0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » K İ T A P / K Ü L T Ü R / S A N A T » KİTAP & DERGİ » MEKKE RASULLERİN YOLU

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
siddartha su an offline siddartha  
Konu icon    MEKKE RASULLERİN YOLU
7 Mesaj
MEKKE RASULLERÝN YOLU

Yazar : Ali Ünal

Yayýnevi : Pýnar Yayýnlarý

Baský : Ýstanbul / 1995 / 246 shf.



BÝRÝNCÝ BÖLÛM:

Hz. Ýbrahim, hanýmý Hacer ve oðlu Ýsmail ile Beyt'ül Muharrem civarýna gelir. Allah’ýn evi buradadýr. Soyundan insanlarý da buraya getirir daha sonra. Baþka kabileler de (Cürhümlüler vb.) akýn eder, akraba olurlar. Hacc vesilesiyle ünlenir Mekke. Zaten kervan yollarýnýn üzerindedir ama Hz. Ýsmail'den sonra da Resul yüzü görmez. Ta ki Alemlerin Efendisi'ne kadar.

Kurak bir belde olduðu için halk kahir ekseriyetle ticaretle uðraþýr, zenginleþirler. Kimse tarafýndan rahatsýz edilmezler. Zira etraf çöldür uçsuz bucaksýz. Kültürleri de bakir kalýr. Dört ay müstesna kan akar Mekke'de. Kabile savaþlarý vardýr.

Yönetim oligarþiktir. Mekke’yi zengin bu zümre yönetir. Dar'ün-Nedve denilen yerde toplanýr ve görüþürler. Çeþitli kurumlar oluþur. Hicabe; hacýlarý aðýrlama, Rýfade; yoksullarý doyurma, Sikave; hacýlara su daðýtma, Þura; Dar'ün-Nedve toplantýlarýný düzenleme gibi. Her kabile bir veya daha fazla kurumdan mesuldür. Hz. Ýbrahim'in dini giderek nesiller tarafýndan tahrif edilmiþti. Haksýzlýk yaygýnlaþmýþ, ahlak sukut etmiþti.



Þirk ve Müþrikler:

Hz. Adem (as) hariç tüm Peygamberler þirke kaymýþ toplumlarý yeniden Fýtrat dinine döndürmek için gönderilmiþlerdir. Temelde insanlarýn tabi olduklarý iki din vardý: Þirk ve Tevhid

Ýnsan iyi ve kötünün savaþ alanýdýr. Bir tarafta heva ve hevesi, diðer tarafta fýtrata çaðýran vicdaný ve fýtratýn yolunu çizen Rasuller. Ýnsan nefsinden azad olmadýkça kul olamaz. Kur'anda anlatýlan müþrik kavimlere baktýðýmýzda içinde yaþadýklarý fýsk ve fücuru görebilmekteyiz. Lut kavmi, Ad, Semud, Þuayb'ýn (as) kavmi. Hz. Yusuf ve Hz. Musa'nýn (as) Mýsýrlýlarýn. Mekkeli müþriklerin de bunlardan hiç farký yoktu aslýnda.

Tarihte müþrik kavimler hep benzerdir zira mensup olduklarý din þirktir. Kur’an bunlara “þeytanýn velileri”der. (A’raf: l21-En'am: 121) Onlarý þeytanýn yoluna iten heva ve hevesleridir. Allah’ýn dinine alternatif yeni bir din üretirler, hevalarýna dayanan þirk. Birden fazla insanýn hevasý söz konusu olduðu için þirk dönemleri hep kavgalara ve fitnelere beþik olagelmiþtir.

Þirk ikiye ayýrýr insanlarý, kanun koyucu rabbler için çalýþan kullar. (Al-i Ýmran:64). Kur'an da bunlardan müstekbir ve müstaz’af diye bahseder.

Müstekbir büyük olmadýðý halde büyüklenen demektir. Kimi çevresine güvenir Firavun gibi. (Zuhruf:51). Kimi aklýna (Kasas:78 ) Kimi de servetine (Kasas:81)

Rabb-insaný oluþturan bir sacayaðý vardýr: Firavun -Karun-Haham (Rahip...). Firavun zorbalýk ve tiranlýðýn sembolüdür. Zalim, sefih, hain Karun servet sahibidir. Amacý ne olursa ve nasýl olursa olsun kazanmaktýr.0ýýu da tek baþýna tüketir. Karun Firavunu servetiyle destekler. Firavun da Karun’un servetini yasallaþtýrýr. Ýkisinin en büyük destekçisi de Hahamdýr (bilgin-rahip günümüzde medya). Bu en tehlikeli unsur insanlarýn zihinlerine ve gözlerine hükmeder. Yeni gerçekler (!) uydurur. Karun’un ve Firavunun yaptýklarýný savunur. Karun’un mallarýnýn tüketilmesi için çaba gösterir.0ýýu koruyan Firavun besleyen de Karun’dur.

Müstaz'af, zayýf býrakýlmýþ demektir. Bunlar çoðunluðu oluþturur. Müstekbirlerin iþlerini yaparlar. Þirkte tepkisiz kaldýklarý için sorumludurlar (Nisa: 97). Peygamberler hep mustaz’aflarla birlikte müstekbirlerin saltanatýna son vermiþlerdir.

Nübüvvet-i Risalet:

Ýnsanlýk tüm dertlere çare olacak mükemmel bir sistemin sýkýntýsýný çekmiþtir. Yoksa niye hala arasýnlar ki.(bu sistem Allah'ýn dinidir aslýnda: ÝSLAM) Mücerret akýlla, ne var ki böyle bir sisteme ulaþamamýþlardýr. Çünkü insan zalimdir, cahildir (Ahzab:72), doyumsuzdur (Mearic: l9), nankördür. Bu ve benzeri sebeplerden ötürü fýrsatýný bulunca rabbleþir.

Yapýsal farklýlýklardan dolayý kurallar, insaný tanýyan. mutlak doðru ve kötüyü bilen bir üst güç tarafýndan konmalýdýr. O da Allah’týr (cc). Bu kurallarýn bir de insanlar arasýnda sarihi olmalýdýr. Onlar da peygamberlerdir (Nisa:163-165). Vahyin alýnmasý, korunmasý, tebliði risalette üç merhaledir. Bu yüzden onlar temiz masum ve hatasýz olmalýdýrlar. Hz. Nuh, Ýbrahim, Musa, Ýsa ve Efendimiz (AS) “ulul azm” peygamberlerdir. Yani þeriat vazedilmiþlerdir. Efendimiz (SAV) ise son peygamberdir. Þeriatý mütekamildir

Tevhid:

Ýnsanlar Ýslam fýtratý üzerine yaratýlmýþlardýr ve vazifeleri ibadettir. (Zariyat:56). Ýbadet kul ve köle olmaktýr. Hep emir dairesinde yaþamaktýr. Tevhidin temeli Allah'a ibadettir. Zira mülk Allah’ýndýr, hüküm de ona aittir. (En'am:62) Tevhid sisteminde insanýn vazifesi hilafettir. Yani egemenlik ve yasama Allah’ýn, yürütme de insanýndýr. Allah (cc) hükümlerini “Kitap” halinde indirmiþ ve hayatýn sýnýrlarýný mahluklar için çizmiþtir.

Tevhid de tek olan Allah'ý kabulden önce baþka ilahlarýn varlýðýný ret vardýr.(La ilahe illallah). Tevhid sulh dinidir. Tarihteki felaketlerin sorumlusu nefsine tapan insanlardýr. Rabler çoðalýnca hevalar kapýþacak, kavga çýkacaktýr. Evrende kargaþa olmamasýnýn sebebi Allah'ýn hükmetmesidir.(Rahman:5-7)



ÝKÝNCÝ BÖLÜM:

Tevhidin Tebliði: Tevhid þirkin zýddýdýr. Öldürmek için deðil diriltmek içindir.(Enfal 24). Tebliðinde de þirkle bir zýtlýk olacaktýr. Resullerin hedefi meþru dairede iþ görmektir. Hidayet ise ancak Allah’tandýr.

Resullerin Yolu:

Tüm resuller bi'setten önce kavimleri arasýnda en sevilen en güvenilir kiþilerdi. (Hud:87)

Hz. Nuh, Lut, Salih, Þuayb (AS) peygamberlerin kavimlerinde oligarþi vardý. Nimetlerin bolluðuna þükretmiyorlardý. Mezkur peygamberlerin göç edecek Medineleri olmadýðý için kavimleri Ýlahi azaba duçar oldu.

Hz. Musa (AS) kýssasý bize Þirkle mücadele yolunu anlatýrken, Hz. Yusuf’unki ise toplum içinde toplumla yaþamayý öðütler.

Risalet Öncesi

Efendimizin hayatý dupduru olduðu gibi soyu da lekesizdi. Haþimoðullarý Mekke'nin din iþlerini yürütürlerdi. Bu yüzden kimse Onun meliklik amaçladýðýný iddia etmedi.

Daha çocukluðunda Mekke’den uzaklaþmýþ, þirkin havasýndan uzak kalmýþtý. Valideyninin erken yaþta vefatý, onlarýn etkisinde kalmasýna mani olmuþtu. Ümmi olmasý sebebiyle de þirk þiirine bulaþmadý. Amcasý Ebu Talib amcalarý mabeyninde en temiz olanlarýydý.



Risalete Doðru

Gençliðinde Efendimiz Hz. Ýbrahim'in dini doðrultusunda yaþardý. Ramazanda Hira'ya çýkar, tefekkür eder, dönüþte de Kabe'yi tavaf ederdi.

Kýrk yaþýndayken, Ramazan ayýnýn sonlarýnda, Hz. Cebrail ilk vahyi getirdi. Sonra üç yýl hiç bir vahiy gelmedi. (fetret devri). “OKU” emrini düþündü. Neticede kainatý okudu.

Kalk ve Korkut

Ýlk vahiylerde Allah'ýn nimetlerini anmakla birlikte fakir ve yetimi gözetmekle emrolundu. Þükretmeliydi zira Risalet en büyük nimetti. Fakir ve ezilmiþlerle ise Ýslam site devletini kurup þirk kalesini yýkacaktý. Sonra gece ibadeti emrini aldý. Sabah güçlü çýkmalýydý. Korkutmak ve temizliði öðütlemek de vazifesi idi. Müþrikleri gelecek bir günle korkuttu. Ayný gün müminlere cennet vaadediyordu. Mekke'de hep ahiretten bahsetti. Kur'an, imaný zikretti. Korkutma ve müjdelemeye en yakýnlarýndan baþladý.

Ýlk üç kiþi inandý ona;hanýmý Hafice, azatlý kölesi Zeyd ve yeðeni çocuk Ali. Üç müstaz'af. Bu davasýnýn doðruluðunu gösteriyor idi. Sonra halkaya yeniler de katýldý: siyahi köle Bilal, Ebu Muayt'ýn çobaný Abdullah Ý. Mes`ud, yoksul Eba Zerr, azatlý köle Habbab,....

Yalnýz iki istisna vardý müstaz'af olmayan; Ebu Bekir ve Osman b. Affan.

Yeni merhaleyi “Sana emredileni açýkça bildir.” ayeti baþlatmýþtý. Artýk gizlilik yoktu. Peþpeþe inen ayetler müþrikler için azabý müjdeliyor onlarý korkuya salýyordu. Geçmiþ kavimlerin helakýndan da bahsediyordu. Kur'an. zaten bu kavimlerin kalýntýlarý kervan yollarý üzerindeydi.

Mekki sürelerde keskin ve kesin bir dil görmekteyiz. Ayrýntýya inmeden kýssalar da vardýr içinde. Mukateleye izin yoktur. Henüz taban oluþmamýþtýr zira. Dahasý bu davanýn banileri çetin imtihanlardan geçmelidir.

Artýk Mekke'de iki kutup vardýr, iki din. Dar'ün-Nedve karþýsýnda Erkamýn evi vardý. Resul açýlmak ister. Mekke’yi dýþarýdan fethetmek ister. Taif’te umduðunu bulamaz. Çünkü Mekke Medine’den fetholunacaktýr.



Mekke'de Ýslam:

Bir sistem ya Ýslam’dýr ya deðildir. Ýslam’a göre tarihin motoru nastýr. Þirkin deðiþmesi için önce insan deðiþmelidir. Kur'an kendini deðiþtirmeyen kavimlerin helakýndan bahseder. Yalnýz bu deðiþim külli bir deðiþimdir. Birkaç kiþinin deðiþmesi helaki önlemez.

Mekke nasýn kendini deðiþtirme yeridir. Önce deðiþim için gerekli esaslar tesis edilmiþtir. Mekke birey ve toplumu deðiþtirici kurallarýn vazedildiði yerdir. Medine ise deðiþen birey ve toplumun hayatýný düzenleyici kurallarýn sunulduðu mekandýr. Birincisi usul, ikincisi ahkamdýr.

Hicret:

Tevhidin en önemli km. taþlarýndan biri de hicrettir. Hicret Allah için Allah'a kaçýþtýr. Çoðu kez Kur'an-ý Kerim'de iman ve cihatla birlikte kullanýlýr. Cihad gibi sürekli ve kesintisizdir. En büyük hicret günahlardan Allah'a hicrettir. Kur'an'da iki hicretten bahsedilir:

1-) Hicret edilen yere muzaffer olarak dönülen hicret [Medine’si olan hicret]

2-) Medine’si olmayan, geri dönülmeyen hicret.

Birincisine örnek olarak Hz. Nuh, Hud, Þuayb, Lut ve Salih (as) larý verebiliriz. Ýkincisine ise baþta Efendimiz olmak üzere Hz. Musa (as)'ý misal gösterebiliriz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Fetih:

Hudeybiye'den iki, Mute'den bir yýl sonra Efendimiz (SAV) komþu kabilelere haber göndererek silahlarýyla gelmelerini istedi. Sefer vardý ama kimse yönünü bilmiyordu.

Sekiz yýldýr Medine’deydi. Ýslam site devletini kurmuþtu. l0.000 asker toplayacak seviyeye gelinmiþti. Yolda sayý 12.000'e ulaþtý.

12.000 kiþilik ordu Mekke civarýndaki daðlarýn eteðine kamp kurdu. 10.000'den fazla ateþ yakýldý. Sabah girildi Mekke'ye Bu gücün karþýsýnda kimse duramazdý durmadý da. Bir kaç kiþi müstesna. Putlar yýkýldý, temizlendi Kabe. Eman herkese verildi.

Bir ekin gibi filizini çýkardý tevhid Mekke'de, yavaþ yavaþ boy attý. Medine'de güçlendi. Kalýnlaþtý ve gövdesi üstünde yükseldi. Ýþte Bilal Kabe'nin damýnda tevhidi ilan ederken onu ekenler sulayanlar seviniyor ve kafirler de öfkelerinden kendilerini yiyorlardý.
Gönderen: 29.09.2004 - 08:00
Bu Mesaji Bildir   siddartha üyenin diger mesajlarini ara siddartha üyenin Profiline bak siddartha üyeye özel mesaj gönder siddartha üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1399 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.61043 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.