Maruz kalýnan her bir günah, her bir yanlýþ hayal kirlenmesine yol açýyor, zihinde kirli bir iz býrakýyor... Ýnsan çok defa böyle bir zihin kirlenmesinin sonucunu moralindeki düþüþlerle yaþýyor...Nitekim bu kirlenmelerden sonra artýk o kimsenin, hayýrlý iþlere devam etme þevki azalýyor, ihlaslý amellerde isteði zayýflýyor, fenalýklara meyli ise kuvvetleniyor... Yani haramlarla hayali kirlenen insan, artýk helalli hayatýnda düþüþe geçiyor...

- Ne dersiniz, günlük hayatýmýzda bizlerde de böyle zihin ve hayal kirlenmesi söz konusu oluyor mu? Her bakýþýmýzda gözler yoluyla birtakým haramlara maruz kalmak neredeyse muhakkak gibi mi?.. Ruh dünyamýzda bulantýlar hasýl edecek manzaralar günlük hayatýmýzda sanki normal görüntüler haline mi gelmiþ?.. Hayalimizde hep çöplük mü seyrediyoruz?..

- Sadece göz bakýþýyla mý kirleniyor hayalimiz?.. Diller de kirli sözler söylüyor, kulaklar da kirli sözler dinliyor mu? Bazý çevrelerde þunun bunun aleyhinde konuþmakla kalýnmýyor, iftiralara kadar ilerlemeler dahi oluyor mu?

-Peki, bunca kirlenmelerin acý sonucu, inanmýþ insanýn hayatýna nasýl aksediyor, merak ediyor musunuz?

- Ýþte böylesine zihin ve hayal kirlenmesine maruz kalan insana þeytan artýk kolayca müdahale edebiliyor, rahatça yönlendirme fýrsatý da elde ediyor. Bu sebeple insanlar dupduru bir gönülle Cenab-ý Hakk'a teveccüh etme þevkini kaybedebiliyorlar... Birer pas, birer leke olarak ifade edeceðimiz bu kirlenmeler, hemen tövbe, istiðfarla temizlenmez de, arttýkça artarsa, o zaman üst üste yýðýlan kirler Allah'tan gelen güzel ilham esintilerine perde oluyor, böylece korumasýz kalan kalpler de þeytandan gelecek vesveselere hazýr hale gelebiliyorlar. Bundan sonra inanmýþ insanda baþlayan manevi düþüþler kademe kademe ilerliyor...

Böylesine tehlikeli düþüþlere sebep olan zihin kirlenmesine karþý çok hassas olan Efendimiz (sas) Hazretleri: "- Harama bakýþ þeytanýn zehirli oklarýndan bir oktur!" buyuruyor ve Cenab-ý Hakk'ýn þu koruyucu beyanýný hatýrlatýyor:

-Kim benim korkumdan dolayý harama bakmayý terk ederse, kalbine öyle bir iman þevki veririm ki, onun zevkini gönlünün ta derinliklerinde duyar, düþüþten korunabilir.

- Ne dersiniz? Bizim de aþk ve þevkimizi söndüren zihin kirlenmesinin farkýnda mýyýz? Mühimsiyor muyuz bizi düþüþe geçiren bu kirlenme tehlikesini? Tertemiz kalabilmek için her an tövbe, istiðfar halinde olabiliyor, kendimizi koruma titizliði gösterebiliyor muyuz?

Ýsterseniz burada, Efendimiz (sas) Hazretleri'nin, hayal kirlenmesi tehlikesini önlemek için gösterdiði þu tarihî hassasiyeti bir daha hatýrlayalým:

Kadýn-erkek herkesin iffete kilitlendiði hac mevsiminde, Arafat vakfesini yapýp döndükleri bir sýrada, terkisine aldýðý (Hazreti Abbas'ýn oðlu) Fazlý'nýn baþýný eliyle saða sola çeviriyor ve böylece etraftaki kadýnlara gözünün iliþmemesi için gayret gösteriyordu. Þu dikkate bakýn!.. Asýr, saadet asrý, mevsim hac mevsimi, terkisine binilen zat Allah Resulü ve harama bakmamasý için baþý saða sola çevrilen de iffetinde hiç kimsenin þüphe edemeyeceði Hazreti Fazlý idi!.. Bu olay, Efendimiz'in hayali temiz tutma adýna nasýl bir hassasiyet içinde olduðunu gösteren çarpýcý bir örnek teþkil ediyor bizlere... Nitekim bir baþka zaman da, Hazret-i Ali Efendimize; "-Ya Ali! Birinci bakýþ baðýþlanmýþtýr, fakat ikincisi aleyhinedir!" buyurmuþ, dönüp bakmak iradi olduðundan, o bakýþýn yazýlacaðýna iþaret etmiþ, böylece harama götüren yolu baþtan kapatarak zihni tertemiz temiz tutmak gerektiðine dikkat çekmiþtir...

Anlaþýlan odur ki, günümüz Müslüman'ýnýn bir numaralý meselesi, hayalini haramlardan koruma temizliðidir. Çünkü bu türlü zihin ve hayal kirlenmeleri beden kirlenmesine benzemiyor, dinî hayatta duyulan aþk ve þevkin önce azalmasýna, sonra da kademe kademe düþerek yok olmasýna bile sebep olabiliyor...


-Ne dersiniz? Bu olay bizim de bir numaralý meselemiz mi? Her hayal kirlenmesinden sonra duyduðumuz piþmanlýk ve üzüntü ile tövbe istiðfar temizliðimizi yapýyor, kirlenmeye karþý korunma tedbirimizi alýyor muyuz?..

Ahmet ÞAHÝN