0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Şemail-i Şerife

önceki konu   diğer konu
5 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  
Şemail-i Şerife
273 Mesaj -
Ravda da arama yaptým ama bu konuda bir paylaþým bulamadým. Ýslam Tarihi yada Siyer denilince benim aklýma iki baþlýk gelir. Ýlki Efendimizin s.a.v. 23 yýlýný anlatan eserler ki bence en güzellerinden biri Asým KÖKSAL ýn 18 ciltlik Ýslam Tarihidir.( yazar bu eser için yýllarýný vermiþ tüm kaynaklarý taramýþtýr. Sanýrým 1960 lý yýllarda Pakistandaki yüksek þurada dünyanýn en güzel siyeri seçilmiþtir.)

Ýkincisi ise Þemail kitablarýdýr. Bu kitablar Efendimizin mübarek Hilyesi baþta olmak üzere günlük hayatýný toplamýþlardýr.( yemesi,içmesi,giyinmesi,yatmasý,binitleri,hoþlandýklarý v.b.) Þemail kitablarýndan tavsiyem Damla Yayýnlarýndan Prof. Dr. Ali Yardým'ýn Peygamberimiz’in Þemâilidir.


(Bu elçi,) Bir güç sahibidir, arþýn Sahibi Katýnda þereflidir.
Ona itaat edilir, sonra güvenilirdir.
(Tekvir Suresi, 20-21)

Günümüzde insanlar, özellikle de gençler birçok insaný kendilerine örnek almakta, onlarýn tavýr ve konuþmalarýna, üsluplarýna, giyim tarzlarýna özenmekte, onlar gibi olmaya çalýþmaktadýrlar. Ancak bu insanlarýn büyük bir çoðunluðu doðru yolda olmadýðý gibi, tavýr ve ahlak güzelliðine de sahip deðildirler. Bu nedenle insanlarý doðru olana, en güzel ahlak ve tavýra özendirmek önemli bir sorumluluktur. Bir Müslümanýn, tavrýna ve ahlakýna özenmesi, benzemek için çaba göstermesi gereken kiþi, Hz. Muhammed (sav)'dir. Allah bu gerçeði bir ayetinde þöyle bildirmektedir:

Andolsun, sizin için, Allah'ý ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ý çokça zikredenler için Allah'ýn Resûlü'nde güzel bir örnek vardýr. (Ahzab Suresi, 21)

Bu nedenle Hz. Muhammed (sav)'ýn güzel vasýflarýný tanýmak, onu örnek almak her Müslüman için bir görevdir.

Kuran ayetlerinin yaný sýra sahabelerden aktarýlan açýklamalarda da Peygamberimiz (sav)'le ilgili pek çok bilgi verilmektedir. Peygamberimiz (sav)'in ailesiyle ve çevresindeki müminlerle olan iliþkisi, günlük hayatýndan detaylar, dýþ görünümü, görenleri hayran býrakan heybeti (hürmetle beraber þiddetli heyecan hissini veren hali, azameti), sevdiði yiyecekler, giyimi ve gülüþü gibi pek çok detay Ýslam alimleri tarafýndan "þemail" kelimesiyle ifade edilir. Þemail kelimesi "þimal"den türemiþtir. Bu kelime "karakter, huy, hal, hareket, davranýþ ve tavýr" gibi anlamlar taþýr. Þemail kelimesi ilk baþlarda daha geniþ anlamlar içerse de, zaman içinde özelleþmiþ ve Peygamber Efendimiz (sav)’in nasýl bir yaþam sürdüðü ile ilgili detaylarý ve kiþisel özelliklerini ifade eden bir terime dönüþmüþtür.
Rabbimiz’in alemlere üstün kýldýðý bu seçkin kulunun karakterine ve görünüþüne dair aktarýlan her bir detay, ayný zamanda onun üstün ahlakýnýn da bir yansýmasýdýr. Peygamber Efendimiz (sav)’in þemailinin anlatýldýðý bu yazý dizisinin hazýrlanmasýndaki amaç ise, onun çeþitli kaynaklarda aktarýlan güzel özelliklerini inceleyip, yaþamýndan günümüze öðütler çýkarmaktýr.


1. BÖLÜM

Peygamber Efendimiz (sav)’da Tecelli Eden Yaratýlýþ Güzellikleri

Peygamber Efendimiz (sav)’in Ashabý, bu kutlu insanýn dýþ görünümünün güzelliði, görenleri hayran býrakan heybetinden nuruna ve duruþundan gülüþüne kadar Allah'ýn onda tecelli ettirdiði çeþitli güzellikler hakkýnda pek çok detay aktarmýþlardýr. Sayýca oldukça kalabalýk olan sahabeler, bu güzellikler hakkýnda birçok farklý detay vermiþ, Peygamber Efendimiz (sav)’le ayný dönemde yaþamamýþ olan Müslümanlara Allah'ýn Resulünü birçok yönüyle tanýtmýþlardýr. Bazý sahabeler onu genel özellikleriyle tarif ederken, diðerleri uzun ve detaylý anlatýmlarda bulunmuþlardýr. Bu anlatýmlardan bazýlarý þu þekildedir:

Peygamber Efendimiz (sav)’in dýþ görünümü ve güzelliði

Sahabeleri Peygamberimiz (sav)'in güzelliðini þöyle anlatýyorlardý:

"Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem çok yakýþýklý ve alýmlý idi. Mübarek yüzü ayýn on dördündeki dolunay gibi parlardý... Burnu gayet güzel idi... Gür sakallý, iri gözlü, düz yanaklý idi. Aðzý geniþ, diþleri inci gibi parlaktý... Boynu sanki bir gümüþ hüzmesi idi... Ýki omuzu arasý geniþ, omuz kemik baþlarý kalýn idi..."66

Enes b. Malik (ra) anlatýyor:

"Resulullah Efendimizin boyu; ne çok uzun, ne de fazla kýsa idi. Teni de ne duru beyaz, ne de koyu esmerdi. Saçlarý ise ne düz, ne de kývýrcýk idi. Kýrk yaþýna geldiðinde, Allah Teala O'nu peygamber olarak gönderdi. Peygamber olduktan sonra, Mekke'de 10 sene, Medine'de de 10 yýl kaldý ve 60 yaþlarýnda vefat etti. Bu fani hayata veda ettiklerinde, saçýnda ve sakalýnda 20 tel ak saç yoktu."67
"Resulullah (sav) beyaz, güzel ve mutedil (yavaþ ve mülayim, itidalli) idiler."68

Enes b. Malik (ra) anlatýyor:

"Peygamber Efendimiz (sav) orta boylu idi; uzun da deðildi, kýsa da deðildi; hoþ bir görünüþü vardý. Saçý ise ne kývýrcýk, ne de düzdü. Mübarek (Ýlahi hayrýn bulunduðu þey, bereketlenmiþ, çoðalmýþ, hayýrlý, uðurlu) yüzlerinin rengi ise nurani beyazdý."69

Bera b. Azib (ra) anlatýyor:

"… Resullullah Efendimizden daha güzel birini görmedim. Omuzlarýný döðen saçlarý vardý. Ýki omuz arasý geniþçe idi. Boyu ise ne kýsa idi, ne de uzundu."70

Hz. Ali'nin torunlarýndan Ýbrahim b. Muhammed (ra) rivayet ediyor:

"Dedem Hz. Ali, Peygamber Efendimiz (sav)’i anlatýrken Onu þöyle tavsif (vasýflandýrýrdýgöz kırpma ederdi:
"Peygamber Efendimiz (sav), ne aþýrý derecede uzun, ne de kýsa idi; O bulunduðu topluluðun orta boylusu idi. Saçlarý, ne kývýrcýk ne de dümdüzdü; hafifçe dalgalý idi. Mübarek yüzlerinin rengi kýrmýzýya çalar þekilde beyaz; gözleri siyah; kirpikleri sýk ve uzun; omuz baþlarý iri yapýlý idi… O, insanlarýn en cömert gönüllüsü, en doðru sözlüsü, en yumuþak tabiatlýsý ve en arkadaþ canlýsý idi. Kendilerini ansýzýn görenler, O'nun heybeti karþýsýnda çok þiddetli heyecanlanýrlar; üstün vasýflarýný bilerek sohbetinde bulunanlar ise, O'nu herþeyden çok severlerdi. O'nun üstünlüklerini ve güzelliklerini tanýtmaya çalýþan kimse; Ben, gerek ondan önce, gerek ondan sonra, onun gibi birisini görmedim, demek suretiyle, O'nu tanýtma hususundaki aczini ve yetersizliðini itiraf ederdi. Allah'ýn salat (dua, Peygamberimiz (sav)’e yapýlan dua, istiðfar, rahmet, namaz) ve selamý O'nun üzerine olsun."71

Hz. Hasan (ra) naklediyor:

"Resulullah Efendimiz, yaradýlýþtan heybetli ve muhteþemdi. Mübarek yüzü, dolunay halindeki ayýn parlaklýðý gibi nur saçardý. Orta boyludan uzun, ince uzundan kýsa idi. Saçlarý kývýrcýk ile düz arasý idi; þayet kendiliðinden ikiye ayrýlmýþlarsa onlarý baþýnýn iki yanýna salar, deðilse ayýrmazlardý. Uzattýklarý takdirde saçlarý kulak yumuþaklarýný geçerdi. Peygamber Efendimiz (sav)’in rengi, ezher'ul-levn (pek beyaz ve parlak renk) idi, yani nurani beyazdý. Alný açýktý. Kaþlarý; hilal gibi, gür ve birbirine yakýndý.
Boynu, saf mermerden meydana gelen heykellerin boynu gibi gümüþ berraklýðýnda idi. Vücudunun bütün azalarý birbiri ile uyumlu olup yakýþýklý bir yapýya sahipti..."72

Ebu Hüreyre (ra) anlatýyor:

"Hazreti Peygamber (sav), gümüþten yaratýlmýþ gibi nurlu beyazdý; saçlarý da hafif dalgalý idi."73

"Efendimiz (sav) beyaza pembe karýþýk renkte idi. Gözleri siyah, kirpikleri sýk ve uzun idi."74

"Allah Resulünün alný geniþ olup hilal kaþlýydý, kaþlarý gürdü. Iki kaþý arasý açýk olup, halis bir gümüþ gibiydi. Gözleri pek güzel, bebekleri simsiyahtý. Kirpikleri birbirine geçecek þekilde gürdü… Güldüðünde diþleri çakan þimþek gibi parýldardý. Iki dudaðý da emsalsiz þekilde güzeldi… Sakalý gürdü. Boynu pek güzeldi, ne uzun ne kýsaydý. Boynunun güneþ ve rüzgar gören kýsmý altýn alaþýmlý gümüþ ibrik gibi gümüþün beyazlýðý ve altýnýn da kýrmýzýlýðýný yansýtýr þekilde parýldardý… Göðsü geniþti, göðsünün düzlüðü aynayý, beyazlýðý da ayý andýrýrdý… Omuzlarý geniþti… Kol ve pazularý irice idi. Avuçlarý ipekten daha yumuþaktý."75

Peygamber Efendimiz (sav)’in hicret yolculuðu sýrasýnda çadýrýný ziyaret ettiði Ümmü Mabed isimli cömertliði, iffeti ve cesareti ile tanýnan biri, Peygamber Efendimiz (sav)’i tanýmamýþtýr. Ancak Peygamberimiz (sav)'i anlatýlanlardan tanýyan kocasýna, onu þöyle tarif etmiþtir:

"Aydýn yüzlü ve güzel yaradýlýþlý idi; zayýf ve ince de deðildi. Gözlerinin siyahý ve beyazý birbirinden iyice ayrýlmýþtý. Saçý ile kirpik ve býyýklarý gümrahtý (bol, gür). Sesi kalýndý. Sustuðu zaman vakarlý (aðýrbaþlýlýk, halim ve heybetli oluþgöz kırpma, konuþtuðu zaman da heybetli idi. Uzaktan bakýldýðýnda insanlarýn en güzeli ve en sevimlisi görünümündeydi; yakýndan bakýldýðýnda da tatlý ve hoþ bir görünüþü vardý. Çok tatlý konuþuyordu. Orta boylu idi; bakan kimse ne kýsa ne de uzun olduðunu hissederdi. Üç kiþinin arasýnda en güzel görüneni ve nur yüzlü olanýydý. Arkadaþlarý, ortalarýna almýþ durumda hep onu dinlerler; buyurduðu zaman da hemen buyruðunu yerine getirirlerdi. Konuþmasý tok ve kararlý idi."76

Kendisini görenlerin anlattýklarýnda da görüldüðü gibi, Peygamber Efendimiz (sav) olaðanüstü yakýþýklý, görenlerin nefesini kesecek kadar güzel yüzlü ve güzel endamlý idi. Ayrýca atletik ve son derece etkili bir yapýsý vardý ve çok kuvvetli idi.

66-Büyük Hadis Külliyatý, Cem'ul-fevaid min Cami'il-usul ve Mecma'iz-zevaid, Ýmam Muhammed Bin Muhammed bin Süleyman er-Rudani, 5. cilt, Ýz Yayýncýlýk, s. 31
67- Sünen-i Tirmizi Tercümesi, Çeviren: Osman Zeki Mollamehmetoðlu, Yunus Emre Yayýnevi, Ýstanbul, 4.cilt, s.201
68- Hz. Ebu Tufeyl (ra),G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayýnevi, Ýstanbul, 1997, 519/1
69- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 2. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara, 1976, s. 7-8
70- Sünen-i Tirmizi Tercümesi, Çeviren: Osman Zeki Mollamehmetoðlu, Yunus Emre Yayýnevi, Ýstanbul, IV.cilt, s. 210
71- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara,1976, s. 18-19
72- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara,1976, s. 18-22-23
73- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara,1976, s. 28-29
74- Hz. Ali (ra), G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayýnevi, Ýstanbul, 1997, s. 519/4
75- Huccetü'l Ýslam Ýmam Gazali, Ýhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sýtký Gülle, Huzur Yayýnevi, Ýstanbul 1998, s. 820
76- Ýbni Sa'd, Tabakat, I, 230-231; Taberani, el-Mu'cem'ül-Kebir, IV, 49, nu:3605, VII, 105, nu:6510; Hakim, el-Müstedrek, III, 9-10; Beyhaki, Delail'ün-Nübüvve, I, 276-284; Ýbn'Asakir, Tarihu Medineti Dumeþk, III, 314-336, Prof. Dr. Ali Yardým, Peygamberimizin Þemaili, Damla Yayýnevi, 3 Baský, Ýstanbul, 1998, s.48



Mesaj 2 kez düzenlendi. En son M.MasuM tarafından, 14.02.2007 - 19:52 tarihinde.
Gönderen: 14.02.2007 - 18:14
Bu Mesaji Bildir   Üsve-i Hasene üyenin diger mesajlarini ara Üsve-i Hasene üyenin Profiline bak Üsve-i Hasene üyeye özel mesaj gönder Üsve-i Hasene üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  
273 Mesaj -
2. BÖLÜM

Peygamberimiz (sav)’in Þemaili

Osmanlý döneminin önemli alimlerinden olan Ahmet Cevdet Paþa Peygamber Efendimiz (sav)’in anlatýlan özelliklerini bir özet haline getiren bir çalýþma yapmýþtýr. Bu çalýþmasý Kýsas-ý Enbiya adlý eserinin IV. cüzünde, "Bazý Evsaf-ý Seniyye-i Muhammediyye" baþlýðý altýnda gerçekleþmiþtir:

"… Mübarek cismi güzel, hep azasý mütenasip (uygun, aralarýnda muntazam bir nisbet bulunan), endamý gayet matbu, alný ve göðsü ve iki omuzlarýnýn arasý ve avuçlarý geniþ, boynu uzun ve mevzun (yakýþýklý, her bir vasfý ölçülügöz kırpma ve gümüþ gibi saf, omuzlarý ve pazularý ve baldýrlarý iri ve kalýn, bilekleri uzun, parmaklarý uzunca, elleri ve parmaklarý kalýnca idi. Mubarek cildi ise ipekten yumuþak idi.
Kemal-i itidal üzere büyük baþlý, hilal kaþlý, çekme burunlu, oval yüzlü idi.
Kirpikleri uzun, gözleri kara ve güzel, büyücek ve iki kaþýnýn arasý açýk, fakat kaþlarý birbirine yakýn idi,
Nebiyy-i Mücteba (seçilmiþ, kýymetli peygamber), ezherüllevn (rengi nurlu, parlak) idi; yani ne ak, ne de kara esmer, belki ikisi ortasý ve gül gibi kýrmýzýya mail (benzer) beyaz ve, nurani ve berrak olup, mübarek yüzünde nur lemean (parlardýgöz kırpma ederdi. Diþleri, inci gibi abdar (parlak, saðlam vücutlu) ve tabdar (ýþýklý, parlak, büklümlü, kývrýmlýgöz kırpma olup, söylerken ön diþlerinden nur saçýlýr; gülerken, fem-i saadeti (saadetli aðzýgöz kırpma, bir latif (mülayim, yumuþak, nazik, güzel) þimþek gibi ziyalar (ýþýklar) saçarak açýlýr idi…
Alem-i bekaya (geride kalanlarýn dünyasýnýgöz kırpma rihlet (göçmek, ölmek) buyurduklarýnda saçý, sakalý henüz aðarmaya baþlamýþ baþýnda biraz ve sakalýnda yirmi kadar beyaz var idi.
Havassý (duyular) fevkalade kavi (saðlam, kuvvetli) idi. Pek uzaktan iþitir ve kimsenin göremeyeceði mesafeden görür idi. Elhasýl (sözün özügöz kırpma, en mükemmel ve müstesna surette yaratýlmýþ bir vücud-ý mes'ud (mutlu vücudu) ve mübarek idi… Onu ansýzýn gören kimseyi sevgi alýrdý ve Onunla ülfet ve musahabet (sohbetler, konuþup görüþmeler) eyleyen kimse, Ona can ü gönülden aþýk ve mühib olurdu. Ehl-i fazl'a (kerem, ilim sahibi), derecelerine göre ihtiram (hürmet, saygýgöz kırpma eylerdi. Akrabasýna dahi pek ziyade (çok bol, fazladan) ikram eylerdi. Lakin (ancak) onlarý, kendilerinden efdal (daha faziletli, daha layýk, daha iyi) olanlarýn üzerine takdim etmezdi.
Hizmetkarlarýný pek hoþ tutardý. Kendisi ne yer ve ne giyerse, onlara dahi onu yedirir ve onu giydirir idi.
Sahi (cömert, eliaçýk, herkese iyilik etmek isteyen) ve kerim (herþeyin iyisi, faydalýsýgöz kırpma, þefik (þefkatli, esirgeyen, merhametli) ve rahim (rahmet edici, baðýþlayan), þeci (kahraman, yiðit) ve halim (yumuþak huylu, hoþ muamele yapan) idi. Ahd ü va'dinde (söz vermede) sabit, kavlinde (sözünde) sadýk idi. Elhasýl (neticesi)- hüsn-i ahlakça (ahlak güzelliði) ve akl-ü zekavetçe (keskin anlayýþý olan akýl) cümle(bütün, tam) nasa (insanlara) faik (üstün, üstünde) ve her türlü medh ü senaya (övgüye) layýk idi.
Yemede, giymede kadar-ý zaruret (yoksulluk derecesinde) ile iktifa (yetinir) ve ziyadesinden (fazlasýndan) iba eylerdi (çekinirdi)."77

Peygamber Efendimiz (sav)’in nübüvvet (peygamberlik) mührü

Allah, Hz. Muhammed (sav)'i alemler üzerine seçmiþ ve onun "peygamberlerin sonuncusu" (Ahzab Suresi, 40) olduðunu bildirmiþtir. Ondan sonra hiçbir peygamber gönderilmeyecektir ve Kuran insanlara hidayet rehberi olarak gönderilen en son kitaptýr. Allah, Peygamber Efendimiz (sav)’in bu eþsiz özelliðini onun mübarek vücudunda bir izle tecelli ettirmiþtir.

Ýslami kaynaklarda ve rivayetlerde Peygamber Efendimiz (sav)’in kürek kemikleri arasýnda bulunan bu iþarete "nübüvvet mührü" ismi verilir. Peygamberimiz (sav)'in mührüne benzer peygamberlik iþaretlerinin diðer peygamberlerde de olduðu, ancak Peygamberimiz (sav)'inkinin daha farklý olduðu el-Müstedrek tarafýndan Vehb b. Münebbih (ra)'den þöyle nakletmiþtir:

"… Allah hiçbir peygamber göndermemiþtir ki, onun sað elinde Peygamberlik beni (þamet'ün-nübüvve) olmamýþ olsun. Ancak bizim Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselam bunun istisnasýný teþkil etmektedir. Zira Onun peygamberlik beni, (sað elinde deðil) kürek kemikleri arasýndadýr. Peygamberimiz (sav) bu durum sorulunca: "Kürek kemiklerim arasýnda bulunan bu ben, benden önceki Peygamberlerin beni gibidir…"78 demiþtir."

Cabir b. Semüre (ra) anlatýyor:

"Ben Resulullah Efendimizin kürek kemikleri arasýnda bulunan nübüvvet mührünü gördüm. O, güvercin yumurtasý büyüklüðünde kýrmýzýmtýrak bir yumru idi."79

Hz. Ali'nin torunlarýndan Ýbrahim b. Muhammed (ra) naklediyor:

"Dedem Hz. Ali, Peygamber Efendimiz (sav)’in vasýflarýný anlatýrken, Resulullah'ýn Hilyesi (güzel sýfatlar, süs, zinet, cevher, güzel yüz, suret, görünüþgöz kırpma hakkýndaki hadisi bütün uzunluðu ile zikreder ve:
"Kürek kemikleri arasýnda nübüvvet mührü vardý. Ve O, peygamberlerin sonuncusudur" derdi.80

Ebu Nadre (ra) anlatýyor:

"Ashabdan Ebu Said el-Hudri'ye Resulullah Efendimizin peygamberlik mührünün nasýl bir þey olduðunu sordum. Mübarek sýrtlarýnda gül tomurcuðu gibi bir et parçasý olduðunu söyledi."81

"Ýki küreði arasýnda peygamberlik mührü yer alýyordu. Bu mühür sað omzuna daha yakýndý."82

Muhammed b. Müsenna, Muhammed b. Hazm, Þu'be Simak (ra)'dan:

"Cabir Ýbn-i Semure'nin þöyle dediðini duydum: Resulullah (sav)'in sýrtýnda mühür gördüm: güvercin yumurtasý gibi idi."83



77- Ahmed Cevdet Paþa, Kýsas-ý Enbiya, IV. Cüz, Kanaat Matbaasý, Ýstanbul 1331, s. 364-365
78- Tirmizý'nin Þemail isimli kitabýnýn tercümesinden, Prof. Dr. Ali Yardým, Peygamberimiz (sav)’in Þemaili, Damla Yayýnevi, 3 Baský, Ýstanbul, 1998, s. 73
79- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara,1976, s. 36
80- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara,1976, s. 38
81- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara,1976,, s. 42
82- Huccetü'l Ýslam Ýmam Gazali, Ýhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sýtký Gülle, Huzur Yayýnevi, Ýstanbul 1998, s. 820
83- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara,1976, s. 36

Gönderen: 14.02.2007 - 18:19
Bu Mesaji Bildir   Üsve-i Hasene üyenin diger mesajlarini ara Üsve-i Hasene üyenin Profiline bak Üsve-i Hasene üyeye özel mesaj gönder Üsve-i Hasene üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  
273 Mesaj -

3. BÖLÜM

Peygamber Efendimiz (sav)’in Saç Sakal ve Giyim Tarzý

Peygamber Efendimiz (sav)’in saçý

Peygamber Efendimiz (sav)’in saçýnýn uzunluðu ile ilgili farklý tarifler vardýr. Tarifler arasýnda böyle bir farklýlýk olmasý ise doðaldýr, çünkü bu bilgileri aktaranlar Peygamber Efendimiz (sav)’i farklý zamanlarda gördükleri için, saçýnýn uzunluðu da farklý olmuþ olabilir. Ancak bu tariflerden anlaþýlan Peygamberimiz (sav) saçýný en kýsa kulaðý hizasýnda, en fazla ise omuzlarýna kadar uzatmýþtýr.

Enes b. Malik (ra) anlatýyor:

"Hazreti Peygamber (sav)‘in saçlarý, kulaklarýnýn orta hizasýna kadar uzamýþtý."84

Hazreti Aiþe (ra) validemiz anlatýyor:

"Resulullah'ýn mübarek saçlarý, kulaklarý ile omuzlarý arasýndaydý. Allah'ýn selat ve selamý üzerine olsun."85

Bera b. Azib (ra) anlatýyor:

"Peygamber Efendimiz (sav) orta boylu idi. Omuzlarý da geniþçeydi. Saçlarý ise, kulak yumuþaklarýný deðerdi."86

Ebu Talib'in kýzý ümmü Hani (ra) anlatýyor:

"Resulullah Efendimiz Mekke'ye geldiklerinde evimizi teþrif etmiþlerdi. Bu sýrada mübarek baþlarý dört belikli (örgülügöz kırpma idi." 87

Peygamberimiz (sav)'in saç ve sakal bakýmý

Peygamber Efendimiz (sav) temizliðe çok önem verdiði için, saç ve sakal bakýmýna da önem vermiþlerdir. Bazý kaynaklarda onun yanýnda daima tarak, ayna, misvak, kürdan, makas, sürmedan gibi eþyalar bulundurduðu bildirilmektedir.88 Peygamberimiz (sav) ashabýna da ayný tavsiyelerde bulunmuþ ve "Kim saç býrakmýþsa, onun bakýmýna dikkat etsin"89 þeklinde buyurmuþlardýr. Peygamberimiz (sav)'in saç ve sakalý ile ilgili diðer aktarýlanlar þu þekildedir:

Hz. Adda Ýbn Halid'den (ra):

"Mübarek sakalý gayet güzeldi."90

Hz. Aiþe (ra) validemiz anlatýyor:

"Resul-i Ekrem (sas)… saçlarýný tarayýp yaðladýðýnda…"91

Simak b. Harb (ra) aktarýyor:

"Cabir b. Semüre'den iþittim. Ona, Hazreti Peygamber (sav)’in saçlarýnýn aðarma durumu sorulmuþtu. O da: Mübarek baþlarýný yaðladýklarý zaman saçlarýnýn aký gözle farkedilmez; fakat baþlarýna yað sürmedikleri anlarda beyazlarý görünürdü"92 dedi.

Peygamberimiz (sav), dýþ görünümüne ve temizliðine verdiði önemle, müminlere güzel bir örnek olmuþtur. Bir rivayette Peygamber Efendimiz (sav)’in bu konudaki tavrý þöyle belirtilir:

"Bir gün Peygamber (sav) sahabelerinin yanýna çýkacaðý zaman küpteki suya bakarak sarýðýný ve sakalýný düzeltti ve þöyle dedi: 'Allah kardeþlerinin yanlarýna çýkarken kulunun kardeþleri için süslenmesini sever.'93

Peygamber Efendimiz (sav)’in giyim tarzý

Peygamberimiz (sav)'in giyimi hakkýnda da sahabeler pek çok detay aktarmýþlardýr. Bunun yaný sýra Peygamber Efendimiz (sav)’in müminlere nasýl giyinmeleri gerektiðiyle ilgili olarak tavsiyeleri de onun bu konuya verdiði önemi ortaya koymaktadýr. Örneðin Peygamber Efendimiz (sav) hadis-i þeriflerinde þöyle buyurmuþtur:

"Allah güzeldir, güzelliði sever, güzel giyinmek kibir deðildir, kibir (mazhar olduðun nimeti kendinden bilip) hakký reddetmek, halký hakir görmektir."94

"Allah güzeldir, güzeli sever ve kuluna verdiði nimetin eserini üzerinde görmekten hoþlanýr."95

Peygamber Efendimiz (sav)’in torunu Hz. Hasan, onun giyim konusu hakkýndaki görüþünü þöyle ifade etmiþtir:

"Peygamber Efendimiz (sav) bize elde ettiðinizin en iyisini giymemizi ve bulabildiðimiz en hoþ kokularý sürmemizi emrederdi."96

Bu konudaki Peygamberimiz (sav)'in bir baþka hadisi de þu þekildedir:

"Ey müminler! Gönlünüzce yiyiniz, içiniz, giyininiz ve Allah yolunda sarf ediniz. Ancak, israfa veya kibir ve gurura kaçmayýnýz."97

Peygamber Efendimiz (sav) ashabýndan biri dýþ görünümüne önem vermediðinde veya bakýmsýz olduðunda onu da hemen uyarýrdý.

Bu konuya ait bir rivayeti Ebu'l Havas (ra), babasýndan þöyle nakletmektedir:

Üzerinde adi bir elbise olduðu halde Resulullah aleyhissalatu vesselam'ýn yanýna gelmiþtim. Bana:
"Senin malýn yok mu?" diye sordu.
"Evet var" cevabýma:
"Hangi çeþit maldan?" sorusunu yöneltti.
"Her çeþit maldan Allah bana vermiþtir" demem üzerine:
"Öyle ise Allah Teala Hazretleri sana bir mal verdiði vakit Allah'ýn verdiði bu nimetin eseri ve fazileti senin üzerinde görülmelidir" buyurdular.98

Buna benzer bir baþka olayý ise Hz. Cabir (ra) þöyle aktarmýþtýr:

Resulullah aleyhissalatu vesselam, binek hayvanlarýmýzý güden bir adamýmýzý gördü. Üzerinde eskimiþ iki parçalý giysi vardý.
"Onun bu eskilerden baþka giyeceði yok mu?" diye buyurdular. "Evet var" dedim. "Çamaþýr torbasýnda iki giysisi daha var. Ben onlarý giydirmiþtim."
"Öyleyse çaðýr onu da, bunlarý giysin" diye emrettiler. (çaðýrdým, emr-i Nebeviyi söyledim.), o da onlarý giyindi. Geri gitmek üzere dönünce, Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Nesi var da bu yenileri giymiyor? Bu daha hoþ deðil mi?" diye buyurdular.99

Peygamberimiz (sav)'in giyim tarzý ile ilgili sahabelerin aktardýðý bilgilerden bazýlarý ise þunlardýr:

Ýbnu Abbas (ra) anlatýyor:

Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam üzerinde mümkün olan en güzel elbiseyi gördüm."100

Ümmü Seleme (ra) anlatýyor:

"Peygamber Efendimiz (sav)‘in en çok sevdikleri elbise çeþidi, gömlek (kamis) idi."101

Ashabdan Kurre (ra) anlatýyor:

"Ben, biat eylemek üzere, Müzeyne kabilesinden bir grup insanla birlikte Resulullah Efendimizin huzurlarýna çýktým. Peygamber Efendimiz (sav)‘in gömleklerinin yakasý düðmesiz olduðundan…"102

Enes b. Malik (ra) anlatýyor:

"Peygamber Efendimiz (sav), giydikleri elbiseler içerisinde, Hibere-i Yemani'yi çok severlerdi"103 (Hibere, Yemen'de dokunan pamuktan yapýlan, kýrmýzý çubuklu yeþil bir kumaþtýr. Eskilerin "alaca" dedikleri desenli kumaþlar için kullanýlan bir tabirdir. Bu da kumaþýn düz deðil desenli olduðunu ve birkaç renkten oluþtuðunu gösterir.)103

El-Bera b. Azib (ra) anlatýyor:

"Kýrmýzý desenli elbisenin, Peygamber Efendimiz (sav) kadar bir baþkasýna yakýþtýðýný görmedim. Bu kýyafetle Resulullah (sav)'ý gördüðümde, mübarek saçlarý, omuzlarýna deðecek kadar sarkmýþtý."104

Semüre b. Cündüb (ra) rivayet ediyor:

"Hazreti Peygamber (sav): "Beyaz elbise giyiniz. Zira o, son derece temiz ve hoþtur" buyurmuþlardýr"105.

Hz. Aiþe (ra) anlatýyor:

"Resulullah Efendimiz, bir sabah vakti, üstlerinde siyah yünden dokunmuþ bir izar (peþtemal, futa, göðüsten aþaðý örtülen elbiseler) olduðu halde, evlerinden dýþarý çýkmýþlardý."106

Peygamber Efendimiz (sav)’in dýþ kýyafetleri

Eþa's b. Süleyn (ra) anlatýyor:

"Bana halam anlattý. Ona da amcasý anlatmýþ. Halamýn amcasý demiþti ki: Bir gün Medine sokaklarýnda izarýmý sürüyerek yürüyordum. Bu sýrada arkamdan bir ses iþittim: "Ýzarýný yukarý kaldýr. Zira izarýn yerde sürünmemesi, onun daha temiz kalmasýný ve uzun müddet dayanmasýný saðlar" diyordu. Arkama dönüp baktýðýmda bu sözleri söyleyenin Resulullah Efendimiz olduðunu gördüm."107

Seleme b. El-Ekva'dan (ra):

"Hz. Osman, uzunluðu bacaklarýnýn yarýsýna kadar ulaþan bir izar giyer ve "Arkadaþýmýn (sahibi), yani Resulullah (sav)'ýn izarlarý da aynen böyleydi" derdi.108

84- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara,1976, s. 49
85- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara,1976, s. 50
86- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara,1976, s. 50
87- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara,1976, s. 51
88- Ali el-Kari, Cem'ul-Vesail fi Þerh'iþ- Þemail, Ýstanbul, s. 96-97
89- Ebu Davud, Sünen, IV, 74, nu:4062
90- G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayýnevi, Ýstanbul, 1997, 519/16
91- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara, 1976, s. 58
92- Ýbn Adiyye el-Kamil; Huccetü'l Ýslam Ýmam Gazali, Ýhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sýtký Gülle, Huzur Yayýnevi, Ýstanbul 1998, s. 679
93- Ýbn Adiyye el-Kamil; Huccetü'l Ýslam Ýmam Gazali, Ýhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sýtký Gülle, Huzur Yayýnevi, Ýstanbul 1998, s. 679
94- Kütüb-i Sitte, Muhtasarý Tercüme ve Þerhi, Prof. Dr. Ýbrahim Canan, 7. cilt, Akçað Yayýnlarý, Ankara, s. 208
95- Kütüb-i Sitte, Muhtasarý Tercüme ve Þerhi, Prof. Dr. Ýbrahim Canan, 7. cilt, Akçað Yayýnlarý, Ankara, s. 208
96- Buhari, et-Tarih'ul-Kebir, I, 382, nu:1222
97- Buhari, el-Cami'us-Sahih, VII, 33; Ýbn Mace, Sünen, II, 1192, nu:3605
98- Nesai, Zinet 83, (8, 196), Prof. Dr. Ali Yardým, Peygamberimiz (sav)’in Þemaili, Damla Yayýnevi, 3 Baský, Ýstanbul, 1998, s. 119
99- Muvatta, Libas 1, (2, 910); Kütüb-i Sitte, Muhtasarý Tercüme ve Þerhi, Prof. Dr. Ýbrahim Canan, 15. cilt, Akçað Yayýnlarý, Ankara, s. 64-65
100- Ebu Davud., Libas 8, (4037); Kütüb-i Sitte, Muhtasarý Tercüme ve Þerhi, Prof. Dr. Ýbrahim Canan, 15. cilt, Akçað Yayýnlarý, Ankara, s.69
101- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara, 1976, s. 85
102- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara, 1976, s. 88
103- Sünen-i Tirmizi Tercümesi, Çeviren: Osman Zeki Mollamehmetoðlu, Yunus Emre Yayýnevi, Ýstanbul, 3.cilt, s. 283
104- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara, 1976, s. 94
105- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara, 1976, s.98
106- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara, 1976, s.99
107- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara, 1976, s.154
108- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara, 1976, s.155

Gönderen: 14.02.2007 - 18:21
Bu Mesaji Bildir   Üsve-i Hasene üyenin diger mesajlarini ara Üsve-i Hasene üyenin Profiline bak Üsve-i Hasene üyeye özel mesaj gönder Üsve-i Hasene üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  
273 Mesaj -
4. BÖLÜM

Peygamber Efendimiz (sav)’in yüzüðü ve mührü

Enes b. Malik (ra) anlatýyor:

"Peygamber Efendimiz (sav)’in Mühr-i Þerifleri (þerefli, mübarek mühür) gümüþten yapýlmýþtý. Kaþý ise Habeþ taþýndandý.

Resulullah Efendimiz yabancý devlet reislerine mektup yazmak isteyince, bir mühür yüzük yapýlmasýný buyurdu.

"Peygamber Efendimiz (sav)’in parmaðýndaki yüzüðün parýltýsý hala gözümün önünde duruyor".

"Peygamber Efendimiz (sav)’in Mühr-i Þeriflerinin kaþýna, üç satýr halinde, "Muhammed Resulullah" ibaresi kazýnmýþtý. Birinci satýrda "Muhammed", ikinci satýrda "Resul", üçüncü satýrda da "Allah" kelimeleri yer alýyordu."109

Peygamber Efendimiz (sav)’in yürüyüþ þekli

Ebu Hüreyre (ra) anlatýyor:

"Ben Resulullah Efendimizden daha güzel birisini görmedim; sanki güneþ, onun mübarek yüzünde devrediyor gibiydi. Peygamber Efendimiz (sav)’den daha hýzlý yürüyen birisini de görmedim; yürürken adeta yeryüzü ayaklarý altýnda dürülürdü. Bizler, arkalarýndan giderken, geri kalmamak için büyük çaba harcardýk."110

Hz. Ali'nin torunlarýndan Ýbrahim b. Muhammed (ra), "Dedem Hz. Ali, Resulullah Efendimizi tanýtýrken þöyle derdi: "Resulullah Efendimiz, yürürken, adeta yokuþ aþaðý inercesine, ayaklarýný sertçe kaldýrýrlardý"111 diyerek, Peygamberimiz (sav)'in rahat bir yürüyüþü olduðunu belirtmiþtir.

Hz. Yezid Ýbni Mirsad (ra) ise þöyle demiþtir:

"Yürüdüðü zaman vakarlý fakat hýzlý giderdi. Yanýndakiler ona yetiþemezdi."112

Hz. Ebu Atabe (ra)'den:

"Yürürken kuvvetli adýmlarla yürürdü."113

"… Yürürken, ayaklarýný yerden biraz kaldýrýp önlerine hafif eðilerek yürürlerdi. Ayaklarýný ses çýkarýp toz kaldýracak þekilde yere sert vurmazlar; adýmlarýný uzun ve seri atmakla birlikte sukunet ve vekar üzere yürürlerdi. Yürürken, sanki meyilli ve engebeli bir yerden iniyor görünümünü arzederdi. Bir tarafa dönüp baktýklarýnda, bütün vücudlarý ile birlikte dönerlerdi. Rastgele saða sola bakmazlardý. Yere bakýþlarý, göðe bakýþlarýndan daha çoktu. Çoðunlukla göz ucu ile bakarlardý. Ashabý ile birlikte yürürken, onlarý öne geçirir kendileri arkada yürürlerdi. Yolda karþýlaþtýðý kimselere, onlardan önce hemen selam verirdi."114

"Hep harekatý mutedil idi. Bir yere azimetinde (Yola çýkmak, gitmek) acele ve sað ve sola meyletmeyip, kemal-i vekar (aðýrbaþlýlýðýn olgunluðu) ile doðru yoluna gider ve fakat sür'at (hýzlýgöz kırpma ve sühulet (kolaylýkla) ile yürür idi. Þöyle ki; adeta yürür gibi görünür, lakin yanýnda gidenler, sür'at ile yürüdükleri halde geri kalýrlar idi."115

Peygamber Efendimiz (sav)’in oturuþ tarzý

Kayle binti Mahreme (ra) anlatýyor:

"Resulullah (sav)'i sonsuz bir mahviyet (alçak gönüllülük, tevazu) ve tevazu içinde otururken görünce, heybetinden vücudum titremeye baþladý."116

Cabir b. Semüre (ra):

"Ben Peygamber Efendimiz (sav)‘i, sol tarafýna konmuþ bir yastýða dayanmýþ vaziyette gördüm."117

Peygamber Efendimiz (sav)’in konuþma þekli

Peygamber Efendimiz (sav) etkileyici üslubu, hikmetli ve keskin hitabýyla tanýnan bir insandý. Onun tebliði insanlar üzerinde çok büyük bir etki oluþturur, sohbetinden herkes çok büyük bir zevk alýrdý. Sahabelerden bizlere aktarýlan çeþitli rivayetler de onun bu özelliðini ortaya koyar. Bu konuda bazý aktarýmlar þu þekildedir:

Allah Resulü insanlarýn en belið (belagatli kimse, meramýný tamamen, noksansýz ve güzel sözlerle anlatmaya muktedir olan. Kafi derecede olan. Yeter olan), en düzgün konuþaný ve en tatlý sözlü olanýydý (aðzýndan ballar akýyordu)! O, þöyle diyordu: "Ben Arabýn en fasihiyim (Hatasýz olarak söyleyen. Açýk ve güzel konuþan)."118

Hz. Aiþe (ra), Resulullah (sav)'in sözlerini þöyle tarif eder:

"O, sizlerin konuþtuðunuz gibi laflarý çabuk çabuk ve peþ peþe sýralamazdý, sözleri az ve özdü. Halbuki sizler cümleleri birbirine ekleyip duruyorsunuz."119

"Allah Resülü çok veciz (kýsa, öz, az sözle çok mana ifadesi) konuþurdu. Böyle konuþmasýný kendisine Allah katýndan Cebrail getirmiþti. Kýsa cümleler içinde bütün maksadýný yansýtýrdý. Veciz sözlü cümleler söylerdi, sözlerinde ne fazlalýk ne de eksiklik bulunurdu. Kelimeleri bir ahenk içinde birbirini izler, sözcükleri arasýnda duraklar ve böylece dinleyenleri sözlerini belleyip ezberlerlerdi. Sesi gürdü ve tatlýydý. Gerektiðinde konuþurdu, kötü laflar etmezdi. Hiddetli ve hiddetsiz anlarýnda (nefsi için deðil, Allah'ýn rýzasý için) hep hakký söylerdi."120

"Güzel olmayan laflar edenlerden yüz çevirirdi. Hoþlanmadýðý, çirkin saydýðý bir sözü konuþmak zorunda kaldýðýnda onu kinaye yoluyla ifade buyururdu.121

Kendisi sustuðunda huzurdakiler konuþurdu. Katýnda tartýþma yapýlmazdý.122

Sahabelerinin yüzlerine karþý son derece güler ve gülümserdi, onlarýn konuþtuklarýný beðenir, dikkatle dinler, kendisini onlardan biri sayardý.123

Hz. Aiþe (ra) anlatýyor:

"Mübarek kelamlarý seçkindi. Her iþiten onu anlardý."124

Hz. Ebu Umame (ra)'den:

"Ýnsanlarýn en güleç yüzlüsü ve hoþcanlýsý idiler."125

Hz. Enes (ra) þunu bildirmiþtir:

"Efendimiz (sav) halkýn en latifecisi(hoþ söz, þaka, mizah, söz ile iltifat) idi."126

Peygamber Efendimiz (sav)’in güzel kokusu

Peygamber Efendimiz (sav) temizliðe çok önem verirdi. Kendisi sürekli mis gibi, tertemiz, hoþ ve güzel kokar, Müslümanlara da temizliði tavsiye ederdi. Sahabelerden rivayet edilen bilgilerde Peygamberimiz (sav)’in bu güzel özelliði hakkýnda detaylar aktarýlmaktadýr. Bunlardan bazýlarý þu þekildedir:

Enes b. Malik (ra) þöyle ifade etmektedir:

"Resulullah Efendimiz Medine sokaklarýnýn birinden geçtiðinde O'nun misk gibi kokusu hemen sezildiðinden, halk o yoldan Hazreti Peygamber (sav)‘in geçtiðini söylerlerdi. Bizler, Peygamber Efendimiz (sav)‘in geliþini, kokusunun güzelliðinden anlardýk."127

Ýbn-i Ebi Adi, Humeyd, Enes (ra)'den:

Resulullah (sav)ýn elinden daha yumuþak ne bir yün kumaþý, ne de bir ipeðe (hayatýmda) dokunmadým. Resulullah (sav)'in kokusundan daha güzel (kokan) bir kokuyu da koklamadým.128

Muaz b. Hiþam (ra), babasýndan, Katade, Enes'den þöyle rivayet etmiþtir:

"Resulullah (sav) güzel kokusu ile tanýnýrdý. Resulullah (sav) güzel idi. Kokusu da hoþ idi. Bununla beraber kokuyu severdi." 129

"Cismi nazif (temiz), kokusu latif (hoþgöz kırpma idi. Koku sürünsün sürünmesin, teni en güzel kokulardan ala kokardý. Bir kimse onunla musafaha (el sýkýþmak, tokalaþmak, muhabbetini, arkadaþlýðýný, sevgisini izhar etmek) etse, bütün gün onun rayiha-i tayyibesini (temiz kokusunu) duyardý ve mübarek eliyle bir çocuðun baþýný meshetse, rahiya-i tayyibesiyle (temiz kokusuyla) o çocuk, sair (diðer) çocuklar arasýnda malum (bilinirdi) olur idi."130

109- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara, 1976, s.114-117
110- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara, 1976, s.157
111- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara, 1976, s.158
112- G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayýnevi, Ýstanbul, 1997, 541/1
113- G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayýnevi, Ýstanbul, 1997, 541/2
114- Tirmizý'nin Þemail isimli kitabýnýn tercümesinden; Prof. Dr. Ali Yardým, Peygamberimiz (sav)‘in Þemaili, Damla Yayýnevi, 3 Baský, Ýstanbul, 1998, s. 66-67
115- Ahmed Cevdet Paþa, Kýsas-ý Enbiya, IV. Cüz, Kanaat Matbaasý, Ýstanbul 1331, s. 364-365; Prof. Dr. Ali Yardým, Peygamberimiz (sav)‘in Þemaili, Damla Yayýnevi, 3. Baský, Ýstanbul, 1998, s. 51
116- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara, 1976, s. 160
117- Et-Tirmizi Ýmam Ebu Ý'sa Muhammed, Þemail-i Þerife, 1. cilt, Hilal Yayýnlarý, Ankara, 1976, s.163
118- Taberani, Hakim; Huccetü'l Ýslam Ýmam Gazali, Ýhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sýtký Gülle, Huzur Yayýnevi, Ýstanbul 1998, s. 800,
119- El Fevaid, Huccetü'l Ýslam Ýmam Gazali, Ýhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sýtký Gülle, Huzur Yayýnevi, Ýstanbul 1998, s. 800
120- Ebu Davud, Huccetü'l Ýslam Ýmam Gazali, Ýhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sýtký Gülle, Huzur Yayýnevi, Ýstanbul 1998, s. 800
121- Buhari, Huccetü'l Ýslam Ýmam Gazali, Ýhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sýtký Gülle, Huzur Yayýnevi, Ýstanbul 1998, s. 800
122- Týrmizi; Huccetü'l Ýslam Ýmam Gazali, Ýhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sýtký Gülle, Huzur Yayýnevi, Ýstanbul 1998, s. 800
123- Týrmizi; Huccetü'l Ýslam Ýmam Gazali, Ýhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sýtký Gülle, Huzur Yayýnevi, Ýstanbul 1998, s. 800
124- G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayýnevi, Ýstanbul, 1997, 521/4
125- G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayýnevi, Ýstanbul, 1997, 545/4
126- G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayýnevi, Ýstanbul, 1997, 545/5
127- Ýbn Sa'd Tabakat, I, 398-399; Mecme'uz Zevaid, VIII, 282; el-Metalib'ül-Aliye, IV , 25; Behcet'ül Mehafil, II, 254; Prof. Dr. Ali Yardým, Peygamberimiz (sav)’in Þemaili, Damla Yayýnevi, 3. Baský, Ýstanbul, 1998, s.280
128- Buhari, 1/503; Müslim, 2/257; Ýbn-i Kesir, Peygamberimiz (sav)’in Þemaili, Mucizeleri, Çelik Yayýnevi, s. 46
129- Ýbn-i Kesir, Prof. Dr. Ali Yardým, Peygamberimiz (sav)’in Þemaili, Damla Yayýnevi, 3 Baský, Ýstanbul, 1998, s. 51
130- Ahmed Cevdet Paþa, Kýsas-ý Enbiya, IV. Cüz, Kanaat Matbaasý, Ýstanbul 1331, s.364-365

Gönderen: 14.02.2007 - 18:24
Bu Mesaji Bildir   Üsve-i Hasene üyenin diger mesajlarini ara Üsve-i Hasene üyenin Profiline bak Üsve-i Hasene üyeye özel mesaj gönder Üsve-i Hasene üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  
273 Mesaj -
Peygamber Efendimiz (sav)'in sevdiði yemekler

"Çok sýcak yemeði sevmezdi (Beyhaki, Huccetü'l Ýslam Ýmam Gazali, Ýhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sýtký Gülle, Huzur Yayýnevi, Ýstanbul 1998, s. 802) ."
"En çok hoþlandýðý yiyecek etti (Ebbuþeyh, Huccetü'l Ýslam Ýmam Gazali, Ýhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sýtký Gülle, Huzur Yayýnevi, Ýstanbul 1998, s. 803) ."
"Kabaðý çok severdi (G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayýnevi, Ýstanbul, 1997, 552/7) ."
"Avlanan kuþ etlerini yerdi (Huccetü'l Ýslam Ýmam Gazali, Ýhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sýtký Gülle, Huzur Yayýnevi, Ýstanbul 1998, s. 803) ."
"Hurmalardan Acve hurmasýný severdi (Ebuþþeyh, Huccetü'l Ýslam Ýmam Gazali, Ýhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sýtký Gülle, Huzur Yayýnevi, Ýstanbul 1998, s. 803) ."

Hz. Aiþe (ra) Peygamberimiz (sav)'in sevdiði yiyeceklerle ilgili þunlarý söylemiþtir:

"Tatlý ve balý severlerdi
(G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayýnevi, Ýstanbul, 1997, 552/11) ."

"Hazreti Peygamber (sav)'in katýk olarak yediði yemeklerin bir kýsmý þöyle sýralanabilir:
Koyunun ön kolu ve sýrt eti, pirzola, kebap, tavuk, toy kuþu, et çorbasý, tirit, kabak, zeytinyaðý, çökelek, kavun, helva, bal, hurma, pazý, anber balýðý..
(Ebu Davud, III, 496-497, nu: 3840; Nesai, VII, 207-209; Prof. Dr. Ali Yardým, Peygamberimiz (sav)'in Þemaili, Damla Yayýnevi, 3 Baský, Ýstanbul, 1998, s. 219) ."

Hz. Aiþe (ra) ek olarak þunlarý bildirmiþtir:

"Kavun, karpuzu yaþ hurma ile yerlerdi
(G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayýnevi, Ýstanbul, 1997, 552/5) ."

Hz. Cabir (ra)'den:

"Taze hurma ve kavun çok yerlerdi ve 'bunlar güzel meyvedir' derlerdi (G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayýnevi, Ýstanbul, 1997, 549/1) ."

"Hiçbir zaman bir yemeði yermemiþtir. Hoþuna giderse yer gitmezse yemezdi. Hoþlanmadýðýnda da bir baþkasýna kötülemezdi (Buhari ve Müslimde ayný anlamda rivayetler yer alýr. Huccetü'l Ýslam Ýmam Gazali, Ýhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sýtký Gülle, Huzur Yayýnevi, Ýstanbul 1998, s. 804) ."

Peygamber Efendimiz (sav)'in sevdiði bazý yiyecekler için söylediði sözlerden bir kýsmý ise þöyledir:

"Etin en güzel yeri sýrt etidir
(Haydar Hatipoðlu, Sünen-i Ýbni Mace Tercemesi ve Þerhi, Kahraman Yayýnlarý, 9. cilt, Ýstanbul 1983, s. 62) ."

"Sirke ne güzel katýktýr"
(Haydar Hatipoðlu, Sünen-i Ýbni Mace Tercemesi ve Þerhi , Kahraman Yayýnlarý, 9. cilt, Ýstanbul 1983, s. 70)

"Mantar kudret helvasýdýr
(Haydar Hatipoðlu, Sünen-i Ýbni Mace Tercemesi ve Þerhi, Kahraman Yayýnlarý, 9. cilt, Ýstanbul 1983, s. 209) ."143

"Sinameki ve sennut (tereyað tulumuna konulan bal) yemeye devam ediniz. Çünkü bu iki þeyde samdan (ölümden) baþka her hastalýktan þüphesiz þifa vardýr
(Haydar Hatipoðlu, Sünen-i Ýbni Mace Tercemesi ve Þerhi, Kahraman Yayýnlarý, 9. cilt, Ýstanbul 1983, s. 213) ."144

"Zeytinyaðýný yiyiniz ve kullanýnýz. Çünkü bu yað mübarektir (Haydar Hatipoðlu,Sünen-i Ýbni Mace Tercemesi ve Þerhi, Kahraman Yayýnlarý, 9. cilt, Ýstanbul 1983, s. 73) ."145

Peygamber Efendimiz (sav)'in sevdiði
içecekler



Hz. Aiþe (ra) bildiriyor:

"Þerbetlerin içinde tatlý ve soðuk olanýný severlerdi (G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayýnevi, Ýstanbul, 1997, 521/15) ."

"Peygamber Efendimiz (sav) bal þerbeti, hurma ve kuru üzüm þýrasý gibi içecekleri severlerdi
(Prof. Dr. Ali Yardým, Peygamberimiz (sav)'in Þemaili, Damla Yayýnevi, 3 Baský, Ýstanbul, 1998, s.261) ."

"Peygamber Efendimiz (sav)'in en çok sevdiði içecek, soðuk tatlý þerbetlerdi
(Prof. Dr. Ali Yardým, Peygamberimiz (sav)'in Þemaili, Damla Yayýnevi, 3 Baský, Ýstanbul, 1998, s.261) ."

Þerbetlerin içinde en çok bal þerbetini severdi
(G. Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayýnevi, Ýstanbul, 1997, 521/17) .

Ýçilecek þeylerde en çok sütü severlerdi
(G. Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayýnevi, Ýstanbul, 1997, 521/18) .

Peygamberimiz (sav) süt için þöyle buyurmuþlardýr:

"Allah bir kimseye yemek yedirdiði zaman o kimse, 'Allah'ým Bize bu yemeði bereketli kýl ve bize bundan hayýrlý rýzýk ver' diye dua etsin. Allah bir kimseye bir miktar süt içirdiði zaman da o kimse, 'Allah'ým bize bu sütü bereketli kýl ve bize daha çok süt ver' diye dua etsin. Çünkü yiyeceðin ve içeceðin yerini tutan sütten baþka bir þeyi bilmiyorum
(Haydar Hatipoðlu, Sünen-i Ýbni Mace Tercemesi ve Þerhi, Kahraman Yayýnlarý, 9. cilt, Ýstanbul 1983, s. 75) ."

Peygamberimiz (sav)'in su için söyledikleri

Peygamberimiz (sav) özellikle yolculuklar sýrasýnda ashabýna su daðýttýrýrdý. Örneðin bir yolculuðu sýrasýnda, bir yerde durmuþ ve yanýndakilerden su istemiþtir. Elini ve yüzünü yýkadýktan sonra, sudan içmiþ ve yanýndaki sahabelerine de "Siz de yüzünüze, boynunuza bir miktarýný dökün
(Konyalý Mehmed Vehbi, Tam Metni Sahih-i Buhari, 4. cilt, Üçdal Neþriyat, Ýstanbul 1993, s.64-65) " demiþtir.

Resulullah (sav) su içtikten sonra þöyle dua etmiþtir:

"Rahmetiyle suyu tatlý olarak yaratan, acý ve tuzlu yaratmayan Allah'a hamd olsun
(Ýmam Gazali, Ýhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Huzur Yayýnevi, Ýstanbul 1998, s.16) ."153

Resulullah (sav) bir baþka sözünde ise su için þöyle buyurmuþtur:

"Allah suyu temizleyici olarak yarattý. Tadýný veya rengini veya kokusunu deðiþtiren maddeler dýþýnda hiçbir nesne onu pislemez
(Ýmam Gazali, Ýhya'u Ulum'id-din, 1. cilt, Huzur Yayýnevi, Ýstanbul 1998, s.295) ."154

Sonuç

Peygamber Efendimiz (sav), Allah'ýn "... ancak o, Allah'ýn Resûlü ve peygamberlerin sonuncusudur
(Ahzab Suresi, 40) ayetiyle bildirdiði gibi insanlar için son peygamber olarak gönderilen, Allah'ýn en son Hak Kitab'ýný vahyettiði, güzel ahlaký, takvasý, Allah'a olan yakýnlýðý ile insanlara örnek kýldýðý, Allah'ýn dostu, Rabbimiz'in Katýnda üstünlüðü olan, müminlerin de dostu, en yakýný ve velisidir.

Allah, "Gerçek þu ki, Biz senin üzerine 'oldukça aðýr' bir söz (vahy) býrakacaðýz" (Müzzemmil Suresi, 5) ayetiyle de bildirdiði gibi son peygamber olan Hz. Muhammed (sav)'e önemli bir sorumluluk vermiþtir. Peygamberimiz (sav) ise, Allah'a olan güçlü imaný ile, Allah'ýn kendisine verdiði sorumluluðu en güzeliyle yerine getirmiþ, insanlarý Allah'ýn yoluna, hidayete davet etmiþ ve tüm inananlarýn yol göstericisi ve aydýnlatýcýsý olmuþtur.

Peygamberimiz (sav)'i görmemiþ olsak bile, Kuran ayetlerinden ve hadis-i þeriflerden, güzel tavýrlarýný, konuþmalarýný, gösterdiði güzel ahlaký tanýyabilir, ona benzemek, ahirette onunla yakýn bir dost olabilmek için elimizden gelen çabayý en fazlasýyla gösterebiliriz. Günümüzde insanlar, özellikle de gençler birçok insaný kendilerine örnek almakta, onlarýn tavýr ve konuþmalarýna, üsluplarýna, giyim tarzlarýna özenmekte, onlar gibi olmaya çalýþmaktadýrlar. Ancak bu insanlarýn büyük bir çoðunluðu doðru yolda olmadýðý gibi, tavýr ve ahlak güzelliðine de sahip deðildirler. Bu nedenle insanlarý doðru olana, en güzel ahlak ve tavýra özendirmek önemli bir sorumluluktur. Bir Müslümanýn, tavrýna ve ahlakýna özenmesi, benzemek için çaba göstermesi gereken kiþi, Hz. Muhammed (sav)'dir. Allah bu gerçeði bir ayetinde þöyle bildirmektedir:

Andolsun, sizin için, Allah'ý ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ý çokça zikredenler için Allah'ýn Resûlü'nde güzel bir örnek vardýr (Ahzab Suresi, 21) Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) gibi diðer peygamberler de, Allah'ýn müminler için örnek kýldýðý, Allah'ýn razý olduðu kiþilerdir. Allah, Yusuf Suresi'nde þöyle bildirmektedir:

Andolsun, onlarýn kýssalarýnda temiz akýl sahipleri için ibretler vardýr. (Bu Kur'an) düzüp uydurulacak bir söz deðildir, ancak kendinden öncekilerin doðrulayýcýsý, herþeyin 'çeþitli biçimlerde açýklamasý' ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir [navy]Andolsun, onlarýn kýssalarýnda temiz akýl sahipleri için ibretler vardýr. (Bu Kur'an) düzüp uydurulacak bir söz deðildir, ancak kendinden öncekilerin doðrulayýcýsý, herþeyin 'çeþitli biçimlerde açýklamasý' ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir
(Ýmam Muhammed Bin Muhammed bin Süleyman er-Rudani, Büyük Hadis Külliyatý, Cem'ul-fevaid min Cami'il-usul ve Mecma'iz-zevaid, cilt 5, Ýz Yayýncýlýk, s. 33
276-284; Ýbn'Asakir, Tarihu Medineti Dumeþk, III, 314-336, Prof. Dr. Ali Yardým, Peygamberimizin Þemaili, Damla Yayýnevi, 3 Baský, Ýstanbul, 1998, s.48) . (Yusuf Suresi, 111)

Gönderen: 14.02.2007 - 19:12
Bu Mesaji Bildir   Üsve-i Hasene üyenin diger mesajlarini ara Üsve-i Hasene üyenin Profiline bak Üsve-i Hasene üyeye özel mesaj gönder Üsve-i Hasene üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1597 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
selimabi (48), secdeet (52), SEVGI HERYERDE (52), merve11 (35), Hilal76 (48), ebuliz (52), mah_sa (46), ceylantepesi (56), MüslümaniM (35), muhammedgazi (37), Gurbetci kiz (35), Pucca (43), haticetorun (36), siper2004 (38), sofi315 (54), selahattincam (52), yadiguzel (54), ibg (48), bambam (44), RepLiK (39), lula (62), fatihmaster (36), turanmho (52), bilvanis1 (40), selahattincam20.. (52), Engin17 (37), latifterlemez (42), murat147 (41), serseri_mayin_2.. (39), ismail orman (46), TUTKU_DK (45), Mesutol (60), ay-han (44), selim18 (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.82719 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.