*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1561 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 1. Aralık 2024 - 08:43

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » ~~~ RaMaZaN-I ŞERiF ~~~ » Ramazan Dersi

önceki konu diğer konu

3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Muhtazaf

Ramazan Dersi

Moderator

4254 Mesaj -

“Ramazan-ý Þerif’te mü’minler, derecatýna göre ayrý ayrý nurlara, feyizlere, mânevî sürurlara mazhar oluyorlar. Kalp ve ruh, akýl, sýr gibi letâifin o mübarek ayda oruç vasýtasiyle çok terakkiyat ve tefeyyüzleri vardýr. Midenin aðlamasýna raðmen onlar masumâne gülüyorlar.” (Mektûbat) Ramazan’da oruç tutarýz. Avam, orucu midesine tutturur. Derece yükseldikçe, midesine oruç tutturanlar, gözlerine, sözlerine, kulaklarýna da oruç tuttururlar. Hatta hayallerine, düþüncelerine... Ramazan’da unutmayalým ki, “oruçluyuz”. Sinirlenirsek aðzýmýzý kapatalým. Susalým. Ýçimizden kendimize, “ben oruçluyum, ben oruçluyum” diyelim. Ýslâmiyet’te önemli olan, organlarýmýzý Ýslâmiyet’e uydurmaktýr. Ýçkili lokantalarýn kapýsý gibi; sigaraya, kötü alýþkanlýklara açýk olan kapýlarýmýzý kapayalým. Ramazan’da bambaþka bir insan olalým. Ramazan’da yeniden dirilelim. Yepyeni bir hayat, yepyeni bir anlayýþ, yepyeni bir insan olalým. “Ölmeden evvel ölünüz” buyuruluyor. Haramlarda ölüp, helallerde dirilelim. Ýnsanýn mânevî organlarý da vardýr. Akýl, kalp, ruh gibi... Aklýmýzla Ýslâm’ý anlamaya çalýþýp, kalbimizle Ýslâm’ý sevip, ruhumuza Ýslâm’ý yerleþtirelim. Bir baþka deyiþle, maddî organlarýmýzýn yanýnda, mânevî organlarýmýzý da Ýslâm’a uyduralým. Bunun mükâfatýný Allah, bu dünyada da verir. Duygular inkiþâf eder... “Ýþte Ramazan-ý Þerif, adeta bir ahiret ticareti için gayet kârlý bir meþher, bir pazardýr. Ve uhrevî hasýlat için gâyet münbit bir zemindir.” (Mektûbat) Her iþadamý piyasayý yoklar. Ne alýp, ne satayým? Nerede, nasýl satayým da daha çok para kazanayým?” diye dolaþýp gezer. Ramazan ayý sevabýn bol olduðu bir aydýr. Her Müslüman, çantasýný bavulunu Ramazan’da sevapla doldurur. Ahirete giderken, bavul bavul sevap götürür. “Ve neþv ü nema-i a’mâl için, bahardaki mâh-ý nisandýr.” (Mektûbat) Bitkilerin yeþermesi için baharda yaðan yaðmur ne kadar rahmet doluysa, Ramazan da Müslüman’ýn bahar yaðmurudur. Müslüman’ýn bereketidir. “Saltanat-ý Rububiyet-i Ýlâhiye’ye karþý ubudiyet-i beþeriyenin resm-i geçit yapmasýna en parlak, kutsî bir bayram hükmündedir.” (Mektûbat) Millî bayramlarda okullar ve ordu yani askerler, cumhurbaþkanýnýn önünden geçer, onu selamlarlar. Ramazan’da mü’minler adeta Allah’ýn askeridir. Hem de öyle bir askerler ki... Her türlü nimet önlerinde Kumandan-ý Azam’dan “Ye!” emri gelmediði için tek lokma yemiyorlar. Ezanla beraber “Ye!” emri geliyor, bütün mü’minler hep beraber yiyorlar, içiyorlar. Yeryüzü bir kýþla... Müthiþ bir intizam... “Ve öyle olduðundan yemek, içmek gibi nefsin gafletle hayvanî hâcâtýna ve mâlâyani ve hevâperestane müþtehiyata girmemek için oruçla mükellef olmuþ. Güya muvakkaten hayvaniyetten çýkýp melekiyet vaziyetine veyahut ahiret ticaretine girdiði için dünyevî hâcâtýný muvakkaten býrakmakla uhrevî bir adam ve tecessüden tezâhür etmiþ bir ruh vaziyetine girerek, savmý ile Samediyet’e bir nevi âyinedarlýk etmektir.” (Mektûbat) Ramazan’da þadýrvana yaklaþtým. Abdest alýyordum. Bir kedi de doya doya su içiyor orada... “Elhamdülillah Müslüman’ým. Ýnsan olduðum için oruç tutuyorum ve Müslümanlar içinde yerimi aldým.” dedim. Mademki, orucu emreden Allah’týr ve Allah bâkidir, Bâki’nin emrine uyan da bir nevî bekâ kazanýr. Hekimoðlu Ýsmail

Gönderen: 29.08.2008 - 00:04

	Muhtazaf

Ramazan Makalesi

Moderator

4254 Mesaj -

Ey Ramazan! Ey içerisinde "bin aydan daha hayýrlý bir geceyi" barýndýran ay! Ey Kur'an'ýn doðum ayý, aylarýn en çok gül kokaný! Ey vahyin dirilten soluðunu hayata, Muhammed'i müebbet bir muhabbete, varoluþun anlamýný Allah'sýzlaþtýkça anlamsýzlaþan çaða, insanýn yitirdiði insanlýðý, rahmeti, bereketi, atýfeti, hidayeti ve þefkati insana taþýyan ay! Hoþ geldin! 14 asýrdýr her yýl geldiðin gibi, bin umudu baðrýnda saklayarak geldin. Hep olduðu gibi, getirdiklerine karþýlýk bulacaðýný umarak geldin. Hepsinden öte, hoþ bulduklarýný daha hoþ etmek, nahoþ olanlarý da tekrar hoþ etmek için geldin! Kim bilir, geçmiþte ne hoþ geliþlerin ve hoþ buluþlarýn olmuþtu! Baþý dik, alný açýk, eli açýk, yüzü ak, yüreði dolu, gözü pek, sözü kavi, özü doðru mü'minlerin karþýlamýþtý seni. Sen hoþ gelmiþ, onlarý da hoþ bulmuþtun. Kur'an ellerinde, dillerinde, gönüllerinde ve dahasý hayatlarýndaydý. Onlar önce Kur'an'ý öldürüp, sonra doðum ayýný kutlamýyorlardý. Her Ramazan'ý, vahiyle yapýlan yýllýk bir sözleþme biliyorlardý. Kur'an onlarýn tasavvurlarýný, akýllarýný ve þahsiyetlerini inþa eden bir özneydi. Onlar ise hayatý, hayatýn yýkýlan, tahrip edilen, tahrif edilen alanlarýný inþa eden birer özne... Senin hoþ bulduðun nesiller, hayatýn hangi yatakta akacaðýný kendileri belirliyorlardý. Baþkalarýnýn belirlediði yataklarda çer çöp gibi akmýyorlardý. Onlar hayatýn kölesi deðil efendisiydiler... Onlar, mallarýnýn kölesi deðil efendisiydiler... Onlar, þartlarýn çocuðu deðil anasýydýlar! Çünkü þartlarý onlar doðururlardý... Ey Ramazan! Ýnanç coðrafyandan böylesine oluk oluk kan gittiðine hiç þahit oldun mu? Mü'minlerinin bu denli ezildiðini, itildiðini, kakýldýðýný, horlandýðýný hiç hatýrlýyor musun? Bak mü'minlerine! Gönülleri harap, haneleri harap, beldeleri harap, hepsinden beteri akýllarý ve bilinçleri harap olmuþ. Seni karþýlamaya ne yüzleri var, ne de mecalleri. Artýk senin mü'minlerin çaðýn öznesi deðiller! Onlar belirlemiyor zaman ýrmaðýnýn yataðýný. Onlar akan yataklarda birer çöp olmuþ, saða sola savruluyorlar. Kimileri ise, sana ve senin temsil ettiðin deðerlere ihanet etmeyi daha "akýllýca" buluyorlar. Bir zamanlar küffarýn açlarýný doyuranlar, þimdilerde küffarýn ekmeðine muhtaç... Bir zamanlar baþkalarýnýn yaralarýný saranlar, þimdilerde kendi yaralarýný saracak dermandan mahrum... Bir zamanlar imaný yudum yudum farklý iklimlere taþýyanlar, þimdilerde yüreklerinin iþgalini önlemekten aciz... Senin varlýk sebebin olan Kur'an'la yücelmeyi beceremeyenler, bu ayýplarýný saklamak için, zaten yüce olan Kur'an'ý yücelterek, ona rüþvet verme çabasýndalar. Düþünebiliyor musun Ey Ramazan; Kur'an'ýn doðum ayýný kutlayacaklar, ama Kur'an hayatlarýnda, ellerinde, evlerinde, sokaklarýnda, topraklarýnda olmayacak!.. Ve Ey Ramazan! Bu ezilmiþlik, bu kýrýlmýþlýk, bu dökülmüþlük, bu yenilmiþ ve þaþýrmýþlýk içindeyken tam zamanýnda geldin! Hoþ geldin, fakat hoþ bulmadýðýn ortada! Fakat senin geliþinin amaçlarý arasýnda hoþ bulmadýklarýný hoþ etmek de bulunmuyor mu? Haydi getirdiðin cennet kokusuyla, topraklarýmýzdaki ufunetin kokusunu bastýr! Çöle dönmüþ yüreklerimize bir rahmet rüzgarý gibi es, yanýk dudaklarýmýza su deðsin, çöller göle dönsün! Sök mü'minlerin arasýndaki kin, nefret ve düþmanlýk tohumlarýný; onlarýn yerine iman kardeþliði ek! Çaðýn öksüz ve yetimi olan ümmet coðrafyasýndaki kanayan yaralara merhem olacak bir bilinç getir! Açlarý doyuracak, susuzlarý suvaracak, açýklarý giydirecek bir þefkat ve merhamet saðanaðý taþý! Zilleti izzete, ataleti gayrete, mahrumiyeti servete dönüþtürecek bir ruh ver! Öz ellerimizle nesneleþtirdiðimiz Kur'an seninle yeniden özneleþip bizi inþaya dursun! Bizler, çaðýn imha ettiði bencil bireyler deðil, Kur'an'ýn inþa ettiði mü'min þahsiyetler olalým! Ýnsanýn varoluþ amacýna uygun bir hayatý yeniden inþa etmenin sancýsýna tutulalým! Yeniden imaný, bir saadet sakasý gibi yürek yürek insanlara taþýyalým. Öyle ki, bizi öldürmeye gelen bizde dirilsin! Dostlarýn, oturduðu yeri yeþerten birer "hýzýr", hidayeti iman doðuran birer "mehdi" olsun! Biliyorum ki, bu duama "âmin" diyeceklerin en baþýnda sen geliyorsun Ey Ramazan! Kur'an'ýn da elini tutup geldin; hoþ geldin!.. Hoþ bulduklarýn arasýnda olmayý ne kadar da isterdim!..
Mustafa Ýslamoglu

Gönderen: 29.08.2008 - 00:07

	Muhtazaf

ÇOCUKLUKTA RAMAZAN ALGISI

Moderator

4254 Mesaj -

Ramazan diyince, kendimce..!!! Küçükcükken oruç tutmayý balkon demirlerine ip baðlamak olarak algýlardým ve benim için öyle kutsal öyle kutsaldý ki 4 - 5 yaþlarýndayken her sahur vakti kýþýn ayazý yazýn sýcaðý demeden kalkar ve doðruca balkona koþardým. Neden mi orucumu baðlamak için... tutmak için orucu ... kaçmasýn diye... Sonralarý anaokulu yýllarý ya da ilkokul 1. sýnýf olsa gerek öðrenmiþtim ki oruç tutmak manevi birþeyleri kaçýrmamak adýna balkona baðlamaktan ibaret deðilmiþ, nefsi terbiye etmek için bir süre aç kalmakmýþ. Öðrenmiþtim öðrenmesine ama o belirli süre hakkýnda bana öðretilenler doðru deðilmiþ meðer. Oruç tutmak sabah kahvaltýsý ile öðle yemeði arasýnda abur cubur yememekten ibaret deðilmiþ. Öðle yemeði oruca direk atmak, saðlamlaþtýrmak hiç hiç deðilmiþ. Þimdi düþünüyorum da, her gece benimle birlikte sahura kalkan bir kýzým olsa ve illaaa ben de oruç tutacaðým diye kýyameti koparsa ben de ayný þeyleri söyler miydim acaba? Kimbilir... O yýllarda davulcular gerçekten de söylerdi mani her gece býkmadan usanmadan, her iki üç kapý ilerledikçe söylediði tümceler deðiþerek hem de... Sonra da ev ev dolaþarak ellerinde davullarý, yanlarýnda çocuklarý, çocuklarýnýn elinde uzunca çubuklarla bahþiþ toplarlardý. Bu bahþiþ her zaman para olmak zorunda da deðildi, kimisi mendil kimisi yemeni baðlardý rengarenk sopalara... Biz mahallenin çocuklarý da sevinirdik davulcu ile birlikte ne akla hizmetse. Davulcu önde, biz arkada arþýnlardýk tüm mahalleyi birlikte... Ýftar sofrasý demek, envai çeþit yemek, mutlaka en az bir çeþit tatlý, akþam çayýnýn yanýnda kek, pasta, börek demekti bizim evde. Bir de ÝFTAR DAVETLERÝ vardý ki; tüm akrabalarýn toplandýðý, tüm kuzenlerin, yeðenlerin birlikte olmasý anlamýna gelen; iple çektiðimiz akþamlardý Ramazan akþamlarý... Çeþit çeþit yemek, çeþit çeþit KUZEN! Birarada... Yemek sonrasý tüm akþam boyunca birlikte oyun oynamak anlamýna gelirdi. Ýzmir'in herbiri ayrý bir noktasýnda olan kuzenler biraraya gelince epeyce bir þamata kopardý kuþkusuz... "Razaman berekettir" derdi annem, ve gerçekten de ramazan bereket demekti, yapýlan yemeklerin neredeyse tamamý kalýrdý onca kalabalýða ve bir kýsmýnýn da komþu hakký olarak daðýtýlmasýna raðmen. Ramazan berekettir halen!!! Her komþu bir diðerine bir iki tas yaptýðý yemekten ikram edince bir de bakardýk ki yweboþ yer soframýzda kalmamýþ neredeyse... Bazen ayný yemekten gelirdi komþulardan da... Düþünsenize sizin evde piþer taze fasulye, komþudan gelir 2 tas fasulye... )) Büyüklerimiz terafih namazýna gidince, bizlerde evde KARAGÖZ HACÝVAT izlerdik, mahalledeki arkadaþlarýmýzla pürdikkat sessizce... Sahur olunca, sokaktaki her evin ýþýðý yanardý bir bir... Þimdi bakýyorum da sahur saatlerinde davulcular idareten vuruyor davula hem de mani-siz! Davul sesine eþlik ediyor araba alarmlarý... Hem davulcu hem de arabalarýn alarmlarý iþaret ederken sahur vaktini, çok da fazla evin ýþýðý yanmýyor sahurda... Hala balkona çýkmak istiyorum nedense sahur vaktinde, içimden balkon demirlerine sýký sýký ip baðlamak geliyor orucum KAÇMASIN diye... Yýl 2007! Ne balkona oruç baðlayan çocuk var þimdi ne de eski yer sofralarý günümüzde... Sokaða çýktýðýmda sigara içenleri, karýþýk tostlarý döke saça yiyenleri, buz gibi soðuk suyu aðzýna dikenleri gördüðümde Allahým diyorum neden onlara da nasip etmedin RAMAZANIN KEYFÝNÝ... Herkese, her görüþe ve inanca saygým var benim, kimseye zorla oruç tutturmak deðil elbette niyetim ama KEÞKE bir bilselerdi RAMAZANIN FAZÝLETÝNÝ, BEREKETÝNÝ, KEYFÝNÝ...
PINAR YEÞÝLTAY SEVÝM

Gönderen: 29.08.2008 - 00:13

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1561 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Yalvac (61), kmurrad (59), endulus (57), ercan_sw (51), erhanseyfi (64), B e t u l (52), h.t (62), zisan_gul (41), hasretkafesi (53), ahmetkb (52), mustakar01 (62), tövbekargenç (44), mekoc66 (56), ahmet_k22 (39), Abdullah-10 (57), maruf-1 (59), GuelSevdasi81 (43), inci-2 (61), maxsibilyan (45), enesny (42), ramadan48 (42), fatmaavci (62), FIRTINA 50 (56), kaptan67 (61), menzil38 (57), Hacer -72 (52), Guel (39), A H M E T (45), msk02 (47), Mehmet_Ank (63), yusufgezer (41), Aydýn Vu.. (55), Sezer (), oguzlarx27 (55), M.Riza Sekerli (54), kamanliadem (59), eva_maria (36), musab b. ümeyr (42), nurfatih (46), AhmetBayrak (56), ali öz (48), köln42 (58), xAhmetx (49), sadullahyusuf (40), abdülhamit (231), tigrisriver (45), sürmeli (41), enesertugrul (52), medsav (67), Turan64 (61), GCc_EEi (42), ahmetsait (44), alidogan1 (64), ayhanisik42 (51), sedi güngörmü&t.. (59), baha1903 (40), bünyan (59), Orbay1 (56), kaymakli-50 (58), cagri67 (52), HAKAN ERGÜT (50), ravda dostu (40), fatiha42&07 (54), mavipýna.. (59), efrailakcay (51), Bekir 38 (39), selva sehito&et.. (40), Mursid (60), turkish wolf (52)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.00938 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.