0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » MERSEDESLİ TOİKA

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
recepholding su an offline recepholding  
MERSEDESLİ TOİKA
1613 Mesaj -
MERSEDESLÝ TOÝKA

Bir varmýþ bir yokmuþ. Evvel zaman içinde, siyah kýtanýn ortalarýnda bir yerde Þilan isminde bir köy varmýþ.

Çaðdaþ giyimli insanlarýn gözüyle bakacak olsanýz, onlara "ilkel" diyebilirmiþsiniz. Çünkü yüzlerine sürdükleri

boyalar, giydikleri iki parçalý kumaþ parçalarý, yalýnayak gezmeleri, inandýklarý ilâha toplu halde tapýnmalarý hiç de

çaðdaþ insanlarýnkine benzemiyormuþ. Aslýnda civardaki köylerde yaþayan insanlar da Þilan köyünden pek farklý

deðilmiþ. Ama neredeyse bütün köyleri de içine alan o garip olaylar önce Þilan'da baþladýðý için, biz masalýmýzda

Þilanlýlarý anlatacaðýz.

Þilan köyü, diðer köyler gibi uçsuz bucaksýz bir ormanýn içindeymiþ. Köy, aðaçlardan ve çalýlardan yapýlan

evlerden oluþuyormuþ ve tam ortasýnda da büyücek bir meydan varmýþ. Þilanlýlar geceleri bu meydanda kocaman
bir ateþ yakar; kimi zaman ayin yapar, kimi zaman þarký söyler, kimi zaman da kabilenin yaþlýlarýndan geçmiþe ait

hatýralarý dinlerlermiþ. Belli zamanlarda yarýþmalar düzenleyip, kabilenin en güçlüsünü ve en çeviðini ilan

ederlermiþ.

Köydeki en büyük ve en güzel kulübe elbette ki þefe aitmiþ; Þef Toika'ya. Bilgeliði, gücü ve cesareti ile

meþhurmuþ Toika. Aslýnda yaþý da gençmiþ. Daha otuzundaymýþ. Önceki þef, yani babasý aniden ölünce kabilesi

onu þef seçmiþ. Böylece, bu genç yaþýnda kabilenin sorumluluðu onun üzerine kalmýþ. Görevleri arasýnda, kabile

üyeleri arasýndaki dirlik ve düzeni saðlamak, anlaþmazlýk durumlarýnda hakemlik yapmak, evlenecek gençlere

yardýmcý olmak da varmýþ. Ama en önemli görevi, hayatlarýnýn baðlý olduðu ormanýn zararlardan korunmasýymýþ.

Çünkü, orman onlar için maddeten bir rýzýk kaynaðý olduðu gibi, inanýþlarýna göre de diðer canlý kardeþleriyle

birlikte yaþadýklarý kocaman kutsal bir evmiþ.

Ýhtiyaç duyduklarý kadar avlanýrlar, zevk için kesinlikle hayvan öldürmezlermiþ. Þilanlýlar o kadar basit yaþarmýþ

ki, gece yataða girdiklerinde "medenî" insanlar gibi bir o yana bir bu yana dönüp paralarýnýn azlýðýný veya

borçlarýný düþünmezlermiþ. Zaten, köyde para diye hayvan kemikleri kullanýrlar, çoðu zaman ihtiyaç duyduklarý

eþyalarý birbirleriyle deðiþtirirlermiþ. Kimi zaman eðer ihtiyaçlarý yoksa eþyalarýný ihtiyaç duyan baþka bir

kardeþlerine hediye ederlermiþ. Televizyon, gazete, sinema, araba vs. gibi þeyleri bilmezlermiþ. Aslýnda bunlarý,

uzak köylerden birinin þefinin Avrupa'ya okula gidip de dönen oðlunun ballandýra ballandýra anlattýðýný duymuþlar,

ama kulak asmamýþlar...

Ýþte, Toika'nýn kabilesi Þilanlýlar böylesine basit ama rahat, "ilkel" ama mutlu bir hayat sürüp gidiyorlarmýþ.

Þimdi isterseniz, Þilanlýlarý ulu aðaçlarýn gölgesindeki kulübelerinde býrakýp uzaklara, aðaçlar yerine gökdelenlerin

yükseldiði, caddelerini koþuþturarak yürüyen kravatlý erkeklerin ve maðaza vitrinlerinin önünde salýnan süslü

kadýnlarýn doldurduðu çaðdaþ bir Avrupa þehrine uzanalým.

Göðe meydan okurcasýna yükselen bir binanýn üst katlarýndan birinde puro ve sigara dumanlarý arasýnda

toplantý yapýlýyormuþ. Toplantýya katýlanlarýn hepsi takým elbiseli, kravatlý "çaðdaþ" Avrupalýlarmýþ.

"Peki, sayýn profesör," demiþ masanýn en baþýnda oturan þiþman adam. "Ýþler dediðiniz gibi geliþirse, o

bölgedeki diðer yamyam kabilelerinin de istediðimiz gibi pazar oluþturmasý mümkün olacak mý?"

Ufak tefek görünen, ama gözlerinden kurnazlýk fýþkýran profesör öksürerek boðazýný temizleyip cevap vermiþ:

"Efendim, sosyolojik gerçekler çok açýk ve seçiktir. Zaten ilkel topluluklarýn modernleþmesi ancak modern

tüketim kalýplarýna ulaþmalarýndan geçer. Bu uygulama bizim için de çok önemli. Sosyolojik olarak küçük ölçekte

büyük bilimsel önem taþýyan bir deney gerçekleþtirmiþ olacaðýz. Baþarýlý olduðumuz takdirde, bunu dünyanýn diðer
geri kalmýþ bölgelerinde de uygulayacaðýz.”

“Yapýlacak þey gayet basit,” diye söze karýþmýþ profesörün yanýnda oturan genç bilim adamý ve anlatmaya

baþlamýþ... Bu “bilimsel” araþtýrmayý ve uygulamayý finanse edecek þirketin ise baþka hesaplarý varmýþ...

Toplantýdan iki ay kadar sonra Þilanlýlar su aygýrý homurtusunu andýran bir gürültü duymuþlar baþlarýnýn

üstünde. Hepsi gözlerini göðe çevirmiþ ve tepelerinde demirden yapýlmýþ, pervane böceðine benzeyen kocaman

bir þey görmüþler. Önce telaþlanmýþ ve korkmuþlar, ama daha sonra içindeki beyazlarýn kendilerine dostça el

salladýðýný görünce biraz rahatlamýþlar. Helikopter köy meydanýna ortalýða toz-toprak savurarak inmiþ ve içinden

takým elbiseli beyazlar atlamýþ yere. Yanlarýnda Þilanlýlarýn dilini konuþan, ama dýþ görünüþü onlardan çok

beyazlarýnkine benzeyen bir adam, onlarýn konuþmalarýný tercüme etmeye baþlamýþ.

“Bu bir dostluk ziyaretidir” diyormuþ beyaz yabancýlar. “Kabilenizin reisiyle tanýþmak ve ona bir hediye vermek

istiyoruz.”

Toika biraz daha öne çýkmýþ ve “Reis benim” demiþ. Ellerini sýkmýþlar Toika’nýn ve eðer kabul ederse kendisine
harika bir hediyeleri olduðunu söylemiþler. Bir an gururu okþanmýþ Toika’nýn, “Bir görelim bakalým” diyecek olmuþ,
ama hemen sözü toparlayýp:

“Bunu neden yapýyorsunuz? Amacýnýz nedir?” diye sormuþ.

Takým elbiseli adamlar, büyük bir gösteriþle, kýrmýzý renkli, üstü açýk, son model bir Mercedesi Toika’ya takdim

etmiþler, “Bu civarýn en cesur ve zeki reisinin siz olduðunu duyduk ve bu yüzden size yakýþacak bu arabayý

vermek istedik” demiþler.

Toika arabanýn þa’þaasýndan aslýnda çok etkilenmiþ, ama bunu belli etmemeye çalýþmýþ ve:

“Ne iþe yarar bu þey?” diye sormuþ.

Avrupalýlarýn cevabý kýsa ve net olmuþ:

“Bu araba bir üstünlük ve ayrýcalýk simgesidir.”

Toika bu defa:

“Burada araba sürecek yolumuz, dahasý böyle þeylere ihtiyacýmýz yok ki bizim” demiþ. “Ben bunu ne yapabilirim
ki?”

Bunun üzerine adamlar atýlmýþlar:

“Ýsterseniz size yollar da yaparýz. Ama iyi bilin ki, bizim ülkemizde insanlar böyle bir arabaya sahip olmaya can

atarlar ve bunun için de yýllarca çalýþýp dururlar. Gördüðünüz gibi, biz arabayý size hediye ediyoruz.”

Tüm konuþmalarý dinleyen kabilenin bilgesi ve yaþlýlarý memnuniyetsizlikle yüzlerini buruþturmuþlar. Hele hele,

Þef Toika hediyeyi kabul edip de onu kulübesinin önüne koydurunca, memnuniyetsizlikleri iki katýna çýkmýþ.

Ancak, Avrupalýlarýn önünde reislerine karþý çýkmak istememiþler.

Adamlar saygý ve sevgi sözcükleriyle helikopterlerine binip köyü terkettikten sonra, köyde toplantý

düzenlenmiþ. Baþta bilge olmak üzere, yaþlýlar Toika’ya itiraz etmiþler:

“Bu iþin içinde baþka bir iþ olmalý. Yüzleri gülen, ama gözleri tilkiler gibi açgözlülükle parlayan bu beyaz

adamlar çýkarlarý olmadan insana bir çöp bile vermezler. Sonunda bize bir oyun oynamalarýndan korkarýz.”

Toika ve kabilenin gençleri ise ayný görüþte deðilmiþ:

“Bu kadar þüpheci olmaya gerek yok. ‘Araba’ dedikleri bu demirden ne tehlike gelebilir ki. Olduðu yerde

duruyor iþte.”

Konu böylece kapanmýþ. Ama aslýnda Toika ve kabilesinin macerasý yeni baþlýyormuþ.

Ertesi sabah, Toika, ilk iþ olarak kulübesinin önündeki arabaya heyecan ve gururla kurulmuþ. O civarýn en

hýzlý, en çevik ve en güzel atýna biniyormuþ gibi hissetmiþ. Her ne kadar bu demir at yerinden kýmýldamýyorsa da,

Toika’nýn umrunda deðilmiþ bu. Hele önünden geçen gençler ona imrenerek bakýnca, içindeki “ayrýcalýk ve

üstünlük” duygusu daha da kabarmýþ. Arabanýn baþýnda nöbet tutmasý için bir Þilanlý görevlendirilmiþ.

Her sabah Mercedesinin üstüne kollarýný kavuþturarak oturmak, Toika için artýk bir alýþkanlýk haline gelmiþ.

Hatta, bu iþten, dinî ayinlerdekinden bile daha fazla zevk aldýðý söylenebilirmiþ. Gençler ise gýpta, kýskançlýk ve

benzer bir arabaya sahip olma hevesiyle doluymuþ.

Bir-iki ay sonra, gökyüzü Avrupalýlarýn helikopteri gürültüsüyle dolmuþ yeniden. Ayný riyakâr tavýrlarla Toika’ya

yaklaþýp hediyeden memnun kalýp kalmadýðýný sormuþlar ve eklemiþler:

“Bu araba en hýzlý attan bile daha hýzlý koþar. Neden bu zevki tatmayasýnýz?”

Toika bunun nasýl mümkün olacaðýný sorunca:

“Ýzin verirseniz köyün etrafýnda asfalt bir yol inþa ederiz. Siz de o yolda arabanýzý sürersiniz” cevabýný vermiþler.

Köyün yaþlýlarýnýn bütün itirazlarýna raðmen, Toika yüzlerce aðacýn kesilmesine ve köyün etrafýnda 2-3

kilometrelik asfalt yolun yapýlmasýna izin vermiþ. Avrupalýlar yolun inþasý için hiçbir ücret almamýþlar. Köylülerin

meraklý bakýþlarý altýnda, homurtulu makinelerle yolu kýsa sürede bitirmiþler ve Toika’ya araba sürmesini

öðretmiþler.

O günden sonra, Þilanlýlar sabahlarý Toika’nýn Mercedesinin hýrýltýsýyla uyanmaya baþlamýþlar. Ýlk günler

acemice, daha sonralarý ustaca, köyün etrafýnda turlar atmýþ Toika. Kimi zaman, iltifat olsun diye gözde

adamlarýný yanýnda gezdirmiþ. Hep ayný yolda dönüp durmasýna aldýrmamýþ. Ancak, zamanla, daha uzaklara daha

hýzlý biçimde gitme arzusu içinde büyüdükçe büyümüþ...

Birkaç ay sonra köye tekrar gelen Avrupalýlar Toika’nýn gözünden anlamýþlar bu arzuyu. Ve hemen teklifte

bulunmuþlar:

“Bu bizim için çok kolay bir iþ. Ancak takdir edersiniz, biraz maliyetli. Sizinle kolayca anlaþabiliriz. Sizden para

istemiyoruz. Sadece köyün ilerisinde topraðý kazmamýza izin verin, yeter. Size yapacaðýmýz yollarla baþka köylere,

hatta baþka ülkelere bile gidebilirsiniz.”

Toika, önce anlamamýþ bu teklifi. Biraz düþününce, dedelerinden ilerideki daðýn eteklerinde parlak taþlar

bulunduðuna dair sözleri duyduðunu hatýrlamýþ.

“Bu taþlarýn bize hiçbir faydasý yok” diye düþünmüþ kendi kendisine. Sonra da, köyün yaþlýlarýnýn karþý

çýkacaðýný bildiði halde, kabul etmiþ bu teklifi.

Gerçekten de þiddetle karþý çýkmýþ yaþlýlar ve özellikle de bilge:

“Bu adamlar Þeytan’ýn uþaklarý” diye ýsrar etmiþ. “Ýçimize þeytanýn tohumlarýný saçmak istiyorlar Toika,

görmüyor musun, anlamýyor musun?” Bilge, Toika’nýn fikrinden dönmeyeceðini bildiði için, tane tane son uyarýsýný

yapmýþ:

“Toika, bu kararýndan daha sonra piþman olacaðýndan korkuyorum. Ama o zaman ne yazýk ki çok geç olacak.

Bu hýrs ve gereksiz araba tutkusu herkesi sardýðýnda, aðaçlarýmýz teker teker kesildiðinde, ormandaki hayvanlar

yersiz-yurtsuz kaldýðýnda, temiz ruhlar önce senin vicdanýna musallat olacaklar, bunu bilesin.”

Gelgelelim, bilgenin tahmin ettiði gibi, Toika kararýný çoktan vermiþ aslýnda. Köyün yaþlýlarýyla konuþmasýnýn tek
nedeni, belki onlarý da ikna edebileceði ihtimaliymiþ...

Birkaç hafta sonra, Þilan köyüne gökten makineler indirilmiþ. Yollar yapýlmýþ, yol yapýmýnda çalýþmalarý þartýyla

köyün gençlerine eski model arabalar verilmiþ. Gençler bu teklifi gözü kapalý kabul etmiþler. Yüzlerce, binlerce

aðaç kesilmiþ. Yaþlýlar olup-bitenleri kederli gözlerle izlemiþler, ama ellerinden birþey gelmemiþ.

Þilan, artýk sadece kuþ cývýltýlarýnýn duyulduðu sakin ve huzurlu bir köy olmaktan çýkýp araba homurtularýnýn

duyulduðu, çocuklarýn egzos gazlarýnýn içinde oynadýðý tuhaf bir yer haline gelmiþ.

Bu arada, Avrupalýlar o daðýn yamacýndaki kazýlara çoktan baþlamýþlar. Yaptýklarý araþtýrmalardan orada bir

elmas madeninin bulunduðunu biliyorlarmýþ ve o zamana kadar yapýlan harcamalarý üstlenen þirketin amacý orada
bir elmas madeni kurmakmýþ zaten.

Madende çalýþacak iþçi bulmakta hiç zorlanmamýþlar. Arabalarý için yedek parça, benzin vs. alabilmek için,

dahasý her geçen gün karþýlaþtýklarý Avrupaî mallara kavuþmak için Þilan gençleri madende de çalýþmayý kabul

etmiþler.

Avrupalýlar artýk eskisi gibi saygýlý ve mütevazi davranmamýþ onlara. Derilerinin renginden ötürü aþaðýlamýþlar

hatta. Günler, aylar geçtikçe, Toika yaptýðý hatanýn farkýna varmýþ. Ama bilgenin kehaneti doðru çýkýyormuþ.

Avrupalýlarýn kendisine uzattýklarý ve “sözleþme” dedikleri þeye mürekkepli parmaðýný bastýðý andan itibaren iplerin

artýk elinden çýkýp onlarýn eline geçtiðini çok iyi biliyormuþ. Artýk çok geçmiþ.

Dedelerinden miras kalan ve torunlarýna miras býrakacaklarý bu cennet beldeyi makinelerin homurtularýyla dolu
bir cehenneme, kýsa bir zaman öncesine dek cesur savaþçýlar olan kabile üyelerini birer maden iþçisi haline

getiren kendisinden baþkasý deðilmiþ.

Ýþin kötüsü, Avrupalýlar zaman zaman alaylý bir dille onlara:

“Bize ne kadar teþekkür etseniz, azdýr. Size medeniyeti getirdik, vahþilikten kurtardýk” diyorlarmýþ...

Þilan’ýn bugünkü halini soracak olursanýz, arabasý olan köylü sayýsý artýk sýfýra inmiþ. O zamanýn gençlerinin

çocuklarý ve torunlarý bugün elmas madenlerinde yine ucuz iþçiler olarak çalýþmaya devam ediyorlar. Hafta

sonlarý, televizyon seyrediyorlar, ya da hamburgerciye gidip bol baharatlý köftelerden yiyip kola içiyorlar. Ve elden

düþme bir araba alma düþü kuruyorlar! Arada sýrada reis Toika’nýn esrarlý kayboluþundan sözediyorlar. Toika,

kimine göre, vicdan azabýndan kurtulamayýp uzaklara kaçtý; kimine göre ise, hatasýný telafi etmek için faaliyetlere

giriþtiði için beyaz adamlarca gizlice öldürüldü...

Toika’nýn kýrmýzý Mercedesine gelince, torunlarý, saða sola çarpa çarpa hurdaya benzeyen ve rengi siyaha

dönen bu arabayý hatýra olarak bahçelerinde hâlâ saklýyorlar.
Gönderen: 13.09.2006 - 19:45
Bu Mesaji Bildir   recepholding üyenin diger mesajlarini ara recepholding üyenin Profiline bak recepholding üyeye özel mesaj gönder recepholding üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 2101 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
sefa46 (70), sa71bo (53), hacý46 (39), talathoca (68), volkanadar (46), abcesam (66), ~YaSeMeN~ (40), Yavuz Selim Hay.. (54), sezerarzumanogl.. (40), mhakanavci (43), mevlüt01 (43), ravza dila (41), cartel02 (43), CANBULUT (48), mbitis (39), nurkelebek (56), lokmanyavuz1959 (65), mke55 (40), Seymaa (51), veyselkarani (51), a_musab (38), uyuz (45), tugbil (60), Guldemet (49), Fatih Erus (38), Nedim06 (59), Yusra (36), a_Sena_a (49), abdullah acar (47), M HAKAN AVCI (43), kral (48)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.07293 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.