*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1795 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 16. Aralık 2024 - 00:34

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » AŞIKTI DELİKANLI..

önceki konu diğer konu

4 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	tulip_kbr

AŞIKTI DELİKANLI..

3 Mesaj

Aþýktý delikanlý. Sevgilisinin isminden baþka bir þey bilmediðinden mi, konuþmaya mecali olmadýðýndan mý bilinmez, arkadaþý anlatýyordu onun halini:
- Gözleri günlerdir uyku görmedi efendim, diyordu, yemiyor, içmiyor, iþi gücü, gecesi gündüzü havasý suyu o kýz oldu sanki. Ne desem kâr etmiyor, son bir çare diye geldik size. Halbuki "sen bir garip çobansýn, o padiþahýn kýzý, davul bile dengi dengine" dedim ya, dinlemiyor efendim, ama herhalde aþkýn gözü kördür diye de buna diyorlar, deðil mi efendim...
Ýhtiyar adam bu esnada gözlerini dikmiþ, iskeletinin üstüne deriden bir zýrh giydirilmiþcesine zayýf, çelimsiz, saçý sakalýna karýþmýþ, uzaklara dalýp dalýp giden, gözlerinde aþktan gayrýsý kalmayan diðer çobaný süzüyordu. Sonra bir ah çekti, yüzünü nefes almadan konuþmasýný sürdüren delikanlýya çevirip tebessüm etti.
- Kolay evlat kolay, dedi, çaresizseniz çare sizsiniz. Ve tane tane anlatmaya baþladý.
Ýki genç çobanýn, çökmek üzere olan bu kulübesinde dertlerine derman aradýklarý ihtiyar adam, aslýnda padiþahýn bütün dertlerini paylaþtýðý, her meselesini danýþtýðý bir bilge idi. Yýllar önce padiþah kendisini tanýyýp sevdiðinde bir tek þey istemiþti ondan; burada yaþamaya devam edecekti ve kimsecikler bilmeyecekti kim olduðunu. O günden beri de bu kulübede yaþýyar, gelen geçene ikram edip, gül alýp gül satýyordu. Padiþahýn kýzýnýn aþkýyla eriyip muma dönen genç çoban ve yanýndaki kadim dostu nereden bilsindi bu garip ihtiyarýn padiþahýn gönlüne sultan olduðunu.
Aþýk genç, ihtiyar adamýn anlattýklarýný dinledikten sonra, her þeyin bittiði anda baþlayan son ümide sýmsýký sarýlanlarýn o saf ve tertemiz teslimiyetiyle:
- Sahiden bu kadar kolay mý efendim, dedi, yani o maðarada elimde tesbih, kýrk gün Allah dersem sevdiðime kavuþabilir miyim, onunla evlenebilir miyim?
- Evet, dedi bilge, kýrk gün o maðarada gece gündüz Allah diyeceksin, kýrk gün sonra padiþahýn kýzý senindir.
Ýki dost hemen yola çýktýlar, aþýk çobanýn yüzüne kan, dizlerine derman, yüreðine yeniden can gelmiþti. Arkadaþýna sarýlýp, elinde tesbih, gönlünde aþk, yüzünde ümit çiçeklerinden örülme bir tebessüm, maðaranýn yolunu tuttu. Gelir gelmez hiç vakit kaybetmeden diz çöktü, dualar etti, gözlerini kapattý, kalbini padiþahýn kýzýna baðladý, eline tesbihi aldý ve dudaklarý kýpýrdamaya baþladý: Allah, Allah, Allah...
Günler günleri padiþahýn kýzýnýn hayaliyle tespih taneleri gibi kovalayadursun, maðaranýn yakýnýndaki köyleri bir söylenti çoktan sarmýþtý. Herkes birbirine karþý daðdaki maðarada gece gündüz Allah diyen gençten bahsediyordu. Cami çýkýþýnda ihtiyarlar, çeþme baþýnda kadýnlar, tarlada iþçiler, top oynarken çocuklar, herkes onu konuþuyordu:
- Þu karþý maðarada bir genç varmýþ, kendini Allah'a adamýþ, gece gündüz durmadan Allah diyormuþ, Allah Allah..."
Aþýk dostunun ne halde olduðunu merak eden genç çoban, maðaraya geldiðinde üç hafta geride kalmýþtý bile. Bizimkinin gözleri kapalýydý, dudaklarýnýn da kýpýrdamadýðýný görünce, uyuyakaldý herhalde diye düþündü. Tespih tanelerinin parmaklarýnýn arasýnda dolaþmaya devam ettiðini görünce de, bu nasýl uyku diye sordu kendine. Bu sýrada gözlerini açan genç adam, karþýsýnda arkadaþýný görünce, günlerdir yalnýzlýðýyla paylaþtýklarýný birbiri ardýna anlatmaya baþladý: Kýrk günün yarýdan fazlasý geçmiþti, o durmadan Allah diyordu, ama ne padiþahýn kýzý vardý, ne bir haber, ne bir ümit kýrýntýsý... Acaba, diyecek oluyor, yutkunuyor, hayýr diyor, tespihine bakýyor, bir kalp gibi atan sað el iþaret parmaðýný sabitlemeye çalýþýyor, avuçlarýný sýkýyor, gözleri doluyordu. Vedalaþtýlar. Ay ýþýðýnda dostunun gözlerine yayýlan baþkalýk dikkatini çekmiþti genç çobanýn.
Aþýk çoban yeniden eline tesbihini aldý, gözlerini kapattý, boynunu neye baðlayacaðýný bilemediði kalbine doðru büktü, dudaklarý kýpýrdamýyordu artýk, sustu gece, maðaranýn duvarlarý sustu, tükendi her þey, hiç tükendi, an bitti, sadece bir söz kaldý: Allah...
Kýrk günün dolmasýna üç-beþ gün kala, maðaradaki derviþin namý bütün ülkeyi sarmýþ, nihayet sarayýn koridorlarýnda konuþulur olmuþtu. Meselenin aslýný merak eden padiþaha, bu insanlarýn bir yerde sürekli kalmadýklarýndan, bulunduklarý mekâna bereket getirdiklerinden, ne yapýp edip bu derviþi ülkelerinde yaþamaya ikna etmeleri gerektiðinden uzun uzun bahsetti baþveziri. Ne yapmasý gerektiðini artýk bilen padiþah, nasýl yapmasý gerektiðini bilemediði bütün zamanlarda yaptýðý gibi, dað kulübesinin yolunu tuttu. Hürmetle diz çöktü bilge ihtiyarýn önünde. Derdini anlattý, derman diledi. Sarayýnýn yanýna bir saray yaptýrmaktan, o derviþi veziri yapmaya, sancak-tuð vermeye kadar saydýðý her þey, bilgenin:
- Hünkârým, gönül erleri mala-mülke, makama-mansýba itibar etmezler, demesiyle son buldu.
Kaderdi bu, padiþahlarla köleleri ayný eteðin önünde diz çöktürür, birinin derdini diðerine derman eyler, ikisini de ayný tebessümle bahtiyar ederdi. Güldü ihtiyar:
- Neden kerimenizin nikâhýný teklif etmiyorsunuz sultaným, dedi. Þaþýrma sýrasý padiþaha gelmiþti.
- Nasýl yani, diyebildi, bu þerefi bize lütfederler mi, kabul ederler mi?
Kýrkýncý günün güneþi batmak üzereydi genç aþýðýn maðarasýnýn üstünden... Padiþah ve ihtiyar bilge en önde, arkalarýnda vezirler, onlarýn arkasýnda halktan meraklý bir kalabalýk ve en arkada da olup bitenlere bir mana vermeye çalýþan aþýk çobanýn arkadaþý, maðaraya doðru yürümeye baþladýlar. Bu arada bizim aþýk kendinden öylesine geçmiþ, tesbihiyle öylesine bir olmuþtu ki, gelenler içeri girseler ve bir tesbihten baþka bir þey bulamasalar þaþýrmazlardý.
Padiþah edepte kusur etmemeye çalýþarak içeri girdi, ellerini birbirine baðladý, duyulmasý güç bir sesle;
- Efendim, dedi, sizi ziyarete geldik.
Yavaþça baþýný çevirdi aþýk, sonra bütün vücuduyla döndü, gözlerinde en ufak bir þaþkýnlýk emaresi yoktu, sapsarý bir heykel gibiydi. Herkes heyecan içinde. Vezirler, halk, genç çoban, maðara, tespih, sessizlik, duvar... Hatta güneþ bile batmaktan vazgeçmiþ, kafasýný maðaranýn içine doðru uzatarak olan biteni görme telaþýndaydý.
Padiþah meramýný anlattý, türlü tekliflerde bulundu. Ne saray, ne vezirlik, ne tuð ne de sancak, hiç birinde gözü yoktu derviþin.
- Efendim, diyebildi en son, sessizce, benim bir kýzým var efendim, zat-ý âlinize layýk deðil belki, ama lütfeder nikâhýnýza alýrsanýz bizi bahtiyar edersiniz...
Kýrk günlük çile nihayet bitmiþ, olmaz denilen olmuþtu. Ýþte aþýk maþukuna kavuþacak, murad hasýl olacaktý. Bizimkinin arkadaþý sevinçten aðlýyordu. Soru ve cevap sanki bu soru sorulsun, cevabý verilsin diye yaratýlmýþtý. Sessizlik ilk defa baðýrmak, haykýrmak istiyordu ve bütün gözler genç adamdaydý.
Usulca doðruldu oturduðu yerden, etrafýný þöyle bir süzdükten sonra, gözlerini padiþahýn gözlerine dikti, sarhoþ gibiydi. Kendinden emin bir ifadeyle:
- Hayýr, dedi, kýzýnýzý istemiyorum.
Birden ortalýðý bir sessizlik kaplayýverdi. Padiþah mahzundu, halk hayret içindeydi, vezirler þaþkýnlýkla birbirine bakýyor, bilge tebessüm ediyordu. Aþýk çobanýn genç arkadaþý yaþlý gözlerini silip, birden ileri atýlarak bozdu sessizliði. Dostunun yanýna geldi, kulaðýna eðilip:
- Sen ne yapýyorsun, dedi, kýrk gündür bu çileyi ne diye çektin sen, neyi reddettiðinin farkýnda mýsýn?
Güldü aþýk çoban gözleriyle ihtiyar bilgeyi arayarak:
- A dostum, dedi, ben kýrk gün padiþahýn kýzý için Allah dedim, Allah padiþahla vezirlerini ayaðýma getirdi. Ya bir de Allah için Allah deseydim...

Gönderen: 23.12.2005 - 18:01

	abdullahbilgefiliz

allah razı olsun

96 Mesaj -

Allah c.c. Gani ganii razý olsun kardeþim...ne güzel bir kýssa...iþte son çizgi....bu yazý beni derinden etkiledi...rabbim bizlere onun aþkýyla zikreden zakir...þükreden þakir kullarýndan eylesin i,þallah ü teala..aminnnaminnn.amin...yürekler dolusu amin...bu sitedeki ve sitemizde olmayan gönül dostlarý kardeþlerimizin adýna...100000000 larca defa daha AMÝÝÝN......

Gönderen: 23.12.2005 - 19:27

abdullahbilgefiliz üyenin diger mesajlarini ara

abdullahbilgefiliz üyeye özel mesaj gönder

abdullahbilgefiliz üyeyi arkadas listeme ekle

	Nazligul

1113 Mesaj -

dogru...

keske kendimiz icin Allah degilde

Allah icin Allah desek...
:(

Cok güzel bir Hikaye, Allah razi olsun Kardesim gül

Gönderen: 24.12.2005 - 19:31

	Cicek06

		cok etkilendim

29 Mesaj -

Allah Sizden razi olsun alkıs

Gönderen: 25.12.2005 - 16:10

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1795 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Gönülbagi (36), zekiyem (40), sofican2006 (42), gülsena (47), gül_ (50), ~~nur~~ (40), yunus07 (37), zaza_kral (45), Fenerli_1907 (32), semedani (46), farukk (46), talebe- (61), miluji (37), m_celik (31), tamer038 (51), dadas recep (45), alain (40), olgunol (52), efkanaksoy (57), Hasannn (43), Sedat IÞI.. (39), m.salih fidan (37), fuheyre (44)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.32948 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.