0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » !!!!! ŞEHADET !!!!!!!!!

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
!!!!! ŞEHADET !!!!!!!!!
944 Mesaj -
Tevhidi esaslarý kabul eden bir müslüman kiþilik için ilk ve en önemli adýmlardan birisi de hiç þüphesiz “La Ýlahe Ýllallah” kelimesi ile þahitlik ettiði esaslarý öncelikle kendi hayatýnda yaþamasý, daha sonra da bu esaslara þahitlik etmenin gereklerini yerine getirmesidir.

Þahitliðin ise; iki önemli unsuru vardýr. Bu unsurlardan birincisi bilgi ikincisi ise ikrardýr. Bilgi; þahitlik edilecek hususta kesinlikle olmasý gereken bir noktadýr. Zira þahitlik edilen hususta gerekli bilginin olmamasý o þahitliði yalancý þahitlik olarak isimlendirecektir. Þahitlik edilen konu hakkýnda bilgisizce yapýlan þahitlik, malumdur ki ancak yalan yere yapýlan bir þahitliktir.

Yine hakiki þahitliðin ikinci unsuru ise þahitlik edilen esaslarýn yerinde ve zamanýnda dile getirilmesidir. Þöyle ki; iftiraya uðrayan bir kimse lehinde þahitlik etmek demek; o kiþinin iftiraya uðradýðýný, iftira edildiði suçu iþlemediðini iftira sahiplerine karþý dile getirmek, meselenin aslýný ortaya koymaktýr. Bununla beraber o kiþinin suçsuz olduðunu bilmemiz, bunu kendi içimizde saklamamýz, o kiþinin iftiraya uðradýðýný dile getirmememiz kesinlik bir þahitlik ismini almayacaktýr. Bu nedenle hakiki anlamýyla þahitlik; mutlak surette þahitlik edilecek esasýn dile getirilmesini gerekli kýlmaktadýr. Dile getirilmeyen bir þahitlik asla þahitlik olarak tanýmlanamayacaktýr.

Bu noktadan hareketle La Ýlahe Ýllallah kelime-i tevhidine þahitlik etmek ise; Allah’tan baþka ilah, otorite ve yetki sahibi olmadýðýný önce bilmek sonra da Allah’ýn otoritesini ve yetkisini gasbeden, Allah’ýn indirdiklerini bir kenara atarak kendi yanlarýndan çýkardýklarý kanun ve yasalarla insanlarý idare etmeye çalýþan taðutlara karþý bu bilgiyi dile getirmekten ibarettir dememiz yerinde olacaktýr. La Ýlahe Ýllallah kelime-i tevhidi hakkýnda hiçbir bilgi olmadan yapýlan þahitlik gerçek anlamýyla bir þahitlik olmayacaðý gibi bu noktada ki bilgiye ulaþýp dile getirilmeyen þahitlik de gerçek anlamýyla bir þahitlik olmayacaktýr.

Tarih boyunca tevhid ve þirk dinleri arasýnda sürüp gelen savaþ, tevhid erlerinin La Ýlahe Ýllallah temel ilkesine þahitlik etmeleri ve bu þahitliðin bir gereði olarak Allah’tan baþka otorite ve güç sahibi olmadýðýný dile getirmeleri, buna karþýlýk yetkiyi, otoriteyi elinde bulunduran güç sahiplerinin ellerindeki saltanatý kaybetmeme adýna bu þahitliði örtbas etmeye çalýþmalarý sonucu baþlamýþtýr. Risalet tarihine baktýðýmýzda, rasullerin risaletten önce toplumlarý tarafýndan sevilen ve sayýlan kimseler olmalarýna karþýlýk, risaletten sonra kavimlerinin ileri gelenleri ile aralarýnda baþlayan savaþýn tek nedeni, bu risalet önderlerinin La Ýlahe Ýllallah temel ilkesine þahitlik etmeleri ve bu þahitliði devamlý dile getirmeleri olmuþtur.

Rasulullah (s.a.v) risaletten önce kavminin içerisinde emin lakabý ile ün salan, sevilen ve sayýlan, toplumun en önemli meselelerinde kendisine baþvurulan, ihtilaflý durumlarda da hakem olarak tayin edilen bir kimse idi. Ayný zamanda risaletten önceki 40 yýllýk geçmiþinde de kavminin putlarýna ibadet etmiyor onlarýn dinine tabii olmuyordu. Onlarýn dinine tabii olmamasý veya onlarýn putlarýna ibadet etmemesi hiçbir zaman kavmi ile arasýnda bir problem yaratmýyordu. Ayný þekilde Mekke’de, müþriklerle beraber yaþayan onlarýn putlarýna ibadet etmeyen hanif dinine mensup kimseler de vardý ve bu hanif dinine mensup kiþilerin de Mekke müþrikleri ile aralarýnda bir kavga mevcut deðildi.

Lakin Muhammed (s.a.v)’e risaletin verilmesi ile birlikte kavmi ile arasýnda 23 yýl süren ve hiç bitmeyen bir savaþ baþlamýþtýr. Ýþte bitmek tükenmek bilmeyen bu savaþýn tek nedeni Rasulullah’ýn iman ettiði prensiplere þahitlik etmesi, bu þahitliðin gereðini yerine getirmek amacý ile bu prensipleri devamlý surette dile getirmesi olmuþtur. Zira La Ýlahe Ýllallah þahitliði; Allah’ýn indirdiði ile hükmetmeyen, otorite ve yetkiyi Allah’tan gasbeden azgýn taðutlara karþý bir kýyam sembolüdür. Ve doðal olarak ta böyle bir sembolü dile getirmek mevcut otoriter sistemi ve sahiplerini rahatsýz edecektir. Yeryüzünün zalimleri kendi otoritelerini koruma adýna bu þahitliði susturmak için her türlü yolu deneyeceklerdir. Ýþte Rasulullah’ýn risalet öncesinde kavmi ile hiçbir problemi olmamasýna raðmen kendisine risalet verildikten sonra kavmi ile arasýnda baþlayan savaþýn tek nedeni bu þahitliðin dile getirilmesinden baþka bir þey deðildir. Zira daha önce Muhammed (s.a.v), onlarýn putlarýna ibadet etmemekle birlikte kavminin putlarýnýn batýl olduðunu dile getirmiyor ve bu noktada bir þahitlikte bulunmuyordu.

Kur’an’ý Kerim’e baktýðýmýz da risalet önderlerinin ve tevhid erlerinin inandýklarý esaslar hakkýnda þahitlik etmeleri ve þahitliði dile getirmeleri ile ilgili bir çok ayeti karþýmýzda görmemiz mümkündür. Ýþte hak batýl mücadelesinin ilk büyük örneðini teþkil eden Hz. Nuh’un þahitliði….

“Andolsun Nuh’u kavmine gönderdik. –Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Sizin ondan baþka ilahýnýz yoktur. Doðrusu ben sizin için büyük bir günün azabýndan korkuyorum.-” (A’raf Suresi: 7/59)

“(Nuh dedi ki): -Rabb’im! Ben kavmimi gece gündüz demeden davet ettim. Benim davetim, onlara kaçýþlarýný artýrmadan baþka bir katkýda bulunmadý. Günahlarýný baðýþlaman için onlarý ne kadar davet ettimse parmaklarýný kulaklarýna týkadýlar, örtülerini baþlarýna çektiler, direttiler ve kibirlendikçe kibirlendiler. Sonra ben onlarý açýk açýk davet ettim. Sonra onlara açýktan söyledim ve gizli gizli söyledim.-” (Nuh Suresi: 71/5-9)

Ýþte Hz. Nuh’un þahitliði… Kavminin tam ortasýnda tam 950 sene býkmadan usanmadan iman ettiði esaslara þahitlik etmiþ, bu þahitliðin gereði olarak açýk açýk, gizli gizli ve türlü þekillerde Allah’tan baþka ilah olmadýðýný dile getirmiþtir.

Ayný açýklýkta bir þahitliði tek baþýna bir ümmet olan Allah’ýn Halil’i Ýbrahim (a.s)’ýn davetinde de görmekteyiz.

“(Ýbrahim) Babasýna ve kavmine: -Neye tapýyorsunuz?- demiþti. –Putlara tapýyor onlara kulluk ediyoruz- dediler. –Peki siz dua ettiðiniz zaman sizi iþitiyorlar mý? Yahut size fayda veya zarar verebiliyorlar mý?- dedi. –Hayýr ama babalarýmýzýn böyle yaptýðýný gördük- dediler. –Þimdi görüyor musunuz neye taptýðýnýzý? Siz ve atalarýnýz benim düþmanýmdýr. Yalnýz alemlerin Rabb’i (benim dostumdur) dedi.-” (Þuara Suresi: 26/70-77)

“Ýbrahim’i de kavmine gönderdik. Dedi ki: -Allah’a kulluk edin. O’ndan korkun. Bilirseniz bu sizin için daha hayýrlýdýr. Siz Allah’tan baþka bir takým putlara ibadet etmekte ve yalan uydurmaktasýnýz. Sizin Allah’tan baþka ibadet ettikleriniz, size rýzýk veremezler. Siz rýzký Allah’ýn yanýnda arayýn. O’na ibadet edin ve O’na þükredin. Hepiniz O’na döndürüleceksiniz.” (Ankebut Suresi: 29/16-17)

Ve bu þekilde bir þahitlik son rasul ve nebi Muhammed (s.a.v)’in davetinde de bütün çýplaklýðý ile gözümüze çarpmaktadýr:

“De ki: -Bana, ilahýnýzýn bir tek ilahtýr; diye vahyolunuyor. O’na teslim olacak mýsýnýz?-” (Enbiya Suresi: 21/108)

“O’nun ortaðý yoktur. Bana böyle emrolundu. Ve ben Müslümanlarýn ilkiyim.” (En’am Suresi: 6/163)

“Ýlahýnýz bir tek ilahtýr. O’ndan baþka ilah yoktur. O Rahman’dýr, O Rahim’dir.” (Bakara Suresi: 2/163)

“De ki: -Ben ancak bir uyarýcýyým. Tek ve Kahhar olan Allah’tan baþka ilah yoktur.-” (Sad Suresi: 38/65)

Ýman edilen esaslara þahitlik ve bu þahitliðin bir sonucu olarak þahitlik edilen esaslarýn içinde yaþanýlan topluma karþý dile getirilmesi sadece rasullere özgü bir tavýr da deðildir. Ýþte kavmine gönderilen elçilere iman edip iman ettiði esaslarý en yalýn haliyle dile getirmek için koþmaya baþlayan, kavminin yanýna gelerek hak daveti ortaya koymaya çalýþan bir davetçinin (Habib’un Neccar’ýn) Kur’an’ýn beyanýyla þahitliði…

“Kentin en uzak yerinden bir adam koþarak geldi ve dedi ki: -Ey kavmim! Elçilere uyun. Sizden bir ücret istemeyenlere ve doðru yolda olanlara uyun. Ben niçin beni yaratana kulluk etmeyeyim? Siz de hep O’na döndürüleceksiniz. Ben O’ndan baþka bir ilah edinir miyim hiç? Eðer O Rahman bana bir zarar vermek dilese, onlarýn þefaati bana hiçbir fayda saðlamaz ve onlar beni kurtaramazlarda. O takdir de ben apaçýk bir sapýklýkta olurum. Ben sizin rabb’inize iman ettim. Beni dinleyin.-” (Yasin Suresi: 36/20-25)

Ayný þekilde rabb’lerine iman eden ve bu iman ettikleri esaslarý korkmadan ve çekinmeden dile getiren maðara ashabý olan gençler…

“…Ve kýyam ederek dediler ki: -Rabb’imiz göklerin ve yerin Rabb’idir. Biz O’ndan baþkasýný ilah olarak çaðýrmayýz. Yoksa saçmalamýþ oluruz. Þunlar, þu kavmimiz. O’ndan baþka ilahlar edindiler. Onlarýn ilah olduklarýna dair açýk bir delil getirmeleri gerekmez miydi? Allah’a karþý yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?-” (Kehf Suresi: 18/13-15)

Kur’an’ý Kerim bununla beraber bizlere yetki ve otoriteyi elinde bulunduran cahili güçlerin bu þahitliðe karþý takýndýklarý tavrý da açýk bir biçimde anlatmaktadýr. Yeri gelmiþken cahiliyenin bu tavrýndan da bahsetmekte fayda vardýr.

Cahili güçler dile getirilen bu esaslarý öncelikle genel tabiatlarý gereði hiç düþünmeye ve akletmeye çalýþmadan direk olarak kendileri yeni gelen bu daveti ve davetçiyi yalanlamaya çalýþmýþlardýr.

“Dediler ki: -Siz bizim benzerimiz olan beþerden baþka bir þey deðilsiniz. Rahman’da bir þey indirmiþ deðildir. Siz ancak yalan söylüyorsunuz.-” (Yasin Suresi: 36/15)

“(Kafirler) –Bu yalandan baþka bir þey deðildir. Onu uydurdu, baþka bir toplulukta kendisine yardým etti. Evvelkileri masallarý, onlarý yazdýrmýþ, sabah akþam onlar kendisine okunuyor- dediler de kesin bir haksýzlýða ve iftiraya vardýlar” (Furkan Suresi: 25/4-5)

“Onlara rabb’lerinin ayetlerinden bir ayet gelmeyiversin. Mutlaka ondan yüz çevirirler.” (En’am Suresi: 6/5)

Bu yalanma ile beraber cahili güçler davetçilerin toplum içerisinde küçük düþürme adýna davetçilerle dalga geçmiþler, alay etmiþler, davetçileri deli, cinlenmiþ olarak isimlendirmiþlerdir.

“(Dediler ki): -O kendisinde delilik bulunan bir adamdýr. Baþka bir þey deðildir. Hele bir süreye kadar onu gözetleyin.” (Mü’minun Suresi: 23/25)

“Seni gördükleri zaman mutlaka seni eðlence konusu yapýyorlar. Allah bunu mu elçi olarak göndermiþ? diyorlar.” (Furkan Suresi: 25/41)

“(Dediler ki): Hayýr onun söyledikler karmakarýþýk rüyalardýr. Hayýr onu uydurmuþtur. Hayýr o bir þairdir. (Eðer Muhammed doðru söylüyorsa) bize öncekiler gibi bir mucize getirsin.” (Enbiya Suresi: 21/5)

Cahili güçler bir taraftan hak daveti inkar ile meþgul olurlarken diðer taraftan da hakim olduklarý toplumlarýnýn bu davetten etkilenmemesi için toplumlarý üzerinde psikolojik baský uygulamayý da ihmal etmemiþlerdir.

“Dediler ki: -Biz sizin yüzünüzden her halde uðursuzluða uðradýk…” (Yasin Suresi: 36/18)

Aslýnda bu cahili güçler de bilmekteler ki bu davetçiler bir uðursuzluk vesilesi deðildirler. Ancak amaç davetçileri toplumun huzurunu bozan, toplumda kargaþa çýkaran, gerici, yobaz kimseler olarak göstermektir. Böylece cahil halk kitlelerinin de davetçilere tabii olmalarý engellenmeye çalýþýlmaktadýr. Cahili güçlerin tüm bu oyunlarý, yalanlamalarý, küstahça iftiralarý sergiledikleri bu gayri ciddi tutumlarý tevhid erlerine ters yönde bir etki yapmadýðý gibi bilakis onlarýn iman güçlerinin ve davalarýndaki baðlýlýklarýnýn artmasýna vesile olmuþtur. Cahili güçler tüm bu uðraþlarýnýn bir sonuç vermediðini gördükleri zaman ise hileli yollara baþvurarak tuzak kurmaya çalýþýrlar, tehditler savururlar ve son olarak güç gösterisi yapmayý da ihmal etmezler.

“Onlar bir tuzak kurdular. Allah’ta bir tuzak kurdu. Allah tuzak kuranlarýn en hayýrlýsýdýr.” (Ali Ýmran Suresi: 3/54)

Onlar hileli bir tuzak kurdular. Biz de onlarýn farkýnda olmadýðý bir düzen kurduk.” (Neml Suresi: 27/50)

“Kafirler elçilerine dediler ki: -Ya sizi mutlaka yurdumuzdan çýkarýrýz ya da bizim dinimize dönersiniz.-” (Ýbrahim Suresi: 14/13)

“Kavminin Ýbrahim’e cevabý sadece: -Onu öldürün yahut ta yakýn- demeleri oldu.” (Ankebut Suresi: 29/24)

“(Maðara Ashabý dediler ki): -Onlar sizi ellerine geçirirlerse muhakkak taþlayarak öldürürler yada kendi dinlerine döndürürler de o zaman asla felah bulamazsýnýz.-” (Kehf Suresi: 18/20)

Ýþte tarih boyunca gerek risalet önderlerinin gerekse de tevhid dinini kabul eden davetçilerin Allah’tan baþka bir otorite olmadýðýna þahitlik etmeleri ve bu þahitliklerinin bir gereði olarak iman ettikleri esaslarý kavimlerinin müstekbir otoriter tabakasýna karþý dile getirmeleri sonucu cahili güçler kendi düzenlerini kurtarma adýna bu gibi metotlara baþvurmuþlardýr. Ve bilinmelidir ki tarih elbette bir tekrardan ibarettir. Bugün geçmiþ tevhid önderleri gibi iman edilen esaslarý dile getiren mü’minler de günümüzün cahili düzenleri tarafýndan ayný baský ve þiddete maruz kalacaklardýr. Bu durum ayný zamanda Allah’ýn bir sünnetidir.

“Yoksa sizden önce gelip geçenlerin hali baþýnýza gelmeden cennete gireceðinizi mi zannettiniz? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle bir dayanýlmaz zorluk çattý ve öylesine sarsýldýlar ki, sonunda elçi beraberinde ki mü’minlerle –Allah’ýn yardýmý ne zaman- diyordu. Dikkat edin! Þüphesiz Allah’ýn yardýmý pek yakýndýr.” (Bakara Suresi: 2/214)

“Ýnsanlar inandýk demekle imtihan edilmeden býrakýlacaklarýný mý zannettiler? Muhakkak ki biz onlardan öncekileri de imtihan etmiþizdir. Allah mutlaka doðrularý da bildirecek, yalancýlarý da bildirecektir.” (Ankebut Suresi: 29/2-3)

Ve hiç þüphesiz zafer tevhid erlerinin olacaktýr...

“Ve onlardan sonra sizi o arza mutlaka yerleþtireceðiz. Ýþte bu makamýmdan ve tehdidimden korkana ait bir ayrýcalýktýr.” (Ýbrahim Suresi: 14/14)

Ancak ne var ki, bugün üzerinde yaþadýðýmýz coðrafya da ne yazýk ki tüm kavramlarýn tahrif edilmesi büyük bir karanlýðýn hakim olmasýna neden olmuþtur. Bu karanlýðýn en aðýr bastýðý alan ise hiç þüphesiz Allah’tan baþka ilah yoktur temel ilkesine þahitlik etme gerçeði üzerindedir. Artýk durum öyle bir hal almýþtýr ki; tevhidi gerçeklerden tamamen yoksun bir takým çevreler sadece lisan ile La Ýlahe Ýllallah kelimesini, içeriðinden tamamen habersiz bir þekilde ikrar etmenin Allah’tan baþka ilah olmadýðýna þahitlik etmek için yeterli olduðunu devamlý dile getirir olmuþlar, hayatlarýnýn her alanýnda Allah’a ortak koþan cahil halk kitlelerini La Ýlahe Ýllallah dedikleri için müslüman olarak isimlendirmiþlerdir. Öyle ki beþeri nizamlarýn kuvvetlenmesi ve kök salmasý için kurulan parlamentolar da Allah’ýn indirdiðini bir kenara býrakarak kul yapýsý kanun ve yasalarla hükmeden, insanlarýn hayatýný idare etmek için yeni yeni yasalar çýkaran parlamenterler bile La Ýlahe Ýllallah dedikleri için müslüman olarak isimlendirilmiþlerdir. Bundan daha tuhaf ve üzücü olan durum ise þudur:

Kendilerini müslüman olarak isimlendiren, tevhidi düþündüðünü iddia eden, insaný Ýslam’dan çýkaran bir takým halleri öðrenerek küfrü ve þirki gerektiren bazý amellerden geri durmakla müslüman kalýnabileceðini zanneden grup ve cemaatlerde kafalarýndaki bu kuru bilgi sayesinde Allah’tan baþka ilah olmadýðýna dair þahitliði yerine getirdiklerini zannetmiþlerdir. Zannetmiþlerdir ki, Allah’tan baþka bir ilah bulunmadýðýný bilmeleri kendilerini müslüman ve de mü’min yapacak. Halbuki yazýmýzýn giriþinde de belirttiðimiz gibi þahitlik bilgi ile beraber iman edilen esaslarýn en açýk hali ile dile getirilmesini gerekli kýlmaktadýr. Doðal olarak böyle karanlýk bir ortamda da cahili güçler gün geçtikçe kuvvetlenmiþler, egemenliklerini ve saltanatlarýný güçlendirmiþlerdir. Ýþte sahadet.net isimli bu sitemiz Allah’tan baþka ilah olmadýðý gerçeðine þahitlik etmenin bir gereði olarak hazýrlanmýþtýr. Amaç Allah’tan baþka ilah olmadýðý gerçeðini dile getirmek, bu noktada iman ettiðimiz esaslara þahitliði hakkýyla yerine getirmeye çalýþmaktýr. Bundan dolayý þahitliðimiz eðilmeden, bükülmeden bütün açýklýðý ile ortaya konulacaktýr. Mübin ve apaçýk olacaktýr. Bu nedenle bizler “Yüce Allah’a iman etmenin ilk þartý taðutu reddetmektir” demekle yetinmeyeceðiz, bugün üzerinde yaþadýðýmýz coðrafyaya hakim olan laik-kemalist T.C’nin taðuti bir sistem olduðunu, fertlerin müslüman olabilmeleri için ise ilk önce bu taðuti sistemin hakimiyetini ve otoritesini reddetmeleri gerektiðini bildireceðiz. Hiçbir zaman “yüce Allah’a þirk koþmayýn, zira Allah’a þirk koþmak büyük bir zulümdür” diyerek meseleleri gizli kapaklý býrakmayacaðýz, “Ey Kavmimiz! Bugün sandýk baþýna giderek demokratik dinin bir gereði olarak oy atmanýz ve bu suretle demokratik dine imanýnýzý ve sadakatinizi tazelemeniz Allah’a ortak koþmanýn en açýk göstergesidir” diyerek meseleleri en açýk haliyle ortaya koymaya çalýþacaðýz. Kur’an’da adý geçen Lat, Menat, Hubel putlarýný hatýrlatarak bunlarýn günümüz versiyonlarý olan þeyhleri, velileri, hoca efendileri bire bir ismen zikredeceðiz. Ýslam yolu erlerinin karþýsýna dikilen Firavunlar’ý, Karunlar’ý, Ebu Lehebler’i ve Ebu Cehiller’i zikrederek günümüz zorbalarýna da açýk bir biçimde iþaret edeceðiz. Ve þahitliðimiz, þehadetimiz gizlilik safsatalarýna uyarak kimliksiz ve þahsiyetsiz bir þekilde ve bu davetin kim tarafýndan sunulduðu belli olmayan bir þahitlik asla olmayacaktýr.

Sonuç olarak; mücadelemiz tarihin her devrinde Ýslam davetçilerinin çaðrýlarýna kulak týkayan, küfreden, zulmeden cahiliyeye karþýdýr. Ýþte bu baðlamda Allah’tan baþka ilah olmadýðýna þahitlik edenlerin görevleri de, þahitlik ettikleri esaslarý dile getirmek, cahili sistemlere karþý bu þahitliði zikretmek, cehaletleri sebebiyle cahili sistemlere kul/köle olmuþ halk topluluklarýný Kur’ani esaslara çaðýrmak, toplumu boðazýna kadar battýðý þirk ve küfür bataklýðýndan haberdar etmek, dünyadaki bu zillet ve aþaðýlanmanýn ahiretteki karþýlýðýnýn ancak ebedi cehennem azabý olduðunu bildirmektir. Ve bu noktada yüce Allah’ýn dininden zerre kadar taviz vermeden sonuna kadar büyük bir mücadeleye girmektir.

“Ey Ýman Edenler! Eðer siz Allah’a yardým ederseniz O’da size yardým eder ve ayaklarýnýzý sabit kýlar.” (Muhammed, 7)
Gönderen: 05.06.2007 - 20:11
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1749 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
selimabi (48), secdeet (52), SEVGI HERYERDE (52), merve11 (35), Hilal76 (48), ebuliz (52), mah_sa (46), ceylantepesi (56), MüslümaniM (35), muhammedgazi (37), Gurbetci kiz (35), Pucca (43), haticetorun (36), siper2004 (38), sofi315 (54), selahattincam (52), yadiguzel (54), ibg (48), bambam (44), RepLiK (39), lula (62), fatihmaster (36), turanmho (52), bilvanis1 (40), selahattincam20.. (52), Engin17 (37), latifterlemez (42), murat147 (41), serseri_mayin_2.. (39), ismail orman (46), TUTKU_DK (45), Mesutol (60), ay-han (44), selim18 (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.99722 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.