0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Çocuk ve Ölüm

önceki konu   diğer konu
4 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Ônder23 su an offline Ônder23  
Çocuk ve Ölüm
569 Mesaj -
Çocuðun içinde bulunduðu kapalý dünya gerçeði, her zaman araþtýrmacýlarýn ilgisini çekmiþtir. Çocuðu anlamak için soru-cevap yöntemi belli bir noktaya kadar yararlý olabilmektedir; ancak yeterli olmamaktadýr. Çocuðun kelime kapasitesi, soyut düþünme becerisi anlamayý olumsuz etkilemektedir. Bundan dolayý, araþtýrmacýlar, çocuðun ölüm hakkýndaki bilgisini, çeþitli varsayýmlardan hareket ederek açýklamaya çalýþmýþlardýr:1 fakat, varsayýmlar da çocuðu anlamada yetersiz kalmaktadýr; çünkü varsayýmlar, kiþinin anlayýþýna, inancýna, hayata ve ölüme bakýþýna göre deðiþmektedir. Varsayýmlar üzerindeki bu spekülasyonlar, çocuðu anlamanýn en iyi yolunun anket yöntemi olduðunu ortaya çýkarmaktadýr.
Çocuðun hayata bakýþý, yaratýlýþtan getirdiði özellikleriyle çözülebilir. Esasýnda çocuk doðuþtan "dindar" olarak dünyaya gelir.2 Çocuðun ilgi alanlarý, arzu ve isteklerinin doðuþu ve geliþimi incelenirken, çocuðun dini inanca eðilimli ve kabiliyetli olduðu3 görülür. Schleier, Macher, Remplein, Hurlock, A. Vergote, Ýbni Sina, Sokrat, Eflatun ve La Fontaine4 gibi düþünürler, bu kabiliyet ve meylin kendiliðinden meydana geldiðini ve insanýn özünde doðal olarak varolduðunu söylerlerken gerçeði bir noktadan ele almýþlardýr.5 Nitekim bu yaklaþým Kur'an-ý Kerim'de, Rum suresi 30. ayette þöyle netleþtirilmiþtir: "Yüzünü hak din olan Ýslam'a çevir. O fýtrat dini ki, Allah insanlarý o din üzerine yaratmýþtýr. Allah yaratýþýný deðiþtirecek deðildir; siz de Allah'ýn yarattýðýný deðiþtirmeyin. Ýþte dosdoðru din budur; lakin insanlarýn çoðu bilmez."6 Hazreti Peygamber de (asm) hadis-i þeriflerinde, "Her doðan, Ýslam yaratýlýþýnda doðar; onu, anasý-babasý (baþka dinde iseler) Hýristiyan, Yahudi, Mecusi yaparlar (bu dinlere sokarlar)"7 derken, çocuðun üzerindeki iç ve dýþ faktörlere iþaret etmektedir.
Çocuðun zihnindeki Allah, ölüm, ahiret gibi kavramlar, çocuðun doðarken beraberinde getirdikleri ile sosyal çevre olarak kabul edilen aileden8 aldýklarýnýn bileþimidir. Henüz somut olaylarý idrak edebilme aþamasý içinde bulunan ve zaman zaman onu aþmaya çalýþan çocuk, ölüm gibi soyut kavramlarý anlamakta haliyle hayli zorlanacaktýr.9 Fýtratýnda taþýmýþ olduðu nimetlerin geliþme ortamý aile ocaðýdýr.
Çocuðun Ölüme Bakýþýný Belirleyen Faktörler
Çocuklarýn ölümle ilgili düþünceleri ve korkularýnýn ve bununla baþa çýkma yollarýnýn nasýllýðýný belirleyebilmek için, geliþim evrelerini, zeka seviyesini, aile ortamýný dikkate almak gerekecektir. Çocuðun ölüme bakýþýný ele almadan önce, Allah, Cennet, Cehennem, ahiret gibi kavramlarý nasýl algýladýðýný bilmek gerekecektir. Bu ayný zamanda ölüme bakýþýnýn da temelini oluþturacaktýr.
Erken yaþlarda çocuk için Allah, melek, Cennet, Cehennem, ölmek, dirilmek gibi kavramlar birer sýr perdesi içindedirler. Çocuðun ölümü doðru algýlayabilmesi için, Allah'ý tanýmasý ve sevmesi gerekmektedir. Allah'ý sevmeden onun yarattýðý ölümü doðru anlamasý mümkün deðildir. Bu noktada anne ve babanýn çocuðu hayat, varlýk ve yaratýcý konusunda bilgilendirmesi gerekir. Bu yapýlýrken, çocuðun karþýsýna kendi diliyle çýkýlmasý, onunla kendi dilinde konuþulmasý, sorularýna kendi diliyle yanýt verilmesi gerekmektedir.10
Çocuklar Allah fikrini büyükler yolu ile kelimeler ve ifadeler þeklinde aldýktan sonra bunlarýn yorumunu da yine büyüklerle birlikte yapmak istemektedirler.11 Tabii ki çocuðun biyolojik geliþmesi, ruhi geliþmesi, zeka durumu ve onun fýtri yapýsý dikkate alýnmak durumundadýr.
Eðitimciler bazý kavramlarýn doðru algýlanmasýnda temel olarak çocuðun doðum öncesi aylarýnýn da önemli olduðuna vurgu yapmaktadýrlar.
Ölüm konusunda 2 veya 3 yaþýndaki çocuklarda kavramsal geliþim daha yeni olmasýna raðmen, onlar ölümün biraz farkýnda olmuþlardýr. 4 veya 5 yaþlarýndaki çocuklarca evrenselliðe ve kaçýnýlmazlýða delalet eden ölümün iyice anlaþýldýðý görülmektedir. 5 veya 6 yaþlarýnda ruh fikri, er-geç tashih gerektiren yanlýþ bir kavram olan maddi bir varlýk gibi somutlaþtýrýlmýþtýr. Bir çok küçük çocuk, geliþen inançlarý çözümleyememekte ve onlarý anlaþýlamayan gizemli bir þey olarak kabul edilmektedir. 8 veya 9 yaþlarýndaki çocuklarýn Cehennemin varlýðýndan þüphe etmesi geleneksel din anlayýþýndan daha bireysel dini bir bakýþ açýsýna geçmenin ilk adýmlarýndan biri olabilir.12 Yine 7 ile 8 yaþ çocuklarýnýn ölüm konusundaki tepkisi somut olay ve durumlarý vurgulamak þeklinde olmuþtur. Genellikle ölüm ve faniliðe karþý tepki, yaþ ilerledikçe artmaktadýr.13
Ölüm konusu daha küçük çocuklarý da ilgilendirmektedir. Çünkü ergenlik çaðýndaki gençler için "kimlik problemi" gibi daha büyük sorun bulunmaktadýr. Bir anlamda ölüm konusundaki yoðunluk baþka ilgi alanlarýnýn artmasýyla azalmýþtýr. Ýlkokul yýllarýnda çocuklar Cennetin nasýl olduðu ve bir insanýn oraya nasýl gireceði konusunda düþünmek suretiyle ebedi hayata vurgu yaparlar. Bu deðiþiklik kademe kademe gerçekleþmesine raðmen, 11 ve 12 yaþýndan sonra Cennet hakkýnda soru ve þüpheler hýzla gündeme gelmektedir.14 Özellikle çocukluk döneminde ve ayný zamanda ergenliðe kadar uzayan dönemde çoðu çocuk için Cennet, bulutlarýn içinde veya uzay boþluðunda bir yerde bulunmaktadýr. Cennetin somut, yerleþik tanýmlamalarý lise yýllarýna kadar uzanmaktadýr.15
Allah, ölüm, Cennet, ahiret gibi kavramlarýn anlaþýlmasý çocuðun zihinsel geliþimi ile doðru orantýlýdýr. 6-7 yaþlarýnda çocuk Allah'ý bir dev, bir büyücü veya gözle görülmeyen bir adam gibi; sekiz yaþýna kadar çocuk Allah'ý "diðer insanlar gibi" algýlar. 8 yaþýndan 12 yaþýna kadar bu düþünce kademe kademe zayýflar.16 Çocuk herhangi bir kavramý anlamaya çalýþtýðý zaman yaptýðý gibi çok defa zihinde Allah'ý...resmetmeye çalýþmaktadýr.17 Sekiz yaþýndan sonra Allah'ýn soyut yapýsýnýn anlaþýlmasýnda bir geliþme olmaktadýr. Bu yaþ çocuklarýnda ise, Allah þeffaf bir varlýk türündendir. Sen onu göremezsin; ama o her yerde hazýr ve nazýrdýr" ve " O kocamandýr"... O burada bulunduðu zaman okulda da olabilir."18
Çocuklarýn yaþlarý 13- 14'e geldiðinde Allah'a bakýþ açýsý; "Allah göktedir. Ýyi insanlarý beklerken, bir aþaðý bir yukarý yürümektedir." þeklini almaktadýr.
Çocuklarýn Allah'ý; nazik, sadýk, müþfik, vefalý ve samimi olarak tanýmladýklarý ifade edilmektedir. Zihinsel geliþme ile birlikte Allah'ýn sýfatlarýnýn anlaþýlmasýnda ilerlemeler kaydedilmektedir.19 Yine yapýlan anket çalýþmalarýnda (Vianello, 1980) ilk olarak, Allah'ýn her þeyi bilen (el-alim) sýfatýnýn 6 ile 7 yaþýndaki çocuklar tarafýndan anlaþýldýðýný, ikinci olarak, Allah'ýn her þeye gücü yeten (el-kadir) isminin 8 yaþýndaki çocuklar tarafýndan kabul edildiðini, son olarak da; Allah'ýn her yerde hazýr ve nazýr olmasý ve onun ilahi yapýsýnýn 11 ve 12 yaþýndaki çocuklar tarafýndan bilindiði gösterilmektedir.20
Çocuklar kendilerini mutlak seven olarak Allah'ý bilmektedirler. Hatta bu sevgi, sonradan kazanýlmadýðý gibi, insan doðasýnýn temellerinden biri olarak sevmek ve sevilmek þeklinde çocukta Allah sevgisi de kendiliðinden oluþmuþ bir sevgidir.21 Nitekim bir çok araþtýrmalarda çocuklarýn Allah'ýn mevcudiyetine dair tereddütler taþýmadýðý ve hatta yaratýcýlýk vasfýný sorgulamayý irdelememektedirler.22 Ýçinde taþýdýðý sevginin de gereði olarak, her þeyi yaratan ve veren bir Allah karþýsýnda çocuk, kendi varlýðýný Allah'a borçlu olarak görür. Çocuða göre O kendine bir hastalýk bile verse, insan O'na kýzmamalýdýr. Yoksa Allah daha kötüsünü de verebilir. En iyisi, O'ndan gelene razý olmak gerekir.23
Çocuk için iyi anlaþýlmýþ ve hazmedilmiþ bir Allah inancý, ayný zamanda ölüm kavramýnýn da iyi anlaþýlmasýný beraberinde getiren bir özellik arz eder.
Çocuðun hayata bakýþýný belirleyen dýþ dünya, çoðu kez hayatýn þekillenmesinde birinci derecede etki meydana getirmektedir. Burada çocuðun içinde yaþadýðý sosyo-ekonomik ve kültürel seviyeleri yüksek çevrelerde yaþlarý ilerledikçe bazý çocuklarýn ilgileri, özlemleri ve istekleri türlü çevre koþullarýyla uyandýrýlmýþ olduðundan dýþ dünyaya çok yönlü bir açýlma söz konusu olur.24 Çocuk kendini yetiþkinler çevresinde bulur. Onlar da onu kendi dini hayatý ve dünyayý içinde alýrlar. Buna karþýlýk, çocuk imkanlar elverdiði ölçüde yetiþkinlerin dua ediþlerine ve namaz kýlýþlarýna küçük yaþtan itibaren samimiyetle katýlýr.25 Hangi durum karþýsýnda hangi tepkiyi verdiklerini dikkatle inceler. Bu süreçte en önemli etki anneye aittir. 8 yaþýna kadar dini bilgileri kavramada en ideal insan anne26 olurken; en kolay öðreten kiþiler arasýnda da birinci sýrayý yine anne27 almaktadýr.
"Ýyi Bir Anne Yüz Öðretmene Bedeldir"
George Herbert, "iyi bir anne yüz öðretmene bedeldir"28 ifadesiyle bu gerçeði ifade etmektedir. Napolyon da, "Bir çocuðun ilerde iyi ve kötü ahlaklý olmasý tamamen annesine baðlýdýr." derken, annenin çocuk üzerindeki tesirini dikkatlere sunmaktadýr.
Annenin evde ve mutfakta, babanýn iþinde, meslek adamlarýnýn iþe zorlama durumu, hatta elleriyle bir þeyi tutuþ tarzlarý bu müþahedelerin hazinesini teþkil eder.29 Çocuk ilk manevi telkinleri, ilk ahlak prensiplerini ve ilk görgü kurallarýný evinde öðrenmeye baþlar. Aileden alýnan bu ilk bilgiler kiþiyi ömrü boyunca etkiler. Ve sonra bu kazanýlanlar kalýcý davranýþlar olur.30
Ýnsanlar arasýnda iletiþim vasýtasý dil ile olduðundan, çocuðun seviyesine uygun bir dil kullanmak ve çocuða göre oldukça ciddi kavramlarý (Allah, ölüm...) onlarýn anlayabilecekleri bir seviyeye indirgemek gerekmektedir. Çocukta dini duygu ve düþüncenin fýtri olduðu, doðarken birçok kabiliyetleri de beraberinde getirdiði, bir anlamda çocuðun doðarken "dindar" olduðu fakat bunlarýn geliþtirilmesi gerektiði31 hususu, alan ilgililerinin savunduklarý durumlardýr. Özellikle anne baba için, çocuðun hayata bakýþýnýn þekillendirileceði ve kiþiliðinin temellerinin atýlacaðý ilk beþ altý yýl32 oldukça önemli bir dönemdir. Bu anlamda aile, insan yaþantýsý üzerinde daha doðumdan önce baþlayan ve doðumdan sonraki ilk geliþim yýllarýndan sonuna dek etkinliðini sürdüren bir kuruluþtur.33 Çocuk ileride yaþayacaðý tavýr ve davranýþlarýn çoðunu anne ve babasýndan almaktadýr.
Ailenin de bu temel bilgileri destekler mahiyette çocuða katkýda bulunmalarý durumunda, çocuk, ölüm, ahiret gibi yorumlanmasý güç kavramlarý daha kolay anlama imkanýna kavuþacaktýr. Özellikle 10-12 yaþlarýnda çocuðun gündemi tamamen Allah, Cennet, Cehennem, öldükten sonra diriliþ gibi konulardan oluþan sorularla meþguldür. Büyükleri bile þaþýrtan sorular cevap aramaktadýr. "En son dünyaya gelenin ve en son ölenin kim olacaðýný, ilk ölenin kim olduðunu ve neden öldüðünü, ölümün insana neden yapýldýðýný... Cennet ve Cehennemin nasýl kurulacaðýný, Cennetin çok güzel, Cehennemin çok korkunç olduðu söylendiði halde kendisinin hayalinde henüz canlanamadýðýný, fakat çok merak ettiðini34 gibi sorular karþýsýnda anne ve babanýn ya da eðiticilerin acele etmeden olgunlaþmýþ cümlelerle çocuðun sorularýný dikkatle cevaplandýrýp, onu ikna etmesi gerekmektedir. Çocuðun birçok sorusu çok amaçlýdýr. "Yýldýzlar geceleri neden parlýyor? gibi safiyane sorularýn ilerisinde, kendisinin ve dünyanýn yaratýlýþýndaki hikmeti anlamaya kadar uzanýr.35 Bu sorular karþýsýnda sosyal çevresinden gerekli desteði alamayan çocuk, mesela ölen bir yakýný veya kardeþi karþýsýndaki tavrý, çok daha þaþýrtýcý ve tehlikeli olacaktýr. Çocuk anne ve babasýnýn ölen bir yakýný karþýsýndaki tavrýný dikkatle takip etmektedir. Ölümü nasýl karþýladýklarýný anlamaya çalýþacaktýr. Öðrenilenlerle çevresindeki uygulamalarýn uyuþup uyuþmadýðýna bakmaktadýr. Annelerin kendi dini yaþantýlarý çocuðun Allah'tan korkmasýnda rol oynar.36 Burada çocuk bilgilerin uygulamasýný annesinde görmekte ve örnek almaktadýr.
Bu kavramlar çocuðu hiç verilmemiþse, çocuðun duygularý geliþtirilmemiþ, köreltilmiþse, iptidailiðini koruyarak, belki istenmeyen yönde sapmalar da olacaktýr.37
Tabii burada düþünülmesi gereken bir husus da, çocuða hangi yaþta dini eðitimin verileceði38 konusudur. Zamanlamasý dikkate alýnmamýþ telkinler ve bilgiler çocukta olumsuz sonuçlarýn oluþmasýna sebep olabilir. Anne ve babalar sonradan düzeltilmek zorunda kalýnmayacak kavramlarý öðretmeyi amaçlamalýdýrlar. Burada anne baba örneðinin aðýr sorumluluklarýný bilerek; evin, çocuk için insan karakterini þekillendiren ilk ve en önemli okul olduðunun bilinmesi ve ona göre adýmlar atýlmasý hususunun altýný çizilmesi gerekmektedir. Hangi yaþ dönemi olursa olsun, 10 yaþýna kadar çocuk, model olarak anne ve babayý kendisine seçmektedir. Hayatýn nasýl yaþanýlacaðýný, hangi durumlar karþýsýnda hangi tepkilerin verileceðini, dini emirlerin ve yasaklarýn nasýl uygulanacaðýný bu okulda öðrenmektedir. 3, 5, 7, 9 yaþlarý arasý çocuklar namaz, oruç, yemekten sonra Allah'a þükür duasý ve benzeri ibadetleri bu okulda kazanmaktadýrlar.
Yetiþkinler Çocuðu, Çocuk Olarak Algýlamalýdýr
Çocukta ölüm oldukça mühim bir hadisedir. Ölümle karþý karþýya kalmanýn daha önce hiç görülmemiþ ve sýradýþý bir davranýþý ortaya koyduðuna hiç kuþku yoktur.39 Onun için yetiþkinler olarak çocuklarý çocuk gibi algýlanmalý, teçhizatlarýnýn her zaman yetiþkinlerden farklý, zaman zaman da eksik olduðunu gözden kaçýrma hatasýna düþülmemelidir.40 Çocuða ulaþacak dili ve metodu yaþýna, zekasýna, biyolojik geliþimine dikkat ederek vermeliyiz. Bu durumlar dikkate alýnmadan, alelacele verilecek cevaplar olumsuz bakýþ açýlarýný besler. Derinliðine dini anlayýþ olmadan, kalýcý, saðlam bir ilerleme olamaz.41
Ýçinde her türlü oyuncaklarýn bulunduðu ve her istenilenin verildiði bir Cennet anlayýþý karþýsýnda çocuk, oraya gidiþi çok fazla garipsemeyecektir. Onun için Allah'ý, ölümü deðerlendirebilecek bir fikir alt yapýsýnýn gereði dikkatleri çekmektedir. Dini altyapýsý tamamlanmýþ, inanç mantýðý oturmuþ bir çocukta ölüm; tabut ve kabir içine girmek olarak kabul ediyorlar fakat onlarýn nazarýnda yine de Cennete girerler. Bununla birlikte ölüm kaçýnýlmaz olduðu halde ölen kiþi Cennette tekrar yaþamaktadýr. Ölümün hayati fonksiyonlarýn durmasý anlamýna gelmesine raðmen, ölen kiþinin Cennette oyunlar oynayacaðýna inanmaktadýr.42 Çocuk öncelikle kavramlar arasýnda nasýl bir baðlantý bulunmakta onu sorgulamaktadýr. Ölüme geçmeden evvel, hayatý kimin verdiði ve neden verdiði, nimetleri kimin verdiði, ölümü kimin verdiði, amacýnýn ne olduðu, Cennete ancak öldükten sonra gidilebileceði baðlarýnýn çocuða anlatýlmasý gerekmektedir.
Daima gizemli tarafý aðýr basan ölü kavramý anlatýlýrken ahiret inancý devreye girmektedir. Bir çok anne çocuklarýnýn "ölen þimdi nereye gitti?" sorusuna "Cennete", "Allah'ýn yanýna gitti" gibi cevaplar verirler. Oysa ki Allah ve Cennet kavramlarý da týpký ölüm gibi çocuðun anlayýþýnda manevi anlamýna ulaþmamýþtýr. Gidilen yerin Allah'ýn yaný olmasý veya Cennet olmasý da ölümün þüphelerle karþýlanmasýna mani olmamaktadýr.43
Cennet fikrini anlatmadan, öldükten sonra yeni bir hayatýn baþlayacaðýný belirtmeden, Allah'ýn kullarýný çok sevdiðini ve dünya ve ahirette ona çok þeyler verdiðini ortaya koymadan anlatýlacak bir ölüm hadisesi, çocuðun dünyasýnda tamiri mümkün olmayan sonuçlarý beraberinde getirecektir.
Çocuðun ölüm kavramýný gerçekçi bir þekilde algýlayabilmesinde bu derece derece yaklaþýmýn etkisi bulunmaktadýr. Çocuk durumu kavradýkça ölümün büyük bir kaygý konusu olmadýðýný anlamaya baþlar.44 Ölümle ilgili sözlerin aðýrlýðýný hafifletmek için kullanýlan sözler (uykuya daldýgöz kırpma (Cennete gitti) (meleklerin yanýnda) ölüm korkusuna karþý kurulan çok ince engellerdir ve çocuðu þartlandýrýr.45 Fakat bu yaklaþýmda doðru olmayan bilgiler yer almamalýdýr. Büyükler, ebeveynler için yalancý mutluluða vesile olacak bilgilerin çocuða aktarýlmasýnda zarar yoktur gibi deðerlendirilse de, çocuklar konuya (ölüme, ölümle ilgili örneklere, anlatýlanlarýn doðru ve yanlýþlýðýna) aldýrmamazlýk46 etmemektedirler. Çocuk ölüm karþýsýnda bir þaþkýnlýk veya duyarlýlýk yaþarken, çevreden gelen þaþýrtýcý mesajlarla þaþkýnlýðý daha da güçlenebilecektir. Bütün bu olup bitenleri çocuk bir bir deðerlendirecektir. Hatta annesi ölen bir çocuk, kendisinin de ölmesi gerektiði iþaretini alabilmektedir.
Tabii bunlar yaþanýrken ölüme karþý savunma mekanizmalarý da sürekli bir çalýþma içerisindedir. Çok küçük çocuk ölümü düþünür, ondan korkar, onu merak eder, bütün hayatý boyunca kendisiyle birlikte kalan ölümle ilgili algýlarý kaydeder ve ölüme karþý büyülü bir etkiye sahip savunmalar geliþtirebilir.47
Çocuða ulaþma yollarýndan kabul edilen oyun, çocuk için etkili bir yoldur. Oyun diliyle birçok gerçekler çocuðun dünyasýna taþýnabilir. Çocuk oyundaki unsurlarý büyük bir titizlikle deðerlendirir. Nitekim bir çocuðun elinden onun kendi çocuðu gözüyle baktýðý tahta parçasýný alýp da sobaya atýverin; çocuðun göstereceði tepki sizi korkutacaktýr. Bunu yapmakla çocuðun gözünde düpedüz bir cinayet iþleriz; çocuðumuz bir korkuyla donakalarak bizim elimizden ne kötülükler gelebileceðini sezip, kendisinin de týpký kendi çocuðu tahta parçasý gibi bizden ne davranýþlar bekleyebileceðini ve beklenmesi gerektiðini hisseder.48 Buradan anlaþýlýr ki, oyun diliyle çocuða rahatlýkla ulaþmak mümkün ve etkili davranýþ yöntemleri bu tarzda çocuða kazandýrýlmýþ olur.
Oyun arkadaþlarý çocuk için önemli bir çevredir. Onlarýn nelerle ilgilendikleri, sorulara nasýl cevap verdikleri ve farklý olarak neler yaþadýklarý da çocuðun dikkatini çeken hususlar olacaktýr. Özellikle kendisinin sevdiði ve saydýðý bir arkadaþýnýn davranýþlarý çocukta, taklidi beraberinde getirecek ve o davranýþlarý kendisinin de yaþamasý gerektiði kanaatini güçlendirecektir.
Çocuklar kendi arkadaþlarýnýn önemli olaylar karþýsýnda nasýl bir tavýr takýndýklarýna da dikkat ederler. Ölen bir yakýný karþýsýnda çok aðlayan bir çocuðun tavýrlarý diðer çocuklarda, "aðlamak gerekliymiþ" gibi bir kanaati doðurur.
Ailenin ve yakýn akraba çevresinin üzerinde titizlikle durduðu çocuðun, kavramlar karþýsýndaki tavrý daha bir net olacaktýr. Allah'ýn, ölümün, Cennet ve Cehennemin insanlardan çok uzak kavramlar olmadýðýný, onlardan korkmanýn çok fazla faydasýnýn olamayacaðýný düþünür.
Ölümle ilgili bir hayli altyapý elde eden çocuk, ölümün farkýna vardýðýnda, bu düþünce sistemi bir kargaþa içine girer; hayvanlar ve insanlar ölür ve ölümleri güdülerinin sonucu olarak açýklanamaz. Çocuklar yavaþ yavaþ ölümün bir tabii bir olay (Kanun-u Ýlahi) olarak anlamaya baþlarlar. Herkes için geçerli ve kiþisel olmayan bir yasa.49 Ve hatta durumu anladýkça ölümün büyük bir kaygý konusu olmadýðýný anlamaya baþlar.50 Haliyle ölen bir yakýný karþýsýnda anne ve yakýn çevresinin takýnmýþ olduklarý tavýrlar içerisinde mesela, oldukça soðukkanlý bir tutum ne kadar olmamasý gereken bir tutumsa, çok aþýrý baðýrýp-çaðýrmalar da olmamasý gereken bir tutum olacaktýr. Bir ayrýlýðý beraberinde getiren ölümün, daha sonra tekrar Cennette birlikte olunacak yaklaþýmýyla etkisini azaltacaktýr.
Burada dýþ çevre ile aile ortamý farklý tavýrlar gösteriyor, inançlý-inançsýz bakýþ açýlarý birbirine karýþýyorsa, bunun nedenleri çocuða izah edilmek durumundadýr. Çocuða bu açýdan çevresindeki anne baba ve akrabalarýnýn telkinde bulunmasý faydalý olacaktýr.
Tabii ki, aileler çocukta varolan bu tabii Allah inancýnýn ne aðýr duygusal, zihinsel yüklerle boðmalý ve ne de çocuðu geliþiminin bu yönünde yalnýz býrakmamalýdýrlar.51 Dini açýdan dýþ uyarýlar çocuk ruhunun yapýsýna birebir karþýlýk gelmiyorsa, faydalý olmazlar.52
Zaten gelinen bu nokta çocuk için ölümün varlýðýný kabul ve yeni hayat için yapabileceklerinin muhasebesinin baþlayacaðý bir aþamadýr.
Çocuklarda Ölüm Tasavvuru
Çocuðun ölümle ilgili düþüncelerini anlayabilmek ve bu düþüncelerin hangi yaþ ve eðitimdeki çocuklarda nasýl seyir izlediðini bilmek anketlerin ortaya koyacaðý bir sonuçtur. Fakat bilinen bir gerçek var ki o da, çocuklarda ölüm kavramýnýn oldukça derin bir gündemle ve yetiþkinlerin bile tahmin edemeyeceði bir çeþitlilikle sorularý bulunmaktadýr.
Davranýþ bilimcileri konuyu yakýndan incelemek istediklerinde hep çocuklarýn ölümle olaðanüstü bir þekilde ilgili olduklarýný keþfederler. Çocuklarýn ölümle ilgili kaygýlarý çok yaygýndýr ve yaþantý dünyalarýnda geniþ kapsamlý bir etki53 meydana getirmektedir. Beþ yaþýndaki oðlumla bir gün sahilde yürürken birden yüzünü baþýna bana doðru kaldýrýp, "iki büyükbabamda ben onlarla tanýþmadan öldü." dedi. Bu ifade buz daðýnýn yüzeydeki görüntüsü gibiydi. Bu konuyu uzun süredir düþündüðünden emindim. Bu tür konularý sýklýkla düþündüðünü sorduðumda garip bir þekilde bir yetiþkin sesiyle, "her zaman düþünüyorum" diye cevap verince çok þaþýrdým.54 Çocuk deyip geçmeden onlarýn dünyalarýnda oluþan ve yer eden kavramlarý algýlamasýnda yardýmcý olmak gerekmektedir. Ölüm, çocuklarýn çocukça dünyalarý için hem duygu olarak aðýr ve hem de içinden kolay çýkýlmasý mümkün gözükmeyen bir mahiyet arzetmektedir. "Çocuklarýn ölmeyeceði inancý; çocuklarýn hayatýn erken döneminde yararlandýklarý yaygýn bir teselli çocuklarýn ölüme karþý baðýþýklýklarýnýn olduðu þeklindedir. Küçükler ölmez; ölüm yaþlýlarda görülür ve yaþlýlýk çok çok uzaktadýr."55 düþüncesi çocuðu bir noktaya kadar teselli eder. Ama bu onun gündeminde sürekli bu þekilde devam eder demek deðil. Çünkü çocuðun gündemi þartlara ve dönemlere göre farklýlaþýr.
Ancak Allah'a zihnen hazýrlanmýþ bir çocuk, ölümün Allah tarafýndan gerçekleþtiðini zorlanmaksýzýn kabule hazýrdýr. Fýtraten sahip olduklarý çocuða bu yakýn hisleri vermektedir. Ölümün varolan bir gerçek olduðunu, deðiþtirilemeyeceðini, ondan korkulacaðýný ama yine de onunla insanýn günün birinde karþýlaþýlacaðýný düþünmektedir. Yetiþkinlerin rehberliði bu noktadan sonra devreye girebilir. Ölümün bir ceza olmadýðý vurgulanmalý, Allah'ýn bunu acýmasýzlýðýndan yapmadýðýný anlatabilmek için Cennetin güzelliklerinden bahsetmelidir. Ölen yakýnýnýn Cennete gittiðini, yaptýðý dualarý Allah'ýn ve onun duyduðunu söylemelidir. Allah'ýn ölen insanlara rahmet edeceðine dair oluþturulan ümitler çocuk ruhunda huzur ve sükuneti saðlar.56
Çocuðun gerçek bir ölüm paniðine kapýldýðýný söyleyebilmek güçtür. Ona ölümü merak ettiren hakiki sebepler, daha önce tecrübe ettiði ayrýlýk, acý çekme gibi sebeplerdir. Baðlý ve baðýmlý olduðu insanlarýn bir anda kaybolmasý çocuðun zihninin kabul etmekte zorlandýðý bir durumdur.57
Çocuðun, ölümü algýlamasý çok detaylý ve kapsamlý deðildir. Baþta anne olmak üzere diðer yakýnlarýn ve sevilen kiþilerden bir gün müddetsiz olarak ayrýlabilecekleri düþüncesi uzun süre benimsenemez ihtimaldir ki, çevrede karþýlaþýlan ilk ölüm olayýnýn ardýndan en çok sorulan "niçin öldü?" sorusunun gerisinde ayrýlýk kaygýsý uzanmaktadýr.58
Daima gizemli tarafý aðýr basan ölüm kavramý anlatýlýrken ahiret inancý devreye girmektedir. Bir çok anne çocuklarýnýn "ölen þimdi nereye gitti" sorusuna "Cennete", "Allah'ýn yanýna gitti" gibi cevaplar verirler. Oysaki kavramlar çocuða aktarýlmadan, sevdirilmeden "ölenin Allah'ýn yanýna gitmesi veya Cennete gitmesi" cevabý çocuðun ölüme karþý olan þüphelerini ortadan kaldýrmaya yetmeyecektir.59
Çocuk, somut olaylarý idrak etme dönemini yaþarken, ölüm gibi soyut bir kavramý algýlamada haliyle zorlanacaktýr.60 Onun için ilgilenen büyüklerin, hikayecikler veya örneklendirmeler þeklinde bu kavramlarý çocuða aktarmasýnda fayda bulunmaktadýr.
Ölüm olayýnýn çocuðun dünyasýna aksinin oldukça ciddi boyutlarda olduðunu belirttik. Çocuðun ölümü deðerlendirirken ne gibi alt bilgilerle deðerlendirdiði veya onu neyin üzerine bina ettiði, sorularýna nasýl cevaplar bulduðu, cevaplar karþýsýnda ikna olup olmadýðý, tabut, kabir ve topraðýn altý alemin nelere sahip olduðu gibi konularda hazmedilmiþ bilgilere sahip olmasý saðlýklý düþünce üretiminin zemini hazýrlanmýþ demektir. Bu temel olmadan mantýklý ve akla uygun yaklaþýmlar oluþturabilmenin imkaný bulunmamaktadýr.
Ölüm düþüncesinin bu kiþinin durumuna göre deðiþen özelliðine göre yani her insanýn inanç, düþünce, fikir, ahlaki ve manevi yapýsýyla doðru orantýlýdýr. Düþünce tarihinde ölüm hadisesini açýklamaya çalýþan düþünürler kendi fikir ve düþünceleri doðrultusunda yorumlamýþlar ve ölüme karþý alýnacak tavýrlar belirlemeye gayret etmiþlerdir.61
Ölüm, hayatla birlikte ele alýnmasý gereken bir olgudur. Ýnsan düþünen bir varlýk olduðu için hayatýn hemen yaný baþýnda bulunan ve hayatýn yokoluþunu sergileyen bir vakýaya duyarsýz kalmasý düþünülemez. Ölümü hayattan uzaklaþtýrmak, insaný sadece içinde bulunduðu aný yaþayan hayvanýn seviyesine indirmek demektir. Bu sebepten dolayý ölüme hayata sokmak mecburiyetindeyiz.62 Ölümle ele alýnan hayat karþýsýnda, kiþinin bakýþýný belirleyen düþünce alt yapýsý, onun nasýllýðýný ortaya çýkaracaktýr.
Çocuðun ölümle olan tanýþmasý, çocuðun annesi, babasý veya sevdiði bir arkadaþýnýn ölmesiyledir. Ölümü ele alýrken, onun deðiþik bakýþ açýlarýnýn varlýðý söz konusudur. Kendisini fark etme dönemi içindeki bir çocuðun, yani "ben" diye isimlendirdiði þeyin bir gün varolmayacaðýný anlamasý varlýðýnýn þuuruna eriþmesiyle eþanlamlýdýr. Çocuklarýn ben ve ben-dýþý ayýrýmýný yapmaya baþladýðý zamanýn ölüm problemiyle kendi bilinci ölçüsünde ilgilendiði yaþlara karþýlýk gelmesi de bundan olsa gerektir. "Benlik"in fark edilmesi ölüm fikrinin fark edilmesi için bir önkoþuldur.63
"Kardeþim Cennetin Bir Kuþu Oldu"
Yetiþkinlere ölümü anlattýðýnýz gibi çocuklara anlatamayacaðýnýz bir gerçektir. Bu çocuðun algýlamasýnýn basitliði anlamýnda deðildir. Çocuk hadiselerin izahýnda tesadüflerin olabileceðini düþünemez. Bunun için her þeyin sebebini bulmaya çalýþýr.64 Kendiliðinden bir meydana geliþi çocuk da anlamlý bulmamaktadýr. Çocuðun içinde bulunduðu ruh halini ve ölüm karþýsýndaki tavrýný anlatan Bediüzzaman; "Nev-i insanýn dörtten birini teþkil eden çocuklar, ahiret imanýyla insanca yaþayabilirler ve insaniyetin istidatlarýný taþýyabilirler. Çünkü, her vakit, etrafýnda onun gibi çocuklarýn ölmesiyle, onun nazik dimaðýnda ve ileride uzun arzularý taþýyan zayýf kalbinde ve mukavemetsiz ruhunda öyle bir tesir yapar ki, hayatý ve aklý, o biçareye alet-i azap ve iþkence edeceði zamanda, ahiret imanýnýn dersiyle, görmemek için oyuncaklar altýnda onlardan sakladýðý o endiþeler yerinde bir sevinç ve geniþlik hisseder, der: 'Bu kardeþim veya arkadaþým öldü, Cennetin bir kuþu oldu. Bizden daha iyi keyfeder, gezer. Ve validem öldü, fakat rahmet-i Ýlahiyeye gitti. Yine beni Cennette kucaðýna alýp sevecek. Ve ben de o þefkatli anneciðimi göreceðim' diye insaniyete layýk bir tarzda yaþayabilir."65 tarzýndaki bir bakýþ açýsýndan baþka ölümü ve öldükten sonraki hayatý hoþ gösterecek bir tablo olamaz.
Ýnsanlýðýn hemen hemen yarýsýný oluþturan çocuklarýn, öldükten sonra yeni bir hayatýn baþlangýcý ve orada bütün nimetleriyle Cennetin varlýðý bakýþ açýsý; çocuklar için oldukça aðýr olan ve dehþetli ve aðlatýcý görünen ölümlere ve vefatlara karþý dayanabilme66 gücünü verecektir. Hatta ahiret inancýnýn çocuklarda hükmetmesi durumunda, ahiret inancý çocuklara manen der; "Cennet var, haylazlýðý býrak." Çocuk da o güzel mekana ulaþabilmek için býrakýr. Çünkü çocuk doðru kabul ettiði þeye inanýr. Çocuklarýn ölüme bakýþý kendi algýlama biçimleriyle þekillenmektedir. Bu açýdan bazý çocuklarda ölüm, "ölüler ölü deðildir; onlar dinlenmekte, anýt parklarýmýzda ebedi müziðin sesiyle uyumakta, en sonunda sevdiklerine kavuþacaklarý ölüm sonrasý hayatýn tadýný çýkarmaktadýrlar.67 Ýnancý konusunda þüpheleri olan insanlar için ölüm, bir stres kaynaðý, hatta yok olup gitme sebebi olduðu için, korkuyu da beraberinde getirmektedir. Zira yokluk kavramý insaný korkutan bir özelliðe sahiptir. Bu yaklaþým çocuklarda büyük bunalýmlarýn temelini oluþturur.
Bir annenin üç yaþ dokuz aylýk çocuðuyla aralarýnda geçen konuþma dikkat çekicidir.
Jane, hiçbir dinsel bilgi almadý ve þu ana kadar tanýdýðý hiç kimsenin ölümüyle baðlantýlý olarak ölümle konuþmadý. Birkaç gün önce ölümle ilgili sorular sormaya baþladý... Konuþma Jane'nin insanlarýn de baharda çiçekler gibi geri gelip gelmediklerini sormasýyla baþladý. Bir ya da iki hafta önce en sevdiði çiçeði öldüðü için çok üzülmüþtü ve biz de onu çiçeðin baharda geri geleceðini söyleyerek rahatlatmýþtýk. Ayný þekilde deðil ama, farklý bir þekilde, büyük bir olasýlýkla bebek olarak geri geldiklerini söyledim. Bu cevap onu çok endiþelendirdi -deðiþiklikten ve insanlarýn yaþlanmasýndan nefret ediyor o- çünkü þunlarý söyledi, "Büyükannemin farklý olmasýný istemiyorum, deðiþmesini ve yaþlanmasýný istemiyorum" "Büyükannem ne zaman ölecek?" "Ben de ölecek miyim?" "Herkes ölür mü? diye sordu. Evet yanýtým üzerine gerçekten insan yüreðini burkan bir þekilde aðlamaya baþladý."
Tabii burada çocuk birbirinden farklý kavramlarla karþýlaþmýþtýr. Yanlýþ bilgi çocuðun dünyasýný hepten kargaþaya itmektedir. Çocuk diðer yaklaþýmlara anlamlý cevaplar verirken; "büyükannesinin bebek gibi deðiþerek tekrar geri gelmesi fikrine anlam verememiþtir. Anlaþýlýyor ki çocuklara doðru bilgilerle ulaþmak önem arz ediyor. Önce anlaþýlmasý güç de olsa, fakat mantýðýna uyduðu için sonradan tasdik edecektir. Nitekim Jerome Bruner, her konu herhangi geliþim aþamasýndaki her çocuða entelektüel bir dürüstlükle etkin bir þekilde öðretilebilir.68 demektedir.
Çocukta Ölüm Korkusu
Ýnancý ne kadar saðlam da olsa, yaþ ilerledikçe çocuklarda ölüme karþý bir korkunun varlýðý araþtýrmalarýn verileri içerisindedir. Çocuklarý üç grupta deðerlendirerek, 5-8 çocukluk dönemi, 9-12 ergenlik dönemi öncesi gizlilik dönemi, 13-16 ergenlik dönemi þeklindeki araþtýrmada, çocuðun her üç dönemde ölümle bir ilgisinin varlýðý dikkatleri çekmektedir. Burada özellikle gizliliðin altýnda, ölümün farkýnda oluþ69 da yatmaktadýr.
Çocuklarda ölüm korkusunun altýnda, bir daha o sevdiklerini görememe endiþesi bulunmaktadýr. Ölen bir kiþi veya yakýný karþýsýnda, "hepsi bitti" çocuðun sözcük daðarcýðýndaki ilk ifadelerden birisidir ve "hepsi bitti" çocukluk korkularý içinde yaygýn bir temadýr.70 Bu tema çocuðu ciddi korkulara itmektedir. Bu þekildeki bir yaklaþýmýn ürünü olan düþünce çocuðu bir hiç olmak71 korkusuyla baþ baþa býrakacaktýr.
Çocuðun zayýf yaratýlýþýnda ve nazik dünyasýnda oldukça önemli olan ölüm duygusu, kendi seviyesine ulaþmýþ fikir ve düþüncelerle beslenmediði takdirde, korku daha ciddi boyutlara taþýnacaktýr. "Dört yaþýndaki bir kýz çocuðu yaþayan her þeyin bir gün öleceðini öðrendiðinde yirmi dört saat boyunca aðlamýþ."72 Çocuðu neden bu kadar ilgilendirmektedir. Çünkü bütün sevdiklerinden, oyuncaklarýndan ve her þeyden tamamen ayrýlma hissi çocuk dünyasý için oldukça aðýr bir yaklaþýmdýr. Nitekim bu küçük kýza annesi hiç ölmeyeceðini söz verdiði için sakinleþmiþ. Demek oluyor ki, ölüm sadece yok olup gitme anlamýnda çocuða ulaþtýðýnda korkunçluðu çaðrýþtýrýyor. Allah, Cennet ve öldükten sonra yeni bir hayat yaklaþýmlarý çocuða yabancý gelmektedir. Çocuklarýn ölümü erken yaþta keþfettiklerine, hayatýn en sonunda biteceðinden korktuklarýna ve bu bilgiler kendilerine uygulandýðýnda73 çocukta ciddi korku izlerine rastlanmýþtýr.
Çocukla ölüm konusunda konuþan büyükler, ölümün neden korkulacak bir kavram olmadýðýný çocuðu bu konuda kendisiyle sadece baþbaþa býrakmamak gerektiði ifade edilmektedir. Çocuk bu konuda yalnýz kalýrsa, kendi kafasýnda icatlar yaparak daha korkutucu tablolar üretir. Çocuklarýn ölümle ilgili inançlarýnýn gerçekten dehþet verici olduðunu ve çocuklarýn zihinlerini rahatlatacak yollar bulmaya zorunlu olduklarýný74 bilmek gerekiyor.
Din yoluyla doyuma ulaþmýþ bir korkunun da kiþiyi huzurlu kýlmasý beklenir. Örnek olarak ölümü bir son deðil, yeni bir baþlangýç olarak kabul eden kimseler için ölüm o kadar korkunç olmasa gerektir.75 Nitekim bu yaklaþýmlar çocuða deðiþik semboller, masal veya hikayeciklerle anlatýlabilir.
Yaþý büyük bir çok çocuk ölüm korkusunun canlýlýðýný doðrulayarak hafifletmeye çalýþýr. Dokuz on yaþlarýndakiler genellikle ölümle alay ederler. 5-6 yaþ grubu çocuklarda ölümün þu þekilde algýlandýðý görülür; ölümün sebebi ne olursa olsun benimsenmek istemeyen, Allah tarafýndan gerçekleþtirilen uyku ya da baygýnlýða benzeyen bir hadisedir.76
Fakat nasýl tarif edilirse edilsin, ebeveyninden birisinin öleceðini düþünmek çocuklarda görülen fobilerin baþýnda geldiðine göre, "niçin öldü?" sorusunun ayný kaygýnýn yansýmasý olduðu söylenebilir. Duygu ve hayallerle yüklü olduðu bu dönemde çocuk, ölüm sebebini öðrenerek baðýmlý olduðu kiþileri gözden geçirir.77
Örneklendirmelerle çocuðun seviyesini yakalayarak konuyu aktarma daha etkili bir yoldur. Öldükten sonra tekrar diriliþi sembolize ederek; ölmüþ aðaçlarýn, kurumuþ yapraklarýn, tekrar dirilip yeþertilmesi çocuk için bilinen bir durumdur. Ayný þekilde insanýn oduna benzeyen kemiklerinin tekrar hayata kavuþturulmasý, týpký bahar mevsiminin ihyasý gibi ele alýnabilir. Nebatatýn haþrini yapan Allah'ýn, insanýn haþrini yapmaya gücü yeteceði78 izah edilir.
Çocuðun dünyasýnda kendisini seven, þefkat eden, her türlü nimetlerle donatan, dünyada güneþ, ay, yýldýzlar, çiçekler, kuþlar, böcekler, daðlar, aðaçlar küçük hayvanlar yaratmýþ bir Allah kavramý ile bununla yetinmeyerek, hiç ölümün olmadýðý, her türlü oyuncaklarýn olduðu, süt ýrmaklarýnýn bulunduðu, ve her zaman istediðini yiyip içebileceðin, her türlü oyunlarýn oynandýðý bir Cenneti yaratmasý çocuklarýn beðenisini alan, Allah'ýn çocuklarý çok seven bir Yaratýcý olduðu hissinin uyanmasýna vesile olacaktýr.
Allah'ýn dünya ile birlikte ikinci bir dünya yaratmasý, çocuklarýn gözünde insanlarý çok sevdiðinin bir delilidir. O'na karþý olan kanaatlerin güzel olmasý, O'ndan geleceklerin de güzel olmasýný netice verecektir.
Aslýnda bir anlamda çocuðun oyunu, onun kavramlar karþýsýndaki yaklaþýmlarýný sergilemektedir. Öldükten sonra dirilme, ahiret, Cennet, Cehennem kavramlarýný çocuk rahatlýkla oyunlarýnda kullanabilmektedir. Çocuklar tekrar tekrar ölüm ve yeniden dirilme oyunlarý oynarlar. Ölüm hakkýnda bir þeyler öðrenme fýrsatý çok boldur.79
Ölüm artýk çocuk için bilinmeyen ve korkulacak bir kavram deðilse, öldükten sonraki hayatýn da olabileceði, Allah'ýn onu da yaratmaya gücünün yeteceði akla uzak gelmeyecektir.
Çocuk ölen annesini, kardeþini tekrar görme arzusu içerisindedir. Ve bu arzu ona oldukça sýcak ve anlamlý gelmektedir. Hatta kabir ve tabuta girmiþ olsa bile, Cennette tekrar görüþme arzusu çocuða teselli verecek önemli bir yaklaþým olacaktýr. Özellikle çocukluk döneminde ve ayný zamanda ergenliðe kadar uzayan dönemde çoðu çocuk için Cennet, bulutlarýn içinde veya uzay boþluðunda bir yerde bulunmaktadýr. Cennetin somut, yerleþik tanýmlamalarý lise yýllarýna kadar uzanmaktadýr.80
Annesi ölen bir çocuðun dünyasýndaki dalgalanmalar oldukça ciddidir. Okul çaðýna gelmemiþ çocuklarýn gömme törenlerinden uzak tutulmasý tavsiye edilen bir durumdur. Çocuða, "Annen Allah'ýn sevgili kulu olduðu için öldü" biçimindeki açýklamalar çocuðu baþka sorulara iteceðinden bundan ziyade; sevdiklerine öbür dünyada tekrar annesine kavuþacaðýný belirten açýklamalar81 çocuða daha uygun tavsiyelerdir.
Çocuk ölen bir yakýnýn nereye gittiðini sormasý ve gittiði yerin nasýl bir yer olduðunu merak etmesi normaldir. Çocuk sebepsiz bir harekete anlam vermemektedir. Her olayýn bir sebep-sonuç iliþkisi bulunduðuna inanýr. Bu iliþkinin nasýllýðý yaþ gruplarýna göre deðiþir.
Çocuklarý en çok meþgul eden ve onlarýn sürekli alakalarýný çeken konulardan birisi de "ahiret" hayatýdýr. Bunlarý ölüm, ölüler, ölüm sonu hayatýnda insanýn karþýlaþacaðý iþlemler ve durumlar oluþturmaktadýr. Çocuklar (7 - 9 yaþgöz kırpma insanýn nasýl doðup öldüðünü, öldükten sonra dirilip dirilmeyeceðini, nasýl ve neden dirileceðini, ölenlerin þimdi diri olup olmadýklarýný, ölenlerin neden geri dönmediklerini, orayý gerçekten merak ettiklerini, Allah'ýn ölümü bize neden verdiðini, Cennetin ve Cehennemin gerçekten varolup olmadýðýný, Allah'ýn her ikisini de neden yarattýðýný merak etmektedirler.82
"Bin Yaþýna Kadar Yaþamak Ýstiyorum."
Çocuk hep yaþamayý arzular bir yapýdadýr. Ölünce nereye gidiyorsun? Kaç yaþýndasýn? Ýnsanlar kaç yaþýnda ölür? gibi sorulara çok kendi gündeminde bulunan cevabý vererek, "bin yaþýna kadar yaþamak istiyorum. Dünyadaki en yaþlý insan olana kadar yaþayacaðým"83 diye ýsrar ederken, bunlar çocuðun masumiyet ifade eden yaþýnýn düþünceleridir.
Çocuklarýn, ahiret hayatýný zihinlerine yakýnlaþtýrabilmek için bazý misallerle ifade etmek daha doðru olacaktýr. Mesela onlarýn yakýndan bildikleri ve içinde yaþadýklarý mevsimlere dikkatler çekilerek; "belki her senede, belki her mevsimde bir kainat, bir alem gider, biri gelir."84 Yazýn güze; güzün bahara tahavvülü katiyetinde, ahiretin varlýðýný yaratmak Allah'a hiç de zor gelmeyecektir.
Dünya ve ahiret, çocuðun rahatlýkla anlayabileceði; bir saray, bir ev örnekleriyle akla yakýnlaþtýrýlýr. "Resul-i Ekrem (a.s.m.) risaletiyle dünyanýn kapýsýný açtýðý gibi, ubudiyetiyle de ahiretin kapýsýný açar."85 Bir kapýnýn açýlýp, sonra ölümle birlikte baþka bir kapýnýn açýlmasý, çocuðun aklýna uzak gelmeyecektir. Dünya kapýsýný açabilen, ahiret kapýsýný da açabilecektir þeklinde O'na olan inancý pekiþecektir.
Çocuðun aklýna sýðýþtýramadýðý, topraðýn altýnýn ve ondan sonrasýnýn nasýllýðýný çocukla konuþmak gereklidir. Kesin ve net bir biçimde topraðýn altýnýn korkunç olmadýðýný açýklamalý, inanan insanlarýn öldükten sonra Allah'ýn mükafatlarýný hak ettiðini söylemeli, sormadan önce kabir azabý gibi akaid konularýna kesinlikle girilmemelidir.86
Çocuðun sorularýný önemsemek ve ciddi anlamda cevap vermek gerekir. Çocuðun dünyasý oldukça ciddi konularla da ilgilenmektedir. Her þey çocukça deðerlendirilmemelidir. Allah'ýn ölüp ölmeyeceði, insanlarý öldürecekse niçin yarattýðý gibi yetiþkinleri hayrette býrakan sorular87 hep onun ciddi zihinsel faaliyetlerinin bir sonucudur.
Dini inançlar ölüm problemine felsefenin ve bilimsel bilginin veremediði cevaplarý vermeye muktedirdir. Ahiret inancý bu bakýmdan çocuðun ölümle ilgili bütün sorularýný cevaplamayý kolaylaþtýrýr.88 Çocuða bütün bu birikimlerin aktarýlabilmesi, haliyle bu bilgilerle donatýlmýþ bir aile hayatýný gerekli kýlacaktýr.
Konunun önemini dikkate alarak, böyle önemli bir yolu çocukla beraber yürümek durumundayýz. Aksi halde bu yol birlikte yürünmeden çocuklarý asla anlayamaz, asla onlara yaklaþamayýz.89 Ölüm, kabir gibi kavramlar çok net bir dil ile, ama oldukça tatlý bir üslupla çocuða anlatýlmalýdýr. "Kabir var; hiç kimse inkar edemez. Herkes, ister istemez oraya girecek."90 þeklindeki net ifade karþýsýnda, normal büyük insanlarda olduðu gibi, çocuklarda da üç farklý durum ve davranýþ þekli ortaya çýkmaktadýr.
Birincisi; Allah'ýn varlýðýna birliðine inanan, hayatý ve ölümü O'nun verdiðini düþünen, bir alemi bize kapatýrken, yeni bir alemi bize açacaðýný kabul eden, Cennet ve Cehennemi yarattýðýný bilen bir bakýþ açýsýyla ölümü ve öldükten sonraki hayatý deðerlendirme söz konusudur.
Ýkinci olarak, ahireti tasdik eden, fakat sefahet içinde yaþayan insanlarýn, günaha düþmüþ ve devam eden insanlarýn halet-i ruhiyesiyle ölüm ve ahireti deðerlendirme.
Üçüncü yol ise; Allah'a, ahiret gününe, Cennet ve Cehenneme inanmayan bir insan gözüyle ölümü deðerlendirme dikkatleri çekecektir.91
Burada çocuk gözüyle de bakýldýðýnda en aðýr ve tarifi en zor olan yol, ölümü bir hiçlik olarak, yok olup gitme, sevdiklerinden ebedi ayrýlma olarak algýlanan üçüncü yoldur. En karanlýklý bir yol olarak çocuklarýn dünyasýnda derin ýztýraplarýn ve ayrýlýk acýlarýnýn yaþandýðý ve hatta çoðu kez çok olumsuz adýmlarýn atýlmasýna sebep teþkil eden bir tercih olarak, hayatý zehir eden bir tablosu bulunmaktadýr. Bu tabloyu Bediüzzaman þöyle tasvir etmektedir; "bu hakikat-i haþriyenin neticeleri, insaniyetten çýksa, o çok ehemmiyetli ve yüksek ve hayattar olan insaniyet mahiyeti, murdar ve mikrop yuvasý bir laþe hükmüne sukut edeceðini ispat eder."92 Öldükten sonra dirilmeme gibi bir yaklaþým, býrakýn fýtraten zayýf çocuklarý, büyük insanlarýn bile hayatlarýný zehir edecek, insan zihnini yiyip bitiren ve her vakit acý ve ýzdýraplar içerisinde býrakan bir özellik taþýr. Çünkü insanýn aklý, kalbi, sürekli "nereden gelip, nereye gittiði" ile meþgul olmaktadýr. Böyle bir bakýþ açýsýyla bir insanýn hayattan lezzet ve zevk almasý mümkün deðildir. Zaten insaniyet fýtratý böyle safsatayý reddetmektedir. Velev ki çocuklar da olsa bile. Hiçbir þeyin kendi kendine olmasýnýn mümkün olamayacaðýný, her þeyde bir amacýn ve maksadýn varlýðýný anlatýrken Bediüzzaman, böyle bir tablonun gülünçlüðünü; "eþek muzaaf bir eþekliðe girse, sonra insan olsa, "bu fikri kabul etmem" diye kaçacaktýr." Demektedir.93
Sonuç
Çocuðun ruhen en rahatladýðý, aklen ve mantýken tatmin olduðu ölüm yorumu ahiret inancýyla oluþur. Dünyayý yaratarak içini sayýsýz nimetlerle dolduran Allah, bu davranýþýyla insanlarý ne kadar da çok sevdiðini göstermektedir. Yine Allah dilerse yeni bir hayatý ifade eden ahiret hayatýnýn kapýsýný insanlara açacaktýr. Vadettiðine göre bunu yerine getirecektir. Çocukta bunu yapýp yapamayacaðý kavramý oluþmaz, çünkü yaptýðý bir örneði çocuk dünya suretinde görmektedir.
Anketler öldükten sonraki hayat konusunda, araþtýrmacýlara oldukça faydalý sonuçlar çýkarmýþtýr. Anketlerden anlaþýldýðýna göre, çocuk dini terim ve kavramlarý daha çok aile ortamýndan öðrenmektedirler.
Günahkarlarýn Cehenneme gideceðini büyüklerden duyan çocuklar, mezarlýkta mezarlara kulak verip acýdan inleyenlerin seslerini iþitmeye çalýþmýþlar, çöken mezarlarýn içine bakýp ölülerin yanýp yanmadýðýný araþtýrmýþlardýr. Konuyla ilgili Doðu ve Batý'da bir çok çalýþmalar dikkat çekicidir. Ölüm ve öldükten sonraki hayatýn varlýðýna ve fýtri olduðuna bir delil de ifade edeceðimiz diyalogda geçmektedir. Küçük yaþlarda annesini, babasýný veya bir yakýnýný kaybeden çocuklarý en çok sakinleþtiren cümlelerin "onlar artýk Cennette yaþýyorlar ve sizi bekliyorlar, siz de zamaný gelip oraya gittiðinizde onunla görüþeceksiniz, hem de hiç ölmemek üzere. Allah ölen anneni, babaný sevmektedir. Ona ne isterse vermektedir." þeklindeki cümlelerin olduðu anlaþýlýr. Konuyla þu diyalog ibret vericidir:
Küçük bir kýz, bir çocuðun annesinin öldüðünü iþitince kendi annesine þöyle sormuþtur:
- Anneciðim ölü anne ne demek?
- Ölmüþ, artýk yürümeyen, konuþmayan bir kadýn demek.
- Peki o zaman çocuklarý ne yapar?
- Þey, anne ölünce çocuklara ya babalarý ya da teyzeleri bakar.
- Sen de bir gün ölü anne olacak mýsýn?
- Evet, ama buna daha zaman var.
- Çok, çok, çok zaman deðil mi?
- Evet çocuðum.
- Senin ölmeni istemiyorum. Sen hep böyle yanýmýzda ol.
- Ben ölünceye kadar sen büyür kocaman olursun.
- Anneciðim, ya konuþan kýsým, insanýn içindeki konuþmalara ne olur?
- Bilmem bazýlarý diyor ki insan ölünce baþka bir dünyaya gidip orada yaþar. Bazýlarý inanmýyor buna.
- Biz inanýyoruz deðil mi

Bu bir Alintidir

Selametle
Gönderen: 29.06.2008 - 17:00
Bu Mesaji Bildir   Ônder23 üyenin diger mesajlarini ara Ônder23 üyenin Profiline bak Ônder23 üyeye özel mesaj gönder Ônder23 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
halk yolcusu su an offline halk yolcusu  
1504 Mesaj -
masallah masallah çocuða
Gönderen: 29.06.2008 - 18:14
Bu Mesaji Bildir   halk yolcusu üyenin diger mesajlarini ara halk yolcusu üyenin Profiline bak halk yolcusu üyeye özel mesaj gönder halk yolcusu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Ônder23 su an offline Ônder23  
569 Mesaj -
Sagol kardes Allah senden de razi olsun zahmet edip okudugun icin

SelametleTe$ekkürler Allah Razı Olsun
Gönderen: 05.07.2008 - 22:39
Bu Mesaji Bildir   Ônder23 üyenin diger mesajlarini ara Ônder23 üyenin Profiline bak Ônder23 üyeye özel mesaj gönder Ônder23 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
halk yolcusu su an offline halk yolcusu  
1504 Mesaj -
vesselam kardeþim bimukabele
Gönderen: 06.07.2008 - 13:03
Bu Mesaji Bildir   halk yolcusu üyenin diger mesajlarini ara halk yolcusu üyenin Profiline bak halk yolcusu üyeye özel mesaj gönder halk yolcusu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1959 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
selaattin (63), didabra (41), cem_80 (44), nadim (57), Ramazanoglu (55), hilal_celik (36), fehmi84 (40), Feyza (40), maleman (43), _berzah_ (39), Süley (44), tevatur (53), fendülüs (49), bilal1 (52), Suvarîi (55), enes8386 (42), NUHYILDIZ (49), Esra_01 (41)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 3.00671 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.