nüfuzlu kiþilere yazdýðý mektuplarla Ýslâmý müdafaaya çalýþtý.

Ýmam-ý Rabbani müceddiddir. Yani Hicri ikinci bin yýlýn din yenileyicisidir. Dine sokulmaya çalýþýlan hurafe, bid'at ve batýl inançlarý reddedip, dinin aslýný muhafazaya çalýþmýþ ve o devir insanýnýn ihtiyacý olan dinî meselelerde yeni bir takdim þekli oluþturmuþtur. Hizmeti sadece kýta Hindistan'ýna baðlý kalmamýþ, zamanla dünyanýn her tarafýna kök budak salmýþtýr.

Ýmam-ý Rabbani Hazretlerinin fikir, izah ve hizmet esaslarý bütünüyle mektuplarýnda mevcuttur. Aslý Farsça olarak üç cilt halinde tertip edilen, 847 mektup, 1670 sayfadan oluþan ve daha sonra Arapça ve Türkçeye da tercüme edilen Mektubat, asýl itibariyle yazýldýðý devre ýþýk tutmakla birlikte, bizlerin de bu eserden öðreneceðimiz pek çok þey vardýr.

Mektubat Türk okuyucusuna yabancý deðildir. Özellikle Nakþý tarikatýna mensup bazý hizmet gruplarý tarafýndan kaynak kitap olarak kabul edilmesinin de tanýnmasýnda büyük payý vardýr.

Mektubat'ta yer alan mektuplarýn büyük bir kýsmý kendi talebelerine yönelik olduðundan "Ey oðul!" þeklinde hitaplarý bulunmaktadýr. Biz daha çok bu þekildeki hitaplarýn bulunduðu paragraflardan seçmeler yaptýk. Merhum Abdülkadir Akçiçek'in tercümesi aslýna çok yakýn bir þekilde tercüme edildiðinden bu kitaptan istifade ettik.



Dünya bir seraptýr

Ey oðul!

Bu dünya imtihan yeridir. Onun yüzü yaldýzla ve çeþitli yüzlerle süslenmiþtir. Sureti nakýþlýdýr. Çirkin bir kadýn gibi kaþý çekilmiþ, yanaklarý boyanmýþ. Ýlk bakýþta tatlý gelir, göze tazelik ve canlýlýk hayali verir; lâkin gerçekte o üzerine koku sürülmüþ cifeye benzer.

Sineklerin ve kurtlarýn içine dolduðu bir çöplük gibidir. Su gibi görünür, o bir seraptýr, Þeker suretinde zehirdir. Ýçi harap ve çok kötüdür. Bu süsü ve hayasýzlýðý ile söylenenlerin ve anlatýlanlarýn hepsinden þerlidir.

Onun aþýký sefih ve büyülüdür. Fitneye düþmüþ, çýldýrmýþ ve aldatýlmýþtýr. Kim onun görünüþüne aldanýrsa ebedi kayýp zehiri ile zehirlenmiþtir. Kim onun tazeliðine ve tadýna bakarsa sonsuzluða kadar piþmanlýk duyar.

Resul-i Ekrem Efendimiz þöyle buyurmuþtur:

"Dünya ve âhiret iki kuma gibidir; birini razý etsen, diðeri darýlýr."



Dünya nedir?

Ey oðul!

Dünya nedir, bilir misin? Kadýn, çocuk, mal, makam, reislik, oyun, oyuncak, lüzumsuz iþlerle uðraþmak...

Bütün bu sayýlanlardan hangisi seni alýp Allah'tan baþka þeylerle oyalayýp perdelerse, o dünyaya dahildir.



Gençlik tövbesi

Ey oðul!

Cenab-ý Hak sonsuz inayetinden sana nasip verdi. Bilhassa gençlik çaðýnda sana tevbe nasip etti. Þimdi bilmiyorum, o tevbede sebatlý mýsýn? Yoksa çeþitli muzahrefat ile þeytan seni azdýrdý mý?

Tevbe üzerinde durup devam ettirmek zor görülebilir, zira çað gençlik çaðýdýr. Dünya malýna gelince, elde etme sebepleri çok ve kolaydýr, bu manada arkadaþlarýnýn çoðu da uygunsuzdur.



Sana tefekkür lazým

Ey oðul!

Önemle üzerinde duracaðýn iþ, mübah þeylerin zaruri olan miktarý ile yetinmektir. Bu zaruri miktar da ibadetlerde kuvvet bulmak niyetiyle alýnmalýdýr.

Yenen yemekten maksat, ibadetin yerine getirilmesi için kuvvet kazanýlmasý olmalýdýr. Elbise giymekten maksat, avret yerini örtmek, sýcaktan ve soðuktan korumaktýr. Bu ölçüyü diðer zaruri mubah iþlerde de devam ettirmelidir.

Sana tefekkür lâzým. Kalbe dayalý iþleri yapmak gerek. Aksi halde yarýn ziyandan ve piþmanlýktan baþka bir þey elde edilmez.



Gençlik büyük fýrsattýr

Ey oðul!

Ýbadete yönelme vakti gençliktir. Akýllý olan bu vakti kaçýrmaz, fýrsatý ganimet bilir. Zira iþ önemlidir. Ýnsan yaþlýlýk zamanýna kalmayabilir. Kaldýðýný farz edelim, derlenip toparlanmak nasip olmaz. Böyle bir derlenip toparlanmanýn mümkün olduðunu farz edelim, bir amel iþlemeye güç yetiremez. Zira o zaman, zaafýn ve aczin bastýrdýðý zamandýr. Halbuki þu anda derlenip toparlanma durumu vardýr, elde eldilmesi kolaydýr.

Hele anne-babanýn hayatta olmalarý Yüce Hakkýn nimetlerinden biridir. Senin geçimini onlar üzerine almýþtýr. Ýþte bu mevsim fýrsat mevsimidir. Güç ve kuvvetinin yettiði mevsimdir. Bugünün iþini yarýna býrakmak için þu andaki durum nasýl bir özür olabilir? Ertelemeye ne gerek var? Resulullah (a.s.m.) bu manada þöyle buyurmuþtur: "Ýþi erteleyen helak olur."

Evet, bugün ahirete ait iþlerle bir meþguliyet varsa, bu düþük dünyanýn iþini yarýna býrakmak cidden güzel olur, tam bunun aksi ise pek çirkin bir þey olur.

Þu zaman gençlik zamanýdýr. Nefsin, þeytanýn ve din düþmanlarýnýn istilasý zamanýdýr. Bu zamanda yapýlan az amele biçilen itibar, bu vakitlerden baþka zamanlarda yapýlan amellere biçilmez.



Allah'ýn emir ve yasaklarýna uymalý

Ey oðul!

Varlýklarýn özü olan insanýn yaratýlmasýndaki gaye, oyun ve oyuncakla eðlenmek, yemek ve içmek deðildir. Onun yaratýlmasýndaki gaye, kulluk vazifelerini yerine getirmek, devamlý bir þekilde Allah'a iltica ve niyazda bulunmaktýr.

Dinin anlattýðý ibadetlere gelince, bunlarýn edasýndan gaye, kullarýn faydasý ve onlarýn yararýdýr. Bunlardan hiçbiri Cenab-ý Hakkýn yararýna deðildir, çünkü onun böyle bir þeye ihtiyacý yoktur.

Durum böyle olunca, onlarýn edasý memnuniyete sebep olmalýdýr. Bu emirlerin yerine getirilmesi ve yasaklardan kaçýnmak için koþmalý, çabalamalýdýr.

Cenab-ý Hak sonsuz zenginliði ile kullarýna emir ve yasaklar yolundan ikramlar eylemiþtir. Bu durumda bize düþen, tam manasýyla bu nimetlere þükretmektir. Memnuniyetin en üstün derecesi ile emir ve yasaklardan ne varsa hepsinin yerine getirilmesi için çaba harcamaktýr.



Doðru haberci ile yalancýnýn farký

Ey oðul!

Yalan söylediði defalarca denenemiþ olan bir kimse, "Bu gece düþman hücum edecek" diye bir haber verecek olsa, bu haber üzerine o beldenin ileri gelenleri derhal savunma tedbirleri alýr. Bu haberi veren kimsenin yalancý olduðunu bildikleri halde o belanýn giderilmesi için çareler ararlar. Çünkü tehlike ihtimaline karþý dikkatli olmak lazýmdýr.

Halbuki, doðru haber veren Resulullah (a.s.m.) bütünüyle âhireti haber vermiþtir. Durum böyle iken bu haberden kimse müteessir olmamaktadýr. Eðer müteessir olsalardý, ondan korunma çareleri ararlardý. Kaldý ki, Resulullah Efendimiz ondan korunma çarelerini de göstermiþtir.

O nasýl bir imandýr ki, doðru haberciye yalan haberci kadar itibar etmiyor.



Mal ve mülk Allah'ýndýr

Ey oðul!

Nefis kendi özünde cimridir. Ýlâhi emirleri yerine getirmekten kaçar. Bunun için devamlý yumuþak konuþmalýdýr. Yoksa mal ve mülk bütünüyle Allah'ýndýr.

Kula asýl layýk olan zekâtý tam bir memnuniyetle vermektir. Yoksa nefsin arzularýna uyarak ibadetin edasýnda tembellik edip aðýrdan almak yakýþmaz.



Fetvayý âhiret âlimlerinden almalý

Ey oðul!

Dini hükümleri, fetvalarý âhiret ulemasýndan sorup öðrenmek gerektir. Zira onlarýn sözlerinde tesir vardýr. Belki onlara sorulduðu için nefeslerinin bereketi ile amelde baþarý hasýl olur.

Ýlmi kendilerine makam vesilesi yapan dünya alimlerinden kaçýnmak gerekir.

Dünya adamlarýyla bizim ne iþimiz var? Onlarla aramýzda ne gibi bir münasebet olur ki, onlarýn hayrý ve þerri üzerinde söz edelim.



Tavþan uykusu ne zamana kadar sürecek?

Ey oðul!

Hayatýnýn en güzel zamanlan heva ve heveste geçti. Allah düþmanlarýnýn rýzasýný kazanma yolunda geçip gitti. Þimdi ömrünün sonu kaldý. Bugün de bunu Hakkýn rýzasý istikametinde harcamazsak, o en güzel ömrün yerini doldurma iþinde bir tedarik görmezsek, isterse pek az

olsun, çekeceðimiz zahmeti ebedi rahata vesile bilmezsek, az sevap iþlemek suretiyle çok günahlarýmýza kefaret ettirmezsek, yarýn hangi yüzle Allah'ýn katýna varacaðýz? Hangi çareye baþvuracaðýz?

Bu tavþan uykusu ne zamana kadar sürecek? Bu gaflet pamuðu ne zamana kadar kulakta kalacak? Yakýnda basiret gözünden gaflet kalkacak, hiç þüphe edilmesin kulaktan bu gaflet pamuðu da gidecek, lâkin o zaman ne faydasý olur? O zaman hasret ve piþmanlýktan baþka bir þey olmayacak.

Ölüm gelmeden önce amel iþlemeye bak. Kabrinde yaslanacaðýn bir þey hazýrlamalýsýn. Öncelikle itikadýný düzeltmelisin. Sonra dini yönden zaruri bilgileri öðrenmelisin. Fýkýh kitaplarýnýn açýkladýðý þeyleri bilmeli ve amel etmelisin.



Zikir gafletin kovulmasýdýr

Ey oðul!

Fýrsat ganimettir. Saðlýk ve boþ zaman ise iki ganimettir. Vakitlerini devamlý olarak Allah'ýn zikrine harcamak gerekir. Hangi amel olursa olsun, dinin emri istikametinde ise o zikre dahildir, isterse alýþ veriþ olsun.

Bütün hal ve hareketlerde dinin hükümlerine riayet etmek gerektir. Ta ki onlarýn hepsi zikir ola... Zikir gafletin kovulmasýndan ibarettir. Bütün iþlerde emir ve yasaklara riayet edilirse, emirleri veren yasaklarý bildiren Zata karþý gaflet esaretinden kurtuluþ nasip olur. O Yüce Hakkýn da devamlý zikri hasýl olur.



Hayat þeriat üzere olmalýdýr

Ey oðul!

Düþük dünya süslerine aldanmaktan sakýn. Bu fani saltanata kanmamaya dikkat et. Bütün hal ve hareketlerinde þeriata göre amel et. Hayat, temiz þeriat üzere olmalýdýr.

Ehl-i Sünnet ve'1-cemaat âlimlerinin görüþlerine göre öncelikle itikadý düzeltmek gerekir. Bundan sonra himmet dizginlerini amele faydalý fýkýh hükümlerini yerine getirmeye sarfetmelidir.

Farzlarýn edasýnde önemle durulmalýdýr. Helal ve haram iþlerinde dikkatli hareket etmelidir. Farzlarýn yanýnda nafile ibadetlerin durumu yolda býrakýlmýþ ve itibardan düþmüþ gibidir. Halbuki bu zamanda insanlarýn pek çoðu nafile ibadetlere önem verip farzlarý harap býrakmaktadýr. Nafile ibadetlere önem verip farzlarý da düþük ve itibarsýz saymaktadýrlar.



Ýlim, amel, ihlas lâzým

Ey oðul!

Bilmiþ ol ki, ebedî kurtuluþun kolaylaþmasý için insana þu üç þey mutlaka lâzýmdýr: Ýlim, amel, ihlâs.

Ýlim iki kýsýmdýr: Birinci kýsým, amel olup bunun izahýný fýkýh üzerine almýþtýr.

Ýkinci kýsým, bundan maksat mücerred itikat ve kalbi yakindir. Bunun tafsilatý kelâm ilmi üzerine yazýlan kitaplarda vardýr. Haliyle Ehl-i Sünnet ve'1-cemaatin görüþüne göre... Þöyle ki: Bunlar fýrka-i naciye olup, bunlara tabi olmadan hiç kimse için kurtuluþ ümidi yoktur. Bunlara kýl kadar muhalefet olsa, iþ tehlikeye girer, hem de ne tehlike!



Kul hakkýný dünyada iken öde

Ey oðul!

Tam manasýyla kul hakkýnýn ödenmesi cihetine gidilmelidir. Bu yolda tam bir gayret gösterilmelidir. Ta ki, üzerinde hiç kimsenin hakký kalmaya. Çünkü bu dünyada hak ödemek kolaydýr, yumuþaklýkla, tatlý dille helallik dilemek mümkündür; ama âhirette iþ zordur. Orada çare bulmak mümkün deðildir.



Nefsin sevdasýna kapýlma

Ey oðul!

Nefis, makam ve baþ olmak sevdasý üzerine yaratýlmýþtýr. Bütün gayreti, akraný üzerine üstün gelmektir.

Bütün arzusu yaratýlmýþlarýn hepsi kendisine muhtaç, emrine ve nehyine boyun eðmiþ olmaktýr. Kendisinin hiçbir þeye muhtaç olmasýný istemediði gibi, hiç kimsenin hükmü altýna da girmek istemez.

Bütün bunlar ondan gelen uluhiyet davasýdýr. Benzeri olmayan Yüce Yaratýcý ile ortaklýk davasýna girer. Mutlu olmaktan yana pek uzaktýr.

Hatta ortaklýða bile razý olmaz. Yalnýz kendisinin hâkim olmasýný ister, baþkasýný istemez. Herþeyi hükmü altýnda görmek ister. Bir kudsî hadiste þöyle buyurulur:

"Nefsine düþman ol, çünkü o Bana düþmanlýða saplandý."

Makam, reislik, yükselmek, büyüklenme hususunda nefsin isteklerini vermek suretiyle nefsi terbiyeye kalkýþmak ona yardým olur ki, hakikatte Yüce Allah'a düþmanlýktýr. Onu takviye etmek dahi bu mânâyadýr. Bu iþin çirkinliði ciddi bir þekilde idrak edilmelidir.

Bir kudsî hadiste'Allah Teâlâ þöyle buyuru:

"Kibriya ridamdýr, azamet izarýmdýr. Bir kimse bunlardan birisi ile benimle nizaya tutuþmak isterse, onu ateþime atarým, haline hiç bakmam."

Peygamberlerin gönderilmesinin hikmeti, nefs-i emmareyi âciz býrakýp onun yapýsýný tahrip etmektir. Dinî emirler nefsi arzularý kaldýrmak için gelmiþtir. Ne kadar dinî emir iþlenirse, o kadar nefsanî arzu zail olur.

Dinî hükümlerin birini yerine getirmek nefsanî arzularýn izalesi için bin senelik riyazetten ve bu uðurda mücahededen daha faziletlidir.

Bu riyazet ve mücahede þeriat gereðince olmayýnca nefsin arzusunu takviye ve teyit eder. Brahmanlar ve Hindular riyazet ve mücahedede hiçbir kusur iþlemezler, fakat þeriat dairesinde yapmadýklarý için kendilerine hiçbir faydasý olmaz.

Meselâ bir kimse dinin emrettiði zekât niyetiyle bir dinar verse, nefisten gelen bir arzu ile nefsin tahribi yolunda bin dinar harcamasýndan daha faydalýdýr.

Ramazan Bayramýnda þeriatýn emrine uymak maksadýyla oruç tutmayýp yemek, bir kimsenin kendiliðinden tuttuðu bin senelik oruçtan hayýrlýdýr.

Sabah namazýnýn iki rekât farzýný cemaatle kýlmak sabah namazýný cemaatle kýlmayý býrakýp geceyi sabaha kadar ibadetle geçirmekten çok faziletlidir.

Hâsýlý; nefsin, baþkanlýk, üstünlük, yükseklik taslamak hususundaki boþ kuruntulann pisliklerinden kurtulmadýkça kurtuluþ mümkün deðildir. Ondanki bu hastalýðýn izalesi zaruridir. Tâ ki, ebedi ölümle yüz yüze gelmeye...




Mesaj 2 kez düzenlendi. En son katre16 tarafından, 30.01.2008 - 19:57 tarihinde.
Gönderen: 30.01.2008 - 19:47
Bu Mesaji Bildir   katre16 üyenin diger mesajlarini ara katre16 üyenin Profiline bak katre16 üyeye özel mesaj gönder katre16 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1658 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
selimabi (48), secdeet (52), SEVGI HERYERDE (52), merve11 (35), Hilal76 (48), ebuliz (52), mah_sa (46), ceylantepesi (56), MüslümaniM (35), muhammedgazi (37), Gurbetci kiz (35), Pucca (43), haticetorun (36), siper2004 (38), sofi315 (54), selahattincam (52), yadiguzel (54), ibg (48), bambam (44), RepLiK (39), lula (62), fatihmaster (36), turanmho (52), bilvanis1 (40), selahattincam20.. (52), Engin17 (37), latifterlemez (42), murat147 (41), serseri_mayin_2.. (39), ismail orman (46), TUTKU_DK (45), Mesutol (60), ay-han (44), selim18 (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.89069 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.