0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Modern Birey ve Ben Kuşağı

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Modern Birey ve Ben Kuşağı
Moderator


4254 Mesaj -
Modern Birey ve Ben Kuþaðý

Ben ne kadar ”ben”im? “Ben” derken kast ettiðim þey, fizikî yapýmý temsil eden bedenim ile onu ayakta tutan ruhum ve ruhumun temsil ettiði iç dünyam; duygularým, heyecanlarým, arzularým, öfke ve sevinçlerim. Bunlarýn hepsi beni ben yapmaya yetiyor mu? Tek baþýma var olabiliyorum, ama varlýðýmý tek baþýma sürdürmem mümkün olmuyor. Hz. Âdem’in yanýnda Havva’nýn da yaratýlmasý boþuna deðil. Rebenson’un bile bir “Cuma”sý vardý. O halde “ben” dediðim þey yani her iki yönüyle benim varlýðým biraz da baþkasý demek oluyor. Aslýnda bu noktadan evrenin bütün unsurlarý ayný zamanda ötekidir de. Çünkü her birinin öbürü ile bir “baðlantý”sý var. Hiçbiri “bir baþýna” ve “baþýna buyruk” deðil.

Ýnsan, bunca savaþ ve çekiþmelere raðmen, en azýndan bilincinin bir yerlerinde “dünyada baþkalarý da var” diyerek sürdüre geldiði bir yeryüzü macerasý yaþadý. Bu süreç, yaþanan hayatýn, geçmiþle baðlantýlarýnýn kopmadýðý bir süreçtir. Gelenekler, inançlar, kültürün bütün unsurlarý mevcut toplumda etkili ve belirleyici bir role sahipti; modernite ortaya çýkýp, “Bu, bundan sonra böyle olmayacak” diyene kadar.

Modernite yahut modernizm, “yeni”, “çaða” ait olandan yana tutumu ifade ediyor. Iþýltýlý ve vaatkâr bir kelime. Son noktada “insana lâyýk” ve “yaþanasý” olanla eþ anlamlý. Hayatý “her þeyi ile yaþayabilmek” için kurgulanmýþ bir yapýdýr modernizm. Bu yapýda geçmiþe ait inanç, gelenek ve kültür parantez içinde ve arka plândadýr, devre dýþýdýr. Belirleyici olan geçmiþin uzantýsý olan dünya görüþleri, ilkeler ve kurallar deðil, birey ve onun yararýdýr. Herhangi bir þey bireye yararlý ise doðrudur. Modern birey geçmiþe ait inanç ve geleneklerden baðýmsýz olarak, “kendi baþýna var olabilen bir birey”dir. Bu kimliðe bürünen insan, “her þeyden önce egosu ve benlik bilinci tarafýndan karakterize edilen” ve kendi kendine yetme iddiasýnda olan bir kiþidir. Kendine hesap verme duyarlýlýðýndan soyutlanmýþtýr. Modernizmin beþiði olan coðrafyalarda gündelik pratik hayat içinde bu durum “tabiî” bir olgu olarak yaþanýr. Kanunlara uyan, hele vergisini veren bir Amerikalý için baþkaca uyulmasý gereken kural yoktur artýk. Zanlý olarak gözaltýna alýnmak istenen figüran siyahî genç baðýrýyordu: “Ben vergimi veriyorum, beni tutuklayamazsýnýz!”

Modernite kendini öncelikle teknoloji üzerinden vitrinliyor ve önemli bir yansýmasý da sürat. Hýzlý hayat aceleci insan tipini ortaya çýkardý. Ýstediði, hemen giyinsin, hemen yesin, hemen ulaþsýn, hemen sahip olsun istiyor. Bu aceleci karakter, kestirme yollara saptýrýyor modern insaný. En kestirme yol en doðru yol oluyor. Ýþte bu noktada ahlâkî deðerler, aile baðlarý, gelenek… ayrýmý yapýlamýyor. Hukukî yaptýrýmlar da ilk fýrsatta delinmek üzere orada durmaktadýr.

Bencillik, modernitenin, aþýrý bireyselci dünya görüþü üzerinden insanlýðý müptelâ kýldýðý saðlýksýz bir ruh hâli. Birkaç on yýldýr da kitaplarla hatta pratikle kazandýrýlan bir öðreti hâline geldi. Kiþisel geliþim teknikleri genel adý ile yazýlan sayýsýz kitap çýktý ortaya. Hepsinin temel niteliði insaný birey olarak putlaþtýrmak. “Kendine güven!”; “Baðýmsýz ve hür ol!” “Kendini aþ!” sloganlarý altýnda yapýlýyor bu. Baþkalarýndan üstün olmak yerine, onlara üstünlük kurmak amaçlanýyor. Oysa, “Ýnsan bencil olmadan baðýmsýz, üstünlük kurmadan özgür olabilmelidir. Bunu elde etmek için de emek ve yatýrým ister.” (Nevzat Tarhan, Kadýn Psikolojisi, Nesil Yay. 27. Baský, Ýstanbul, 2005, s. 214)

Gerçekte insanýn baðýmsýz ve hür olmasý, kendini aþmasý “kendini sýnýrlandýrmasý” ile mümkün. Benliði saðlýklý noktada tutmanýn yolu budur. Ýhtiyaçlarýn sýnýrsýz olduðu yönündeki telkin, bencil insaný besleyen temel kaynaklardan biri deðil midir? Tabiî mecrasýndan çýkarýlýp “gaza getirilmiþ” deðiþim süreci, süresi dolmayaný da dýþlama, yenilerini edinme psikozunu getirdi. “Eskimek” kavramý yerini “modasý geçmiþ”e býraktý. Tüketmek için yaþamak… Kâinatýn Efendisi, faydasýz ilimden, ürpermeyen kalpten, doymayan nefisten ve kabul edilmeyen duadan Allah’a sýðýnýrken, doðrudan modern insanýn ruh haritasýný çizer gibidir.

Bireyi yok saymak ne kadar hatalý ise, onu her þey saymanýn da o derece hatalý olduðu elle tutulur hâle geldi. Sonuçta kendini beðenmiþ, bir insan tipi çýktý ortaya. Saðlýktan yoksun bu ruh hâlini psikoloji “narsizm” diye isimlendiriyor. Evet, modern birey narsisttir, “kendini sever”. Onun dünyasýnda baþkalarý ile hemhâl olmak yoktur. Ama herkesin kendisi etrafýnda pervane olmasýný ister. Övülmekten büyük zevk alýr. Riyakâr alkýþlara meftundur. Alkýþlayanlar, sýrf alkýþladýklarý için deðerlidirler. Kiþisel yararý için onlarý araçlaþtýrmaktan, istismar etmekten çekinmez. Ruhsuz, bencil, baþkalarýna ait deðerleri kendine yararlý olduklarý sürece kâle alan bir insan tipi, “ben kuþaðý” çýktý ortaya. Bu kuþaðýn insaný tek tiptir. Hangi açýdan tek tip? Ýç yüzü yok oldu insanýn, ruh dünyasý hýrpalandý, bastýrýldý. Dýþ yüzü, maddesi kaldý. Ýnsandaki çeþitlilik iç dünyadan beslenir. Zevklerin, inanç ve düþüncelerin çeþitliliði yerini “elle tutulaný var sayma” ucuzculuðuna býraktý. Bir yere ait olmak, güvende olmak, sevmek ve sevilmek gibi birtakým temel ihtiyaçlarý karþýlanmayan insan, yüce düþünce ve eylemlerin peþine düþme imkâný bulabilir mi? Gerçek kimliðini ortaya koyabilir mi? Bu olmayýnca taraftar olma kimliði orta çýkýyor. Gerçek kimliðini ararken bu nevzuhur kimliðe esir oluyor.

Benlik sevgisi þeytanca bir yöneliþ. Ýnsanca sevgi paylaþýlan sevgidir, yürekte baþkalarýna da yer açan sevgidir, kapsayýcýlýðýný paylaþýlmaya borçlu olan sevgidir. Bizim ahlâk dünyamýz, “sevgiyi baht edinmiþ” insanlarýn dünyasýdýr. “Ben, hep ben” demeyi “þeytan iþi” diye niteler. Ýlk insanýn cennetten kovulmasýnýn ardýnda þeytanýn “ben” demesi yer alýr. Âdem’in önünde saygý ile eðilmesi emredilen þeytan bunu reddederken söze “ben” diye baþlamýþtý: “Beni ateþten yarattýn, onu ise topraktan.” Ýlk ötekileþtirme suçu Âdem’e karþý iþlenmiþtir, mucidi ise þeytandýr. Bu yüzden Âdem soyuna yakýþmýyor benlik. Yunus Emre, “benlik bir pusu” diyor. Pusu ki içine düþen, þeytanýn koþu yoluna düþmüþ oluyor. Gel gör ki, modern insan kendini hayatýn merkezine koyarak bu yola çoktan girmiþ bulunuyor.

Deðerler sistemimizde insanýn temel niteliði kul oluþudur. “Birey”, esaslarýný yaratýcý kudretin belirlediði bir dünya görüþüne sahiptir. Bu dünya görüþünde bireysel sorumluluk ile toplumsal sorumluluk “atbaþý” gider. Ölüm ötesine iman ve hayatýn bu aþamasý ile ilgili “plânlar”, ölüm öncesinde etkin rol oynar. Bu ortamda birey algýlar ki o, mayasý itibarý ile “biricik”tir ama “bir” deðildir, “tekildir” ama “tek” deðildir. Baþka tekiller de vardýr ve yeryüzü statüleri ne olursa olsun, kulluk düzleminde herkes homojen bir yapýnýn unsurlarýdýr. Herkes eþit ve saygýdeðerdir, Öz güveni besleyen kaynak inancýdýr. Benliðin yeri yoktur burada ve “takva”dan baþka ayrýcalýk ölçüsü de yoktur.

Modernitenin ürünü olan ekonomik düzende, “yaþamak için yok etmek” vazgeçilmez ilkedir. Baþarýya giden bütün yollar “mazûr”dur. Peki, bizim deðerler dünyamýzdaki “Ben siftah ettim, yandaki komþu dükkâna gidiniz” anlayýþý nerelerde dersiniz? Pek çok toplumsal problemimizin ardýnda bu güzelliðin yitirilmiþ olmasý yer almýyor mu? Yardýmlaþma, fedakârlýk, feragat gibi erdemler ben kültüründe yer bulamýyor. Kendi ayaklarýnýn üzerinde duramayan, yok olur gider. Güçlü isen haklýsýn, haklý olan güçlü deðilse, haklý deðildir.

Modernizm bireyi, “sen arslansýn, her þey sende” diyerek orta yere salývermiþtir. Onu hayatýn merkezine gönderiyorum diye yalnýzlýðýn girdabýna itmiþtir. Gerçek mutluluk ona, “Havai’ye gitmek, bayýlýncaya kadar alýþveriþ yapmak, motosikletle dünyayý dolaþmak, kendini yaþamak” diye tanýmlanýyor. Aðýr bir suç iþleniyor modern bireye karþý. Bu suç iþlenirken dillendirilen söylem de þu: “Ben ne kadar empatik (kendini baþkalarýnýn yerine koyabilen birisi) olursam olayým, size ne kadar öneri getirirsem getireyim ve size nereye kadar eþlik edersem edeyim, kendi hayatýnýzý yalnýzca siz yaþarsýnýz. Nihaî anlamda ikimiz birbirimizle etkileþim ya da iletiþim içinde olsak bile, ben benim ve siz de sizsiniz.” (Bak. Brian Fay, Çaðdaþ Sosyal Bilimler Felsefesi, Çok Kültürlü Bir Yaklaþým, Ayrýntý yay. Birimci Basým, Ýstanbul, 2001)

Modern insan yalnýz ve sohbete muhtaç. Onun, sonsuz kudrete malik bir “sahip”e, O’nun kullarý ile sohbete ihtiyacý var. “Renkli cam” ruhsuz olduðu için sohbet deðil, “gürültü” yapýyor, ruhu “çizgi-film”leþtiriyor. “Modernizmin yalnýzlaþtýrýcý tecrübesine, þehir insanýnýn bir yaþayan ölüye dönüþmesine, iliþkisizliðe bir panzehir olarak sohbet, kýrýlan kolumu kanadýmý iyileþtirir ve bana direnmek gücü verir. Sohbet, ancak diðerkâmlýðý yücelten, narsizmi kýnayan bir kültürde zemin bulabilir: Çünkü o konuþmanýn yaný sýra susmayý da gerektirir. Susma yani karþýsýndakilerin sözlerine kalbini açma, susma yani muhataplarýný dinleme, geri plâna düþme, onu anlama ve onunla hemhâl olma cehdi ister sohbet. Kendi benliðini uðultusu dýþýndaki tüm seslere kulak týkayanlarýn, sohbet meclislerinde yeri yoktur.” (Kemal Sayar, Olmak Cesareti, Ýz Yayýncýlýk, Ýst. 1997, s.44) “Modern insan kim olduðunu unutmuþtur, o kadar. Kendi varlýðýnýn kenarýnda yaþayarak, dünya hakkýnda nitelik olarak yüzeysel ve fakat nicelik olarak sersemletici bir bilgi edinebilmiþtir.” (Seyyid Hüseyin Nasr, Ýslâm ve Modern Ýnsanýn Çýkmazý, Ýnsan Yayýnlarý, 4. Baský, Ýstanbul, 2004, s.16) Yapayalnýz bir hayat sürmektedir. Bu yalnýzlýk “kalabalýklar içinde” gerçekleþiyor. Ýnsanlarla beraber ama yalnýz. Herkes kendi hýrslarý, bencilliði, sevgisizliði ve tamahkârlýðý ile oluþturduðu bir ”koza”nýn içinde mahpustur. Halk içinde ama “kendisi”yle birlikte bile deðil. Olaylarý “üzerinden” yaþayan, dýþ yüzeyi kutsayan, “derûnîlik”ten yoksun; acýmasýz, korumasýz ve acýnacak bir kiþilik. Annelerini öldüren kýzlarý konuþturun. “Koca dünya içinde bir baþýna kalmýþ” insanlar çýkacaktýr karþýnýza.

Hayata anlam veremeyen, varlýðýnýn sebebini açýklayamayan insan/birey/gençlik içine düþtüðü bunalýmý “oyalanma” ile aþmaya çalýþýyor. Hayat diye, hazlarýn, zevklerin, maddî isteklerin sonuna kadar doyurulmasý amacýna indirgenmiþ bir süreci tüketmeye çalýþýyor. Bu hayatýn temel niteliði hazlarý ve zevkleri ýzdýrab, çile ve susuzluða dönüþtürmesidir. Niçin? Çünkü “zevklerin ýzdýraba dönüþmemesi için bu zevklerin insan tarafýndan bizzat elde edilmemesi, tersine dýþardan kendisine verilmesi gerekir…Herkes beni sevsin ve benim menfaatime çalýþsýn, ben ise yalnýz kendimi seveyim ve benim bütün elemlerim, kederlerim böylece son bulsun’ dileði, ýzdýrabýn en esaslý kaynaðýný teþkil eder.” (Tolstoy, Hayat Üzerine Düþünceler, Kaknüs Yay. Yedinci baský, Ýstanbul, s.100)

Ruhun insana hâkim kýldýðý, sevgi ve þefkat, merhamet, diðerkâmlýk, yardýmlaþma gibi yapýcý nitelikleri aþýndý, büyük ölçüde yok oldu. Bunlarýn yerine maddî yanýmýza, hayvanî tarafýmýza ait eðilimler öne çýktý. Ýrfanýmýzýn “itidal” diye nitelediði o denge hâlini yitirdik. Ýfrat ve tefrit sarkacýnýn varabileceði en uzak noktalar arasýndan gidip geliyor modern birey.

Deðerler dünyamýzýn sunduðu çýkýþ yolundan habersiz kalmýþ bir kuþak var artýk. Kendini bulmak/bilmek için, Rabbi bilmeyi gerekli gören anlayýþ yeniden diriltilmeyi bekliyor.
Doç. Dr. Halil Altuntaþ
Din Ýþleri Yüksek Kurulu Üyesi
Gönderen: 29.11.2008 - 09:12
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1407 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.07485 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.